Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/213 E. 2023/193 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/213 Esas
KARAR NO : 2023/193

DAVA : Tanıma ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :26/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan tanıma ve tenfiz davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile karşı taraf arasında imzalanan 21 Şubat 2020 tarihli Toptan Türk Asit Yağının CIF Satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlık hakkında sözleşmede düzenlendiği üzere tahkim kuruluna tazminat talebinde bulunuluğunu ve karar verildiğini, taraflar 21 Şubat 2020 tarihli Toptan Türk Asit Yağının CIF Satışına ilişkin sözleşmede belirtildiğini ve uyuşmazlık çıkması halinde tahkim yoluna başvuracaklarını belirlemiş olduklarını, bunun üzerine satıcı taraf olan … Anonim Şirketi işbu satımdan kaynaklı olarak davacı şirket aleyhine tazminat talebi için ….. kuruluna başvurduğunu, tahkim kurulunun yaptığı inceleme neticesinde; satıcı tarafın iddialarında haksız olması sebebiyle davacı şirket aleyhine tazminata hükmedilmediğini, ayrıca kurul kararının 6.3. Maddesinde tarafların her birinin kendi yasal masraflarını üstleneceği ve 6.4. Maddesinde verilen bu kararın 17.607,50 İngiliz Sterlini tutarındaki ücretin Satıcılar olan … Anonim Şirketi hesabından alınacağı kararı verildiğini, fakat tahkim masrafı 09.06.2021 tarihinde davacı şirket tarafından ödendiğini, işbu tazminat talebi ile ilgili 29 Nisan 2021 tarihli … nolu tahkim kurulu kararı ve İstanbul ….. Noterliğinin 24 Kasım 2021 tarih … yevmiye nolu tercümesinin de ekte mevcut olduğu, tahkim kurulu kararının Türkiye’de hüküm ifade edebilmesi için tanınmasını ve icra olunabilmesi için tenfizini talep ettikleri, yukarıda izah edilen ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; 29 Nisan 2021 tarihli …. nolu tahkim kurulu kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizine, Tahkim yargılama gideri olarak ödenen 17.607,50 İngiliz sterlini miktarın ödeme tarihi olan 09.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan alınarak davacıya ödemesine, tercüme gideri, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davacı talepleri doğrultusunda ikame edilen davanın reddi gerektiğini, davalı şirket “….” adı altında toplanan ve petrokimya, enerji sektöründe, stratejik biyolojik yakıt üreten sanayici şirketler grubuna dahil şirketlerden biri olduğunu, İkitelli OSB’nin en büyük fabrikalarından biri olarak 150’ye yakın personel çalıştırırken 22.05.2017 tarihinde ürettiği stratejik ürünlerden dolayı geçirmiş olduğu sabotaj kaynaklı yangın sonrasında yatırımlarını en baştan yapmak zorunda kaldığını, akabinde 2018 yılı sonunda yaşanılan ödeme dengesizliğinden kaynaklı olarak vade konkordatosu kararı aldırmak zorunda kaldığını ve konkordato sürecine girdiğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi 29.06.2021 Tarihli, … E – … K. Sayılı dosyası üzerinden, IIK ‘nın 305’ci maddesinde belirtilen tüm kosulların yerine getirildigini, konkordatonun tasdik sartlarının olustuğu, borçlular tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğunu, komiser heyetinin gerekçeli raporu, bilirkisi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun basarıya ulasabilecegi gerekçesiyle, borçlu sirketlerin ve gerçek kisilerin konkordatosunun adi ve rehinli alacaklılar yönünden IIK 306. maddesi uyarınca tasdikine, borçlular tarafından konkordatoya tabi adi borçların 20.000,00’TL’ye kadar olan borçların 31.12.2021 tarihinde, kalan borçlardan 30.12.2022 tarihinde 1/3 ‘ü, 29.12.2023 tarihinde 1/3’ü, 30.12.2024 tarihinde 1/3’ü olmak üzere borçlular tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, borçlular tarafından yapılandırmaya tabi rehinli borçların 30.06.2021 tarihinden başlamak üzere diger krediler yönünden 35 taksitte ve en son taksidin 31.12.2029 tarihinde sona erecek sekilde ödenmesini, İİK 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale geldiğinin karar altına alınmasına karar verildiğini, işbu yerel mahkeme kararınun ana para üzerinden vade konkondato kararı 17.02.2022 Tarihinde, İstanbul BAM … HD. Nin … E,- … Sayılı kararı ile onandığını, süreç bu şekilde devam ederken işbu kere de 31.10.2021 tarihinde gerçekleşen siber saldırı ile; tüm iş ve işlemlerin yapılıp kaydedildiği sunucuları kriptolayarak kullanılmaz hale geldiğini, söz konusu yaşanan duruma ilişkin Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Bilirkişi Raporunda da açıkça yazılı olduğu üzere davalı davacı şirket yönünden mücbir sebep oluşmuş olduğunu, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı … E. Sayılı Bilişim Suçlarına yönelik yürütülen soruşturma dosyasında …. Laboratuvarları tarafından tanzim edilen Teknik Uzman Mütlaası da sunulmuş olduğunu, Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında tespit edilen hususların devam ettiğine yönelik Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasının da celbini talep ettiklerini belirterek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettikleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava 29/04/2021 tarihli …. numaralı tahkim kurulu kararının tanıma ve tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığının ,ödenen masrafın davalıdan isteminin yerinde olup olmadığının tespitine yönelik olup,
Davacı şirketin Malezya menşeeli olduğu ancak New York Konvansiyonuna göre mütekabiliyet şartı aranmayacağı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki asit yağı satışına yönelik sözleşme tercümesi dosya arasına alınmış ve aralarında çıkabilecek uyuşmazlıkta tahkim şartının benimsendiği,davalının davacı aleyhine tazminat talepli ….. Kurulu’na başvurduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya tercümesi ve apostil şerhli örneği sunulan hakem kararı incelendiğinde davalı başvurucunun tazminat taleplerinin reddedildiği ve kararın 6.4 maddesinde 17.607,50 İngiliz Sterlini masrafın satıcılar hesabından alınmasına karar verildiği,alıcıların masrafı ödemesi halinde derhal geri ödeme alma hakkına sahip olacağı karara bağlanmıştır.
Tahkim kurulu kararı doğrultusunda dosyaya tercümesi ibraz edilen 09/06/2021 tarihli davacının 17.607,50 İngiliz Sterlini ödeme belgesi sunulmuştur.
Davalı tarafça konkordato ilan edildiği sebebi ile ödeme güçlüğü sebebi ile davanı reddini savunmuştur.
Davalının tahkim yargılamasında aleyhine verilen tahkim kararına karşı kanun yoluna da müracaat etmediğinden usulüne uygun olarak kesinleşen tahkim kararı içeriğinin tenfiz mahkemesince tartışma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla New York Konvansiyonu hükümleri gereğince tenfizi doğrultusunda ;
“…
Yabancı hakem karalarının Türkiye’de sonuç doğurabilmesi o kararın Türk Mahkemelerinde tanınmasına veya tenfizine karar verilmiş olmasına bağlıdır. New York Sözleşmesi’nin 1. maddesinde uygulama alanı gösterilmiştir. 2. fıkrada ,yabancı hakem kararının tanımı yapılmıştır .Sözleşmenin V . maddesinde tenfiz engelleri ( tenfiz talebinin reddi sebepleri ) sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar ;
a) Sözleşmeye uygulanacak hukuka göre ehliyetsiz olduğunu ya da anlaşmanın tabi olduğu hukuka göre ve böyle bir seçim yapılmamışsa hakem kararının verildiği yer kanunlarına göre hükümsüz olduğu,
b)Hakemin/ hakem heyetinin seçiminden veya hakemlik prosedüründen usulü dairesinde haberdar edilmediğini ya da diğer bir sebeple iddia veya savunma hakkından yoksun bırakıldığını ,
c) Hakem kararının ,tahkim sözleşmesinde ya da şartında yer almayan bir uyuşmazlığa İlişkin olduğunu ya da tahkim anlaşmasının veya tahkim şartının sınırlarını aşan hükümler içerdiğini ,tahkim anlaşmasının ya da şartının sınırlarını aşan kısmın ayrılması mümkünse ,tahkim anlaşması içinde kalan kısmın tanınmasına ya da tenfizine karar verilebileceği ,
d)Hakem heyetinin oluşumumun veya hakemlik usulünün tarafların anlaşmasına veya anlaşma olmayan hallerde tahkim yeri kanun hükümlerine uygun olmadığını ,
e) Hakem kararının taraflar için henüz mecburi olmadığı veya verildiği memleket kanunlarına göre ya da tahkimin tabi olduğu hukuk kurallarına göre yetkili bir merci tarafından iptaline karar verildiği yahut icranın geri bırakıldığı iddiası ve mahkemece;
a) Tanıma ve tenfiz talebinin yapıldığı ülke kanunlarına göre hakem kararına konu uyuşmazlığın tahkime elverişli olmadığı ,
b) Hakem kararının kamu düzeni kurallarına aykırı olduğudur .
Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir.
Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir. Bu husus, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2000/2-1051 Esas, 2000/1068 Karar ve 21.06.2000 tarihli emsal ilamında; “…Tanıma ve tenfiz hakiminin prensip olarak yabancı hakem kararının doğruluğunu inceleyemeyeceği, gerek yabancı karara uygulanmış usul, gerekse kararda yer alan maddi ve hukuki tespitlerin tanıma ve tenfiz hükmünün inceleme konusu dışında olduğu, bu sistemin (revision aufonal) yasağı olarak ifade edildiği, usulde veya kararın hükmünde yapılmış olan hataların tanıma ve tenfiz kararına kural olarak etkili olamayacağı…” şeklinde ifade edilmiştir.
Kamu düzenine aykırılık bir tenfiz engeli ise de kamu düzeni kavramının, hakem kararının esasının incelenmesi sonucunu doğuracak genişlikte yorumlanmaması gerekir. Kavram oldukça önemli olmakla birlikte, kanunlarda yapılmış bir tanımı yoktur. Pozitif mevzuatta yapılmış bir kamu düzeni tanımı yoktur. Kavramın içeriği, yargısal ve bilimsel içtihatlarla doldurulmaya çalışılmaktadır .
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 2010/1 E.- 2012/1 K. sayılı, 10.02.2012 tarihli kararında, kamu düzeni kavramı şöyle tanımlanmıştır: “…Kamu düzeni, niteliği gereği zamana, yere göre değişen, içeriğinin tespiti zor her bir somut olaya göre değişiklik gösteren bir kavramdır. İlmi açıklamalara ve yargısal kararlara rağmen gelişen hukuk sistemlerinde bile tanımı olmamasına rağmen ‘toplumun temel yapısını ve çıkarlarını koruyan kuralların bütünü’ olarak tanım yapılabilir.
Kamu düzeni kavramının müdahale alanı son derece geniş ve yoruma müsaittir. Hükmün gerekçesiz oluşundan dolayı kamu düzeni kavramından hareket ederek, yabancı ilamın verilmesinde işlenen usulün, uygulanan hukukun, ilamın icrasının meydana getireceği sonuçların incelenmesi suretiyle, bir kararın kamu düzenine aykırı bulunarak tenfizi mümkün olmayacaktır demek çok ağır bir neticeyi yaratmak olacaktır. Türk kamu düzeninin ihlalini gerektirecek haller çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali halinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali halinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.
O halde, iç hukuktaki kamu düzeninin çerçevesi, Türk hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı genel siyasete, Anayasada yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak prensip ve özel hukuka ait iyi niyet prensibine dayanan kurallara, medeni toplulukların müştereken benimsedikleri ahlak ilkeleri ve adalet anlayışının ifadesi olan hukuk prensiplerine, toplumun medeniyet seviyesine, siyasi ve ekonomik rejimine, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık şeklinde çizilebilir.
İç hukukta kamu düzeninin, tarafların uymak zorunda oldukları, kamu hukukundan ve özel hukuktan doğan ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri kurallar olarak anlaşılması gerekir.”. (Kamu düzeni konusunda ayrıca bakınız: (Emsal Yargıtay 15. HD’nin 2014/2183 Esas, 2014/3226 Karar sayılı ve 12.05.2014 tarihli ilamı).(T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİDOSYA NO: 2021/543 KARAR NO : 2022/1618)
Davalı savunması karşısında tenfiz şartları incelendiğinde tahkim kararının tanıma ve tenfizine yönelik engel bulunmadığı anlaşılmış,tenfizine karar verilen hakem kararı doğrultusunda davacının ödediği tutarı geri isteminde de hukuki yararı olup kabulüne karar verilmiş ancak davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyaya belge sunulmadığı görülmekle, davalının dava tarihinden itibaren mütemerrit olduğu anlaşılmakla dava tarihinden itibaren işletilmek üzere faize hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-29/04/2021 tarihli … Nolu Tahkim Kurulu Kararının tanıma ve tenfizine,
3-17.607,50 İngiliz Sterlin’in fiili ödeme günündeki efektif satışı kurulu ile yabancı para alacağı için Devlet bankalarının İngiliz Sterlini’ni ile açılmış 1 yıl vadelik hesabına ödediği en yüksek faiz oranının yasal faiz oranını aşmamak üzere uygulanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 22.581,4942 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 5.628,69 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 16.872,1042 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, (03/03/2022 dava tarihi 1 İngiliz Sterlini 18.77460 TL/dava değeri 330.573,77 TL )
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 49.280,33 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 80,70 TL peşin harç, 5.628,69 TL tamamlama harcı, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.790,09‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 77,50 TL tebligat +1.589,60 TL noter makbuzu+462,79 TL noter makbuzu+376,53 TL noter makbuzu toplamı 2.506,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim ….
E-imzalıdır.