Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2023/545 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/370 Esas
KARAR NO : 2023/545

DAVA : Eser Sözleşmesine Aykırılık Sebebiyle Ödenen Bedelin İadesi
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :14/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan eser sözleşmesine aykırılık sebebiyle ödenen bedelin iadesi davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, Nisan 2021’de karşılıklı mail ile mutabık kalmak suretiyle, fikri mülkiyeti kendisine ait olan “….” e-ticaret internet satış sitesinin daha kolay kullanım ve daha fazla müşteriye ulaşılabilmesi amaçlı olarak yeni bir yazılım yapmak üzere 66.080,00-TL bedel karşılığında davalı ile TBK 470 maddesine göre eser sözleşmesi akdetmiş olduğunu, davalı yüklenici “…” e-ticaret internet satış sitesine ilişkin yazılımı 4 ayda bitirip çalışır vaziyette davacıya teslim etmeyi taahhüt etmiş olduğunu, mutabık kalınan bedelin 4 eşit taksitte ödenmesi kararlaştırılmış olduğunu, davalı bu kapsamda ilki 19.04.2021 tarihli olmak üzere her biri 16.520-TL bedelli 18.05.2021, 30.06.2021 ve 31.07.2021 tarihli faturaları davacıya kesmiş olduğunu, davacı kesilen ilk üç faturayı (49.560-TL) ödemiş olduğunu, davalı, yaptığı anlaşmaya göre 4 ayda teslim etmeyi taahhüt ettiği “….” e-ticaret internet satış sitesini taahhüt ettiği nitelikleri haiz şekilde sağlıklı olarak çalışır halde teslim edememiş olduğunu, davalı tarafından yapılması taahhüt edilen e-ticaret internet sitesinin yapım aşamasında sürekli olarak sorunlar çıkmış olduğunu, sorunlar davacı şirket yetkilileri tarafından mail yoluyla davalı şirkete ve yetkililerine bildirilmiş olduğunu, davalı şirket yetkilisi bu süreçte yapılan ürünün sorunlu olduğunu, süresinde teslim edemediklerini, bundan dolayı hatalı ve kusurlu olduklarını, acemiliklerinden kaynaklanan nedenlerle sorunlar yaşandığını kabul etmiş olduğunu, sürekli olarak “sorunları hallediyoruz, halledeceğiz, bu kez tamam” şeklinde onlarca mail göndererek sorunlara çözüm bulacaklarını ifade etmelerine rağmen maalesef sorunlar halledilememiş olduğunu, taraflar arasında bu hususta gerçekleşen Mail yazışmalarının tamamı ve aşağıda alıntı yapılan yazışmaların tam metni dilekçemize ekli olduğunu, davalının taahhüt ettiği yazılımı eksik ve ayıplı olarak yapmış olması nedeniyle davacı e-ticaret internet satış sitesini gereği gibi kullanamamış ve daha önce “…” sistemi ile çalışan internet sitesinden yaptığı satışın yarısı kadar dahi satış yapamamış olduğunu, bundan dolayı davacının cirosu büyük ölçüde düşmüş olduğunu, davacı şirketin bu nedenle uğramış olduğu, davalının yeniden yapmayı taahhüt ettiği e-ticaret satış sitesi ayıplı olarak yapıldığı ve sağlıklı olarak çalışmadığı bu nedenle de satışları düştüğü için zarar eden davacı 12.01.2022 tarihinde davalı şirkete gönderdiği mail ile sitedeki eksikliklerin listesini çıkarmış ve “… eksiklerin 48 saatte giderilmemesi halinde bugünden sonra uğranılan tüm zararının tazminini talep edeceğini ve zararlarından dolayı sorumluluğun davalıya ait olacağını” davalı tarafa bildirmiş olduğunu, bu mailden sonra takip eden yazışmalar devam etmiş ve davalı şirket yetkilisi 15.01.2022 tarihli mail ile “Bu iş artık yürümez. Hizmet vermeye devam edemeyeceğiz. Siz başka bir firmaya işi devredene kadar siteniz bu haliyle yayında kalır” demek suretiyle işi tamamlayamayacaklarını bildirip sözleşmeyi de tek taraflı ve haksız olarak feshetmiş olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin Eser Sözleşmesi olduğunda tereddüt olmadığını, eser sözleşmelerinde, yüklenicinin, kararlaştırılan iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve eklerine iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayarak teslim etmesi gerektiğini, eserin sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflarından bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığı kabul edilmekte olduğunu, davalı üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemiş olduğunu, getirmediği halde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş olduğunu, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshi, işin, taahhüt edildiği şartlar ve taahhüt edilen sürede yapılmaması nedeniyle ödenen 49.560-TL. nin iadesi için ödenen bedellere karşılık iade faturası kesilip eklenmek suretiyle davalıya Beyoğlu …. Noterliğinin 11.02.2022 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiştir. Davalıya gönderilen ihtarname 01.03.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davalıya gönderilen işbu ihtarname ile davacı TBK’nu 475. maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuş ve davalıya ödediği bedelin iadesini talep etmiş olduğunu, davalı sözleşmeyi haksız olmasına rağmen tek taraflı olarak feshedince davacı siteyi çalışır hale getirmek üzere başka firmalardan teklifler almış olduğunu, alınan teklifler dövizin aşırı artışı ve piyasa koşullarının da etkisiyle davalı ile yapılan sözleşme bedelinin 2-3 katı civarında olduğunu, bunun üzerine davacı dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ den e-ticaret alt yapısı kiralamış olduğunu, davalı ile yaptığı anlaşmaya istinaden davalı yükümlülüklerini tam olarak yerine getirseydi e-ticaret sitesi yazılımına sahip olacakken kiralamak zorunda kalmış olduğunu, davacı e-ticaret alt yapısı kiralamak suretiyle davalının yapamadığı işten dolayı oluşan ciro kaybını bir an önce bitirip sorunu çözmek istemiş olduğunu, ancak davalının yapmaya çalıştığı e-ticaret sitesindeki yazılım eksikliklerinden dolayı, kiralanan e-ticaret sitesine xmil çıktısı ile sadece ürün açıklamalarını getirtilebilmiş olduğunu, resim ve fiyatları getirtilememiş olduğunu, düzgün çalışan bir yazılımda 1-2 saat sürecek işlem için günlerce ürün girişi yapılmış olduğunu, (6.500 den fazla ürün resmi ve 3.200 adet ürünün fiyatı) Bu sırada, …. tarafında yaşanan görsel problemler, …. hataları, reklamlardaki performans düşüklükleri de davalının yaptığı hatalı yazılımın getirdiği diğer sorunlar olarak karşılarına çıkmış olduğunu, davalı akdedilen eser sözleşmesi gereği yapmayı taahhüd ettiği e-ticaret internet satış sitesinin taahhüd edilen zamanda ve vasıflarda yapmamış olduğunu, site tam randımanlı çalışmamış olduğunu, davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği mail yazışmaları ile sabit olduğu gibi davalının da kabulünde olduğunu, davalı buna rağmen tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh etmiş olduğunu, davacı sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ödediği bedelin iadesini talep etmekte olduğunu, sözleşmenin ayakta olduğu kabul edilecek olursa da davacı TBK 475/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkı kullanarak davalıya ödediği 49.560,00- TL’ nin davalıdan tahsilini talep etmekte olduğunu, ayrıca davalıya gönderilen ihtarname giderleri HMK 323 maddesine göre yargılama giderlerine dahil olduğundan, davalıya gönderilen ihtarnameler için ödenen 1.342,66-TL ihtarname bedellerinin de davalıdan tahsilini talep ediyor olduklarını, ” Davalı ile davacı arasında akdedilen sözleşme gereği davalının davacı şirkete yapmayı ve çalışır vaziyette teslim etmeyi taahhüt ettiği e-ticaret internet satış sitesinin taahhüdüne uygun olarak yapmaması sitenin hali hazırda çalışmaması, davalı şirket yetkilisinin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh etmesi ve sorunları gidermeyeceklerini davacıya bildirmiş olması nedeniyle davacı şirket tarafından davalıya ödenen 49.560,00-TL ile davalıya gönderilen ve HMK 323 Maddesine göre yargılama gideri sayılan ihtarnameler için ödenen 1.342,66-TL olmak üzere toplam 50.902,66-TL’nin davalının temerrüt tarih olan 01.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek Ticari Avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; şeklinde olduğu gözükmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında …com.tr uzantılı e-ticaret sitesinin tasarımının yapılması ve siteye güncelleme yapılması hususunda anlaşma yapılmış olduğunu, anlaşmaya göre davalı öncelikle sitenin tasarımını yapacak, sitenin tasarımından sonraki aşamada talep edilmesi ve davalının kabul etmesi halinde site davalı tarafından aylık ücret karşılığında geliştirilecek veya sitenin kullanımına ilişkin teknik destek vereceğini, sitenin tasarımdan sonra davacı tarafa verilen hizmetler birbirinden bağımsız nitelikte olduğunu, faturalara konu her hizmet farklı borçların ifası niteliğinde olup işbu hizmetlerin tek bir borcun peyderpey ifası niteliği bulunmamakta olduğunu, davalı tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacıya kesinlen faturaların dökümü dilekçede gösterilmiş olduğunu, faturalardan 19/04/2021 tarihli faturanın konusu web tasarım hizmeti olup, hali hazırda yayında olan …com.tr. sitesinde kullanılan tüm tasarım davalı tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, sitenin en altında davalının ticari unvanı olan “….” ifadesi bulunmakta olduğunu, (Ek-1:….com.tr sitesinden alınan ekran görüntüsü) Davacı faturaya itiraz etmemiş, hizmetin ayıplı olduğuna dair süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmamış olduğunu, Web sitesi tasarımının davacıya eksiksiz ve ayıpsız olarak tesliminden sonra davacı siteyi kullanmaya başlamış ve davalıdan sitenin geliştirilmesi ve teknik destek için talepte bulunmuş olduğunu, davalı tarafından davacıya talepleri doğrultusunda hizmet verilmiş olduğunu, ve 18/05/2021 fatura düzenlenmiş olduğunu, davacı bu faturaya da itiraz etmemiş ve herhangi bir ayıp ihbarında bulunmamış olduğunu, aynı durum 30/06/2021 ve 31/07/2021 tarihli faturalara konu teknik destek hizmeti için de yaşanmış olduğunu, davacı teknik destek hizmeti almış olduğunu, faturalara itiraz etmemiş, ayıp ihbarında bulunmamış burada farklı olarak 31/04/2021 tarihli faturanın karşılığını ödememiş olduğunu, bahsedilen fatura için de davalı aleyhine takip yapılmış olduğunu, davalının alacağına ilişkin süreç devam etmekte olduğunu, davalı söz konusu sitenin tasarım ve güncellemelerinin yapılmasında, teknik destek verilmesinde tarafların karşılıklı anlaşmasının tüm koşullarına uymuş ve site sorunsuz çalışmış olduğunu, devam eden süreçte davacı davalıdan siteye daha önce verilen hizmetlere kıyasla daha fazla maliyet ve iş yükü oluşturacak yeni hizmetlerin aynı bedel üzerinden yapılmasını talep etmiş olduğunu, davalının bu teklifi kabul etmemesi üzerine davacı haksız ve hukuka aykırı olarak huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu, davalı ve davalı arasındaki her bir hizmetin bağımsız nitelikte olması nedeniyle devam eden süreçte davalının davacıya hizmet vermeyi kabul etmemesi daha önce verilen hizmetleri eksik veyahut ayıplı hale getirmeyecek olduğunu, aynı zamanda davalının davacı tarafa bahsedilen siteye ilişkin müstakbel taleplerin yerine getirileceğine dair bir taahhüdü de bulunmamakta olduğunu, davacı tüm davasını davalının göndermiş olduğu mail yazışmalarına dayandırmakta olduğunu ve bu yazışmalarla davayı ispatlamaya çalışmakta olduğunu, dava dosyasına sunulan davalının imzasını içermeyen belge ve mail yazışmalarının varlığını ve içeriklerini kabul etmediklerini, bahsedilen yazışmaların hükme esas alınması ve senetle ispat zorunluğu ilkesi gereği delil olarak kabulü mümkün olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmanın tamamı sözlü olarak yapılmış olduğunu, davacı davalının sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmekte olduğunu, Web tasarım hizmetini tamamlayan, siteyi geliştiren ve teknik destek hizmetini veren ve tüm bunları ayıpsız ve eksiksiz tamamlayan davalının sözleşmeyi feshettiğine yönelik iddia hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yukarıda bahsedildiği üzere davalının davacıya verdiği hizmetlerin tamamı farklı anlaşma ve borçlara ilişkin bağımsız nitelikte olup devam eden süreçte fiyatta anlaşılamaması üzerine taraflar arasında yeni bir ticari ilişki kurulmamış olduğunu, davacının sitenin 4 ayda bitireceğine ve bedelin 4 eşit taksitte ödeneceğine dair iddiası gerçekdışı olduğunu, davacı bu iddiayı ispata yarar hiçbir delil sunmamış olduğunu, T.T.K’nın 21/2 maddesi “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” hükmünü düzenlemiş olduğunu, davacı tarafça faturalara itiraz edilmemiş olduğunu ve fatura içeriğini kabul edilmiş sayılmış olduğunu, faturaların içeriğinden anlaşılacağı üzere her bir hizmet birbirinden bağımsız nitelikte olduğunu, fatura içeriğinin aksinin iddia edilebilmesi için faturaya süresi içerisinde itiraz edilmesi gerektiğini, davacının site yapım bedelinin 4 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığına dair iddiasının aksi fatura içeriğiyle tarafımızca ispatlanmış olduğunu, ayrıca bahsedilen sitenin mülkiyet hakkı dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacıya ait olduğunu, davacının davayı kazanma amacıyla siteyi ayıplı hale getirme ihtimali bulunmakta olduğunu, davanın taraflar arasındaki ticari defter kayıtları ve fatura içerikleri doğrultusunda hak düşürücü nitelikte olan ayıp ihbar ve fatura itiraz süreleri dikkate alınarak çözümlenmesi gerekmekte olduğunu, şeklinde olduğu gözükmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında davacıya ait e-ticaret internet sitesinin davalı tarafça tasarımının yapılması ve siteye güncelleme yapılması hususunda eser sözleşmesi kapsamında davalının edimini gereği gibi, eksiksiz, ayıpsız ve süresinde yerine getirmemesi iddiası sebebiyle davacı tarafından ödenen bedelin iadesi ve yapılan ihtarname masraflarının tahsiline ilişkindir.
Tarafların ba-bs formları celbdilmiştir.
Davacı tanığı …. duruşmadaki beyanında; “ben davacı şirkette yaklaşık 2 yıldır satış sorumlusu olarak çalışıyorum. Davacı şirkete ait e – ticaret internet sitesinin yeniden yapılmasına ilişkin yazılımının yapılması için davalı şirket ile 2021 yılının nisan ayının başında sözleşme yapıldı. Davalı şirket üzerine düşen işin 4 ay süre zarfında tamamlayacaktı. Ancak bu süre zarfında tamamlamadı ve süreç sürekli uzadı. En son eylül ayına kadar halen tamamlayamadı. Davalının yaptığı işte sürekli aksaklıklar vardı. Özellikle müşteri kısmında sıkıntı vardı. Ve bu sebeple sürekli müşterilerden şikayet alıyorduk. Müşterilerin şahıs mı şirket mi ya da kullanıcı mı olduğunu ayırt edemiyorduk. Ödeme kısmında da sıkıntılar oluyordu. Bu sıkıntılar çıktıkça her hatayı davalı tarafa mail olarak bildiriyorduk. Ancak gelinen aşamada davalı sıkıntıları gideremedi ve üstüne düşen görevi yerine getiremedi. Biz davalının yaptığı işlerin iyileştirilmesi için başka bir firmadan destek aldık ancak temel sıkıntılı olduğu için işi iyileştirmeye çalışan firmada %100 sıkıntıları gideremedi. Halen davalının yaptığı işlerin başka bir firma tarafından iyileştirilmiş halini kullanıyoruz ancak sıkıntılar devam ettiği için başka bir firmaya yazılımı tamamen değiştirteceğiz. Sıkıntıları gidermek için bu şekilde 2022 yılının ocak ayının sonuna kadar davalıyı bekledik. Ancak sıkıntılar giderilmediği için davalı kestirip attı ve bize biz yapamadık başka bir firmada destek alın dedi” demiştir.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; “Ben davalı şirkette proje yöneticisi olarak 2003 yılından beri çalışıyorum. Ben müşterilerden gelen yazılım ve tasarım taleplerini bu hususlarda görevli yazılımcı ve tasarımcı arkadaşlara yönlendiriyorum. Davacı taraf bizden e ticaret sitelerinin tasarım çalışması ve teknik destek talebinde bulundu. Biz sözleşme kapsamında e ticaret sitesinin çalışır vaziyette teslim ettik. Kendileri kullanmaya başladı ve satışlar yaptılar. Sonraki süreçte güncelleme ve teknik destek istediler. Biz bunları da yaptık. Ancak devam eden süreçte sözleşmenin üzerinde teknik destek ve güncelleme istediler. Bunun sözleşme bedelinin çok üzerinde olması ve sözleşme kapsamında olmaması nedeniyle yerine getirmedik ve taraflar arasında sıkıntı oldu. Bizim yaptığımız işte herhangi bir sıkıntı olmadı. Davacı taraf sürekli güncelleme isteyip fazla detaylara boğuldu. Bizim olmayan hataları bizimmiş gibi lanse etti. Kendilerinden kaynaklanan hataları bize yükledi. Yazıcıdan çıktı alamadıkları zaman bile bunu bize yüklediler ve sürekli güncelleme istedikleri için süreç uzadı. Şirket yetkilisi benim eşim olur. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Taraflar arasındaki sözlü sözleşmenin kapsamı davacıya e ticaret internet sitesi tasarımını yapıp çalışır vaziyette teslim etmekti. Biz çalışır vaziyette siteyi teslim ettik. Sözleşme kapsamında teknik destek ve güncelleme yoktu. Ancak davacı taraf sürekli sözleşme kapsamında olmayan teknik destek ve güncelleme istedi. Bizde bunların bir kısmını karşıladık. Ancak bu süreklilik arz edince taraflar arasında sıkıntı çıktı. Çünkü sözleşme kapsamında bu hususlar yoktu. Davacı tarafın sözleşme kapsamındaki işlerin bedelinin tamamını ödemediğini biliyorum. Sözleşme kapsamında olmayan işler için talep ettiğimiz ücreti de ödememişlerdir. Bu sebeple taraflar arasında sıkıntı çıkmıştır.” demiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların sözleşme kapsamındaki edimleri, tarafların edimlerini süresinde ve gereği gibi ayıpsız ve eksiksiz yerine getirip getirmedikleri, tarafların sözleşme kapsamında anlaştığı hususlar, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının vermesi gereken hizmetin neler olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturalardaki hizmet dikkate alındığında davalının davacıya ne hizmeti verdiği, sözleşme kapsamında süre belirlenip belirlenmediği, davalının verdiği hizmetin süresinde olup olmadığı, sözleşme kapsamında süre belirlenmemiş ise davalının işin niteliği gereğince işi makul sürede tamamlayıp tamamlamadığı, sözleşme kapsamında verilen işlerin davalı tarafça yapılıp yapılmadığı, işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde ayıbın açık mı gizli mi ayıp olduğu, ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, davalının eksik ve ayıplı iş yapmış olması halinde davacıya yapılan işlerin tek başına çalışıp çalışmayacağı veya bu işlerin davacı veya başka bir firma tarafından geliştirilmesi halinde kullanılıp kullanılmayacağı, bu durumda davalının davacıya yaptığı işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin ne kadar olduğu, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve tarafların tüm talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi için sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek alanında uzman bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, 16/01/2023 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında yapılan mail yazışmalarından davalı tarafından davacı adına yazıştığı anlaşılan Serkan Tosun isimli şahısa göndermiş olduğu 18.03.2021 tarihli “ ….” isimli 14. sayfadan oluşan bir genel teklif iletmiş olduğu, ilgili teklifin 13. sayfasında “E-ticaret Web Sitesi” başlığının yer aldığı ve detaylarında “Size özel bir tasarım ve yazılım özellikleriyle 3 aylık süreçte tamamlanacaktır) 6 x 14 bin TL * KDV olarak 6 eşit taksitte tahsil edilir. İlk ödeme tasarım sunumunun onaylanmasının ardından alınacaktır” olarak yazılı olduğu ve yine aynı teklifin 14. Sayfasının *Teslim Süresi” başlığının yer aldığı ve detaylarında “Web Sitesi Tasarım, Yazılım, E-ticaret adımları, entegrasyon ve içerik aşamaları için öngördüğümüz süreç, yayına hazır hale gelmesi 4 aydır. …” olarak yazılı olduğu, dosya kapsamında ve yerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde taraflar arasında 18.03.2021 tarihinde “www….com.tr’ uzantılı internet sitesinin tasarlanması ve yazılımsal geliştirilmesi için “E-ticaret Web Sitesi – Web Tasarım ve Yazılım Hizmet Sözleşmesi” sözleşmelteklif akdedilmiş olduğu davalı tarafından davacıya İletilen teklif formun detaylarından anlaşıldığı, şözleşme/teklif gereği “Web Sitesi’ projesinin 4 Aylık (120) iş günü içinde tamamlanması kararlaştırılmış olduğunu, ilgili teklife istinaden davalının projeye başladığı ancak taraflar arasında imzalanan bir sözleşmenin bulunmadığı, Projenin davalı tarafından proje aşamalarının “1. Talepleri Doğru Belirleme, 2. Planlama ve Proje Analizi, 3. Tasarım ve 4. Kodlama” 4. aşamaya kadar projenin yapılmış olduğu “5. Test & Entegrasyon” aşamasına kadar gelinmiş olduğu ve projenin toplamının yaklaşık %80 nin tamamlanmış olduğu, Test aşaması olan 5.aşama esnasında davalı tarafından 15 Ocak 2022 tarihinde e-posta gönderilmek suretiyle projeye devam etmeyeceğini ileterek 18.03.2021 tarihli teklif formunda belirtilen 4 Ay (120) iş günü içerisinde davalı tarafça taahhüt edilen tarihe sadık kalınmadığı, ilgili sistemin eksiksiz tam olarak tamamlamadan projeyi eksik ve kusurlu bıraktığı kanaatine varılmıştır. Projenin tamamlanma oranı itibariyle bu işlerin davacı veya başka bir firma tarafından geliştirilmesi halinde kullanılıp kullanılmayacağı hususunda ise; Davaya konu yazılımın kalan kısımlarının yeni yüklenici/yükleniciler tarafından tamamlanmasının mümkün olabilmesi için, öncelikle yeni yüklenicinin davalı tarafından tamamlanan yazılım aşamalarının tamamına hakim olabilmesi, davalı tarafından kullanılan aynı yazılım dillerine hakim olması ve davacının tüm istek ve taleplerini net bir şekilde anlaması ve yazılımsal olarak tüm istek ve talepleri yapabilecek yeteneklere sahip olması durumunda, eksik kalan kısımların başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yapılan işten yararlanabilmesinin mümkün olduğu, 4) Davacı ve davalı … 2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı tarafından davacı … 2021 yılında, KDV Hariç Tutarı 56.000,-TL, KDV Dahil Toplam Tutarı 66.080,-TL olan 4 Adet Temel E-Faturası düzenlenmiş olduğu, davacı tarafından davalı … toplam olarak 3 Fatura Toplamı olan 49.560,- TL ödeme yapılmış olduğu, davacı tarafından ödenen 49.560,-TL’nin ve ihtarname masrafları olan 1.342,66 TL’nin avans faizi ile birlikte talep edilmiş olduğu, 49.560,-TL için dava tarihine kadar hesaplanmış faizin 759,01 TL olarak, ihtarname masrafı olan 1.342,66 TL için hesaplanmış faizin 20,56 TL olmak üzere, toplam olarak 779,58 TL faiz hesaplanmış olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Tasarım ve yazılımdaki ayıbın “iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olması nedeniyle, davacının ödemiş olduğu dava konusu bedeli isteyebileceği, görüş ve kanaati bildirilmiştir. Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve Mahkememizin bilirkişi incelemesine ilişkin 11/10/2022 tarihli ara kararında talep edilmesine rağmen raporda tespit edilmeyen davalının davacıya yaptığı işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin ne kadar olduğu, davalının geç teslim ve ayıplı ifa sebebiyle bedelde indirim miktarının ne kadar olduğu ve ara kararda belirtilen tüm hususlarda tek tek irdelenerek ek rapor düzenlenmesi için dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdine ve ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 15/05/2023 tarihli ek raporunda özetle; taraflar arasında yapılan mail yazışmalarından davalı tarafından davacı adına yazıştığı anlaşılan Serkan Tosun isimli şahısa göndermiş olduğu 18.03.2021 tarihli “….” isimli 14. Sayfadan oluşan bir genel teklif iletmiş olduğu, İlgili teklifin 13. sayfasında “E-ticaret Web Sitesi” başlığının yer aldığı ve detaylarında “Size özel bir tasarım ve yazılım özellikleriyle 3 aylık süreçte tamamlanacaktır) 6 x 14 bin TL * KDV olarak 6 eşit taksitte tahsil edilir. İlk ödeme tasarım sunumunun onaylanmasının ardından alınacaktır” olarak yazılı olduğu ve yine aynı teklifin 14. sayfasının “Teslim Süresi” başlığının yer aldığı ve detaylarında “Web Sitesi Tasarım, Yazılım, E-ticaret adımları, entegrasyon ve içerik aşamaları için öngördüğümüz süreç, yayına hazır hale gelmesi 4 aydır. …” olarak yazılı olduğu, dosya kapsamında ve yerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde taraflar arasında 18.03.2021 tarihinde “www…com.tr” uzantılı internet sitesinin tasarlanması ve yazılımsal geliştirlmesi için “…. Sözleşmesi” sözleşmelteklif akdedilmiş olduğu davalı tarafından davacıya iletilen teklif formun detaylarından anlaşıldığı, şözleşmelteklif gereği “Web Sitesi” projesinin 4 Aylık (120) iş günü içinde tamamlanması kararlaştırılmış olduğunu, İlgili teklife istinaden davalının projeye başladığı ancak taraflar arasında imzalanan bir sözleşmenin bulunmadığı, “Projenin davalı tarafından proje aşamalarının “1. Talepleri Doğru Belirleme, 2. Planlama ve Proje Analizi, 3. Tasarım ve 4. Kodlama” 4. aşamaya kadar projenin yapılmış olduğu “5. Test & Entegrasyon” aşamasına kadar gelinmiş olduğu ve projenin toplamının yaklaşık 9680 nin tamamlanmış olduğu, Test aşaması olan 5.aşama esnasında davalı tarafından 15 Ocak 2022 tarihinde e-posta gönderilmek suretiyle projeye devam etmeyeceğini ileterek 18.03.2021 tarihli teklif formunda belirtilen 4 Ay (120) iş günü içerisinde davalı tarafça taahhüt edilen tarihe sadık kalınmadığı, ilgili sistemin eksiksiz tam olarak tamamlamadan projeyi eksik ve kusurlu bıraktığı kanaatine varıldığı, ” Projenin tamamlanma oranı itibariyle bu işlerin davacı veya başka bir firma tarafından geliştirilmesi halinde kullanılıp kullanılmayacağı hususunda ise; Davaya konu yazılımın kalan kısımlarının yeni yüklenici/yükleniciler tarafından tamamlanmasının mümkün olabilmesi için, öncelikle yeni yüklenicinin davalı tarafından tamamlanan yazılım aşamalarının tamamına hakim olabilmesi, davalı tarafından kullanılan aynı yazılım dillerine hakim olması ve davacının tüm istek ve taleplerini net bir şekilde anlaması ve yazılımsal olarak tüm istek ve talepleri /apabilecek yeteneklere sahip olması durumunda, eksik kalan kısımların başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yapılan işten yararlanabilmesinin mümkün olduğu, ” Davalının davacıya yaptığı işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin ne kadar olduğu ve davalının geç teslim ve ayıplı ifa sebebiyle bedelde indirim miktarının ne kadar olduğu hususunda kök raporumuzun 3.3 maddesinde detaylıca yer verilmiş olup değerlendirme kısmında yine alıntı yapılarak sunulmuştur. Değerlendirme kısmında yer alan ekran görüntüsü detaylarından da anlaşılacağı üzere “…Size özel bir tasarım ve yazılım özellikleriyle 3 aylık süreçte tamamlanacaktır) 6 x 14 bin TL * KDV olarak 6 eşit taksitte tahsil edilir. şeklinde olup davalının davacıya yaptığı işlerin bedelinin yapıldığı tarihteki rayiç değerinin 6 x14= 84.000-TL (SeksenDörtBİnTL) olduğu anlaşıldığı, davalının geç teslim ve ayıplı ifa sebebiyle bedelde indirim miktarının ne kadar olduğu hususunda ise projenin toplamının yaklaşık %80 nin tamamlanmış olduğu, yani projenin %20 sinin eksik ve ayıplı ifa sebebiyle projenin tamamlanmadığı, ayıbın açık ayıp olduğu, davalının geç teslim ve ayıplı ifa sebebiyle bedelde indirim miktarının ne kadar olduğu hususunun bir teknik değerlendirme olmayıp bu husustaki değerlendirme sayın mahkemenin takdirinde olduğu, tasarım ve yazılımdaki ayıbın “iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olması nedeniyle, davacının ödemiş olduğu dava konusu bedeli isteyebileceği, davacının talep edebileceği alacak tutarının, ödemiş olduğu 49.560,00- TL’lik fatura bedelleri ile ihtarnameler için ödenen 1.342,66-TL olmak üzere toplamda 50.902,66-TL olarak hesaplandığı, Mahkemenin aksi kanaate olması halinde, bir başka deyişle, davacının yapılan işlerden menfaat elde ettiği, ayıplı ve eksik ifanın *iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olmadığı kanaatinin oluşması halinde; davacı tarafın davalı tarafa (79.296-49.560-) 29.736-TL borcunun kalacağı, dolayısıyla bu durumda davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı tespit edilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı vekili, davalı ile kendilerine ait hırdavatalalım.com.tr e-ticaret sitesinin tasarımının yapılması ve geliştirilmesi için sözleşme yapıldığını, davalı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin ödenmesine rağmen davalı tarafın verdiği hizmetin ayıplı ve eksik olduğunu, bu nedenle ödenen bedelin ve ihtarname masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, davacı ile aralarında e-ticaret internet sitesinin tasarımının yapılması ve siteye güncelleme yapılması hususunda sözleşme olduğunu, sözleşmeye konu edimlerini eksiksiz ve ayıpsız yerine getirdiklerini, davacı tarafça kendilerine süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığı, davacı tarafça talep edilen diğer hususların sözleşme kapsamı dışında olan ayrı ücrete tabi işler olduğu, davacı tarafça sunulan belgelerin ve maillerin kabul edilmediğini, kendileri tarafından düzenlenen faturaların davacı tarafça süresinde itiraz edilmeksizin defter ve kayıtlarına alındığını, kendileri tarafından verilen hizmetin tüm bedelinin davacı tarafça ödenmediğini, açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Taraflar arasında davacıya ait ….com.tr e-ticaret sitesinin tasarımının yapılması ve geliştirilmesi için davalı ile sözleşme akdedildiğine, davacının iş sahibi, davalının yüklenici olduğuna ve dava konusu sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğuna ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf; tarafların edimlerinin ne olduğu, edimlerinin ifa edilip edilmediği, davalı tarafça verilen hizmetin ayıplı ve eksik olup olmadığı, süresinde ifa edilip edilmediği, ayıbın niteliği, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, sözleşmenin haklı sebeple feshedilip edilmediği, davacı tarafça ödenen bedelin ve yapılan masrafların talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nun 470. maddesinde; Eser sözleşmesinin yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleme olduğu şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm uyarınca da somut davamıza konu taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu hususunda kuşku yoktur. Bu nedenle somut olayımıza 6098 sayılı TBK hükümleri uygulanacaktır. Aynı Kanunun 471 ve devamı maddelerinde yüklenicinin borçları hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca yüklenicinin borçlarından kurtulması için üzerine düşen edimi zamanında, ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirmesi ve bu hususu ispat etmesi gerekmekte olup, somut davamızda ispat yükü davalı üzerindedir.
6098 Sayılı 474. maddesi uyarınca, işsahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Aynı Kanunun 477. Maddesinde; eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulacağı, ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam edeceği, işsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılacağı, eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca eserin ayıplı olduğu hususunu ve yasal ihbar sürelerine uyulduğu hususunu ispat yükü bunu iddia eden üzerinde olup, somut davamızda ise davacı üzerindedir.
6098 Sayılı TBK’nun “İşsahibinin seçimlik hakları” başlıklı 475. maddesinde; “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. işsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Somut davamızda davacı davalının üzerine düşen edimi ayıplı ve eksik ifa etmesi ve süresinde tamamlamaması sebebiyle sözleşmeden dönerek ödenen bedelin iadesi ve yapılan masrafın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Somut olayımızda; davalı davacıya ait ….com.tr e-ticaret sitesinin tasarımının yapılması ve geliştirilmesi işini ve söz konusu işi 4 aylık sürede tamamlanmasını üstlenmiştir. Davacı tarafından davalının edimini ayıp ve eksik ifa ettiğini ve süresinde tamamlamadığını iddia etmesi üzerine Mahkememizce dava konusu yazılım üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Teknik bilirkişi tarafından yapılan tespitte; Projenin davalı tarafından proje aşamalarının “1. Talepleri Doğru Belirleme, 2. Planlama ve Proje Analizi, 3. Tasarım ve 4. Kodlama” 4. aşamaya kadar projenin yapılmış olduğu “5. Test & Entegrasyon” aşamasına kadar gelinmiş olduğu ve projenin toplamının yaklaşık %80 nin tamamlanmış olduğu, Test aşaması olan 5.aşama esnasında davalı tarafından 15 Ocak 2022 tarihinde e-posta gönderilmek suretiyle projeye devam etmeyeceğini ileterek 18.03.2021 tarihli teklif formunda belirtilen 4 Ay (120) iş günü içerisinde davalı tarafça taahhüt edilen tarihe sadık kalınmadığı, ilgili sistemin eksiksiz tam olarak tamamlamadan projeyi eksik ve kusurlu bıraktığı, projenin tamamlanma oranı itibariyle bu işlerin davacı veya başka bir firma tarafından geliştirilmesi halinde kullanılıp kullanılmayacağı hususunda ise; davaya konu yazılımın kalan kısımlarının yeni yüklenici/yükleniciler tarafından tamamlanmasının mümkün olabilmesi için, öncelikle yeni yüklenicinin davalı tarafından tamamlanan yazılım aşamalarının tamamına hakim olabilmesi, davalı tarafından kullanılan aynı yazılım dillerine hakim olması ve davacının tüm istek ve taleplerini net bir şekilde anlaması ve yazılımsal olarak tüm istek ve talepleri yapabilecek yeteneklere sahip olması durumunda, eksik kalan kısımların başka bir yükleniciye tamamlatılması suretiyle yapılan işten yararlanabilmesinin mümkün olduğu, ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu, tasarım ve yazılımdaki ayıbın “iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı” olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki mail yazışmaları ve bilirkişi teknik raporu dikkate alındığında davalının yaptığı işlerin sürekli hata verdiği, davacı tarafından söz konusu hataların sürekli davalıya bildirildiği, davalı tarafından giderilmeye çalışıldığı, ancak giderilemediği, sözleşmenin bitim süresinden sonra dahi davalının sözleşme kapsamındaki edimini yerine getirmeye çalıştığı, ancak yaptığı işlerin sürekli hata verdiği ve davacı tarafından davalıya bildirildiği, davalı tarafından hataların giderilmediği ve davalı tarafından iş tamamlanmadan sözleşmenin feshedildiği anlaşılmış ve sözleşmede verilen süre içerisinde de işler tamamlanmamıştır. Davalının da kabulünde de olduğu üzere davalının yaptığı işler başından beri ayıplı olarak yapılmış, davalı tarafından işlerin % 80 ‘nin tamamlandığı tespit edilmiş ise de tamamlanan işlerin ayıplı olduğu ve sürekli hata verdiği, davacının söz konusu işlerden hiç faydalanamadığı teknik bilirkişi raporu ve taraflar arasındaki mailler ile tespit edilmiştir. Davacı tarafından ayıp iddiası teknik bilirkişi raporu, taraflar arasındaki mail yazışmaları ve tanık beyanları ile ispat edilmiştir. Bu sebeple davalı vekilinin aksi savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalı vekili kendilerine ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunmuştur. Davacının iddia ettiği ve ispat ettiği ayıp açık ayıp niteliğindedir. Taraflar arasındaki maillerden davacının işin yapıldığı andan itibaren aşama aşama davalının yaptığı işlerdeki sıkıntıları davalıya ilettiği, davalının düzeltmeye çalıştığı, ancak düzeltemediği ve ayıplı işleri düzeltmeden ve işi tamamlamadan sözleşmeyi haksız olarak feshettiği görülmüştür. Sonrasında da davacı tarafından davalıya ayıba ve ödenen bedelin iadesine ilişkin ihtarname çekilmiştir. Bu sebeple davacı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmıştır ve davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalının yaptığı işlerin sürekli hata vermesi, davalı tarafından düzeltilmemesi, davacının söz konusu yapılan işlerden ve yazılımdan hiç faydalanamaması sebebiyle ve bu haliyle davacının işleri hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ve sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olduğu kanaatine varıldığından davacının sözleşmeden dönmesi ve ödenen bedelin iadesini ve yapılan masrafların davalıdan tahsili istemesi hakkaniyete, usul ve yasaya uygun olduğundan açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki sözleşmede davalı tarafından davacıya ayıplı ifada bulunması sebebi ile davacı tarafından davalıya ödenen 49.560,00 TL bedelin 02/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının yapmış olduğu 1.342,66 TL ihtarname giderinin yargılama giderlerinden sayılmasına ve yargılama giderleri arasında gösterilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 3.385,44 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 869,30 TL peşin harcın mahsubu ile 2.516,14 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 869,30 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 950‬,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.266,00 TL yargılama gideri ve 1.342,66 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 7.608,66 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.