Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2022/712 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/284 Esas
KARAR NO : 2022/712

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 18.10.2021 tarihli- 8.840,14-TLtutarında Fatura, 08.11.2021 tarihli- 307,27-TLtutarında Fatura, olmak üzere 2 ADET fatura bedeli ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan yukarıdaki fatura bedelini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğrayan 9.147,41-TL asıl alacak , 517,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.664,53-TL alacaklarından dolayı ilgili borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsilini, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf taşımacılık işinden kaynaklanan iki adet faturanın ödenmemesi üzerine başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün .. E sayılı takip dosyasına müvekkili tarafından yapılan itirazın kaldırılması istemiyle dava açtığını, davalı kargo firması müvekkili firmanın mallarının taşıma işlerini yürüttüğünü, davacı taraf 20.08.2021 tarihinde 688,50 W ölçüsündeki koliler için 47.105 TL ücret fatura ettiğini, 02.09.2021 tarihinde 686,50 W ölçüsündeki koliler için 43.343 TL ücret fatura ettiğini, müvekkilinin her iki fatura içeriğinin aynı ürünler olması nedeniyle aradaki fiyat farkını davacı firmaya mail yolu ile sorduğunu, davacı firma yetkilileri müvekkilinin deposuna gelerek söz konusu kolileri tekrar ölçtüklerini ve her iki faturadaki ürünlerin boyut ve ağırlıklarının aynı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davacı firmanın …@….com adlı mailinden …. isimli çalışan tarafından 12/08/2021 tarihinde saat 10.53’de “Öncelikle sağlıklı ve güzel dilerim aşağıdaki bim numaraları verilmiş olan faturalarınıza istinaden tarafımıza KDV’siz toplam 12.553,26 TL tutarında iade faturası düzenleyerek tarafımı bilgilendirmenizi rica ederim” şeklinde mail gönderildiğini, bu mail üzerine müvekkilinin davacı firmaya 14/08/2021 tarih ve …. nolu 12.553,26 TL tutarlı iade faturası kestiğini, müvekkilinin iade faturası kestikten sonra sorunun çözülmesini beklerken davacı firma 20/08/2021 tarihinde ….. nolu 47.105,56 TL tutarında tekrar fatura kestiğini, bu fatura üzerine müvekkil firma yetkilileri tekrar davacı firma ile irtibat kurmuşlar gerekli görüşmelerin yapıldığını ve 8/10/2021 günü davacı şirket yetkilisi … “…. bey merhaba, konuyla alakalı iade faturanız ulaştığında değişiklik işlemini gerçekleştiriyor olacağım” dediğini, bu mail üzerine müvekkil firma tarafından 9/10/2021 tarih ve … nolu 47.105,56 TL bedelli iade faturasının kesildiğini, yanlışlıkların düzeltilmesini beklerken, davacı şirket 18/10/2021 tarihinde …. nolu 50.588,96 TL bedelli fatura keserek işlemi düzeltmek yerine aynı hizmet için daha yüksek bedelli fatura kestiğini, bu fatura üzerine tekrar davacı şirket ile irtibat kurulduğunu, davacı firma yetkilisi ….’ün 20.10.2021 günü saat 09.00’da gönderdiği mailde; “…. numaralı gönderiniz için güncel fiyattan fatura değişikliği sağlayacaktık fakat sistemdeki problem yüzünden güncel fiyattan değil aynı euro fiyatından tekrar faturalama olmuş, bu durum için özürlerimizi iletmek isterim. 6.387,41 TL’lik KDV’siz iade faturası iletebilirseniz kısmı olarak iade gerçekleştiriyor olacağım. Bilginize İyi çalışmalar” dediğini, ancak hiçbir düzeltme yapılmadığı gibi son kesilen faturanın normalden daha yüksek olması nedeniyle fiyat farkı davacı şirket hesabı lehine 3.483,40 TL daha da haksız yere arttığını, nitekim işbu davaya konu alacak iddiasının kaynağının bu olduğunu, yukarıdaki yazışmalardan görüleceği üzere müvekkili firmanın davacı tarafa hiçbir borcunun olmadığını, davacı firma hatasını düzeltmeye çalışırken dahada çok hata yaptığını ve neticede hatayı düzeltmekten vazgeçtiği gibi faturalardan kaynaklanan farkı tahsil etmeye çalıştığını, davalı şirket çalışanlarının mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere müvekkilinin iyi niyetli olduğunu ve davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, Öncelikle yetki itirazımızın değerlendirilerek dosyanın yetkili Antalya Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya vermiş olduğunu iddia ettiği taşıma hizmetine ilişkin taşıma ücretinin ödenmemesi iddiasıyla taşıma ücretinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 9.664,53 TL ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları ve …. Havalimanı Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen “….” numaralı taşıma senedi ve bu taşıma senedi ile ilgili belgeler incelenmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlenmiştir. Somut davada taraflar arasında davacının talebi olan para alacağı için ifa yeri belirlenmemiştir. Bu nedenle borcun ifa yerinin 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesine göre belirlenmesi gerekmektedir.
6098 Sayılı TBK’nun 89. Maddesi; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; davacı ile davalı arasında uluslararası havayolu taşıma sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında taşıma ediminin yerine getirildiğini, ancak davalı tarafın hizmet bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ve haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında havayolu taşıma sözleşmesi olduğuna ve taşıma hizmetinin yerine getirildiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafça yerine getirilen taşıma hizmet bedelinin davalı tarafça ödenip ödenmediği noktasındadır. Tarafların İTO kayıtlarındaki resmi adreslerine bakıldığında davacının adresi Arnavutköy/İstanbul, davalının adresi ise Muratpaşa/Antalya’dır. Genel yetki kuralı gereği davalının adresi ve para borcunun ifa edileceği yer olan davacının adresi Mahkememiz yetki sınırları içerisinde değildir. Her iki durumda da Mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmaktadırç Davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunmak suretiyle kendi yerleşim yeri Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu itirazı ileri sürülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere Mahkememiz iş bu yargılamada yetkili olmadığından Mahkememizin yetkisizliğine, Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. Ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili Mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır