Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/561 E. 2023/257 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/561 Esas
KARAR NO : 2023/257

DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı taraflar ile daha öncesinde 29/05/2019 tarihinde mülkiyeti ve zilyetliği müvekkiline ait olan forkliftin davalı taraflara kullanılması amacı ile taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma ile teslim edildiğini, forkliftin belli bir süre ile anlaşılarak teslim edildiğini, ancak tarafların arasındaki ortaklığın bitmesi sonucu dava konusu forkliftin karalaştırıldığı gibi teslim edilmediğini, müvekkilinin forkliftin iadesini ve kullanıldığı süre boyunca kullanım bedelleri alacağını talep ettiğini ancak davalı tarafın hiçbir şekilde iadeye ve haksız kullanım bedellerini ödemeye yanaşmadığını, davalı tarafların forklifti sürekli kendilerine ati olan farklı şirketlere taşıdığını ve müvekkilinden kaçırdığını, yukarıda arz ve izah edilen sebepler neticesinde, müvekkilinin uğramış olduğu tüm zararların tazmin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …in …. Limited isimli şirkette …. ile 20/08/2019- 28/02/2020 tarihleri arasında ortaklık yaptığını, müvekkilinin şirkete nakdi sermaye koyduğunu, …nin de davaya konu forklifti koyduğunu, söz konusu şahısların müvekkillerinin aleyhine olacak şekilde eylemlerine devam ettiği bir dönemde davaya konu edilen forkliftin, gerçek bir satış gibi davada davacı sıfatı ile yer alan firmaya satıldığını, müvekkilinin ortak olduğu …. Limited Şirketi isimli şirketin imzaya yetkili mesul müdürü … olup adı geçen şahıs, dava konusu edilen forklifti muvazaalı bir şekilde davanın davacısı olan ve şahsına ait olan firmaya sattığını, bu satış işleminde ne tutarlı bir ödeme yapıldığının bilinmediğini, davaya konu edilen forkliftin kullanıldığı şirket olan … Limited Şirketine 20/08/2019 tarihinde kurulduğunu, ancak davacının 29/05/2019-28/02/2020 arasındaki döneme ait kullanım bedeli talep ettiğini, davacının kullanım bedelini istediği tarih başlangıcı, ortaklık sözleşmesinden önceki bir tarihe tekabül ettiğini, bu durumdan da davacının söz konusu kiralamayı şirket ortakları ile daha önceki bir tarihte yaptığını gösterdiğini, müvekkillerinin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, şirketin ticari bir ilişkiye sokan imzaya yetkili mesul müdür …nin sorumluluğunun söz konusu olduğunu, bu durumun dahi davanın haksızlığını ortaya koyduğunu, dolayısıyla, davalı tarafın dava konu forkliftin … Limited Şirketi isimli şirketin kullanımında olduğunu bilmesine rağmen husumet yönünden müvekkiline yönelik dava açmış olması tüm eylemlerin bir plan dahilinde gerçekleştiğini, müvekkilini zarar uğratma amacı taşıdığını ve davacının iyi niyetli olmadığını ispatladığını, bu sebeple, kötü niyetle açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirkete ait forkliftin davalılara bedel karşılığı kullandırılması amacıyla verilmesine rağmen davalılar tarafından kullanım bedellerinin ödenmediği iddiası ile kullanıldığı döneme ilişkin toplam kullanım bedelinin tahsiline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların ticaret sicil kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizce Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası uyap ortamından celp edilmiş olup, incelenmesinde; … tarafından davalılar …, ….San. Tic. Ltd. Şti. Ve Tasfiye Halinde ….Ltd. Şti. Ye karşı sözlü kira sözleşmesine istinaden davalılara teslim edildiği iddia olunan forkliftin kullanımından doğan kira alacağı yıpranma payı ve mahrum kalınan kar payı bedellerinden kaynaklı alacak istemine ilişkin dava açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda davanın HMK nun 115/2 . Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek, mahkemenin görevsizliğine ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu karar verilmiştir.
Mahkememizce Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası Uyap ortamından celbedilmiş, incelenmesinde; … tarafından davalılar …, ….San. Tic. Ltd. Şti. Ve Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti. Ye karşı sözlü kira sözleşmesine istinaden davalılara teslim edildiği iddia olunan forkliftin kullanımından doğan kira alacağı yıpranma payı ve mahrum kalınan kar payı bedellerinden kaynaklı alacak istemine ilişkin Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E-K sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın iş bu Mahkemeye gelerek esas aldığı ve yapılan yargılama sonucunda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esas sayılı dosyası Uyap ortamından celbedilmiş, incelenmesinde; müşteki …in, Şüpheliler … ve …. hakkında “… Limited Şirketinde şüphelilerden …. ile 2019 Şubat -2020 Şubat arası dönemde ortaklık yaptıklarını, şirketin yalıtım sektöründe faaliyet göstermesine rağmen tefsiye edildiğini, …’nin şirket yetkilisi olduğunu, …. ile oğlu olan ….’nin şirkete ortak olarak yer aldığı süre zarfında ilgili şirkete ait banka hesabında bulunan paraları kendi çıkarı için kullanarak kaçırdıklarını ve kendilerine verilen imza yetkisini amacı dışında kullanarak 500.000,00 TL zarara uğrattıklarını ve imza yetkisini kötüye kullanarak şirketi zarara uğrattıkları” iddiası ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şikayetçi olduğu, yapılan soruşturma sonucunda taraflar arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf olması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası Uyap ortamından celbedilmiş, incelenmesinde; …. ve … tarafından … aleyhine dava konusu forkliftin katılanlara iade edilmemesi sebebiyle hizmet nedeniyle güveni kötü kullanma suçundan şikayetçi olması sebebiyle kovuşturma yapıldığı, yapılan kovuşturma sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği ve istinaf incelemesinde olduğu görüldmüştür.
Davacı şirket yetkilisi … beyanında; “Karşı taraf tanıkları duyuma dayalı olarak beyanda bulunmaktadırlar. Bu sebeple beyanlarına itibar edilemez. Dava konusu ….. davacı şirkete aittir ve davacı şirketin envanterinde yer almaktadır. Davalı … şirketin envanterinde yer almamaktadır. Dolayısıyla sermaye olması mümkün değildir. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu 10/02/2022 tarihli ifadem doğrudur, bana aittir.” demiştir.
Davalı şirket yetkilisi beyanında; ” Tanık beyanlarına bir diyeceğim yoktur. Tanık … ile … yakın arkadaştır. Duygusal yaklaşmıştır. Ben tüm makinelerimi davalı …. sermaye olarak koydum. Para olarak da sermaye koydum. Davacı şirket yetkilisi … dava konusu Forklifti sermaye olarak koymuştur. Şirket zarara uğrayınca benim param gitmiştir. Benim koyduğum makine sermayelerini diğer ortaklar çekip gidince makinelerim ortada kalmıştır. Bu sebeple ben şirketi kapatıp makinelerimi alıp götürmek zorunda kaldım. Dava konusu forklifti de makinelerim ile birlikte geri getirmek zorunda kaldım. Bizim tek hatamız sermayeye konulacak makinelerin şirkete kaydını yapmamaktı. Kendi makinelerimin de kaydını yapmamıştım. Böyle bir durumda Forkliftin sermayeye konulmaması düşünülemez. Kaldı ki taraflar arasında Forkliftin ya da kendi koyduğum makinelerin kullanımına ilişkin bir sözleşme yoktur. Bir bedel kararlaştırılmamıştır. Ayrıca …. şirketini resmi olarak … Kesicinin oğlu … .. ortaktır. … oğlunu ortak olması için kendisi getirdi. Ancak …. tüm yetkiyi ….e verdi. Ben …ı tanımam. Çokta görmedim. Şirketin tüm işleri ile … ilgileniyordu. … babasının Forkliftini sermaye olarak yatırdı. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu 10/02/2022 tarihli beyanı ifadem doğrudur, bana aittir. Ayrıca ben bu şirketteki yetkilerin kullanılması için ve sermayenin büyük bölümünü kendim koyduğum için şirkette usulsüzlük yapıldığında başıma iş gelmemesi için …e vekal.et vermiştim.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Davacı şirket yetkilisi … ve davalı … benim arkadaşım olur. Taraflar ortak olarak …. şirketini kurdular. Şirketteki tüm makineler davalı …di. Dava konusu ….. davacı şirket yetkilisi …e aitti. Bu forklifti … şirketine sonradan kullanılması için getirdi. Sermaye olarak koymadı. Kullanılması karşılığında bildiğim kadarıyla … bir bedel almamıştır. …. şirketi 3 ortaklı olarak kurulmuştur. Ortaklardan … benim oğlumdur. Bu sebeple şirkete gelip gidiyordum ve işleyişi bu şekilde biliyorum. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğum ifade doğrudur. Bana aittir. Davacı şirket yetkilisi … tarafından dava konusu şirkete hiç sermaye konulmadı. Oğlumda sermaye koymamıştır. Tüm sermayeyi … koymuştur.” demiştir.
Davacı tanığı …Çanakkale …. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile vermiş olduğu beyanında; ” Ben … Ltd. Şti. nin ortaklarındanım, olayın üzerinden uzunca bir süre geçti. …ı açtığımızda Silivri ‘de bir yerde açmıştık, ham madde ve makinelerin taşınması için forklifte ihtiyaç vardı, …’ye ait …A.Ş ye ait forklifti istedik kendisi de bize teslim etti, sonrasında …. bize bir teklif yaptı formilasyonu bilen sensin satışını biz yaparız …’ı (resmi olarak eşi … ) ortaklıktan çıkaralım dedi biz bunu kabul etmedik, aynı teklifi sonrasında …’a yapmış aralarında anlaşmışlar, ben ve ….yi ortaklıktan çıkardılar, sonrasında bizde forklifti geri istedik bize birkaç gün işleri olduğunu ve sonrasında teslim edeceklerini söylediler. Forklifti sonrasında …in fabrikasına götürdüler buna dair kamere kayıtları Mahkeme dosyasına sunulmuştur. ….. … Şti. Ne aittir yani …’nin dir. Şirketin tek ortağı ….ydi. Bildiğim kadarıyla ….. … ltd. Şti ye teslim edilmemiştir hala …de bulunmaktadır. ” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davalı … benim dayım olur. Ayrıca ben davalı şirket … muhasebede çalışıyorum. Yaklaşık 7 yıl olmuştur. Dava konusu Forkliftin kime ait olduğunu bilmiyorum. Ancak dayım davacı şirket yetkilisi ile davalı … şirketine ortak olmuşlardır. Dava konusu Forkliftin davacı şirket yetkilisi tarafından sermaye olarak konulduğunu biliyorum. ….. bu şirkette duruyordu. Şirkette duruyorsa sermaye olarak konulmuştur. Aralarında kullanıma ilişkin bir sözleşme yoktur. Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu 10/02/2022 tarihli ifadem doğrudur, bana aittir. Forkliftin kime ait olduğunu ve nereden geldiğini bilmiyorum.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Davalı … benim kayınpederim olur. Ayrıca kayınpederimin şirketi davalı …. şirketinde 10 yıldır birlikte çalışıyorum. İşletmenin bütçesi ile ilgileniyorum. Davacı şirketi bilmiyorum. Ancak davacı şirket yetkilisi … Kesiciyi tanıyorum. … ile kayınpederim davalı … şirketinde ortaklardı. Kayınpederim kendisi ait olduğu tüm makineleri davalı … sermaye olarak koydu. Davacı … de dava konusu Forklifti sermaye olarak bu şirkete koydu. Ancak şirketin nelerin sermaye olarak konulacağına ilişkin görüşmelerde bizzat yoktu. Kayınpederimin sermaye olarak koyduğu makinelerin sermaye olarak konulmasına ilişkin görüşmelerde de yoktum. Benim kullanmaktan kastım sermaye olarak konulan eşyaların kullanılmasıdır. Sonuçta bizimde şirkette koyduğumuz makineler şirket için kullanılmaktadır. Davacının koyduğu Forklifte bu şirket için kullanılıyordu. Davacı ile bu Forkliftin para karşılığında kullanılmasına ilişkin bir sözleşme yoktur. Çünkü sermaye olarak konulmuştur. Dava konusu Forkliftin muhasebeye demirbaş olarak kayıt edilip edilmediğini bilmiyorum. Sanırım edilmedi. Kayınpederimin koyduğu makinelerde sanırım edilmedi. Tam bilmiyorum. Forkliftin davalı …. şirketine sermaye olarak konulduğu sırada teslim edildiği anı görmedim.” demiştir.
Davalılar vekili tarafından her ne kadar dava konusu talep için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı vekili tarafından sunulan arabuluculuk son tutanağında “Taraflarla ihtilaf konusu, mülkiyeti başvurucu şirkete ait olduğu belirtilen, karşı taraf zilyetliğinde bulunduğu belirtilen ve iade edilmeyen ….. in kullanımına ilişkin kira bedeli karşılığı tazminat istemine ilişkin ihtilaf üzerinde müzakere yapılmıştır.” ibaresinden dava konusu uyuşmazlık için arabuluculuk dava şartı yoluna başvuru yapıldığı ve dava şartının yerine getirildiği anlaşılmakla davalılar vekilinin arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin pasif husumet dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; davacı tarafından dava konusu forkliftin tüm davalılar tarafından haksız olarak kullanıldığı iddiası karşısında davalıların davada pasif husumet ehliyeti bulunduğunda davalılar vekilinin bu yöndeki savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Somut davada; davacı vekili, dava konusu forkliftin eski ünvanı … Ltd. Şti. Olan davalı …Ltd. Şti.’ne bedel karşılığı kullanımı için verildiğini ve söz konusu kullanımının davacı şirket yetkilisinin oğlu …nin ortaklığının devamı süresinde olacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından forkliftin kullanım bedellerinin ödenmediği gibi süresi sonrasında da kendilerine iade edilmediğini, bu sebeple forkliftin kullanım bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili söz konusu forkliftin eski ünvanı … Ltd. Şti. Olan davalı …Ltd. Şti.’ne sermaye olarak konulduğunu, bedel karşılığında kullanımı için verilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
4721 sayılı HMK’nun 6. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür. Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1 maddesi uyarınca İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Bu hükümler ve somut olayımız değerlendirildiğinde; davacı vekili dava konusu forkliftin eski ünvanı … Ltd. Şti. Olan davalı ….Ltd. Şti.’ne bedel karşılığı kullanımı için verildiğini iddia etmiştir. Davalı tarafça bu iddialar inkar edilmiştir. Davacı tarafça dava konusu forkliftin bedel karşılığında kullanımı için davalı tarafa verildiğine, kullanım için ne kadar bedel kararlaştırıldığına, taraflar arasında bu hususta sözleşme akdedildiğine ilişkin kesin ve geçerli bir delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı tanığı …. davacı şirket yetkilisinin oğlu olup, ayrıca beyanında forkliftin bedel karşılığı şirkte kullandırıldığına, kararlaştırılan bedele ilişkin bir beyanda bulunmamıştır. Davacı tanığı … forkliftin sermaye olarak konulmadığını, kullanım için getirildiğini beyan etmiş, ancak kullanım karşılığında bir bedel kararlaştırılıp kararlaştırılmadığına, ne kadar bedel kararlaştırıldığına ilişkin beyanda bulunmamıştır. Ayrıca forkliftin bedel karşılığından kullanımı için taraflar arasında sözleşme akdedilip akdedilmediği, bedelin ne kadar olduğu hususları tanık beyanları ile ispat edilecek vakıalar değildir. Bu sebeple davacı tanık beyanlarına itibar edilmemiştir. Davacı tarafından iddialarının ispatı için tanık delili dışında geçerli ve kesin bir delil dosyaya sunulmamış ve hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanılmamıştır. Bu sebeple davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90- TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20‬TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır