Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/394 E. 2023/197 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/394 Esas
KARAR NO : 2023/197

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 10/07/2018 tarihinde “Kitap Satış Sözleşmesi” nin imzalanmış olduğunu, işbu sözleşme ile davalı şirketin vereceği kitap siparişlerinin, liste fiyatları üzerinden uygulanacak belirli iskonto oranları ile müvekkili tarafından temin edilmesinin kararlaştırılmış olduğunu, ayrıca kitapların yer aldığı her koli başına da 2018 yılı için 25 TL+ KDV ödeneceğinin belirtilmiş olduğunu, her ne kadar mezkur sözleşmenin, 1 yıl süre ile 2018-2019 eğitim öğretim yılı için düzenlenmiş olsa da tarafların kitap alışverişine devam ederek aralarındaki ticari ilişkiyi sürdürmüş olduklarını, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmiş ancak davalı taraf mütemadiyen ödeme edimlerini geç ifa etmiş ya da hiç ifa etmemiş olduğunu, tarafların şirket yetkilileri arasında defaatle görüşme yapıldığını ve bakiye borcun ödenmesi talep edilmişse de davalı tarafın çeşitli bahanelerle aldığı mal ve hizmetlerin fatura bedellerini ödememiş olduğunu, bunun üzerine ilk olarak davalı tarafa Eyüpsultan … Noterliği’nin 23/02/2022 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilmiş olduğunu, ihtarnamenin davalıya 25/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığı gibi ihtarnameye de cevap verilmemiş olduğunu, davalı tarafın yapması gereken ödemeleri aksatmasının, müvekkilinde meydana gelen zararı her geçen gün arttırdığını,işbu zararın önlenmesi adına 02/03/2022 tarihinde de Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla 171.614,05 TL bakiye alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, mezkur icra takibine davalının 14/03/2022 tarihinde haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, 2021 yılından devreden bakiye borç ile birlikte 12/02/2022 tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya olan toplam borcunun 171.614,05 TL olduğunu, cari hesaba eklenen tüm alacak kalemlerinin davalı tarafa sunulan mal ve hizmetlere dair kesilen faturalardan oluşmakta olduğunu, tüm kayıtlar incelendiğinde, davalının müvekkiline borçlu olduğunun açıkça görüleceğini, davacı tarafın aldığı mal ve hizmetlerin karşılığı olan ücretleri ödememesi sebebiyle başlattıkları hukuki süreçte mezkur icra takibine yaptığı haksız itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, takibe konu alacağın likit olması sebebi ile asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya karşı, davacının iddia ettiği borcu bulunmamakta olduğunu, taraflar arasında mevcut fiili anlaşma uyarınca cari hesaba konu fatura bedelleri eğitim öğretim dönemi içerisinde ve sonunda iade ve takasın mahsuba konu olacağını, söz konusu cari hesabın, ancak anılan fatura bedellerinin iadeler yapıldıktan sonra kesinleşmesi halinde hüküm ifade edeceğini, taraflar arasındaki fiili anlaşma hilafına kötü niyetle takibe girişilmiş olması ve sonrasında işbu huzurda açılmış davanın, açıkça sözleşmeye aykırı olup, anılan alacak iddiasının kötü niyetli olduğunun açıkça ortada olduğunu, davacının anılan alacak iddiası kötü niyetli olup gerçeği yansıtmamakta olduğunu işbu sebeple huzurda açılmış davanın reddini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki kitap satım sözleşmesi kapsamında davacının sözleşme kapsamındaki ürünleri teslim etmesine rağmen davalının ürünlerin bakiye bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 171.614,05 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından çalışan sayısını gösteren listeler, ba-bs formları, işyeri tescil bilgileri ve dönem bordroları celp edilerek incelenmiştir.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinden rapor alınmasına karar verilmiş, 13/01/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı …ın 2018,2019,2020,2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222. Madde gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkememizin takdirinde olduğu, davalı …. tarafından ticari defterler incelemeye sunulmamış olduğu, davacı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 02/03/2022 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı …dan 169.889,79 TL alacaklı oldukları, dosyaya davacı …. tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmuş mutabakat ile ilgili mail göre, tarafların 2022 açılış bakiyesi olarak 166.518,21 TL tutarda mutabık kalmış oldukları, 2022 yılında icra takip tarihine kadar davacı tarafından davalı …a toplam tutarı 9.571,58 TL olan 31 adet e fatura düzenlenmiş olduğu, bu tutardan toplam tutarı 3.988,20 TL olan 11 adet faturanın davalı BA bildirimlerinde de yer almış olduğu, toplam tutarı 5.583,38 TL olan 20 adet faturanın BA BS bildirim limitleri altına kalmış olduğu için her iki taraf BA BS bildirimlerinde bildirilmemiş olduğu bu faturaların e fatura olduğu, e fatura sisteminden faturaların davalı …a gönderilmiş olduğu, davalı tarafından işbu faturalara süresinde davacı …a iade edilmiş olduğuna dair bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davalı tarafından 2022 yılında icra takip tarihine kadar davacı ….a toplam tutarı 6.200 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının icra takip tarihi itibariyle kalan alacağının 169.889,79 TL olduğu, icra takip tarihinden sonra davacı tarafından davalı …a 09/03/2022 ve 10/03/2022 tarihlerinde toplam tutarı 2.630,59 TL olan 6 adet fatura düzenlenmiş olduğu, bu faturalara karşılık davalı tarafından 2.630 TL ödeme yapılmış olduğu, davalı … cevap dilekçesinde, taraflara arasında mevcut fiili anlaşma uyarınca cari hesaba konu fatura bedellerinin eğitim öğretim dönemi içerisinde ve sonunda iade ve takasın mahsuba konu olacağını, söz konusu cari hesabın, ancak anılan fatura bedellerinin iadeler yapıldıktan sonra kesinleşmesi halinde hüküm ifade edeceğini beyan etmiş olduğu, taraflar arasında yapılmış sözleşmenin 11. Maddesine göre, “İşbu sözleşme kapsamında yayınevi tarafından koleje teslim edilen kullanılmayan ve yıpratılmayan ürünlerden kolej tarafından tek taraflı olarak takdir edilecek oran ve/veya sayıda ürün yayınevine iade edilebilecektir. Kolejin teslim edilen Türkçe dileindeki kitapları iade hakkı sınırsızdır. Yayınevi, işbu iade talebi karşısında ürünlerini iade almaktan imtina edemez. Kolej, takdir ettiği ürünlerin iadesini sözleşmenin imzasından itibaren her daim talep edebilecektir.” şeklinde olduğu, daval ıtarafından icra takibinden sonra 26/04/2022 tarihinden …. numaralı 149.643,06 TL lik iade e faturası düzenlenmiş olduğu, ancak bu faturanın içeriği ürünlere ait bir teslim belgesine dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı tarafından bu e faturaya 27/04/2022 tarihinde aynı tutarlı …. numaralı Temel iade e faturası düzenlenmiş olduğu, davacının alacak tutarında 0,59 TL dışında bir değişiklik olmadığı, davacı …. lehine karar alınması durumunda, davacı …., icra takip tarihi olan 02/03/2022 tarihinden itibaren asıl alacağına, takip talebinde talep edilmiş olduğu üzere, değişen oranlarda Ticari Temerrüt Faizi talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasındaki kitap satış sözleşmesine istinaden sözleşme kapsamındaki ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafından bakiye bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili kendilerinin davacıya borçlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında kitap satış sözleşmesi olduğuna ve davacı tarafından faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalının ürün bedellerini davacıya ödeyip ödemediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defter ve kayıtları incelemeye sunulmamıştır. İcra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 169.889,70 TL alacaklı olduğu, davacının icra takip tarihinden sonra davalıya düzenlediği 6 adet fatura bedelinin davalı tarafından ödendiği, icra takibinden sonra davalı tarafından davacıya 26/04/2022 tarihli 149.643,06 TL bedelli fatura düzenlediği, davacı tarafından bu faturanın iade edildiği tespit edilmiştir. İcra takip tarihine kadar tarafların birbirlerine düzenlediği tüm faturalar taraflar tarafından birbirlerinin BA ve BS formlarında beyan edilmiş ve tarafların BA ve BS formları arasında fark olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından BA formlarında beyan edilmekle mal teslimi hususu davacı tarafından karine olarak ispat edilmiş, bu hususun aksi davalı tarafından ispat edilmediği gibi, taraflar arasında bu hususta bir ihtilafta bulunmamaktadır ve taraflar 2022 yılı açılış bakiyesinde mutabık oldukları da davacı tarafça sunulan mutabakat belgesi ile sabittir. Davalı tarafından icra takibinden sonra düzenlenen 26/04/2022 tarihli 149.643,06 TL bedelli faturaya konu ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin davalı tarafından bir delil sunulmamış, davacı tarafından bu faturada kabul edilmeyerek iade edilmiştir. Bu sebeple icra takibinden sonra düzenlenen söz konusu faturanın davacı alacağından mahsubu mümkün değildir. Davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu davacının usulüne uygun tutulan defter ve kayıtları, mutabakat belgesi, tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden davacı alacağı hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne, alacak faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 169.889,79-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 11.605,17 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.072,67 TL peşin harcın mahsubu ile 9.532,5‬0 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.483,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 1.724,26‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.072,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.153,37‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.825,37 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 1.306,6‬6 TL sinin davalıdan tahsili ile, 13,34 TL sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kabul edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, red edilen miktar yönünden kesin olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır