Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/453 E. 2023/166 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/453 Esas
KARAR NO : 2023/166

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari merkezi İstanbul’da ve üretim tesisi Tekirdağ’da bulunan naylon ve pamuk imalatı ve satımı ile iştigal eden bir üretici şirket olduğunu, sektöründe lider konumda bulunan müvekkili ile davalı …. Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında iplik alım-satım ticareti mevcut olduğunu, Taraflar arasındaki söz konusu ilişkinin dövize endeksli bir ticari ilişki olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki 11.06.2021 tarihinden itibaren süregelen alım-satım ilişkisinin döviz üzerinden yapılmakta olduğunu, buna istinaden davacı şirketin, faturaları döviz üzerinden düzenlemekte olduğunu, dolayısıyla müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin yabancı para birimine endeksli olduğunun kabulünün gerekmekte olduğunu, Ülkemiz ekonomisinde giderek yükselen döviz kuru sebebiyle müvekkili ile davalı şirket arasında olan cari hesapta da kur farkı oluşmuş olduğunu, müvekkili tarafından tanzim edilen fatura tarihleri ile davalı şirketin ödeme tarihleri incelendiğinde bu tarihler arasında geçen sürelerde döviz kurunun yükseldiği, dolayısı ile kur farkı alacağının oluştuğunun açık olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından tanzim edilen faturalarda, fatura tarihine ilişkin döviz kurunun da açıkça belirtilmiş olduğunu, Davalı tarafından yapılan ödemelerin müvekkilinin banka hesabına havale ile gönderilmiş olup cari hesap incelendiğinde de görüleceği üzere hiçbir şekilde Türk Lirası üzerinden düzenlenen çek ile ödeme yapılmasının kabul edilmemiş olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan hususlar ve mahkemece re’sen dikkate alınacak tüm nedenler ile Davanın kabulü ile davalı borçlunun mezkür icra takibine yaptığı yersiz ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalı borçlunun icra takibine yaptığı yersiz, kötü niyetli, yasal dayanaktan yoksun ve açıkça haksız vaki itirazı sebebiyle, takip konusu alacağın ödenmesini geciktirme amacında olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı ….. arasındaki ticari ilişkinin Haziran 2021 tarihinden itibaren başlamış olup müvekkili ile davacı ….. arasında yabancı para birimi üzerinden ticari ilişki kurulduğuna dair yazılı bir sözleşme mevcut olmadığını, davacı yanın taleplerinin herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını, taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine dair teamül de bulunmamakta olduğunu, Taraflar arasında yazılı bir sözleşme veya yabancı para birimi ilişkisi yok ise ve satıcı tarafından düzenlenen kur farkı faturasına alıcı tarafından itiraz edilmiş ise satıcının kur farkını talep edemeyeceğinin açık olduğunu, davacı ….. tarafından düzenlenen … numaralı fatura ve … numaralı faturaya davalı firma tarafından …. numaralı ve …. iade faturalarının tanzim edilmiş olduğunu, Yukarıda ayrıntısı ile arz ve izah ettikleri nedenlerle ve mahkememizce resen göz önünde bulundurulacak sair sebeplerle; davalı firmanın fazlaya ilişkin bilcümle hak ve alacaklarını talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından ikame edilmiş olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine; takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminata mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı ….. üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 420.740,01 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkin niteliği, faturaların hangi para birimi üzerinden düzenlendiği, taraflar arasında kur farkı istenebileceğine dair yazılı sözleşme veya teamül olup olmadığı, davacının talep edebileceği kur farkı miktarı, tarafların tüm iddia ve savunmaları hususlarında rapor düzenlenmesi için tarafların rapor alınmasına karar verilmiş, 16/01/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı …ın 2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgv’lı hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı ….ın 2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu kanaatine varılmıştır Davacı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 21.03.2022 tarihi itibariyle, davacı …ın davalı …a 97,21 TL Borçlu oldukları, davalı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 21.03.2022 tarihi itibariyle, davalı …ın davacı …dan 96,89 TL Alacaklı oldukları, 0,32 TL Kuruş farkı dışında bir cari hesap farkının olmadığı, tarafların oluşan cari hesap bakiyesinin, davacı tarafından 31.12.2021 tarihinde davalı …a düzenlediği 36.253,65 TL tutarlı Kur Farkı faturasının 14.01.2022 tarihinde davalı tarafından 36.350,85 TL olarak İADE Faturası düzenlemesi ve sonrasında bu tutar üzerinden tarafların birbirine süreklilik arz etmek üzere İADE Faturaları düzenlemiş olmasından kaynaklanmış olduğu, Davacı tarafından davalı …a 2021 yılında İplik Satışına ilişkin Toplam Tutarı 146.110,47 USD karşılığı 1.270.162,14 TL’lik 14 Adet E-Fatura düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından davacı …a toplam olarak 1.270.162,15 TL ödeme yapılmış olduğu, tarafların TL olarak çalışıyor olduğu kanaatine varılması durumunda davacının, davalı ….dan Alacağının kalmadığının değerlendirilmiş olduğu, Davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş Faturalar üzerinde ödemenin USD bazında yapılması gerektiğine dair bir ibare bulunmadığı, taraflar arasında imzalanmış bir özleşmeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davalı tarafından davacı …a yapılmış tüm ödemelerin TL Bazında yapılmış olduğu, Takdirin mahkememize ait olduğu, tarafların USD bazında çalışmış oluğuna kanaat getirilmesi durumunda, davacının 33.880,60 USD Alacağının kalmış olacağının hesaplanmış olduğu, kur farklılıklarından oluşan bu alacak için, davacı tarafından davalı …a düzenlenmiş ve toplam değeri (384.486,37 TL4*36.253,65 TL) 420.740,02 TL 2 Adet Kur Farkı Faturasının her iki tarafça birbirlerine 07.03.2022 tarihine kadar sürekli olmak üzere İADE faturası izenlemiş oldukları, sonrasında 21.03.2022 tarihinde davacı tarafından icra takibi yapılmış olduğu, tarafların USD bazında çalışmış oluğuna kanaat getirilmesi durumunda, davacı tarafından icra takibinde talep edilmiş olan 420.740,01 TL kadar davacının alacaklı olacağının değerlendirilmiş olduğu, İhtilaf konusu toplam tutarı 420.740,02 TL olan 2 Adet Kur Farkı Faturası dışında her iki tarafça düzenlenip kabul edilmiş tarafların daha önce de USD bazında çalışmış olduklarına dair teamül oluşturacak başka bir KUR FARKI Faturasının düzenlenmemiş olduğu, Davacı ….. lehine karar alınması durumunda, Davacı ….., İcra Takibinde talep etmiş olduğu gibi, icra takip tarihi olan 21/03/2022 tarihinden itibaren asıl alacağına işleyecek değişen oranlarda Reeskont Avans Faizi talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin dövize endeksli olduğu, düzenlenen faturaların döviz üzerinden olduğunu, bu sebeple davalıdan kur farkı alacaklarının bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin yabancı para birimi üzerinden olduğuna dair yazılı bir sözleşme bulunmadığını, kur farkı alacağının tahsil edilebilmesi için taraflar arasında bu hususta yazılı bir sözleşme veya teamül olması gerektiği, ancak taraflar arasında bu şekilde sözleşme veya teamülün bulunmadığı, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Somut davada; taraflar arasında faturalara konu ürünlerin alım satımına ilişkin ticari ilişki olduğu hususunda ve faturalara konu ürünlerin davacı tarafından davalıya satılıp teslim edildiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından kur farkı talep edilip edilemeyeceği noktasındadır. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların incelemeye konu ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve kendi lehlerine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıya 97,21 TL borçlu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlara göre davalının davacıdan 96,89 TL alacaklı olduğu tarafların defter ve kayıtları arasında kuruş farkı dışında bir cari hesap farkının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalı …a iplik satışına ilişkin düzenlenen tüm faturaların davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına alındığı ve davalı tarafından bedellerinin Türk parası olarak banka havalesi yolu ile nakit ödendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava ve icra takibinde söz konusu faturaların kur farkı talep edilmiştir. Davacı tarafça faturalar USD olarak düzenlenmiş ve davalı tarafça ödemeler Türk parası ile yapılmıştır.
Kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerekmektedir. Eldeki davada taraflar arasında kur farkına ilişkin sözleşme ve teamül bulunmamaktadır. Ancak davacı tarafından düzenlenen yabancı para içerikli faturalar davalı tarafından da kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş, fatura karşılıkları ise fatura tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmiş olup, dava konusu fark ise fatura tarihleri ile fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkından kaynaklanmaktadır. Davacının faturaları yabancı para cinsi üzerinden düzenlenmiş, davalı ödemeleri ise Türk Lirası üzerinden yapmış olmakla, yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için, bu konuda sözleşme veya fiili teamülün varlığı da aranmayacağından, fatura tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki kur farkının istenebilmesi mümkündür. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki savunmaların itibar edilmemiş ve davacı vekilinin kur farkı alacağı talebi yerinde olduğundan açılan davanın kabulüne ve alacak tarafların ticari defter ve belgeleri ve faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 28.740,75 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 5.081,49 TL peşin harcın mahsubu ile 23.659,26‬ TL bakiye karar harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 61.903,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 5.081,49 TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.162,19‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.162,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır