Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/231 E. 2022/999 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/231 Esas
KARAR NO : 2022/999

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZIM TARİHİ : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, müvekkiline otoparkta mal bulundurmaktan bahisle ceza makbuzu düzenlediğini, müvekkilinin ceza makbuzu kesildiği tarih itibariyle iş yerini devretmiş olduğunu, söz konusu alanda … Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiğini, cezanın müvekkiline değil de bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, kesilen ceza makbuzları dayanak gösterilerek davalı kooperatifin müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından icra dosyasına 11.188,03-TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına, ayrıca davalı kooperatifin takip miktarı üzerinden %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya kesilen ceza makbuzlarında belirtilen adreste … adı ile faaliyet gösterdiği ve günümüz itibariyle de faaliyetine halen devam ettiği, dolayısıyla ceza makbuzlarının düzenleme tarihleri itibariyle de davacının belirtilen adreste halihazırda faaliyetini sürdürdüğünün açıkça görülebilmekte olduğunu, ceza makbuzlarının düzenlenmesinde herhangi bir hata olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas, … Karar sayılı kararında; davalının kooperatif, davacının ticari işletme olduğu, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği, Yargıtay … HD’nin .. E,… K sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …HD.’nin 20.05.2021 tarih …. E/K sayılı,aynı dairenin … E/K sayılı ilamlarının da aynı minvalde olduğu anlaşılmakla, TTK 5/1-3 maddesi kapsamında davaya bakmanın Mahkemelerinin görevi dışında olduğundan bahisle davaya bakma görevinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, İstanbul Ticaret Odası resmi portal sayfasından davacının sicil kayıtları alınmış, Bağcılar Tapu Müdürlüğünden davalının tapu kaydı ve Toplu Yapı Yönetim Planı getirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; davacının icra baskısıyla ödemek zorunda kaldığı tutarın tarafına geri ödenmesi istemi ile kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklısının dosyamız davalısı, borçlusunun dosyamız davacısı olduğu, icra takibinin 8.500,00-TL asıl alacak ve 318,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.818,00-TL alacak için başlatıldığı, takibin dayanağının 02/01/2019 tarihli 500,00-TL tutarlı, 14/01/2019 tarihli 1.000,00-TL tutarlı, 24/01/2019 tarihli 2.000,00-TL tutarlı, 04/02/2019 tarihli 500,00-TL tutarlı, 18/02/2019 tarihli 1.000,00-TL tutarlı, 01/03/2019 tarihli 2.000,00-TL tutarlı, 11/03/2019 tarihli 500,00-TL tutarlı ve 21/03/2019 tarihli 1.000,00-TL tutarlı ceza makbuzları olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 20/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibine 28/05/2019 tarihinde itiraz edildiği, icra dairesi tarafından süresi içerisinde itiraz edilmediği için davacı borçlunun itirazının reddedildiği, daha sonrasında davacı borçlunun 15/11/2019 tarihinde icra dosyasına 11.188,03-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
İİK’nin 72/7 maddesi hükmü uyarınca, takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Davacının itirazının reddinden sonra, icra dairesi 15/11/2019 tarihinde ödeme yaptığı, işbu davayı ise 10/11/2020 tarihinde açtığı görülmekle davacının davayı süresinde açtığı anlaşılmıştır.
İİK’nin 72/8 maddesi hükmünün ikinci cümlesinde, davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur şeklinde bir düzenleme olup, yasa ile ispat yükünün davacıya ait olduğu açıkça düzenlenmiştir.
İcra takibine dayanak ceza makbuzlarına bakıldığında, cezaların … Ada/Blok …. Kapı No için düzenlendiği, ceza uygulamalarının ceza makbuzu üzerinde yazılı …. numaralı sırada yer alan ortak alanlara mal koyarak işgal etmek 1. defada 500,00-TL, 2. defada 1.000,00-TL, 3. defada 2.000,00-TL şeklindeki düzenlemeye dayanılarak yapıldığı, para cezası kesilen firmanın …. olarak belirtildiği, ceza uygulamasının dayanağının ceza makbuzu üzerinde davalı Kooperatif’in 21/05/2011 tarihli, 31. Olağan Genel Kurul toplantısı 15. maddesinin olduğu belirtilmiştir.
Öncelikle davacının ceza makbuzlarının düzenlendiği tarihler itibariyle işyerini devrettiğini, söz konusu yerde …. Şti.’nin faaliyet gösterdiğini iddia etmiştir. İstanbul Ticaret Odasının portal sayfasından davacının .. … ismiyle gerçek kişi tacir olarak 08/01/2009 tarihinden bu yana …. …. Ada no:…. …. adresinde faaliyette bulunduğu görülmektedir. Yine davacının iddiasında belirttiği …. Şti.’nin aynı İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre 12/02/2018 tarihinden 04/12/2019 tarihine kadar aynı adreste faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, İstanbul Ticaret Odasının kayıtlarının aksini gösterir dosya yansıyan bir kanıt olmadığından ceza makbuzlarının düzenlendiği tarihte ceza makbuzları üzerinde davacıya ait firma isminin yer aldığı da görülmekle davacının belirtilen adreste faaliyette bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Bir diğer husus ise, davacı ismine düzenlenmiş ceza makbuzlarının yöntemine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğidir. Davalı Kooperatif’in … tarihinde düzenlenen Olağan Genel Kurulu’nda alınan kararlar … tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmış, toplantıda alınan … nolu karara göre; 1. sırada park edilmesi yönetimce yasaklanmış tüm alanlara araç park eden firmalara araç başına günlük 100-TL ceza kesilmesine, 2. sırada işyeri etrafın kirleten işyerlerine 250-TL ceza kesilmesine, 3. sırada tadilatları sırasında çevreyi rahatsız eden firmalara 250-TL ceza kesilmesine, 4. sırada yönetimden izin alamadan yönetimce belirlenmiş alanlar dışına klima, jeneratör tabela vs. koyan firmalara 250-TL ceza kesilerek eski durumuna getirilmesi, 5. sırada ortak alanlara mal koyarak işgal eden firmalara eskiden uygulandığı gibi ilk defasında 500-TL ikinci uyarıda 1.000-TL’si üçüncü defada ise 2.000-TL’si ceza kesilmesine devam edilmesi önerilerinin oybirliği ile kabul edildiği anlaşılmakla, söz konusu genel kurul kararının iptal edildiği gösterir bir karar dosyada bulunmadığından genel kurul kararının yürürlükte olduğu sonucuna varılmıştır. Ceza makbuzlarında davacıya uygulanan cezanın 5. sırada yer alan para cezası olduğu makbuzlarda açıkça yazmaktadır. Davacının bir diğer iddiası olan, ceza uygulamasına konu olan şeyin mal değil araç olduğudur. İddiasının dayanağı olarak icra takip dosyasındaki fotoğrafları göstermiş, ancak Uyap’tan dosya arasına alınan icra dosyasında bu fotoğraflara rastlanılmamışsa da, davalı tarafça söz konusu ceza uygulamalarına ilişkin fotoğraflar dosyaya sunulmuştur. Fotoğraflara bakıldığında, ceza uygulamasın konu şeyin gözle görülür bir şekilde araç olduğu, yalnız başına hareket yeteneği olmadığı anlaşılan aracın ön tarafında başka bir araca eklenmesini sağlayacak bir uzantısı olduğu anlaşılmaktadır. Bu özellikleri itibariyle söz konusu aracın 2918 sayılı yasada motorlu araçla çekilen insan veya yük taşımak için imal edilmiş motorsuz taşıt şeklinde römork olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalı Kooperatif Genel Kurulu’nda alınan kararla düzenlenen ceza makbuzlarında cezanın uygulandığı aracın belirtildiği gibi mal olarak kabulü olanaklı görülmemiş, sonuç olarak davacı adına düzenlenmiş ceza makbuzlarının genel kurul kararına uygun olarak yöntemince düzenlenmediği sonucuna varılmıştır. Bu durumda, yöntemince düzenlenmeyen ceza makbuzları nedeniyle başlatılan icra takibinde davacının ödemek zorunda kaldığı 11.188,03-TL’yi davalıdan geri isteyebileceği kabul edilmiştir. Ancak ne var ki, dava istirdat istemine ilişkin olup, İİK’nin 72/4 ve 72/5 maddelerinde ifade bulan menfi tespit davalarına ilişkin düzenlenmiş kötü niyet tazminatının ödeme yapıldıktan sonra açılan istirdat davalarında uygulama yeri olmadığından davacının kötü niye tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; 11.188,03-TL’nin 15/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 764,25-TL harçtan peşin alınan 191,07-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 573,18-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 191,07-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 12,30-TL vekalet pulu, 110,00-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 184,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye verilmesine,
7-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin(e duruşma ile) yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır