Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2022/469 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/195 Esas
KARAR NO : 2022/469

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :23/05/2022
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. AŞ. İle müvekkili arasında “20-24 Eylül 2021 tarihli ….. Fuar Merkezi’nde yapılacak olan … fuarına ilişkin Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığını, ….. A.Ş (…..), fuarın açılmasına on gün kala fuarın pandemi sebebiyle Mayıs 2022’ye ertelendiğini, fuar katılımcılarına mail yolu ile duyurduğunu, pandemi, mücbir sebep olarak gösterilmekle birlikte ….., bu fuarın hemen öncesinde ….. Fuarı, … ve hemen sonrasındaki ….. gibi fuarlar ile ….. Fuarını ….. Merkezinde gerçekleştirildiğini, müvekkil şirketin katılım sözleşmesinde belirlenen stand kiraları ödemekle birlikte, fuarda sergilenmek üzere yüksek bütçeli yeni koleksiyonlar hazırladığını, son derece yüksek maliyetlerle fuar standları tasarladığını, fuara yurtdışından davet edilen alıcılar davet edilen alıcılar olmak üzere katılımcılar tarafından seyahat ve konaklama rezervasyonlarını gerçekleştirildiğini, müvekkil firma açısından fuarın Protokolde belirtilen tarihte gerçekleştirilmemesi neticesinde katılımcılar nezdinde yüksek boyutlarda maddi zarar ve kar kaybına neden olduğunu, müvekkil şirketin Kestel …. Noterliği’nin 19 Ekim 2021 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarname ile “Fuarın kararlaştırılan tarihte gerçekleştirilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönüldüğü, tarafınıza ödenen bedelin belirtilen hesaba yatırılması” konusunda ihtarname gönderildiğini, ….. Aş’nin Beyoğlu … Noterliği’nin 27 Ekim 2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre müvekkil şirketin tek taraflı iradesi ile sebep göstermeksizin bahse konu fuarı erteleyebileceğini, bu durumun katılımcıya sözleşmeden dönme hakkı vermediğini, ….. ile yapılan görüşmede Mayıs 2022’ye ertelenmesi gündemi ile toplantı yapıldığını fuar yerinin başka bir fuar şirketine kiralattırıldığını, fuarın Avrupalı alım gruplarının seyahat kısıtlamalarını ve pandemi koşulları sebebi ile fuara gelemeyeceklerini bildirmeleri nedeni ile gecikmenin yaşandığından bahisle talebin haksız ve sözleşmeye aykırı olduğuna” ilişkin ihtarnameye cevap verdiklerini, taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesi gereği ödenen sözleşme bedelinin faizi ile birlikte iadesi, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan menfi ve müspet zararlar ile manevi zararların tazmini ile ilgili 15/12/2021 tarihinde Arabuluculuk Kurumu’na başvurulmuş ancak görüşmelerin anlaşmamayla sonuçlandığını, davalı şirket Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre tek taraflı iradesi ile, sebep göstermeksizin fuarı erteleyebileceklerinden bahsetmiş olsalar da; müvekkili şirketin de üye olduğu …. Derneği (…..) ile ….. arasında katılımcılarla imzalanacak sözleşmelere esas olmak üzere 06.12.2005 tarihli protokole ek protokol eklendiği, ilgili protokolun 3. Maddesinin 2. maddesi uyarınca ….. tarafından ….’ın onayı alınmaksızın tarih değişikliği yapıldığını, ancak ….., fuarın açılmasına on gün kala fuarın Mayıs 2022’ye ertelendiğini fuar katılımcılarına duyurmakla yetindiğini, ayrıca …..’ın onaylarına sunmadığını, 06.12.2005 tarihli protokole ek protokolün 5. Maddesinde; ….. mücbir sebep yokken fuarın yapılmasını engeller ya da ertelerse katılımcının fuara katılamamaktan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını tazmin etmesi gerektiğini, Fuar Katılım Sözleşmesi, ….. ile ….. arasında yapılan Protokolün 6. Maddesine göre, Katılım Sözleşmesi yerine ilgili Protokol hükümleri uygulanacağını, yukarıda arz ve izah ettikleri mahkememizce de re’sen nazara alınacak nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı şirkete ödenen 46.915,70 TL Stand Bedeli ile 1.770,00TL elektrik ödemesi olmak üzere toplam 48.685,07 TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren bankalara uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin; …. bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davacı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 21-25 nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 26. istanbul uluslararası ev tekstili fuarı (…..) için “fuar katılım sözleşmesi” akdedildiğini, covid-19 salgını nedeniyle fuarın, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkil şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, müvekkil şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep edildiğini, müvekkil şirketin de söz konusu fuarları yapabilmek için fuar alanını en az 1 yıl önceden kiraladığını, bunun için belli anlaşmalar yaptığını, bir fuarın organize edilme bedeli milyon liraları bulduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığı, Tobb, Belediye ve diğer ilgili Kurum ve Kuruluşlardan prosedür gereği izinler alındığını, söz konusu fuarın covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamaması müvekkil şirkette de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, ….. fuarının milli katılımlı uluslararası bir fuar olduğunu, Yargıtay Kararlarında, mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceği ifade edildiğini, müvekkil şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, davacı yan her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokol müvekkil şirket ile dava dışı ….. arasında yapıldığını, bununla birlikte protokol süreli olup süresi sona erdiğini, ayrıca dayanılan hükümde, fuar tarihinin değiştirilmesinde mücbir sebeplerin ayrık tutulduğunu, müvekkil şirketin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığını, personelini çalıştırdığını, maaşlarını verdiğini, istihdam sağladığını, devlete vergilerini ödediğini, bütün bu gerçeklik dikkate alındığında verilen hukuka aykırı karar ile müvekkil şirketin, müvekkilin iradesi dışında doğan, bir mücbir sebep olan pandemi süreci nedeni fuarın ertelendiğini, taraflar arasından menfaatler dengesinin dikkate alınmasının, ahde vefa ilkesi göz önünde bulundurulması gerektiğini, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenler ve mahkememizce re’sen dikkate alınacak hususlar doğrultusunda; haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinden dönülmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi ve masrafların ödenmesine ilişkindir.
Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; ….. Derneği(…..) tarafından ….. Anonim Şirketi (…..) aleyhine açılan, aleyhe tespit istenen tarafın imzalanan protokol uyarınca Katılımcı Sözleşmesine aykırı …..- … Fuarı hazırlıklarına başlamamış olduğunun tespiti talep edilmiş, alınan bilirkişi raporunda dava konusu fuarın yapılmasına ilişkin bir çalışmanın olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı fuar katılımcısı, davalı ise fuar düzenleyicisidir. Taraflar fuar katılım sözleşmesi kapsamında 20-24 Eylül 2021 tarihlerinde yapılacak olan … Fuarı’na katılım konusunda sözleşme imzalanmıştır. Ancak söz konusu sözleşme kapsamında kararlaştırılan fuar davalı tarafça covid 19 pandemisi sebebiyle gerçekleştirilmemiş ve fuarın Mayıs 2022 tarihine ertelendiği mail yoluyla fuar katılımcılarına bildirilmiştir. Ancak yeni fuar tarihi taraflar arasında müzakere edilmemiştir. Bunun yanında covid 19 pandemesi gerekçe gösterilerek dava konusu fuar ertelenmiş, ancak aynı tarihlerde başka fuarlar yapılmıştır. Davalı covid 19 pandemesi sebebiyle dava konusu fuarı ertelemiş, ancak aynı tarihte başka fuarlar yapılmak suretiyle mücbir sebep olarak gösterdiği sebebi kendisi haklı ve mücbir sebep olmaktan çıkarmıştır. Bu sebeple davacının sözleşmeden dönmesi ve bedel iadesi ile yapılan masrafları talep etmesi haklı nedene dayanmaktadır. Bunun yanında yukarında belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 136. maddesi uyarınca da karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybedeceği hükmüne göre davalı tarafça borcunun ifa edilmesinin covid 19 pandemisi mücbir sebebi ileri sürüldüğü ve edimini ifa etmediği, dolayısıyla karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceği ve karşı tarafın ödemiş olduğu bedelleri iade etme ve yapılan masrafları tazmin etmek yükümlülüğünün bulunduğu aşikardır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinden dönülmesi sebebiyle davacı tarafından davalıya ödenen 46.915,70-TL bedelin ve 1.770,00-TL yapılan masrafın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren üç iş günü sonrası olan 27/10/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.325,72 TL maktu karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 831,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.494,30 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.129,14 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 831,42 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 912,12 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 47,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır