Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/571 E. 2023/27 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/571
KARAR NO : 2023/27

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin .. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni (V.N:…..) 18/08/2017 yılında kurduğunu, ilgili şirketin merkezinin …. Mah. … Sk. No:… Güngören/İstanbul’ olduğunu ancak müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket faaliyetine devam ederken davadışı müvekkilinin eşi ….. tarafından şirketin içinin bir takım desiseli yollar ile boşaltıldığını ve müvekkilinin mağdur edildiğini, davadışı müvekkilinin eşi tarafından şirketin iflas aşamasına geldiğini bu nedenle tasfiye edileceğinin müvekkile söylendiğini, bunun üzerine 28/04/2021 tarihinde şirketin tasfiye sürecine girdiğini, ilgili şirketin tasfiyesinin 13/12/2021 tarihinde sona erdiğini ve ticaret sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin tasfiyeye giren şirkette tasfiye memuru olarak da görev aldığını, ancak tasfiye işlemleri ile alakalı olarak müvekkili tarafından dilekçelerde atılan imzalardan bir kısmının müvekkiline ait olmadığını henüz öğrenmiş bulunduklarını, bu imzaların müvekkilinin eski eşi tarafından veya onun bilgisi dahilinde başka bir kişi tarafından atıldığını düşündüklerini, müvekkilinin tasfiye sürecinden önce eşi ….. tarafından 23.01.2020 tarihinde müvekkilinin eski çalışanlarından olan …..’a yine müvekkilinin tasfiye edilen şirketinin adresinde yani … Mah. … Cad. No:…, Güngören/İST. Adresinde ….. Tekstil Makinaları Alım Satım Kiralama Hizmetleri Limited Şirketi isimli bir paravan şirket kurdurtulduğunu daha sonra 24.07.2020 tarihinde ise ….’un hissesinin bir kısmını …..’e devrettiğini, ihyasını talep ettikleri şirketin aslında aktif olan ve kar yapan bir şirket olmasına rağmen müvekkilinin boşanma davası sürecinde eşi ….. yanıltması, kandırması, dolandırması ve hileli davranışlarla yanlış bilgi vermesi nedeniyle müvekkilinin şirketten uzaklaştırıldığını ve sonrasında da aynı hukuk dışı yöntemlerle tasfiyesininin sağlandığını, müvekkilinin dolandırılıp, mağdur edildiğini, bu hususta gerek ….., gerek ….. ve gerekse de şirketin muhasebecisi ve bu hukuk dışı işlemlerde yer alan diğer kişilerle alakalı olarak hukuk mahkemeleri nezdinde ve Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde başvuru yapacaklarını, yine ihyasını istedikleri şirket adına var olan ve piyasa değeri 3.000.000,00-Euro’yu bulan tekstil makineleri de ihyasını talep ettikleri şirketten …..’a ait ….. Tekstil Makinaları Alım Satım Kiralama Hizmetleri Limited Şirketi isimli bir paravan şirkete devir edildiğini ardından da bu paravan şirketten …..’e ait .. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirkete devir etmiş olduklarını, müvekkilinin bu işlemlerden de haberi olmadığını, kısacası müvekkilinin hileli yöntemlerle yanıltılmış, dolandırılmış ve mağdur edilmişt olduğunu, müvekkili tarafından ihyası istenen şirketin ihya edilmesi durumunda, davadışı eşine ait olan …. Yıkama San. Tic. Ltd. Şti.’ne alacak davası açılacağını, bu yönüyle müvekkilinin şirketin ihyasını talep etmesinde hukuki yararının mevcut olduğunu zira ihyası istenilen şirket davadışı kişi ve şirketler tarafından boşaltıldığını ve mağduriyet yaratıldığını, Mahkemedeki davada ihya talep eden müvekkilinin son tasfiye memuru olduğunu, bu nedenden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, müvekkilinin yetkilisi ve sahibi olduğu şirketin ihyası halinde uğramış olduğu maddi zararların tazmini için davalar açılacağı gibi şirketi müvekkilinin aktif olarak işletmeyi düşündüğünü, açıklanan tüm bu sebepler ve mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu yüzden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibari ile, ticaret sicilinden terkin edilmiş olan şirketin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK 547. maddesi ek tasfiye başlığı altında; Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir., hükümlerine yer verilmiştir.
Tasfiye şirket leh ve aleyhindeki davaların sonuçlandırılması alacakların tahsili, borçların tamamen ödenmesi ve kalanın son bilanço gereği ortaklar arasında hisseleri nispetinde bölüştürülmesi işlemini ifade eder.
Dosyaya gelen Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı ekinde tasfiyeye ilişkin evraklar incelediğinde … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 18.07.2017 tarihinde kurulduğu, şirketin tek ortağının ve yetkilisinin davacı olduğu, Ticaret Sicil Memurluğuna davacının sunmuş olduğu 05.03.2021 tarihli dilekçesi ile boşanma sebebiyle kayıtlardan soyadının … olarak değiştirilmesini talep ettiği ve aynı tarihli dilekçesi ile şirketin ekli evraklarının ilanını istediği görülmüştür. Davacının 30.01.2022 tarihinde sunmuş olduğu şirketin son kati bilanço kaydı ile Bakırköy … Noterliği’nde tasdik ettirdiği Tasfiye Halinde ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 13.12.2021 tarih, … karar no kararıyla 28.04.2021 tarihinde şirketin tasfiyeye girmiş olduğu tasfiye kararlarının çağrı ilanının yapıldığını belirtir şirketin karar defter suretini sunduğu ve Ticaret Sicil Memurluğunca şirketin tasfiyesinin sona erdiği ve 02.02.2022 tarihinde tescil ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin beyanlarında belirttiği ve 30.12.2022 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporu olduğu, incelenmesinde 30.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda tespiti istenen makinelerin “makinelerin ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait makineler olmadığına ilişkin” hazır olan tarafın beyanını geçerek rayiç değere ilişkin rapor hazırladığı görülmüştür.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’da öğreti ve yargısal kararların bu uygulaması aynen benimsenerek, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması “dava şartları” başlıklı 114. Maddesinin 1.fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılamaya yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu ilkeden hareketle, dava şartı olarak hukuki yararın varlığının, mahkemece, taraflarca dava dosyasına sunulmuş deliller, olaya veya olgular çerçevesinde, kural olarak davanın açıldığı tarihe göre, kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Dava dilekçesi dosyaya gelen kayıtlar incelendiğinde Tasfiye Halinde ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 18.07.2017 tarihinde ana sözleşmesi İstanbul Ticaret Sicili Memurluğuna davacı tarafından sunulan tek ortak ve yetkili olarak kurulduğu, tasfiye işlemlerinin 02.02.2022 tarihinde tamamlandığı, şirketin tasfiyesine kadar şirket ortak ve yetkilisi değişikliği olmadığı şirketin tasfiye işlemlerinin de davacı tarafından tamamlandığı dava dilekçesinde davacı adına atılan bir kısım imzaların davacıya ait olmadığı, eşi tarafından onun bilgisi dışında başkası tarafından atıldığı, davacının şirketten uzaklaştırıldığı hukuki dışı yöntemlerle tasfiye edildiğine ilişkin iddianın sunulan deliller bakımından da incelendiğinde davacının eşinin şirketle resmi bir bağı olmadığı resmi kayıtlarında yaptığı bir işlemi olmadığı onun adına imza atıldığı iddiasının bu dosyada dinlenmeyeceği şirketin tasfiye ettirildiği mal varlığının olduğu iddiasına ilişkin delil sunulmadığı davacının bu davayı eşi tarafından mağdur edildiğinden bahisle açmasında şirketin ihyası kanuni düzenleme amacı bakımından incelendiğinde hukuki yararı olmadığı anlaşılmakla açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile 99,20 TL bakiyesinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/01/2023
Başkan ..
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.