Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/346 E. 2022/457 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/346 Esas
KARAR NO : 2022/457

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. firması ile müvekkilin danışmanlık çalışmaları 2011 yılında iki …. projesi çalışması ile başladığını, bu çalışmanın proje hizmetini müvekkilimin çoğu projesinde birlikte çalıştığı dava dışı … Şirketi ile birlikte verdiğini, mali çalışmalarını ise müvekkil tarafından yapıldığını, ayrıca 2012 yılında davalı şirkete müvekkilim tarafından denetim ve tasdik müşavirlik hizmeti verildiğini, bu danışmanlıklar sırasında davalı şirketin ihtiyaçlarına uygun destek programları hakkında farkındalık yaratmak için sürekli müvekkilim tarafından çalışmalar yapıldığını, örneğin KOSGEB Yurtdışı Pazar Desteği, Ticaret Bakanlığı Tasarım ve Ürün Geliştirme (Tasarım Departmanı), Tasarım ağırlıklı mimarlık çalışmaları için Teknik Müşavirlik Hizmeti gibi bilgilendirme toplantıları yapıldığını, davalı şirketin ihtiyacına uygun destek programları çalışmaları sonucunda davalı şirketin tasarım departmanı kurabileceği ve bu bağlamda ilgili bakanlıktan destek alınabileceği müvekkilim tarafından davalıya beyan edildiğini, bu kapsamda müvekkil ile davalı şirket arasında 29.01.2019 tarihinde “Ticaret Bakanlığı Tasarım Departmanı Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca müvekkilim sözleşmenin konusu ve kapsamı dahilinde olan üzerine düşen tüm hak ve yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olup; müvekkilimin çalışmaları sonucunda davalı şirkete Tasarım ve Ürün Geliştirme Projesi için (Tasarım Departmanı) T.C. Ticaret Bakanlığı’ndan onay çıktığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Ücret ve Ödeme Koşulları başlıklı 4. maddesinde “Tasarım ve ürün geliştirme projesi ve tasarım departmanı kurulumu için sözleşme imzası ile kesilecek Serbest Meslek Makbuzu ile net 6.000,00 TL + KDV ödenir. Onaylandıktan sonra destek başvuruları yapılıp, DESTEK KURULUŞU tarafından FİRMA2nın bankasına havale işleminin (hibenin) gerçekleştiği ilk 3(üç)iş günü içinde, gelen havale (hibenin) net %5 + KDV tutarındaki bedeli ABYMM’ye ödeneceği kabul, beyan ve taahhüt eder.” denilerek ödeme koşulları hususunda da anlaşıldığını, sözleşmenin imzalanmasına müteakip müvekkilim tarafından davalı şirkete 06.02.2019 tarihli … sıra no’lu Serbest Meslek Makbuzu kesildiğini, söz konusu Serbest Meslek Makbuz bedeli 20.02.2019 tarihinde müvekkilim hesabına yatırıldığını, sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde; davalı şirkete hibe verildikten sonra müvekkilim tarafından davalı şirkete ödeme yapması hususunda talepte bulunulduğunu, müvekkil ile davalı şirket yetkilileri arasında müteaddit kereler yapılan telefon görüşmelerinde söz konusu bedellerin ödeneceği belirtilmiş ise de; hali hazırda herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödeme hususunda müvekkilimi sürekli oyalaması üzerine, müvekkil tarafından arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, fakat arabuluculuk yolunda da taraflar anlaşılamadığını, söz konusu görüşmeler Bakırköy Arabuluculuk Bürosu aracılığı ile …. numara ile yapıldığını, bu nedenlerle re’sen nazar-ı dikkate alınacak nedenlerle; davamızın kabulü ile; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımızın saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin davalı şirkete hibenin yapıldığı tarihten itibaren başlayacak en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyada görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesini belirterek görev itirazında bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İş bu dava hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine yönelik olup;
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … Karar sayılı ilamı ;
“Dava dilekçesi ekinde sunulan ve davanın dayanağı olan sözleşmenin düzenlendiği 29/01/2019 tarihinde davacı adına kayıtlı …. Şirketi isimli şirketin bulunduğu, şirket her ne kadar 2019 yılı aralık ayında sicil kayını kapatmış ise de, uyuşmazlığa konu sözleşme tarihinde aktif olduğu, sözleşmede davacının kendi adına imza attığı görülmekle birlikte Yargıtay …. HD’nin … E. … K. sayılı ilamında; “…6102 sayılı TTK’nun 12/1. maddesinde gerçek kişi tacir; bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişi olarak tanımlanmış olup … icra dosyasında mübrez 17.02.2015 tarihli vekaletnameye göre … ’nun, ortağı sıfatıyla imza attığı şirketin münferiden yetkili temsilcisi olduğu, bu durumda, sözleşmede düzenlenen yetki anlaşmasının, borçlu … Ltd. Şti.’ni ticaret şirketi olması, borçlu … ’nun da TTK’nun 12/1. maddesi gereğince tacir olması nedeniyle bağladığının kabulü gerekir.” denilerek bir limited şirketin münferiden temsile yetkili ortağının tacir sıfatını taşıyacağı açıkça belirtildiği, bu nedenle limited şirketin münferiden müdürü olan kişinin TTK 12/1. maddesi gereği tacir sayılacağı, “gerekçesi iel görevsizlik kararı verilmiş ise de;

Tasfiye halinde ….Şirketi’nin İTSM kaydı çıkartılmış ,davacının anılan şirketin ortağı ve de münferiden müdürü olduğu görülmüştür.
“Ticaret Bakanlığı Tasarım Departmanı Hizmet Sözleşmesi” incelendiğinde; davalı şirket ile gerçek kişi davacı arasında akdedildiği,davacının serbest meslek çalışanı olup tacir olmadığı ,anılan sözleşmeyi şirketi adına değil şahsı adına imzaladığı ve de delillerde yer alan serbest meslek makbuzları incelendiğinde de yine davacının kendi adına fatura düzenlediği ,davacının kendi adına tarafı olduğu sözleşmenin ortağı olduğu şirketi hak ve sorumluluk altına sokmasının hukuken mümkün olmadığı bu hali ile ;
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda davacının tacir olmadığı uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu bu sebeple Mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
4-Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır