Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/614 E. 2022/1109 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/614 Esas
KARAR NO : 2022/1109

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın 30 günlük ihbar süresine uymadan haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sözleşmeyi sonlandırdığını, müvekkili tarafından 30 günlük ihbar süresine uyulmadığından dolayı 23.10.2021 tarihli cezai şart bedelli 5.400,00-TL değerinde fatura düzenlendiğini, davalı tarafından ihtar edilen cezai şart bedelli olan bu fatura; tamamen yalan, haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı beyan ve ileri sürümlerle ikame edildiğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, hak edişlerini de zamanında yaptığını, davalı taraftan edimleri gerçekleştirmek adına somut bir adım atılmadığını, davalı tarafın hukuka aykırı ve dahi türk ticaret kanunu amir hükümlerinin taraflara yüklediği tüm yükümlülük ve sorumlulukları ihlal eder nitelikte olduğunu, müvekkilinin yasalara ya da usule aykırı hiçbir eylemi bulunmadığını, davalarının kabulüne, müvekkilinin, bedeli 5.400,00-tl olarak düzenlenen cezai şart bedelli fatura alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak faiz ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari faaliyetlerinden biri de personel ve okul servis taşımacılığı olup davacı ….. ile de bu kapsamda ticari ilişkisi olduğunu, davacı ….. müvekkilinin tedarikçilerinden olup taraflar arasında tedarikçi sözleşmesi imza edildiğini, Ticari ilişki devam ederken tedarikçi tarafından haber verilmeksizin, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak bir an iş bırakıldığını, İşi bırakan müvekkilinin değil bizzat davacı …ın kendisi olduğunu, bunun üzerine davacı ….. aleyhine müvekkili bakımından sözleşme uyarınca cezai şart faturası düzenlendiğini, müvekkili aleyhine düzenlenen cezai şart faturası ise iade edildiğini, dava dilekçesinde yer aldığı gibi müvekkili aleyhine düzenlenen herhangi bir cezai şart faturası bulunmadığını, Dava konusunun edilen alacak müvekkili cezai şart faturası değil davacı …ın düzenlediği cezai şart faturası olduğunu, söz konusu faturayı düzenleyen taraf olarak bu cezai şartın sebebini ve hukuki dayanağını ispata zorunlu olan taraf da davacı yanın kendisi olduğunu, ancak buna rağmen müvekkili cezai şart faturasının haklılığını da ortaya koymak adına davacı ….ın işi habersizce bıraktığı hususu …’den sorulabileceeğini ve ayrıca konu hakkında görgüye dayalı bilgi sahibi olan müvekkilinin tanıklarının anlatımı ile ispat edilebileceğini, davacı yanın işi bırakması yani sözleşmeyi haksız olarak eylemli olarak feshetmiş olması müvekkilinin mağduriyeti ve zararına yol açtığını, yukarıda açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki tedarikçi sözleşmesinin haksız feshedilmesi sebebiyle cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememizce İzmit SGK’dan davalı şirketin 2018/01-2022/05 aylarına ait aylık prim hizmet belgelerinin dökümü, Gölcük SGK’dan davacının işyerine ait 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin çalışanlarının açık kimlik bilgilerini gösterir aylık prim ve hizmet belgeleri, Ataşehir SGK ‘dan 29/07/2022 tarihli cevabi yazısı ile davalı şirketin bordro bilgileri, Beyoğlu SGK’dan 01/08/2022 tarihli davacının 31.01.2014-31.03.2018 tarihleri arasında davalı iş yerlerinde sigortalı çalışmasının geçtiği yapılan incelemeden anlaşılmış olup, ilgili işyerlerinin faaliyet dönemi dava konusu tarihi kapsamadığından herhangi bir bordro bulunmadığına ilişkin cevabi yazısı, Aliağa SGK ‘dan davalı şirketin çalışanlarını gösterir liste, Gaziosmanpaşa SGK’dan davacı ve davalı şirketin işyeri tescil bilgileri ve APHB listesi ve davalı şirketin aylık prim hizmet belgesi, Büyük Mükellefler Vergi Dairesinin 04/08/2022 tarihli cevabi yazısında, …. vergi kimlik numaralı mükellefi … LTD. ŞTİ.’nin Şehir İçi, Banliyö ve Kırsal Alanlarda Kara Yolu ile Personel, Öğrenci, vb. Grup Taşımacılığı, Otomobil ve Hafif Motorlu Kara Taşıtlarının Diğer Perakende Ticareti ve Diğer Motorlu Kara Taşıtlarının Perakende Ticareti işleri ile iştigal ettiği ve bilanço esasına göre defter tuttuğu, mükellef kuruma ait 2018, 2019, 2020, 2021 yılları Kurumlar Vergisi Beyannameleri, 01-03/2022 dönemi Kurum Geçici Beyannamesi ve sicil bilgileri, Ulucanlar SGK ‘nın 14/09/2022 tarihli cevabi yazısında, …. T.C. Kimlik numaralı Davacı ….’un 22/01/2008 – 07/07/2022 tarihleri arasında … sicil sayılı iş yerinden 5510 sayılı Kanunun 4/l-a kapsamında aktif sigortalı çalıştığı bilgisayar kayıtlarında adına tescil edilmiş herhangi bir iş yeri kaydının bulunmadığı, merkezlerinde işlem …. sicil sayılı dosyada işlem gören Davalı …Tic, Ltd. Şti. adına Personel Taşımacılığı iş mahiyetinde kayıtlı işyeri 24/05/2017 tarihinde 5510 sayılı kanun kapsamına alınan iş yerine ait tescil görüntüleme detayı, dönem bordro görüntüleme detayı ve 2018/1-2022/7 dönemi arası aylık prim hizmet belgesi bilgileri, tarafların ba-bs formları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı vekili dava dilekçesinde ve Mahkememizin talebi üzerine sunduğu 21/11/2022 tarihli dilekçesinde taraflar arasındaki tedarikçi sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedilmesi sebebiyle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davacı tarafın iddialarının aksine taraflar arasındaki tedarikçi sözleşmesinin kendileri tarafından feshedilmediğini, davacı tarafından işin bırakıldığını ve sözleşmede davacının cezai şart alacağı talep edebilmesine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, sözleşme kapsamında sadece kendilerinin cezai şart alacağı talep edebileceğinin düzenlendiğini ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 06/01/2021 tarihli tedarikçi sözleşmesi akdedildiğine ve bu sözleşme uyarınca davacının personel ve okul servis taşımacılığı edimini üstlendiği ve tedarikçi olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf sözleşmenin feshedilip edilmediği, feshedilmiş ise kim tarafından feshedildiği ve davacının cezai şart alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği iddia edilmiş, ancak bu iddiası davalı tarafça kabul edilmediği gibi davacı tarafından da iddiasına ilişkin kesin ve geçerli bir delil sunulmamıştır. Bunun yanında taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde sözleşme kapsamında davacının davalıdan cezai şart talep edebileceği herhangi bir madde hüküm altına alınmamış, aksine davalı tarafın davacıdan cezai şart talep edebileceği maddeler hüküm altına alınmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 179. maddesi uyarınca cezai şart talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açıkça hüküm altına alınması gerekmektedir. Davamızın konusu olan taraflar arasındaki sözleşmede davacının davalıdan cezai şart talep edebileceği herhangi bir madde hüküm altına alınmamış, aksine davalı tarafın davacıdan cezai şart talep edebileceği maddeler hüküm altına alınmış ve böylelikle davacının davalıdan cezai şart talep edebilmesi mümkün değildir. Bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 92,22 TL harçtan mahsubu ile 11,52 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda , miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır