Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/484 E. 2022/1051 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/484 Esas
KARAR NO : 2022/1051

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
YAZIM TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ….. Ltd. Şti adına kayıtlı …. plakalı aracın ….. poliçe nolu Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigorta teminatı altında olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın 03/02/2021 tarihinde dava dışı …… sevk ve idaresindeyken, davalının maliki olduğu ….. plakalı araç içerisinden inen kişilerce hem araca hem de araç içerisindeki yolcu ve sürücüye levye, kriko vb aletlerle vurarak zarar verdiklerini, bu zarar neticesinde yapılan ekspertiz incelemelerine göre belirlenen 3.181,00-TL’nin yetkili servise ödendiğini, hasarın ödenmesi nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısının yerine kaim olduğunu, müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin …..Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dilekçesinin yöntemine uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan açık yargılamada, Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığından ….. ve …… plakalı araçların kaza tarihindeki sahiplerini gösterir tescil kayıtları, ….. A.Ş.’den ….. kasko hasar dosyasına ilişkin teslim, ibra ve temlik belgesi getirtilmiştir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı oldukları, takibin 3.181,00-TL asıl alacak ve 80,79-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.261,79-TL alacak için başlatıldığı, davalının icra takibine 18/10/2021 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
TTK’nin 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi olanaklıdır. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nin 4/1 maddesinde a ve f bentleri arasında 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
Bunlardan ayrı olarak bir de, yasada herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davaların istisna olduğu belirtilerek, söz konusu haklara ilişkin doğan davaların da bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi durumunda ticari dava olduğu hüküm altına alınmıştır.
TTK’nin 1472/1 maddesi uyarınca, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Dava, sigortalıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle sigortalının ortaya çıkan zararının davacı sigortacı tarafından giderilmesi ile zarar miktarının davalıdan rücuen tazminine yönelik icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, davacının dayandığı TTK’nin halefiyete ilişkin hükmü ve davanın dayanağı haksız eylem olmasına göre sigortalının haklarını davacı sigortacıya temlik etmesi göz önüne alınarak her iki durumda da davacı sigortacı oluşan zararı tazmin etmekle iddiaya göre haksız eylemden zarar gören sigortalısının yerine geçtiğinden, dosyamıza konu uyuşmazlığın, yasada sayılan dava türlerinden herhangi birine girmemesi nedeniyle mutlak ticari dava ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili de olmamasından dolayı nispi ticari dava olarak nitelemek olanaklı değildir. Aynı şekilde uyuşmazlık vedia, havale ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan da doğmadığından bu yönden de ticari dava niteliği bulunduğundan söz edilemeyecektir.
TTK’nin 5/1 maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nin 114/1-c maddesine göre, görev dava şartıdır. Aynı yasanın 115/1 maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nin 4/1 maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görev alanına girmediği, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği göz önüne alınarak, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri hükmü gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
2-Karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususlarının görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 20/1. maddesi gereğince süresinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılması yönünde karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır