Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2022/1028
DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….. Ltd. Şirketi (….) ile davalı …. Ltd. Şti. (….) arasında yapılan sözleşme gereği müvekkili şirket ….’dan …. (15 LT) boya sipariş etmiş olduğunu, 109 adet sipariş edilen bahse konu mallar karşılığında, muhatabı müvekkili olan 06.01.2022 tarihli ve 100.000,00 TL bedelli e-arşiv fatura düzenlendiğini ve davacıya tebliğ edilmiş olduğunu, …. ilgili boyaları teslim borcunu en geç Ocak ayı içinde ifa edeceğini müvekkili şirkete bildirdiğini, müvekkili şirket ise boyalar kendisine teslim edilmeden önce ilgili bedelin ödenmesi maksadıyla ekte görüntüsü yer alan çeki ve buna bağlı tahsilat makbuzunu düzenlemiş olduğunu, …. Şubesi/…., …. IBAN/Hesap numaralı hesaptan alıcısı ….. Ltd. Şti. Olan ….. çek numaralı, 100.000,00 TL bedelli ve 05/04/2022 tarihli çek, davalı ….. ‘ya henüz boyaları teslim almadan müvekkili tarafından teslim edilmiş olduğunu, müvekkilinin, her ne kadar çek düzenlemiş ise de çekin düzenlenmesine sebep olan davalıya ait edim (boyaların teslimi) bakımından hiçbir ifa hareketine girişilmemiş (nakliye; sevkiyat vb. bilgiler davacıya verilmemiş) ve nihayetinde borç ifa edilmemiş olduğunu, bu nedenle sözleşmeden dönülmüş ve tarafların borçları karşılıklı olarak sona ermiş olduğunu, Anılan sebeplerle çekin düzenlenmesine sebep olan borcun sona ermiş olduğunu, yani davalı, sözleşmeye dair edimini hiçbir biçimde ifa etmediğinden müvekkili tarafından davalıya verilen çekin bedelsiz kalmış olduğunu, Bedelsiz kalan çek aslı davalı tarafından …. A.Ş.’ye takasa bırakılmak sureti ile teslim edilmiş, bedelsiz kalmış olan söz konusu çekin, …… tarafından takibe konması veya çek bedelinin ödenmesi konusunda haklı endişeleri olduğunu, bu nedenle, müvekkili hakkında herhangi bir takip açılmadan önce, işbu menfi tespit davasını açmak zorunluluğu doğmuş olduğunu, Yukarıda anılan ve mahkemece re’sen nazara alınacak hususlar ile birlikte; Haklı davanın kabulüne, Çek bedelinin bankasınca ödenmemesi ve çekin icra takibine konulmaması için tedbir kararı verilmesine, Dava konusu çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış ve davalı duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden verildiği iddia edilen dava konusu çek karşılığında sözleşme konusu malların teslim edilmemesi sebebiyle çekin bedelsiz kaldığı ve bu nedenle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talebini içerir menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce tarafların BA ve BS formları, SGK kayıtları ve sicil kayıtları, dava konusu çekin ibrazına ilişkin banka kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, dava konusu çek, BA ve BS formları, dosyaya sunulan belgeler ve celbedilen belgeler, tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; taraflar arasında ti ki olup olmadığı, ticari ilişki kapsamında tarafların edimleri, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, dava konusu çekin davacı tarafından davalıya ticari ilişki kapsamında verilip verilmediği, davalının faturadaki ürünleri davacıya teslim edip etmediği, çekin taraf defter ve belgelerine kayıtlı olup olmadığı, davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, çekin bu alacak için verilip verilmediği hususlarında ve bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, Tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve rapor düzenlenmesine karar verilmiş, 27/09/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın 2022 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememizin takdirinde olduğu, Davalı yan tarafından ticari defterlerin inceleme için sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, dava tarihi olan 18/03/2022 tarihi ile itibariyle davacı yanın davalı yan cari hesabının sıfır olduğu, davalı yandan alacağı olmadığı, Davalı tarafından davacı yana 06.01.2022 tarihli …… 100.000,-TL’lik E-Arşiv faturası düzenlenmiş olduğu, işbu fatura karşılığı davacı yan tarafından davalı yana 8014146 numaralı 05/04/2022 keşide tarihli 100.000,-TL’lik çek teslim etmiş olduğu, işbu çekin 05.04.2022 tarihinde davalı yan tarafından tahsil edilmiş olduğu, Davacı yan tarafından ticari defterlerine kayıt edilen davalı yan tarafından davacı yana düzenlenmiş işbu E-Arşiv faturasının içeriği “….. 15 L’lik 109 Adet boyanın davacı yana teslim edildiğine dair davalı yan tarafından dosyaya sunulmuş bir teslim belgesi görülmemiş olduğu, E-Arşiv faturası içeriği boyaların davalı yan tarafından davacı yana teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğunun değerlendirilmiş olduğu, Davacı yan tarafından dosyaya sunulmuş ….. yazışmalarına göre, davalı yan olarak belirtilen ….. tarafından boyaların teslim edilmediğinin kabul edilmiş olduğu, çeki geri alamadığı, çekin yerine başka evrak (çek) ayarlayabileceğinden bahsetmiş olduğu, davacı yandan ….. adında şahıs ile davalı yandan ….. adında şahıs arasında yazışma yapılmış olduğu görülmüş olup soy adları yazışmalardan anlaşılmamış olup, ….. Merkezleri tarafından Sayın Mahkemeye 02.06.2022 tarihinde gönderilen cevap yazısı eki olan belge ve listelerde ….. adında bir şahsa rastlanmamış olduğu, ….. Merkezi tarafından Sayın Mahkemeye 29.03.2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazısı ve eklerine göre, davalı …. ‘nın 2021 ve 2022 yıllarında bildirimde bulunmadığı, ortağının ….. olduğu, Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından Sayın Mahkemeye 30.03.2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazısı ve eklerine göre, davacı ….’un 2021 ve 2022 yıllarında sigortalı çalışana rastlanmamış olduğu, ortağı ve yöneticisinin …. olduğu, Müdür olarak …..’nın göründüğü, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir. İspat yükü çekin bedelsiz kaldığını iddia eden üzerindedir. Somut davamızda ispat yükü davacı üzerindedir.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından taraflar arasında boya satımına ilişkin anlaşma yapıldığını ve davalı tarafça fatura düzenlendiğini, ancak faturaya konu malların kendilerine teslim edilmediğini, kendileri tarafından davalıya faturaya konu malların karşılığında dava konusu 05/04/2022 keşide tarihli ve 100.000,00-TL bedelli çekin verildiğini, ancak malların teslim edilmemesi sebebiyle çekin bedelsiz kaldığını, bu sebeple davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemek suretiyle davayı inkar etmiştir.
Davacı vekili tarafından dava konusu çekin davalının düzenlediği faturalara konu mallar karşılığında davalıya verildiği iddia edilmiştir. Ancak bu iddiaya ilişkin sunulan tahsilat makbuzunda fatura numarası veya çekin faturaya konu malların karşılığında verildiği hususu yer almamaktadır. Davacı vekili tarafından bu iddiaya ilişkin ….. yazışmaları sunulmuştur. ….. yazışmalarında karşı taraftan ….. isimli bir kişi ile yazışılmıştır. Ancak davalı şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde yetkilisinin ….. olduğu görülmüştür. Davacı vekili tarafından ….. isimli kişinin davalının çalışanı …. olduğu ileri sürülmüştür. Ancak Mahkememizce celbedilen SGK kayıtlarında davalının …… isimli bir çalışanı bulunmamaktadır. Kaldı ki …… davalının çalışanı olsa bile davalı şirket adına yazışma yetkisi olan bir kişi olup olmadığı, yazışmaların gerçeğe uygun olup olmadığı, bu yazışmaların davalı şirket adına yapılıp yapılmadığı hususları davacı tarafça ispat edilmemiştir. Davalı şirket tarafından kabul edilmeyen ….. yazışmaları iddianın ispatı için geçerli ve yeterli ve kesin delil olarak kabul edilemez.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça ilk önce dava konusu çekin faturaya konu mallar için verildiği yazılı ve kesin delil ile ispat edilmek zorundadır. Ancak davacı vekili tarafından bu husus ispat edilmemiştir. Çekin davalı tarafından tahsil edilmesi de sonucu değiştirmez. Bunun yanında Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın davacı defter ve kayıtlarına alındığı, davacı tarafından BA formlarında bildirildiği, tarafların BA ve BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, davacının davalı yan cari hesabının sıfır olduğu tespit edilmiştir. Kural olarak mal teslim eden veya hizmet veren tarafından düzenlenen faturanın karşı tarafça alınıp defter ve kayıtlarına işlenmesi ve BA formlarına bildirilmesi halinde malın teslim edildiği veya hizmetin verildiği karine olarak ispat edilmektedir. Davacı tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya konu ürünlerin davalı tarafından düzenlenen faturasının kabul edilerek defter ve kayıtlarına işlemek ve BA formlarında bildirmek suretiyle davalı tarafından malın teslim edildiğini karine olarak kabul etmiş sayılmaktadır. Bu karinenin aksi davacı tarafça kesin delil ile ispat edilmek zorundadır. Ancak davacı tarafça karinenin aksine malın teslim edilmediği hususu da kesin delil ile ispat edilmemiştir. Malın teslim edilmediği ispat edilse dahi bu husus sonuca etkili değildir. Davacı vekili tarafından hem dava konusu çekin dava konusu faturaya konu mallar karşılığında verildiği hususu, hemde malların kendilerine teslim edilmediği hususu kesin deliller ile ispat edilememiştir. Davacı vekili tarafından yemin deliline de açıkça dayanılmamıştır. Bu sebeplerle davacı vekili tarafından menfi tespit olarak açılan, ancak ödeme sebebiyle kendilinden çek bedelinin istirdadı davasına dönüşen iş bu dava ispat edilemediğinden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar harcının peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile 1.627,05 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022
Katip ….
e-imzalıdır
Hakim …..
e-imzalıdır