Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/254 E. 2023/52 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/254 Esas
KARAR NO : 2023/52

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi, fatura kayıtları yer almakta olduğunu, işbu ticari ilişkide davacı şirket zarara uğratılarak borç altında bırakılmış olduğunu, müvekkilinin, ticari ilişkiden kaynaklanan tüm sorumluluklarını tam ve eksiksiz yerine getirirken borçlu şirketin ticari ilişkiye aykırı hareket etmiş olduğunu, borçlu şirket ile iletişime geçilerek davacı şirkete ödeme yapılması hususunda konuşmalar gerçekleştirilmiş olduğunu, müvekkilinin, reklamasyona ilişkin borçlu firma ile herhangi bir anlaşma yapmamış olup işbu hususta da herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, Yapılan tüm görüşme ve müracaatlara rağmen borçlu şirketle uzlaşma sağlanamamış, ödeme yapılmamış, bu nedenle davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalı (borçlu) şirket takibe kısmi olarak itirazda bulunmuş, itiraz dilekçesinde ilk önce takip öncesi işlemiş faiz ile 27.374,44 TL’lik borca haksız olarak itiraz edilmiş olduğunu, daha sonra borçlu yanca, borca itiraz dilekçesinde müvekkiline olan borcun 8.698,85 TL olduğu söylenerek dosya kapak hesabı yaptırılmış ve faizi ile birlikte icra dosyasına 10.179,970- TL miktarında ödeme yapılmış olduğunu, fakat bahse konu borcun, ödeme icra emrinde de yer alan 36.043,29 TL olduğunu, yukarıda izah edilen ve mahkememizce resen nazara alınacak nedenler ile; Haklı davalarının kabulü ile Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına; %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine; Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile takip alacaklısı şirket arasında süregelen cari hesap ilişkisi ve fatura kayıtları itibarı ile müvekkili tarafından düzenlenmiş oyan 27.374 44 TL termin gecikme performans reklamasyon faturalarına ilişkin olarak, takip alacaklısı şirket tarafından defalarca tekrardan fatura düzenlemek sureti ile gerçek dışı bir alacak oluşturulmuş olduğunu, Takip alacaklısı şirketin kusurundan kaynaklı termin gecikmesi itibari ile … Hizmetleri Tic. A.Ş. tarafından davalı şirkete reklamasyon faturaları düzenlenmiş, iş bu gecikme takip alacaklısı şirketten kaynaklandığı üzere müvekkili tarafından takip alacaklısı şirkete yansıtılmış olduğunu, mail kayıtları, müvekkiline uygulanan gecikme reklamasyon faturaları ve tüm kayıtları ile iş bu bedelden takip alacaklısı şirketin sorumlu bulunduğu hususunun sabit olduğunu, takip alacaklısı şirketin kendi kusurlu eyleminden kaynaklı reklamasyon faturasını kayıtlarına almamak ve tekrardan fatura kesmek sureti ile gerçek dışı bir alacak oluşturmuş olduğu ve buna istinaden icra takibi başlatmış olduğu hususunun sabit olduğunu, Dilekçe ekinde sundukları maillerde, davacı şirketin kalitesiz ürünler gönderdiği ve müvekkilinin termin tarihi ile bağlı olduğu … Mağazacılık Tic.A.Ş. tarafından gecikmeden kaynaklı reklamasyon uygulanması halinde bu bedelin davacı şirkete yansıtılacağı hususunun belirtilmiş olduğunu, davacı şirketin gecikme olduğu hususunu açık bir şekilde ikrar etmiş olduğunu, Arz ve izah edilen vech ile, Dilekçeleri ekinde sunulmakta olan mail kayıtları, fatura kayıtları itibari ile davacı şirketten kaynaklı termin gecikme zararı faturası miktarı olan 27.344,44 TL’den davacı şirketin sorumlu bulunduğu hususu sabit olmakla davanın reddine, Mail kayıtları ile gecikme hususuna ilişkin yapılan ihbarın, davacı şirketin gecikme hususunu kabul etmiş olduğu, buna ilişkin faturanın davacı şirkete yansıtılacağının bildirilmiş olduğu hususları sabit olmakla, tamamı ile asılsız beyanlar ile ikame edilmiş olan davanın reddine, müvekkilinin hiçbir şekilde temerrüde uğramamış olduğu üzere, takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazlarının kabulü ile buna yönelik taleplerin de reddine, Haksız ve kötü niyetli olduğu hususu sabit olan davacı şirketin %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki kumaş üretim ve satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından üretilip davalıya satılıp teslim edilen kumaşların bedellerinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından tarafların dönem bordroları ve ba-bs formları celp edilmiş, taraflar tarafından sunulan belgeler ve yazışmalar incelenmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 36.541,97‬ TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimleri, tarafların edimlerini zamanında, eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirip getirmedikleri, davacının üzerine düşen edimini süresinde yerine getirip getirmediği, gecikme olması halinde davalının zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise zarar miktarı, davalı tarafından düzenlenen reklamasyon faturasının usul ve yasaya ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olup olmadığı, malın teslim zamanın taraflar arasında kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, kararlaştırılmış ise tarihi ve ne kadar süre ile geç teslim yapıldığı, yapılmış ise zarar miktarı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş,01/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı yanların Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Her iki taraf ticari defterlerine göre, icra takip tarihi olan 01/02/2022 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 36.043,29 TL alacaklı oldukları, davacı alacağının 8.668,85 TL’sinin davalı tarafından kabul edilip masraf ile birlikte icra Müdürlüğü’ne ödenmiş olduğu, davalı tarafından takibe 27.374,44 TL yönünden itiraz edilmiş olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından davacı yana düzenlenmiş Gecikme Kaynaklı Reklamasyon Faturasından kaynaklanmış olduğu, davalı tarafından … firması tarafından kendilerine düzenlenmiş gecikmeden kaynaklı Reklamasyon faturasının, 27.374,44 TL olarak davacı yana yansıtılmış olduğu, bu tutarın davacı tarafından kabul edilmeyerek, tarafların birbirlerine sürekli olarak iade faturası düzenlemiş oldukları, Davacının … ve … model ürünlerde kullanılan kumaşları Satın Alma Talep Formlarında yazan termin tarihlerine göre geç teslim ettiği, Satın Alma Talep Formlarında yazan gecikme durumunda uygulanacak ceza oranları dikkate alındığında, geç teslim nedeniyle davalının davacıya 49.860,07 TL gecikme cezası yansıtabileceğinin hesaplandığı, Davalının müşterisi … ‘nin … oörder nolu … model ve … örder nolu … model ürünlerin geç teslimi ve üretici performansı nedeniyle davalıya toplam 26.182,85 TL reklamasyon yansıttığı, davacının kumaşları geç teslimi nedeniyle davalının KDV dahil 26.182,85 TL zararının oluştuğu, Bütün bu hususlar dikkate alındığında, davalının cezai şart tazminatı, davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağından mahsup edildiğinde, davacının alacak talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili taraflar arasındaki kumaş üretim ve satım sözleşmesi kapsamında faturalara konu kumaşların üretilerek davalıya satılıp teslim edildiğini, ancak faturaların bakiye bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili kumaşların belirlenen termin tarihlerinde teslim edilmediğini ve geç teslim edildiğini, geç teslim sebebiyle müşterilerinin reklamasyon faturası düzenlediğini ve bu faturaları davacıya yansıttıklarını, davacıya borçlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında kumaş üretim ve satımına ilişkin sözleşme olduğuna ve bu sözleşme kapsamında davacının kumaşları davalıya teslim ettiğine dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının teslim ettiği kumaşlar karşılığında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davacının kumaşları davalıya süresinde teslim edip etmediği, geç teslim edip etmediği, geç teslim etmesi halinde davalının zararının bulunup bulunmadığı ve miktarı hususlarındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 36.043,29-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 36.043,29-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defte ve kayıtları ile ba-bs formları arasında fark olmadığı, tarafların birbirlerine düzenledikleri faturaların birbirleri tarafından defter ve kayıtlarına kaydedildiği ve ba-bs formlarında beyan edildiği tespit edilmiştir. Davalı tarafından icra takibinden sonra davacıya 8.668,85-TL ödeme yapılmıştır. Davacı tarafından mal teslimine ilişkin düzenlenen faturalar davalının defter ve kayıtlarına kaydedilmiş ve ba formlarında bildirilmiştir ve böylelikle davalı malın teslimini karine olarak kabul etmiştir. Bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı vekili davacının ürünleri termin tarihinde uymayarak geç teslim ettiğini, bu sebeple müşterisi tarafından aleyhlerine reklamasyon faturası düzenlendiğini ve zarara uğradıklarını beyan etmiştir. Bu savunması yönünden tekstil mühendisi bilirkişisine inceleme yaptırılmış ve teknik bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor uyarınca; davalı tarafından davacıya gönderilen satın alma talep formlarında ürünlerin teslim tarihlerinin belirtildiği ve geç teslimat halinde gecikme günlerine göre reklamasyon faturası düzenleneceğinin belirtildiği görülmüştür. Teknik bilirkişi tarafından termin tarihleri ve malların teslimine ilişkin sevk irsaliye tarihleri dikkate alınarak davacının gecikme süresi ve davalının uğramış olduğu zarar tespit edilmiştir. Davacının ürünleri geç teslim etmesi sebebiyle davalının müşterisi … tarafından davalıya reklamasyon faturası düzenlenmiştir. Davalı tarafından bu faturalar davacıya yansıtılmıştır ve mail ile davacıya bildirilmiştir. Davalı tarafından davacıya gönderilen satın alma talep formları ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde davacının talep formlarında belirtilen tarihlerde ürünleri davalıya teslim etmediği sabittir. Davalı tarafından davacıya gönderilen satın alma talep formlarında gecikme halinde davalının reklamasyon faturası düzenleyebileceği belirtilmiş ve davacı tarafından bu husus kabul edilmiştir. Bu sebeple davalının gecikme sebebiyle uğradığı zararı davacıya reklamasyon faturası ile yansıtabileceği tarafların anlaşmasına, usul ve yasaya uygundur. Davacı faturalara konu ürünleri süresinde ve ayıpsız olarak davalıya teslim ettiği hususunu ispat etmekle yükümlüdür. Ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davacı fatura konusu ürünleri davalıya süresinde teslim ettiğini ispat edememiş ve süresinde teslim etmemesi sebebiyle davalı zarara uğramıştır. Bu sebeple davalının zararını davacı alacağından mahsup etmesi yerinde olup, davacının faturalara konu alacağa hak kazanmadığı aşikardır. Davalı cevap dilekçesinde ürünlerin ayıplı olduğu savunmasında da bulunmuş, ancak reklamasyon faturası düzenlemediklerini ve esas itibariyle gecikme sebebiyle kendilerine düzenlenen reklamasyon faturasına dayandıklarını belirtmişler ve ayıp sebebiyle herhangi bir delilde dosyaya sunmamıştır. Bu sebeple davalı tarafın ayıp savunmasına itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı taraflar arasındaki sözleşme kapsamında üzerine düşen edimi süresinde yerine getirmemiş ve davalının zarara uğramasına sebep olmuştur. Bu nedenle faturalara konu alacağa hak kazanmadığı kanaatine varılarak davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu ispat edilmediğinden ve kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Davacının kötü niyetli olduğu ispat edilmediğinden ve kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90- TL maktu karar harcının peşin alınan 284,78 TL harçtan mahsubu ile 104,88 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır