Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/233 E. 2022/260 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/233 Esas
KARAR NO : 2022/260

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, 10/2020 dönemine ait e-defterlerin ikincil kopyalarının ( Yevmiye, Defteri kebir ve E defter berat raporu) dosyalardaki teknik, sistemsel hatalar nedeniyle sisteme yüklenemediğini yeni öğrendiğini, davacı , e-defter işlemlerini özel entegratör firması olan …. San. ve Tic. A.Ş yaptığını, bu konuda mahkemeye sunulmak üzere … San. ve Tic. A.Ş. den belge talep edilmiş ancak yasal mevzuat gerekçe gösterilerek bu belgenin verilemeyeceğini ancak mahkemece talep edilmesi halinde mahkemeye sunacaklarını bildirdiğini belirterek davacı vekili zayi belgesi verilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesi istiğine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa 6103 sayılı kanun uyarıca 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Bilindiği üzere ilgili her tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaı halinde 6102 sayılı TTK 82/7. maddesi uyarınca işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden zayi belgesi verilmesini istemesi mümkündür. Ancak ziyaın, saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelere ilişkin olması ve bu defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi bulunması ve kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca bu yöndeki talebin de ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerekir.
T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/460
KARAR NO : 2021/1659
“TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan yasa maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektiren afet halleri sınırlı şekilde sayılmamış ise de zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması ve defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde de aynı düzenleme geçerlidir.
Elektronik Defter Genel Tebliği’nin 4.4.1.e) maddesine göre e-defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. Tebliğin 7.1. Maddesine göre ise, e-defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” halleri nedeniyle e-defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 13. Maddesinde, sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması mücbir sebepler olarak kabul edilmiştir. Ancak Vergi Usul Kanunundaki bu düzenleme vergisel yükümlülüklerle ilgili olup, TTK’nın 82/7. maddesinde ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olması hali, zayi belgesi verilmesini gerektiren bir olay olarak sayılmamış olduğu gibi tadadi olarak sayılan bu sebeplerle de benzerlik göstermediğinden sırf ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olmasının ticari defterlerin TTK’nın 87/2 maddesinin aradığı şartlarda zayi olduğunun kabulü mümkün değildir. Elektronik Defter Genel Tebliği’nin 7.1 maddesinde sadece Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” ve ikincil örneklerin temin edilememesi halinin aranmış olması TTK’nın 82/7. Maddesindeki hususların aranmayacağı anlamına gelmez. Zira Elektronik Defter Genel Tebliği’nin 7.1 maddesindeki düzenleme TTK’nın 82/7. Maddesindeki düzenlemenin kapsamını değiştirecek nitelikte değildir. Dolayısıyla tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğradığı iddiasına dayalı zayi belgesi verilmesi isteminde TTK’nın 82/7. koşullar aranmalıdır.”
Az yukarıda açıklandığı üzere TTK 82. madde gereğince bir tacire ziya belgesinin verilebilmesi için saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olması ve ziyaın da kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir.Davacı taraf zayi talep edilen belgelerin kayıp olduğunu,davacı tarafça ziyaın yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiği, iddia ve ispat edilmemiştir. İş bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 82. Maddesi uyarınca zayi yasal şartları oluşmadığından açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır