Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/317 E. 2022/1122 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/317 Esas
KARAR NO : 2022/1122

DAVA : Tapu İptali ve Tescil (TBK 19.maddesi uyarınca)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil(TBK 19.maddesi uyarınca) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili firma ile davalı tüzel kişi arasında yapılan 14/12/2017 tarihli emlak alım satım sözleşmesi gereği İstanbul İli …. İlçesi, …. Mah. …. parselde kayıtlı 5-6-7 numaralı dükkanlardaki tüm hak ve hisselerini 5.000.000 TL karşılığında sattığını ve tapuda raiç emsal bedeli olan 1.500.000 TL gösterilerek bu bedelin peşinat olarak kabul edilerek gayrimenkullerin davalı şirkete satılarak devir işlemi yapıldığını, davalıdan geri kalan bedellere ilişkin sözleşmeye ek olarak düzenlenen belge ile toplam 3.500.000 TL bedelli ….banka ait ilk çek 31.01.2018 tarihinde ödenmek üzere sıralı 14 adet çek düzenlenerek müvekkiline verildiğini, çekin karşılığı olmadığı anlaşıldığını ve davalı firmanın satış işleminden 3 gün sonra gayrimenkulü üçüncü bir şahıs olan … Ltd. Şti.ne devir ettiklerini tespit ettiklerini, davalarının kabülü ile İstanbul İli … İlçesi … Mah. …. parsel ve 5-6-7 no’lu taşınmazdaki davalılar adına kayıtlı bulunan hisselerin iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. Mahallesi, … Caddesi … Residence No:4 2.Bodrum Kat, bağımsız bölüm No:6 ve 7 Küçükçekmece adresinde bulunan davaya konu tapulara ilişkin maliki olduğunu bildiği ve önceden tanıdığı …. San.ve Tic.A.Ş.’den resmi olarak satın aldığını, bu dönemde müvekkilinin …. San.ve Tic.A.Ş.’nin geçmişten beri tanıdığı yetkililileri davaya konu tapularla ilgili … bankası …. şubesinden alınmış olan eksper raporunun müvekkiline sunulduğunu, geçmişten gelen bir güven olduğu için ve eksper değerinin çok altında olduğu için müvekkilinin ticari geleceği adına bu tapuları aldığını, müvekkilinin firmanın katologlarında da benzer fiyatların yüksek olduğunu gördüğünü, zaten ticaretle uğraşan ve ticaretini tamamen teminat üzerine kuran müvekkilinin hemen tapuları resmi olarak aldığını ancak daha sonra müvekkilinin yapmış olduğu araştırmalar ve belediyede bu yerlerin akıbeti ile ilgili elde etmiş olduğu donelerin durumun çok farklı olduğunu gösterdiğini, toplamda 3,5-4 milyon değerinde denilen yerlerin müvekkilinin kendi aldığı eksper raporlarında 270,000 TL gibi bir rakama tekabül ettiği görülmekle, müvekkilinin bu olaydan sonra ticari hayatının bitme noktasına geldiğini, zaten şirketle ilgili internette buna ilişkin birçok şikayetin mevcut olduğunu, müvekkilinin bu dosyada hem …. San.ve Tic.A.Ş. hem de …. Pazarlama tarafından ciddi zarara uğratıldığını, müvekkilinin bu iki firmanın ortak hareket ettiği yönünde bir kanıya sahip olduğunu, kanun lafzının açık olduğunu ve buna istinaden tapuya güven ilkesi olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle iyiniyetli müvekkiline ait tapuların üzerinden bedelsiz olarak ihtiyadi tedbirin kaldırılmasını, ayrıca buna ilişkin mahkemenin uygun göreceği bir teminatla bu tedbirlerin kaldırılmasını, daha sonradan telafisi mümkün olmayan sonuçların doğmaması adına ve ticari hayatlarının devamı açısından bunun çok önemli bir olgu olduğunu, resmi olarak ödemiş oldukları ve dekontlarını da ibraz ettikleri miktarlar müvekkiline verilirse müvekkilinin mağdur olduğu bu olaydan tapuları her zaman devre hazır olduğunu, müvekkili açısından davanın reddiyle,dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı …, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Küçükçekmece … AHM’nin … esas, … karar, 28/03/2022 kesinleşme tarihli karar ile görevsizlik kararı verdiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dava; dava dilekçesi ve cevap dilekçesi incelendiğinde, 6098 sayılı TBK 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescili davasıdır. Yargıtay uygulamalarında TBK’nın 19. maddesinde dayanılarak açılan muvazaa davasının kabulü halinde kıyas yoluyla İİK’nın 283/1 ve 2. maddesinin ( iptal ve tescile gerek olmaksızın alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesi) uygulanacağı kabul edilmiştir. Tasarrufun iptali davaları ise ayni sonuç doğurmayan kişisel davalardır. Bu davalar sebebiyle davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir. Dava konusu taşınmaz olsa bile tapu kaydının iptaline karar verilemez.
Muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktadır. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Bu yasal nedenle iptal davası, davacıya alacağını veya açtığı davada tahsil olanağını sağlayan nispi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu işlem veya tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi tarafların sıfatının da (tacir) olmasının da görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur. Kaldı ki davada incelenmesi gereken …’nin, davalı … Şirketinin yaptığı tasarrufun iptalinin gerekip gerekmediğidir. Başka bir anlatımla TBK 19.maddesinin yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/02/2016 tarih, 2014/17-2389 esas, 2019/129 karar sayılımı ilamı ve Yargıtay 17.HD’nin 2016/18568 esas, 2019/6132 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
Huzurdaki dava TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca TTK’da öngörülen hususlardan kaynaklanan mutlak ticari davalardan olmadığından Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıdaki gerekçe ile mahkememizin görevli olmadığı ve HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz ile Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında, görev uyuşmazlığı oluşmakla çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Küçükçekmece …. AHM görevli olması sebebiyle mahkememizin karşı görevsizliğine,
2-Görev uyuşmazlığı çözümü bakımından dosyanın İstinaf ilgili dairesine gönderilmesine,
3-Kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten itibaren süresi içerisinde davacı tarafından talepte bulunulması halinde mahkememiz ile Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Dairesine gönderilmesine,
4-Harç, vekalet ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır