Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2022/1139 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/298 Esas
KARAR NO : 2022/1139

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesaptan kalan borç bakiyesi nedeni ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası 02/03/2022 tarihinde icra takibi başlatıldığını, 14/03/2022 tarihinde tebliğ olan ödeme emrine davalının 15/03/2022 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu iddia ederek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmilini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirketten 352 kg (30/1…. 15 …). 345 kg ( 30/1 ….15 ….), 349 kg (30/1 …. 16 ….) kumaş aldığını, bu alışverişe istinaden davacı şirket tarafından…. numaralı 25/1/2021 tarihli 115.871,54 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, teslim sonrası söz konusu malların incelenmesi neticesinde defolu olduğunun tespit edildiğini ve davalı şirket tarafından …. numaralı 26/11/2021 tarihli iade faturası düzenlendiğini, söz konusu malların davacı şirkette eksiksiz olarak teslim edildiğini, kumaşların davalı şirket tarafından tamirat işlemi için boyahaneye gönderildiğini, tamir işlemi neticesinde mallar tekrardan müvekkil firmaya teslim edildiğini ve müvekkil firmaya …. numaralı 30/11/2021 tarihli 144.944,48 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, mezkur kumaşların işlem görmesi nedeni ile gramajı azaldığını, davacı şirketin fire farkı ile tamirat masrafını haksız olarak davalı şirkete yükletme çabasına girdiğini, davalı şirketin tamir ücret faturasını kabul etmediklerini sözlü olarak davacı şirkete ilettiklerini ve faturanın iptalini istediklerini, iptal faturası düzenlenmeyince de …. numaralı 20/12/2021 tarihli “iade faturasıdır” açıklaması ile iade edildiğini, davacı firmanın …. numaralı 01/12/2021 tarihli 8.537,94 TL tutarındaki faturayı keşide ettiğini, davalı şirketin mezkur faturaya istinaden …. numaralı 20/12/2021 tarihli iade faturası keşide ettiğini savunarak eksik harcın tamamlanmasına kesin süre verilmesini, kesin sürenin gereğinin ifa edilmemesi halinde davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, disiplin para cezasına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı736,58 USD +3206,14 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 736,58 USD +3206,14 TL toplamı üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı ile davalı arasında kumaş satımına yönelik ticari satım ilişkisi kurulduğu anlaşılmış,
Davalı cevap dilekçesi ile ;davacıdan satın aldığı kumaşların defolu/lekeli olduğu sebebi ile iade faturası ile davacıya gönderildiği,davacının boyama işlemi ve tadilat işlemi yaparak tekrardan kendilerine gönderdiği kumaşlar için fatura tahakkuk ettirdiğini,kendilerince de iade faturası kesildiğini,davanın reddi ile kötü niyet tazminatı talep etmiş,
Taraflar arasında davalının davacı taraftan boyalı kumaşlar satın aldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamakla bu kumaşların ayıplı olup olmadığı, davalı tarafından iade edilipte davacı tarafından tamirinin yapılıp yapılmadığı, tamirat masrafının davalıya yansıtılıp yansıtılamayıcağı, iade faturalarının yerinde olup olmadığı, davacının icra takibine konu cari hesap alacağı kadar alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
Tarafların ba-bs formları,fatura,sevk irsaliyeleri dosya arasına alınmış
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
11/11/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 2021 yılı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan tarafından alacağın tahsili amacıyla Küçükcekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile 03/03/2022 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacın yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultunda 30/03/2022 tarihinde T.C Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, davacının 2021-2022 yılında E-defter sistemine tabi olduğu, davacının 2021 yılı envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının 115.871,54 TL tutarındaki 25/10/2021 tarihli …. nolu faturayla davalıya satmış olduğu boyalı kumaşların ayıplı olduğundan davalının ayıplı kumaşları davacıya iade ettiği, davacının da ayıplı kumaşları iade alarak kabul ettiği, boyahanede tamir ettirerek, tamir sonrasında kalan ayıpsız kumaşı davacıya teslim ederek sattığı, kumaşın defolu/lekeli olmasındaki kusurun kumaşı satan davacıya ait olduğu, alıcı davalıya kusur yüklenemeyeceği, davacının ayıplı kumaşını tamir ettirdiğinden tamir masrafını ve tamir esnasında oluşan fire zararını davalıya yükleyemeyeceği, davacının kumaş tamir ücreti karşılığı olarak kestiği 2.486,56 TL tutarındaki 01/12/2021 tarihli …. nolu fatura ve tamir esnasında oluşan fire zararı karşılığı olarak kestiği 8.537,94 TL tutarındaki 01/12/2021 tarihli …. nolu fatura bedellerini davalıdan talep edemeyeceği, teknik inceleme sonucunda davacının kumaş tamir ücreti karşılığı olarak kestiği 2.468,56 TL tutarındaki 01/12/2021 tarihli …. nolu fatura ve tamir esnasında oluşan fire zararı karşılığı olarak kestiği 8.537,94 TL tutarındaki 01/12/2021 tarihli …. nolu fatura bedellerini davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varıldığından, davalı yanın 03/03/2022 takip tarihi itibari ile davacı yandan 11.685,95 TL alacaklı olduğu, 03/03/2022 takip tarihindeki … Bankası Usd Efektif Satış Kuru ile değerlediğimizde (1 USD= 14,1586 TL) 11.685,95 TL/14,1586 TL 825,36 USD alacaklı olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Tacirler arasında satışa konu malın ayıplı çıkması halinde, alıcının yasal haklarını kullanabilmesi için 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesindeki süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunması zorunludur. Bu süreler, satılan malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise iki gün, açıkça belli değilse sekiz gündür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde TBK’nın 223-2. maddesi uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekmekle;dosya kapsamından davalı tarafça davacıya süresinde bildirim yapıldığı ve de ayıbın davacı tarafça kabul edildiği,zira onarımının gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nin 219. maddesinde; ”Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” denmektedir. Yine aynı Kanununun 227. maddesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik haklarının neler olduğu belirtilmiş ve bu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,imkân varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak sıralanmış, bu sırada alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf onarım bedeli ve fireden kaynaklı zararı davalı tarafa yansıtma istemi kendi kusurundan kaynaklı alacak istemi niteliğinde olup satılanın ücretsiz onarım hakkını kullanan davalı alıcıya karşı istemi dinlenilebilir olmamakla davanın reddine ve de koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 80,70 maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 219,32-TL ve tamamlama harcı 55,00 TL toplamı 274,32 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 193,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde harç yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden takdir edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır