Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/199 E. 2022/402 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/199 Esas
KARAR NO : 2022/402

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2003-2008 yılları arasında Hac ve Umre organizasyonu yapan şirketlerde çalıştığını, davalının da benzer organizasyonlar yapan … Limited Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu, söz konusu şirketin 23/01/2016-07/02/2016 tarihleri arasında Umre rezervasyonu olduğunu, ancak grubun kabul edilmediğini, müvekkilinin kefil olması durumunda grubun kabul olacağına ilişkin …. isimli şirket yetkilisinin kendisine ifade ettiğini, bunun üzerine davacının …’ın 6933 USD lik senet vermesi durumunda borca keşif olacağını kabul ettiğini ve bunun üzerine keşidecisi …, alacaklısı … olan 14/01/2016 düzenleme tarihli, 20/02/2016 vade tarihli 3450-USD bedelli ve 20/03/2016 vade tarihli 3483 USD bedelli 2 adet senedin … vasıtasıyla müvekkiline ulaştırıldığını, söz konusu tutarın … yetkilisine ödendiğini, senetlerin günü geldiğinde takibe konulmaması konusunda ricada bulunulduğunu, fakat ödeme alınamaması üzerine …. üzerinden borcun varlığını ikrar eden görüşmeler yapıldığını, sonuç alınamamsı üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalının senetteki imzaya itiraz ettiğini, itirazın incelendiği İstanbul … icra Hukuk Mahkemesinin …-…. EK sayılı bilirkişi raporu ile keşideci imzalarının davalıya ait olmadığının kabulüne karar verilerek takibin iptal edildiğini, davalının müvekkiline ulaştırmış olduğu senetleri başkasına imzalatmak suretiyle gönderdiğini, müvekkiline zarar vermek kastıyla hareket ettiğini, bu nedenlerle 6.933-USD nin dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile hüküm altına alınması talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili … hakkında 20/02/2016 vadeli 3.450,00-USD’lik ve 20/03/2016 vadeli 3.483,00-USD’lik bonolara dayalı İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine İstanbul … İcra Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunulduğunu, dosyada alınan rapor sonucu söz konusu bonolar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, mahkemece imza itirazının kabulüne karar verildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. – … Esas-Karar sayılı kararında; davanın dayanağının usulsüz kambiyo senetlerine bağlı olarak yapılan icra takibi olduğu, bonolar ile ilgili düzenlemenin TTK kapsamında kaldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlıktaki temel ilişkide düzenlenen kambiyo senetlerindeki imzanın aidiyetinden kaynaklandığı, bu nedenle davaya bakma görevinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Dava şartları, HMK’nin 115/1 maddesi hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan yasanın 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer yasalarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının davacı vekilinin dava dilekçesi ile yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava tarihi olan 21/06/2020 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nin 5/A maddesine göre, alacak davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı vekilince Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. – … E-K sayılı görevsizlik kararı sonrası dosyanın Mahkememize gönderildiği süre içerisinde arabuluculuğa başvurulduğuna ya da arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla TTK’nin 5/A maddesi hükümleri gözetilerek HMK’nin 114/2 ve 115/2 maddeleri hükümleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.-TL karar harcının peşin alınan 802,65-TL peşin harçtan indirilmesi ile geriye kalan 721,95-TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ve 13,40-TL vekalet pulu gideri olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır