Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2022/833 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/524 Esas
KARAR NO : 2022/833

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, ancak davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan tarihlerde fuarı gerçekleştirmediği, fuarın davalı tarafça ertelendiğini, ancak ertelenen tarihte de fuarın gerçekleşmediğini, davalının sözleşmedeki edimini gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmenin kendileri tarafından feshedildiğini ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafça ödenen bedelin iade edilmediğini, ödenen bedelin iadesi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, ancak covid 19 sebebiyle fuarın Ticaret Bakanlığı tarafından ertelendiğini, fuarın iptal edilmediğini, sözleşme gereğince fuarı erteleme haklarının bulunduğunu, bu hususun davacıya sözleşmeyi iptal etme yetkisi vermediğini, fuarın ertelenen tarihte gerçekleşeceğini ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinden dönülmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi ve masrafların ödenmesi amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 182.150,65 TL asıl alacak ve 155,00-TL ihtar masrafının tahsili için ilamsız icra takibi yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından takibe haksız itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı fuar katılımcısı, davalı ise fuar düzenleyicisidir. Taraflar fuar katılım sözleşmesi kapsamında …. tarihlerinde yapılacak olan … Fuarı’na katılım konusunda sözleşme imzalanmıştır. Ancak söz konusu sözleşme kapsamında kararlaştırılan fuar davalı tarafça covid 19 pandemisi sebebiyle gerçekleştirilmemiş ve fuarın … tarihine ertelenmiştir. Daha sonra söz konusu fuar davalı tarafça aynı gerekçe ile … tarihine tekrar ertelenmiştir. Davacı tarafça söz konusu fuarın ertelenmesinin kendilerinin beklediği fuara katılım amacına hizmet etmediği gerekçesi ile sözleşmeden dönülmüş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiştir. Davalı tarafça ertelemeler soncuunda yeni fuar tarihi taraflar arasında müzakere edilmemiştir. Covid 19 pandemisi sebebiyle Dünya genelinde ve Ülkemizde tüm etkinliklerin kısıtlandığı hususunda ve davalının da kararlaştırılan tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği hususunda tereddüt yoktur ve bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Ancak davacı taraf …. tarihlerinde gerçekleşecek olan fuara katılım için davalı ile sözleşme imzalamıştır ve yeni fuar tarihinin planlanan aylar dışında yat sektörüne etkisi dikkate alındığında fuardan beklenen amacın gerçekleşmeyeceği gerekçesi ile davacı tarafça sözleşmeden dönülmüştür. Yukarıda belirtilen yasal mevzuat gereği de davacının kendisi ile müzakere edilmeden farklı bir tarihlerde aynı ülkede veya başka bir ülkede düzenlenecek kendisi için menfaat sağlamayan fuara katılmaya zorlanmasının kabul edilmesi hukuken mümkün değildir. Bunun yanında yukarında belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 136. maddesi uyarınca da karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybedeceği hükmüne göre davalı tarafça borcunun ifa edilmesinin covid 19 pandemisi mücbir sebebi ileri sürüldüğü ve edimini ifa etmediği, dolayısıyla karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceği ve karşı tarafın ödemiş olduğu bedelleri iade etme ve yapılan masrafları tazmin etmek yükümlülüğünün bulunduğu aşikardır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 12.453,29 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.592,21 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.861,08 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 22.345,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 2.592,21 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.672,91 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 45,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır