Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/287 E. 2023/382 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/287
KARAR NO : 2023/382

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticinin Yönetim Hakkının Kaldırılması ve Kayyım Tayini)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticinin Yönetim Hakkının Kaldırılması ve Kayyım Tayini) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların … Sanayi Ticaret Limited Şirketinde ortak olduğunu, 28.10.2014 tarihinde tescil edilmek suretiyle İstanbul’da kurulduğunu ve aile şirketi olduğunu, ilk kuruluşun %50 oranında paylarla … ve … adına olduğunu, sonrasında hisselerin babaya devredildiğini, babanın vefatından sonra yasal mirasçılara geçtiğini, davalının, şirketin kurulmasından Müdür olarak görevlendirildiği zamana kadar şirket muhasebesini tuttuğunu, şirketin sermayesinin 100.000.000.00-TL olduğunu, paylarının %25’i ilk tescilde, %14,05’i ise miras yoluyla intikal eden olmak üzere toplam %39,05 hissenin müvekkiline ait olduğunu, diğer payların üç kız kardeş ve anneye ait olduğunu, davalının şirket müdürü olduğunu ve hissesinin %14,05 olduğunu, davalının şirkete karşı yükümlülük ve özen borcunu yerine getirmediğini ve şirketi işlemez hale getirdiğini, ailenin, nedeni bilinmeyen şekilde, davacıya karşı olan hırsları nedeni ile şirketin içini boşalttığını, şirketin eski çalışanlarından ve iş yaptığı şirketlerden öğrendikleri kadarıyla toz demirleri davalının sattığını ve bu satışların faturalandırılmadığını, şirketin faaliyet konusunda değişiklik yapmadan makinaların satıldığını, davalının şirketi işlemez hale getirdiğini ve yetkisini kötüye kullandığını, telafisi mümkün olmayan zararların engellenmesi için davalının temsil yetkisinin sınırlandırarak paydaşı oldukları … SanayiTicaret Limited Şirketine, Temsil Kayyım atanmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davalının özen ve bağlılık yükümüne aykırı davrandığını, şirket müdürü davalının yetkilerinin denetime tabi tutulmasını, sınırlandırılmasını, telafisi mümkün olmayan zararların engellenmesi adına tedbiren şirkete kayyım atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının …. Sanayi Tic. Ltd. Şti’nin müdürü olan müvekkili ….’in müdürlük görevinden alınarak şirkete kayyım atanmasını talep ettiğini ancak söz konusu talebin … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’ya karşı açması gerektiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının taleplerinin şirketin tüzel kişiliğine yönelik olduğunu ve bu nedenlerle de davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davaya konu şirketin limited şirket olduğunu ve limited şirketin organları görevdeyken kayyım talep edilemeyeceğini, davacının, şirketin içinin boşaltıldığına yönelik iddiaların soyut olduğunu ve iftar suçuna subut verdiğini, makina ve profil satımında davacının şirket müdür olduğunu ve şirket ortaklarına hesap bilgilerini vermediğini, bu nedenler şirketin diğer ortaklarının müdür değişimini istediğini, sonrasında müdür olarak davalının seçildiğini, davacının müdür olduğu dönemde yaptığı işlemler nedeniyle bakiye iadesi yaptığını ve bu nedenle şirketin ekonomik olarak zor duruma girdiğini, bu durum sonrasında davalın müdürün şirkete ait makinaları sattığını ve şirketin SGK stopajı ve çalışan maaşlarını ödediğini, bu şekilde şirketin bekasını kurtardığını, bu nedenlerle davacının şirketi zarara uğrattığını, müvekkilinin şirketin borçlarını ödeyebilmek için özenle çalıştığını ve doğru adımlar attığını, yapılan işlerin faturalarının mevcut olduğunu, davacının delillerinin somut olduğunu, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK 630/2 md. uyarınca davalının şirket yönetimi yetkisinin kaldırılması ve kayyım atanması talebine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Müdürlüğünün 13/07/2022 tarihli yazı cevabı ile … sicil nolu …. Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 02/11/2004 tarihinde tescil edildiği, davalı ….’in şirket yetkilisi olduğu, görevinin başlama tarihinin 15/11/2021 olduğu, bitiş tarihinin 15/11/2023 olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünün 06/01/2023 tarihli yazı cevabı ile … plaka sayılı aracın HGS abonelik kaydı ve banka geçiş hareketi bilgisinin, yazı cevabı ekinde sunulduğu anlaşılmıştır.
…bank ve … bankasına yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 18/04/2022 tarihli dilekçesi ile davalının kanuni yükümlülüklerini ihlal neticesinde meydana gelen zararın şimdilik 100.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 07/07/2022 tarihinde 3.000,00-TL’lik tamamlama harcını yatırdığı anlaşılmıştır.
Davalı tanığı … 11/01/2023 tarihli duruşmada; “.. M.akine ortaklarından biriyim, babamın vefatından sonra hepimiz şirket üzerinde hissedar olduk, ağabeyim ….. müdür olarak atandı şirketi zarara uğrattı kendi menfaati doğrultusunda kendi hesaplarına şirket hesaplarından aktarımlar gerçekleştirdi, her ay mutlaka toplantı yapacağını beyan etmesine rağmen biz doküman isteyip toplantı yapılmasını talep ettiğimizde toplantı yapılmadı, SGK ve vergi borçlarımız vardı yapılandırılmış, bunların büyük bir kısmı ödenmemişti ve şirket hesaplarından kendi kredi kartlarına ödeme, kendi hesabına aktarım vs. İşlemlerini yaptı, babamın vefatından sonra süreç tam olarak hangi bilemem ancak ağabeyim şirketin müdürlüğünü, ablam müdür olana kadar yaptı, 3 yıl toplantı gerçekleştirmedi, sadece 1 kez yaptı o da zaten bu kararlardan çok önceydi; şirket sanayi makineleri üretmektedir, davalı ablama Kasım 2021’de müdürlük hakkı verildi, ağabeyimin kötü yönetiminden sonra düze çıkabilmek ve borçları ödemek adına, ablamın tutmuş olduğu kayıtlarını, şirket adına yapmış olduğu ticari işlemleri düzenli olarak kontrol ettim, ablamın işlemleri doğrudur, bir kez toplantı yapıldığında ağabeyim ibra edildi ancak benim tarafımdan ibra edilmedi; SGK ve vergi ödemeleri şirketin yeni müdürü tarafından şirketin parasından ödendi şöyle ki ağabeyim sektörde bizi çalışamaz hale getirdi, kardeşler arasında kavga var , biz de şirketi kapatma yoluna gitmek durumunda kaldık, şirkete ait cihazlar vs satıldı buradan gelen paralarla şirketin borçlarının büyük bir kısmı kapatıldı” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …. 11/01/2023 tarihli duruşmada; “2006-2013 tarihlerinde … Makine’de sigortalı olarak çalıştım, 2013 yılında şirketten ayrıldıktan sonra 2018 yılında kendi firmamı kurdum ancak ayrıldığım tarihten itibaren şirkete gidiş-gelişim vardır, gelişmelerden haberdarım, ortaklar arasında anlaşmazlık vardır, tarafların babasının ismi ..’dir, 2017 yılında vefat etti, vefatından sonra taraflara şirkette çalışıyorlardı, babası vefat ettikten sonra müdür … olmuştu, …. de şirkette çalışıyordu, yetkili müdür … bey müdürlük görevi boyunca şirketin tüm işlemlerini kendi yapıyordu ortaklar arasında anlaşmazlık oldu geçen sene müdürlük görevi davalıya geçti, babanın vefatından sonra ortaklar anlaşamadı ve zarar ettiğinden dolayı anlaşmazlık vardı, …. hanım bizim maaşlarımızı veriyordu, şirketin muhasebesini de o tutuyordu, şirketin neden zarar ettiğini bilemiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
20/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davalının 17/03/2023 tarihli beyanı ile şirket adına yararlanılan vergi yapılandırması, SGK ödemesi ve şirket çalışanlarının maaşlarının karşılanması için makinaların satıldığı, bu nedenle bilirkişi heyetince incelenecek makina bulunmadığı ve inceleme yapılamadığı, mali yönden yapılan incelemede şirketin son üç yıldaki satışlarının ciddi oranda düştüğü, kar sağlayan şirketin son iki yılda zarar etmeye başladığı, şirketin makinalarının satılmış olduğu, ortaklarla olan cari hesap ilişkisinde hesap detaylarının yer almadığının anlaşıldığı, davalının TTK. m. 623/3 ve TTK. m. 625 hükümlerine uygun olarak davranmadığı, şirketi zarar edecek duruma getirdiği, davalı şirket müdürünün haklı nedenle müdürlük görevinden azli için şartların oluştuğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, TTK 630/2.maddesi uyarınca davacının ortak sıfatı ile bu davayı açtığı anlaşılmıtır.Davalının, …. Sanayi Ticaret Limited Şirketinde yönetim görevinin 15/11/2021 tarihinde başladığı ve devam ettiği davalının Ticaret kanunu ile yetkileri TTK’nın 623/3.maddesinde düzenlenmiş bu maddede “müdürler kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış olan tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler” ayrıca TTK’nın 625.maddesi ile de “şirketin yönetimi için gerekli olduğu taktirde, muhasebenin, finansal denetimin ve finansal planlamanın oluşturulması, şirket finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporunun ve gerekli olduğu taktirde topluluk finansal tablolunun, yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi müdürlerin devredilmez yetki ve görevleri arasındadır.’ dosyaya gelen kayıtlar, bilirkişi raporu ile şirketin son üç yıldır satışların ciddi oranda düştüğü, kar sağlayan şirketin son iki yılda zarar etmeye başladığı, makinaların satılması sebebiyle, makinaların bilirkişileri tarafından incelenemediği belirtilmekle davacının bu davayı açmasının haklı olduğu, her ne kadar davalı savunmasında ve dinlenen tanık beyanında şirketi bu aşamaya getiren kişinin asıl davacı olduğu beyan etmiş ise de dinlenen tanığın tarafların kardeşi olduğu kardeşler arasındaki anlaşmazlık sebebiyle söylenebilineceği Karayolları Genel Müdürlüğü kayıtları ile davacının araç geçiş kayıtlarını kendi hesabından ödediği, davalının şirket yöneticisi olarak şirketin kuruluş amacına uygun olarak faliyetinin devamı ve kar etmesi için basiretli hareket etmesi gerekirken makinaları sattığı, şirketin mali tablolarının ve cari hesap detaylarının usulüne uygun tutmadığı bu haliyle TTK’nun 630/2 maddesi uyarınca davalının şirketteki yönetim ve temsil haklarının kaldırılması şartlarının oluştuğu, karar kesinleşinceye kadar şirkette geçici olarak yönetim kayyımı atanması gerektiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde, dava konusu makina ve profillerin rayiç değerlerinin hesaplanıp şirket hesabına bloke edilmesi talebi satılmaları sebebiyle değerlendirilmemiş, bu hali ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasınında kayıtlı, dava dışı …. Sanayi Ticaret Limited Şirketindeki yönetim hakkının ve temsil hakkının TTK 630/2.maddesi gereğince kaldırılmasına,
2-Karar kesinleşinceye kadar adı geçen şirkete mali müşavir …..’in geçici olarak yönetim kayyımı olarak atanmasına ve kayyıma aylık 5.000,00-TL ücret taktirine, belirlenen ücretin davalıdan tahsil edilmek üzere şimdilik davacıdan alınmasına,
3-Karar kesinleştiğinde, kararın ticaret sicilde tesciline ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 3.000,00 TL harçtan mahsubu ile 2.900,80 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 179,90-TL peşin harç toplamı olan 260,60-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 6.168,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2023

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır