Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/344 E. 2023/579 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/344 Esas
KARAR NO : 2023/579

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklı 118.894,69-TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız olarak borca itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine haksız itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, davalı borçlunun %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı taraf ile ticari ilişki içinde olduğunu, müvekkilinin davacı taraftan işletmekte olduğu restoran için çeşitli yiyecek, içecek vs. alımları yaptığını, halen de ticari ilişkisinin devam ettiğini, ancak söz konusu icra takibine konu olan ürünlerin müvekkili şirkete teslim almada yetkili olan işletme müdürü …’a teslim edilmediğini, müvekkili şirketin teslim almış olduğu ürünlerin bedelini ödediğini ve davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkilinin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında davacı tarafa dava konusu icra takibinde yer alan 118.894.69-TL borcu olmadığının görüleceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy ….. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerinden B formları getirtilmiş bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, açık hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ile davacının icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 118.894,69-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, icra takibinin açık hesap alacağına dayandığı, davalının icra takibine 11/02/2021 tarihinde itiraz ettiği, davalının itirazının davacıya tebliğ edildiğini gösterir bir kayda rastlanmadığından davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması gerekmiş, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının vergi incelemesinde bulunduğundan bahisle sunulmadığı bilirkişi raporuna yansımıştır.
Davalı taraf ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmamışsa da, 2020 yılı ait cari hesap ekstresini bilirkişi incelemesine sunmuş, bilirkişi tarafından gösterge olması açısından yapılan incelemesinde davalının davacıya 116.321,15-TL borçlu olduğu saptanmıştır.
HMK’nin 222/3 maddesi hükmündeki düzenlemeye göre, ikinci fıkrada belirtilen koşullara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine kanıt olarak kabul edilebilmesinin koşullarından birinin diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nin 222/2 maddesi hükmüne göre ise, ticari defterlerin, ticari davalarda kanıt olarak kabul edilebilmesi için, yasaya göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması koşuldur.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, davacının ticari defterlerinin eksiksiz, usulüne uygun olarak açılışı ve kapanış onaylarının yaptırıldığı saptanmış, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı belirlenmiş olmakla, davacının ticari defter kayıtlarının kanıt niteliğinin olduğu sonucuna varılmış, davalı tarafından verilen süreye rağmen ticari defter ve kayıtları sunulmadığından davacının ticari defter ve kayıtlarının lehine kanıt niteliğinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf faturalara konu ürünlerin teslim edilmediğini savunmuşsa da, dosya arasında yer alan irsaliye örneklerinin imzalı oldukları, davalının BA formuyla davacının faturalarını bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bildirdiği görülmekle faturalardan bilgi sahibi olduğu anlaşılmış, faturaları alarak kayıtlarına işlediği kanaatine varılmıştır. Bu durumda, davacının davalıya karşı düzenlemiş olduğu faturalara konu ürünleri teslim aldığının kabulü gerekmiş ve davalı söz konusu ürünleri teslim almadığını yöntemine uygun kanıtlarla ispatlayamamıştır.
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıdan takip tarihi itibariyle 118.894,69-TL alacağı bulunduğu, işbu alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bilirkişi raporundaki saptamaya göre davacının ticari defterlerinin yöntemine uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, tarafların B formlarının birbirleriyle uyumlu oldukları, bu durumda davalının davacının faturalarından bilgi sahibi olduğunun ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiğinin kabulü gerektiği, davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının ticari defter kayıtlarıyla ortaya konulan alacağının aksini ispat yönünden dosyaya yansıyan bir kanıt da bulunmadığı, bu bağlamda davacının ticari defterleri lehine kanıt niteliğinde olmakla, davalı tarafından davacının ticari defter kayıtlarının aksi yöntemine uygun kesin kanıtlarla ispatlanamadığından HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın alacağının varlığını kanıtladığı değerlendirilerek, davacının davasının kabulüyle, davacının alacağı yönünden takip tarihinden itibaren davalı temerrüde düştüğünden davacının faiz isteminin yerinde olduğu, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan alacağa davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle davacı lehine alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullarla devamına,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 23.778,94-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.121,70-TL harçtan peşin alınan 1.435,96-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 6.685,74-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.435,96-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 290,50-TL posta ve davetiye gideri, 4,00-TL dosya sarf gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.375,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.834,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansların karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır