Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2023/169 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/279 Esas
KARAR NO : 2023/169

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından Davalı/Borçlu Şirket aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasından toplam 4.500,00-EURO (Faiz masraf hariç) faturaya dayalı alacağından dolayı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/Borçlu şirket vekili tarafından yapılan kötü niyetli itiraz üzerine takibin durduğunu, Davalı/Borçlu şirket aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müd. … E. sayılı dosyadan başlatılan icra takibinin konusu ve dayanağı taraflar arasında düzenlenmiş olan 06/09/2021 tarihli …. nolu 4.400-EURO bedelli ve 14/09/2021 tarih ve … numaralı 100-Euro bedelli faturalara dayalı vadesi geçen kara navlun gelirine ilişkin olarak toplam 4.500,00-EURO (faiz, masraf hariç) tutarındaki Fatura borcuna ilişkin olduğunu İleri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı/dorçlu şirket tarafından icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile icra takibi ve itirazın iptali davası konusu olan toplam 4.500,00- EURO (Faiz masraf hariç) alacaklarının icra takibi tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile Davalı/Borçlu’dan tahsiline; takibini sürüncemede bırakmaya yönelik kötüniyetli itiraz nedeniyle Davalı/Borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, alüminyum sektöründe üretiminin büyük kısmını ihraç ettiğini, davacı şirket ile aralarında müvekkili davalı şirkete ait 36.216,43-EURO bedelli, 16.202,59 kg ağırlığındaki alüminyum cinsi eşyanın Avustralya’da yerleşik … şirketine taşınması hususunda anlaşmaya varmış olduklarını, taşıma konusu eşyanın … plakalı araç ile yurt dışı alıcısına nakledildiğini, ancak a eşyaların davacı tarafa tam, eksiksiz ve hasarsız bir şekilde teslim edilmesine rağmen tamamen davacının kusuru nedeniyle taşıma sırasında hasar gördüğünü, Hasarın yurt dışı alıcı tarafından teslim anında tespit edilerek fotoğraflandığını ve davalıya bildirildiğini; devamında alıcı firmanın, ürünlerin ciddi anlamda zarar görmesi nedeniyle 5.000,00-EURO ve 2.412,79-EURO olmak üzere toplamda 7.412,79-EURO “Debit Note” olarak tabir edilen yansıtma evrakı düzenlediğini ve satış bedelinden mahsup ederek davalı yana eksik ödeme yaptığını, Hasar durumu, hasara ilişkin fotoğraflar ve yurt dışı alıcı firma tarafından düzenlenen yansıtma bedelleri, gecikmek olmaksızın müvekkili tarafından e-posta yolu ile davacıya bildirilmiş, zararın davacı tarafından karşılanmasının talep edilmiş olduğunu, davacı taraf da oluşan hasarın CMR sigortasından karşılanacağını davalı tarafa bildirmiş olduklarını, ancak taşımanın ve hasarın oluşumunun üzerinden oldukça uzun bir süre geçmesine rağmen, müvekkilinin zararının tazmin edilmemiş olduğunu, Taşıyanın, taşıma konusu eşyanın kendi hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmesi halinde oluşan zıya ve hasardan sorumlu olduğunu, taşıma konusu eşyanın, hasarsız olarak taşıyana teslim edildiğini, eşyayı hasarlı teslim aldığına dair herhangi bir tespit ve iddia da bulunmadığını; taşıyanın taşıma konusu eşyanın yüklemesini, bağlamasını ve taşımasını gereği gibi yapmadığını, bu konuda gerekli özeni göstermediğini, eşyaya zarar gelme ihtimalini bile bile eşyayı taşıdığını, dolayısı ile davacı taşıyanın sorumluluk sınırlamasından yararlanmasının da Kanunen mümkün olmadığını, Arz ve izah edilen nedenler ve mahkemece re’sen nazara alınacak gerekçelerle; meydana gelen hasar nedeniyle davalı tarafın maddi zarara uğradığı hususları dikkate alınarak, oluşan zararın mahsubu ile davanın reddine; takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığında navlun ücretinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.

Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 4.500,00 Euro ‘nun tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Tarafların ba- bs formları ve davacı firmaya ait taşıma belgesi celp edilmiştir.

Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimleri, tarafların edimleri tam ve gereği gibi yerine getirip getirmedikleri, dava konusu emtianın taşıma sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlanmış ise sorumluluğu kime ait olduğu, hasarın hangi sebepten kaynaklandığı ve tarafların kusur oranları, emtianın hasar sebebiyle hasar tarihindeki rayiç gerçek değeri, davacının hasardan sorumlu olması halinde sorumlu olduğu miktarı, sınırlı sorumluluk miktarı, davacının navlun alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı, davalının emtianın zarara uğraması sebebiyle zararı, alıcısının bedelden indirim yapıp yapmadığı ve miktarı, davalının zararının davacının navlun ücretinden mahsubu halinde davacının alacaklı olduğu miktar, tarafların tüm iddia, savunma ve talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 02/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı …ın 2020 ve 2021 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu; Davalı …ın 2020 yılı envanter defteri incelemeye sunulmadığı için 2020 Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olup olmadığı tespitinin yapılamadığı, 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu; Davacı tarafından 480 EUR düzeltme yapıldıktan sonra icra takip tarihi olan 24/11/2021 tarihi itibariyle her iki taraf ticari defterlerine göre, davacının davalı …a borcunun 505,42 EUR olduğu, icra takip tarihinden önce davalı tarafından davacı …a 22.11.2021 tarihinde düzenlenmiş 5.000-EUR Hasar Yansıtma E-Faturasına davacı tarafından 26.11.2021 tarihinde aynı tutarda 5.000,-EUR olarak İADE E-Faturası düzenlenmesinden sonra davacı …ın, davalı ….dan (5.000,-EUR-505,442 EUR) 4.494,58 EUR Alacaklı olduğu, davalı tarafından işbu İADE E-Faturasının kabul edilmediğine ilişkin ihtarname gönderilmiş olduğu; Taşımanın karayolundan uluslararası yapılması, yüklemenin TIR üzerine yapılması ve CMR belgesinin düzenlenmesine göre davanın esasına CMR hükümlerinin uygulanması gerekti; Taraflar arasındaki ihtilaf davacının taşıma ücreti talebine karşılık davacının hasar iddiasına dayalı olarak takas mahsup yapılıp yapılamayacağından ibaret olduğu; buna bağlı olarak hasarın meydana gelip gelmeyeceği, hasarın oluşumunda davalı gönderen şirketin kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı taşıyıcıdan talep edilip edilemeyeceği ve edilebilecekse miktarının tespiti gibi sorunların da çözümlenmesi gerektiğinin değerlendirildiği; Davalı şirketin dava dışı ithalatçı müşterisi tarafından emtianın teslim edildiği aynı gün (17.06.2021 tarihinde) gönderilen mailde davalının hasar konusunda davacı taşıyıcı şirkete ihbarda bulunması gerektiği yönünde uyarı yapılması; davacı şirketin davalı şirket ile yaptığı Mail yazışmalarında hasar olup olmadığı veya emtianın hasarsız teslim edildiği yönünde bir tartışmaya girmemesi, aksine sigortacı tarafından hasarın karşılanacağını beyan ederek sigortacıya ulaştırılmak üzere belge talebinde bulunmasına ve hasar nedeniyle iade taşımaları da yapmış olmasına göre hasarın taşıma sürecinde meydana geldiğinin değerlendirildiği; Dava konusu emtianın diğer iki kalem emtia ile birlikte üç kalem emtia olarak tam yük değil parsiyel taşıma olarak sevk edildiği, parsiyel taşımada davacı taşıyıcının başka yük alma, yükü araçtan tahliye ederek depoya alma ve başka bir araca tekrar yükleme gibi yetkilere operasyonun niteliği gereği sahip olduğu, ancak davalının yükleme hatasına karine olarak dayanamayacağı, bu nedenle sorumlu olduğu ve davalı şirket vekili tarafından aksini gösteren veri sunulamadığı için davalı taşıyıcının somut olaydaki hasardan CMR hükümleri gereğince sınırlı sorumlu olduğu değerlendirildiği, ) Zarar miktarının ispatının davalı şirket üzerinde olduğu, bu bağlamda dava dışı müşterisi ithalatçı şirket tarafında davalı şirket üzerine keşide edilen toplam değeri 7.412,79 Euro olan iki adet fatura sunduğu, zararın bu faturalar ile ispat edilip edilemeyeceğinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu; ancak emtianın geri iade edilmesi, davacının mail yazışmalarındaki beyanına rağmen sigortacı şirketin dönüş yapmaması veya sigortacının bir çalışma yapmasına rağmen buna ilişkin bilgi ve belgelerin davacı şirket tarafından dosyaya sunulmaması karşısında hayatın olağan akışına göre davalının zararının %10 kadri maruf sovtaj indirimi ile 6.671,51 Euro olduğunun değerlendirildiği; İşbu davada davacının sorumluluk sınırının 106.011,75 SDR olduğu ve karar tarihi itibari ile davalının hasar miktarının bu sınırı aşmasının mümkün görünmediği Davacının navlun ücreti talebinin davalının hasar miktarından mahsubu neticesinde davalı şirket lehine (6.671,51-4.500)- 2.171,51 Euro hasar miktarı alacağının kaldığı; Aksi yönde bir değerlendirme ile davacı lehine karar kurulması halinde davacının faiz alacağının, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi ve talep gereği icra takip tarihi olan 24/11/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına devlet bankalarının bir yıl vadeli EURO mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranına göre belirlenebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili, davalı tarafa dava ve icra takibine konu faturalara konu taşıma hizmetini verdiklerini, ancak taşıma hizmeti karşılığı bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından nakliyesi gerçekleştirilen dava konusu emtianın davacıya tam, eksiksiz ve hasarsız teslim edilmesine rağmen taşıma sırasında hasara uğradığını ve alıcısına hasarlı olarak teslim edildiğini, alıcısı tarafından hasarın kendilerine yansıtıldığını, hasardan davacının sorumlu olduğunu, bu sebeple hasar sebebiyle davalının uğradığı zararın davacının navlun alacağından mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında davalı tarafından ihraç edilen dava konusu emtianın davacı tarafından taşınmasına ilişkin taşıma sözleşmesi olduğuna dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının dava konusu taşıma sebebiyle navlun alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarı, emtianın hasara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise taşıma aşamasında uğrayıp uğramadığı ve hasara uğraması halinde davalının zarar miktarı ve hasardan hangi tarafın kusurlu olduğu hususlarındadır.
Davacı ve davalı arasında dava konusu emtianın karayolu ile taşınmasına ilişkin taşıma sözleşmesi akdedilmiş ve emtianın teslim alındığı ülke olan Türkiye ve emtianın teslim yeri olan Avustralya akit devletler olması sebebiyle somut uyuşmazlıkta CMR Konvansiyonun hükümleri uygulama yeri bulmaktadır.
Davalı/gönderici tarafından yurtdışı alıcısına ihraç edilen dava konusu 30 kap brüt 12.726,50 kg emtia Türkiye’den davacı taşıyıcı tarafından teslim alınarak kara yolu ile Avustralya’daki … alıcısına teslim edilmek üzere taşınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından da tespit edildiği üzere CMR belgesinde davacı tarafından emtianın alıcısına 16/03/2021 tarihinde hasarsız teslim edildi şerhinin düşüldüğü, ancak emtianın teslim edildiği şirketin ve adresinin alıcı şirket ve adresinden farklı olması ve emtianın alıcısına 17/03/2021 tarihinde teslim edilmesi ve taraflar arasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında davacı tarafından emtianın 16/03/2021 tarihinde alt taşıyıcıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Alıcı şirket tarafından emtianın kontrolü yapılarak 17/03/2021 tarihinde hasar tespiti yapılarak davalı gönderici şirkete mail ile gönderildiği ve davalı tarafından davacıya hasar ihbarı yapıldığı ve davacı vekilinin 20/05/2022 tarihli beyan dilekçesinde ve taraflar arasındaki maillerde de belirtildiği üzere hasarlı emtianın davacı tarafından iade alınarak Türkiye’ye geri getirilmiştir. Dolayısıyla CMR Konvansiyonun 30. maddesine uygun olarak dava konusu emtiaya ilişkin hasar bildirimi gecikmeksizin süresinde davalıya bildirilmiştir. Bu hususta davacı tarafın da bir itirazı bulunmamaktadır.
CMR Konvansiyonu 10. maddesi uyarınca Gönderici, kişilere malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, yükün kabulünde kusur açık seçik ise ve taşımacı tarafından biliniyor ise bu hususta bir çekince beyanında bulunmamış ise bu hüküm geçersizdir. Yine Konvansiyonun 17. maddesi uyarınca taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. Bu hususu ispat yükü taşımacıdadır. Ancak taşıyıcı Madde 18 paragraf 2 ila 5’e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması, ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması, özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği, sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu, canlı hayvan nakli, hallerinde sorumlu olmayacaktır.
Somut davamızda; Türkiye’den Avustralya’ya davalı nezdinde taşınan dava konusu emtia 17/03/2021 tarihinde emtianın alıcısı tarafından incelenmiş ve emtianın hasarlı olduğu alıcı tarafından davalı göndericiye bildirilmiştir. Davalı tarafından da söz konusu hasar davacı taşıyıcıya mail ile bildirilmiş ve davacı tarafından hasara itiraz edilmeksizin kendi sigorta şirketlerine başvuru yapıldığı bildirilmiş ve sigorta şirketinden dönüş beklenmiştir. Davacı tarafından dava konusu taşıma sırasında davalı şirketin emtiası dışında dava dışı başka iki firmaya ilişkin emtia taşınmış ve parsiyel taşıma yapılmıştır. CMR Konvansiyonu 8. maddesi uyarınca taşımacı yükü teslim aldığı sırada yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumunu kontrol etmekle yükümlü olduğu, taşımacının bu maddenin 1 inci paragrafında belirtilen beyanları kontrol etmek için gerekli makul araçlardan yoksun ise, sevk mektubuna çekincesini gerekçesi ile birlikte yazacak, aynı şekilde yükün ve ambalajların görünürdeki durumu ile ilgili yazacağı çekincenin gerekçelerini de belirtecek, çekinceler, gönderici sevk mektubunda bu çekincelere bağlı kalacağını açıkça kabul etmiş olmadıkça göndericiyi bağlayıcı olmayacaktır.
CMR Konvansiyonu 10. maddesi uyarınca Gönderici, kişilere malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, yükün kabulünde kusur açık seçik ise ve taşımacı tarafından biliniyor ise bu hususta bir çekince beyanında bulunmamış ise bu hüküm geçersizdir. Yine 6102 Sayılı TTK’nun 863 ve devamı maddelerinde de bu hükümlere paralel hükümler düzenlenmiş ve taşıyıcının kontrol ve özen yükümlülüğü getirilmiştir. Davacı davalıdan emtiayı teslim aldığı sırada emtia ile ilgili herhangi bir çekince koymadan teslim almıştır. Dolayısıyla davacının eşyayı hasarsız ve eksiksiz teslim aldığı ve hasarın taşıma sırasında meydana geldiği anlaşılmıştır. CMR Konvansiyonu 29/1 maddesi uyarınca hasar, taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan ileri gelmiş ise taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahut da kanıt yükünü karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden yararlanamaz. Somut olayımızda davacının dava konusu emtianın taşınması sırasında kötü hareket ettiğine veya isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurunun bulunduğu tespit edilememiştir. Bu sebeple davacının sınırlı sorumluluğunu ortadan kaldıran koşullar gerçekleşmemiştir. CMR Konvansiyonu 23/3. maddesi uyarınca tazminat, brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır ve söz konusu zarar karar tarihindeki kur esasa alınarak belirlenecektir. Davacının sorumlu olduğu zarar miktarı tespit edilirken davacının sınırlı sorumlu olduğu miktar ile davalının gerçek zararının karşılaştırılması ve gerçek zararının sınırlı sorumlu olduğu miktarın altında kalması halinde gerçek zararına, üstünde kalması halinde sınırlı sorumlu olduğu miktarın hüküm altına alınması gerekmektedir. Dava dışı alıcı tarafından davalıya düzenlene reklamasyon faturalarındaki zararın kadri maruf olduğu bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiş, bu bedelden % 10 sovtaj indirimi yapıldığında davalının 6.671,51 Euro zararı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu zarar davacının navlun alacağından mahsup edildiğinde dahi davalının zararı karşılanmamaktadır. Davacının faturalara konu alacağı talep edebilmesi için faturalara konu hizmeti eksiksiz, hasarsız ve süresinde verdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacı tarafından taşıma hizmeti sırasında davalının emtiaları zarara uğramış ve davalı zarar görmüştür. Bu sebeple davacının navlun ücretine hak kazandığı düşünülemeyeceğinden açılan davanın reddine, davacının kötü niyeti ispat edilmediğinden ve koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Davacının kötü niyeti ispat edilmediğinden ve koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 745,89 TL harçtan mahsubu ile 565,99‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.881,35 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır