Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/405 E. 2022/818 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/405
KARAR NO : 2022/818

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in yetkilisi olduğu …. İnşaat San. ve Tic. Ltd Şti, Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğünü hasım göstererek, İstanbul Vergi Mahkemesi .. E. .. K. Sayılı Dosyasıyla yüklenilen KDV indirimlerinin reddedilip, hesaplanan KDV üzerinden tesis edilen cezalı KDV tarhiyatının kaldırılmasıyla KDV iade taleplerinin yerine getirilmesi davası açıldığını, … İnşaat San. ve Tic. Ltd Şti adlı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, yapılan yargılamada öğrenilmesi üzerine, açılan davada taraf teşkilinin sağlanmasına yönelik olarak iş bu davayı açtıklarını belirterek ticaret sicilinden terkin edilen … İnşaat San. ve Tic. Ltd Şti tüzel kişiliğinin yeniden ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkilinin resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi” “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, 174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması” gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 13.08.2014 tarihinde belirtilen gerekçelere istinaden sicil kaydının resen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinin sorumlu olmamaları gerektiğinden bahisle, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul … ATM’nin … Esas, .. Karar sayılı, 21/04/2022 kesinleşme tarihli yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
İstanbul .. Vergi mahkemesinin … Esas sayılı dosya evrakları sureti, dosya arasına alınmıştır.
Davacı firmaya ait en son sicil kayıtlarını içeren İTO kaydı dosya arasına katılmıştır.
Beylikdüzü vergi dairesinin 28/06/2022 tarihli yazı cevabı dosya arasına katılmıştır.
İTO’nun 01/07/2022 tarihli yazı cevabı dosya arasına katılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca … Müdürlüğünce resen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul … Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde, ihyası istenen şirketlerin terkin olmadan önce merkez adreslerinin … Cad. .. ada, .. parsel, Şantiye Ofisi, Büyükçekmece/İSTANBUL sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sy TTK’nın 547/1.maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden resen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının a bendinde, kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otucunsu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sy Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu, adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden resen silineceği düzenlenmiştir.
6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesinin 15.fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaat bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihindne itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirket sicilden resen terkin edildiği 13/08/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 22/03/2022 tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı … Müdürlüğünün TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği ve usulüne uygun olarak şirketlere, yetkililerine tebliğ yapıldığı ispat edemediğinden, yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmemiştir.
Somut uyuşmazlıkta, şirketin 6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce Sicil Gazetesinde yayınlandığı ancak ihyası istenen şirkete ve yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. 6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesinde 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ve şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin, doğrudan … Gazetesinde ilan suretiyle yapılan usule aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan 5174 sy Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10/3.maddesinde; “oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla … kaydının re’sen silinmesi için … memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği” hükmünü içermektedir.
30/12/2012 günü ve 28513 sy Resmi Gazetede yayınlanan “Münfesih olmasına ve sayılmasına rağmen tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine ilişkin tebliğin 1.maddesinin d bendinde; 18/05/2004 tarihli ve 5174 sy Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10 ve 32.maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler” ifadesi ile kanundan olmayan bir hali tebliğ ile düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; şirketin adresinin tespit edilememesi ve bu hali ile TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında kaldığının tespiti ile ihtarın şirketlere ve yetkililerine tebliğ edildiğine ilişkin belgelerin istenmesine rağmen … müdürlüğü tarafgından dosyaya sunulmadığı, yasal zorunluluk olmasına rağmen şirket ve yetkilisine tebligat yapılmadan ilan ile yetimilerek terkin işleminin yapıldığı, aryıca şirketin Kanunda belirtilmeyen bir sebepten ötürü sicil kaydının silindiği, buna göre davalı sicil müdürlüğünün işleminin usulsüz olduğu, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın souçlandırılması için şirketlerin ihyasının zorunlu olmasına göre davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, davanın kabulü ile davalı müdürlüğün işleminin kaldırılarak, dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına, ihyası istenen şirketin terkin sebebi gözüne alınarak tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, yukarıda açıklandığı üzere davalı … müdürlüğü 6102 sy TTK’nın geçici 7.maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden resen terkin ettiği, bu durumda davalının usulsüz terkin işlemi ile işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
İstanbul Ticaret sicilinin … numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin İstanbul … Vergi Mahkemesinin .. Esas sayılı(Eski esas .. ) dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhyası talep edilen şirketlerin terkin sebepleri göz önüne alındığında ihyasına karar verilen şirketlere tasfiye memuru atanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TLnin davalı … Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 144,00 TL yargılama giderinin davalı … Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … Müdürlüğünden tahsilli ile davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır