Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/322 E. 2022/393 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/322 Esas
KARAR NO : 2022/393

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …Ltd. Şti. ile davalı banka arasında farklı dönemlerde dövize endeksli krediler kullandırılmış olduğunu işbu kredilerde müvekkili ve dava dışı … Ltd. Şti.nin müteselsil kefil konumunda yer aldığını, yine müvekkili ….. adına kayıtlı olan;
…. İli … İlçesi … Mah. … Pafta … Ada, … Parselde 631 m2 arsa, … İli … İlçesi … Mah. … Pafta … Ada, … Parselde 658 m2 arsa, … İli ….. İlçesi ….. Mah. … Pafta ….. Ada, … Parselde 679 m2 arsa, ipotek tarihinde dava dışı ….. …Ltd Şti adına kayıtlı olan, sonrasında müvekkile devredilmiş olan …. İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parselde kayıtlı B Blok, Zemin Kat Asma Kat, 1 Numaralı Asma Katı Dükkan … İli ….. İlçesi ….. Mah. … Ada … Parselde kayıtlı B Blok, Zemin Kat Asma Kat, 2 Numaralı Asma Katı Dükkan , taşınmazlar üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiğini, bilindiği üzere; ipoteğin alacak miktarının gösterdiği belirliliğe göre anapara ve üst sınır ipoteği olarak kurulmasının, teminat altına alınan alacağın kapsamının tayin edilmesi bakımından önemli farklılık gösterdiğini, nitekim taşınmazın değerine başvurulmasında, takibe konu edilecek miktar, hangi alacak kalemlerinin talep edilebileceği ve bunun sınırı, söz konusu ayrıma gidilmesinde bu hususun büyük önem arz teşkil ettiğini, somut olayda banka lehine verilmiş olan ipoteklerde, hangi kredi borcuna mahsuben olduğu veyahut alacak kalemleri net bir şekilde belirtilmediğini, taraflar arasında akdedilmiş olan genel kredi sözleşmesinde bu konu hakkında muğlak ifadelere yer verilerek müvekkillinin sorumluluk sınırının hakkaniyete aykırı bir şekilde ucu açık bırakıldığını, alınmış olan ipotek bedellerinin toplamının var olan borç miktarının kat be kat üstende olduğunu, bu şartlar altında davalı banka tarafından alınmış olan ipotek, müvekkilinin mülkiyet hakkına helal getirir cinsten olduğunu, her şeyden önce müvekkiline davalı bankaca 25.04.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun tamamının kapatılması ile ipoteklerin fek edileceğinin söylendiğini, bunun üzerine müvekkilinin, 10.08.2015 tarihinde …. Bankası’nda yer alan … numaralı mevduat hesabına borç tutarı olan 814.759,00 TL’ yi yatırdığını ve İstanbul’da yer alan bir şube aracılığı … Bankası ….. (Şube Kodu:…) Şubesi’ne faks çekmek sureti ile hesaba yatırılan bedelden kredinin kapatılmasını talep ettiğini, bununla birlikte talimat evrakın üstüne taraflar arasında geçen sözlü konuşmaya binaen “kapanan kredi ile buna istinaden alınan ipoteğin fekkini istiyorum” şeklinde şerh düşüldüğünü, davalı bankaca müvekkilinin ihtirazı kayıt düşmek sureti ile göndermiş olduğu bedel hiçbir şerh düşülmeksizin tahsil edildiğini fakat ipoteklerin kaldırılmadığını, müvekkili tarafından düşülen şerhin, mevcut ipoteklerin müvekkili tarafından ödemesi yapılan ve kapanan krediye ilişkin olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu, davalı bankaca da bu doğrultuda yatırılan bedel herhangi bir ihtirazı kayıt konulmasızın tahsil edildiğini, bankaca ipotek fekki adı altında yapılan ödemenin şerh konulmaksızın teslim alınması bu hususun zımmı olarak kabul edildiğini gösterdiğini, hal böyle olunca sonrasında ilgili ipotekler adı altında müvekkilinden herhangi bir talepte bulunulmasının hukuka uygun düşmeyeceğini Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu ve mevcut ipoteklerin iptalinin gerektiğini, Davalı Bankanın, müvekkili ile yaptığı sözlü görüşmeler neticesinde 814.759.00-TL ödeme yapılmasına müteakip, lehine tesis edilen ipotekleri fek edeceği sözünü verdiğini ve buna istinaden müvekkilinin davalı bankaya ipoteklerin fekkine istinaden ödeme yaptığını, hatta ipotek fekkine ilişkin istemini de ekteki belgeye kendi el yazısı ile not düşerek kredi erken kapama başvurusunda bulunduğunu ve neticede kredisini erken kapattığını, ancak davalı bankanın müvekkiline yazılı belge vermekten kaçındığını, müvekilinin o dönem kredisini erken kapamasına rağmen davalı banka fek işlemini gerçekleştirmediğini, üstelik müvekkili aleyhine Trabzon İcra Dairesi’nin …. E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmak üzere dava konusu taşınmazlar hakkında satış işlemlerine başlatıldığını, hal böyle olunca müvekkili yönünden telafisi güç bir zararın oluşmasının engellenmesine yönelik olarak takibin durdurulması ve cebri icra işlem ve satışını engelleyici nitelikte ivedilikle tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde dava konusu taşınmazlar üzerinde davalı banka lehine olan ipoteğin terkinini, ipoteklerin terki ile Trabzon İcra Dairesi’nin … E sayılı icra dosyasının konusuz kalması sebebi ile takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin, ihtisas mahkemelerinin berilenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı ile Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi ile ilgili olarak;
1)13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2)22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3)19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4)23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5)21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6)06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
c)”Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı” Mahkemenin bakmasına karar verildiği, Bakırköy Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın 03/12/2021 tarihli ve 2021/12755 Muh. Sayılı kararı ile “finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi ile ilgili olarak; yukarıda belirtilen suçlardan kaynaklanan dava ve işler yönünden; Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere; Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2021 tarihinden itibaren ihtisas mahkemeleri olarak tanımlanmasına” karar verildiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre; yargılamanın yapılması için dosyanın ihtisas mahkemesi olarak belirlenen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HSK Birinci Dairesinin, ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı yazısı kararına rağmen mahkememize tevzi edilen dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın tevzi bürosuna iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 08/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Katip ….
e-imzalıdır.