Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/516 E. 2022/897 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/516 Esas
KARAR NO : 2022/897

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafa vermiş olduğu ürün ve hizmet bedeli olarak …. numaralı, 04/09/2021 tarihli, 196.706,00-TL bedelli fatura düzenlediğini, söz konusu fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, icra takibine itiraza rağmen davalı borçlunun 65.000,00-TL ödeme yaptığını beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan anlaşma gereği müvekkilinin kullanmakta olduğu evin iç mimarisinin değişikliği için 130.000,00-TL üzerinde anlaşıldığını, müvekkili şirketin davacı şirketten almış olduğu ürün ve hizmet bedellerini noksansız bir şekilde ödemekteyken davacı tarafın hizmet ve ürün bedellerinin yüksek tutacağını bu sebeple daha yüksek olarak daha fazla ödeme yapılmasını bildirdiğini, müvekkili şirketin davacının sözüne itibar ederek anlaştıkları miktarı aşan ödemeleri yapmaya devam ettiğini, ancak müvekkili şirket tarafından gösterilen tüm bu iyi niyete karşılık davacı taraf ifa ile yükümlü olduğu ürün ve hizmet temininde gerek eksik gerekse ayıplı mal kullandığını, bunun üzerine taraflar arasındaki görüşmeler neticesinde tarafların anlaştıklarını, müvekkili şirketin davacı şirketin bildirdiği IBAN numaralarına farklı tarihlerde ödemeler yaptığını, buna rağmen davacı şirketin işbu davayı açtığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Davacı vekili 04/10/2022 havale tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarına dair taraflarca e imzalı olarak imzalanmış sulh protokolü sunmuş ve sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, sulh protokolünde de davacının açmış olduğu işbu davadan feragat edeceğinin ve davalı tarafın davacıdan herhangi bir yargılama gideri isteminde bulunmayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nin 313. maddesinde, “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme…” olarak tanımlanmış olup aynı Kanunun 315. maddesinde de “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre karar verir” denilmek suretiyle sulhun niteliği ve sulh ile davanın ne şekilde sonuçlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerinin vekaletnamesinde yapılan incelemede sulh ve davadan feragate yetkilerinin bulunduğu görülmekle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 1.265,68-TL peşin harcın indirilmesi ile geriye kalan 1.184,98-TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Taraf vekillerinin talebi doğrultusunda taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.12/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır