Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/194 E. 2023/632 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/194 Esas
KARAR NO : 2023/632

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
YAZIM TARİHİ : 21/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerin anneleri muris …’nın 10/11/2017 tarihinde vefat ettiğini ve geriye yasal mirasçıları olarak çocukları müvekkiller … ve …’ın kaldığını, murisin davalı şirket nezdinde … numaralı … Sigortası Poliçesi ile 29/11/2016 – 29/11/2017 dönemi için hayat sigortası ile sigortalı olduğunu, vefatı ile davalı şirkete mevcut poliçe kapsamında ödeme yapılması için başvuru yapıldığını, başvurunun davalı şirket tarafından reddedildiğini, vefat edenin hayat sigortası poliçesi rizikosunun gerçekleştiğini, bu nedenle hasar dosyası açılması ve poliçe bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizinin tespiti ile şimdilik 10.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, davaya konu poliçenin değerinin ise 850.000-TL olduğunu, dava konusunun bir tespit davası olmadığını, miktarı belirli bir tazminat/alacak davası olduğunun açık olması nedeniyle davacı vekilinin dava değerini tam olarak göstermesini ve gerekli harçların tamamlanmasının kanuni bir yükümlülük olduğunu, davacıların aktif dava ehliyeti olmadığını, davaya konu sigorta poliçesinin “dain-i mürtehini” … A.Ş. … Şubesi olduğunu, bu nedenle birinci dereceden alacaklı bankanın muvafakati olmadan davacıların işbu davayı açmaya ehliyetleri olmadığını, müteveffa …’nın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı sıfatıyla yeraldığı, … numaralı 29/11/2016 başlangıç ve 29/11/2017 bitiş tarihli, sigortanın ilk yılında 850.000-TL bedelli, yıllara göre azalan bakiyeli vefat teminatını içerir … Sigortası Katılım Sertifikası bulunduğunu, poliçenin sigorta ettireninin … Turizm Gıda Har.San.Tic.Ltd.Şti. olduğunu, poliçenin primlerinin taraflar arasındaki anlaşma gereği (poliçe şartları) kuruma ait … numaralı vadesiz hesaptan sağlandığını, ancak poliçenin 29/08/2017 vade tarihli prim tutarının tahsil edilememesinden dolayı poliçenin 10/10/2017 tarihinde tahsilatsızlık nedeniyle otomatik olarak iptal olduğunu, sigorta ettiren ve sigortalının poliçede iletişim aracı olarak verdikleri … nolu GSM numarasına prim borcunun tahsil edilemediği ve tahsilatsızlıktan iptal edileceğine dair bilgilendirmelerin gönderildiğini, ayrıca 06/10/2017 tarihinde sigortalının aranarak Ağustos-Eylül prim tahsilatlarının yapılamadığı ile ilgili görüşüldüğünü ve ne zaman hesabı müsait hale getirebileceğinin sorulduğunu, sigortalının da hafta içinde müsait hale getireceğini belirttiğini, ancak hesabın prim tahsilatı için müsait hale getirilmediğini, bu görüşmeye ilişkin ses kaydının dilekçe ekinde sunulduğunu, buna rağmen prim tahsilatının yapılamaması üzerine, poliçenin otomatik olarak iptal edildiğini ve 11,92-TL iştira tutarının primlerin tahsil edildiği … nolu hesaba iade edildiğini, dolayısıyla murise ait sigorta poliçesinin vefat tarihinden 1 ay önce 10/10/2017 tarihinde tahsilatsızlık nedeniyle iptal edildiğini, vefat tarihi itibariyle geçerli bir sözleşme bulunmadığından vefat tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığını, kredi kuruluşlarının müşterilerine sağladıkları kredilerde, kredi müşterisi gerçek kişinin hayatının kaybetmesi veya sakat kalması nedeniyle kredinin geri ödenememesi riskini bertaraf etmek için kredi müşterisinin hayatı üzerine TTK’mn 1321. (yeni TTK’mn 1487.) maddesinin sağladığı imkâna dayanarak hayat sigortası yaptırdıklarını, ancak kredi hayat sigortalarının yaptırılmasının zorunlu olmadığını, bu sigortaların ihtiyari sigorta olduğunu, yani bankaların bu sigortaların yaptırılmasını müşterilerine zorunlu tutamayacaklarını ve yaptırmak için bu kişilerin beyanını almak zorunda olduklarını, müvekkili şirketin, sigorta ettiren … A.Ş. ile arasındaki anlaşmaya ve mevzuattaki süreye uygun olarak davaya konu sigorta poliçesini ödenmeyen prim tarihinden itibaren 40 gün daha yürürlükte tuttuğunu ve aynı zamanda ödenmeyen prim tutarının sigorta ettiren … A.Ş’den talep ettiğini, buna rağmen primin ödenmemesi üzerine, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin “Rehin” başlıklı kısmının 11. maddesindeki “Daini mürtehin bulunan sigortanın herhangi bir nedenle feshedilmesi, iptali, zamanında yenilenmemesi, teminat içeriklerinin değiştirilmesi ve iştira edilmesi gibi durumlarda şirket, en geç 3 iş günü içinde daini mürtehin sıfatım haiz kredi kuruluşunu elektronik ortamda veya yazılı olarak bilgilendirir” hükmüne dayanılarak sigorta ettiren daini mürtehin sıfatına haiz … A.Ş.’nin elektronik ortamda bilgilendirildiğini ve onun onayı doğrultusunda sigorta ilişkisini sona erdirdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine Mahkememize tevzi edilen dosya Mahkememizin …Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekili 08/05/2023 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırmıştır.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, … A.Ş. Genel Müdürlüğünden … numaralı hesabın 29/11/2016 ila 10/11/2017 tarihleri arasındaki hesap hareketleri getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, hayat sigortası poliçesi kapsamında gerçekleşen riziko nedeniyle sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, riziko tarihinde sigorta poliçesinin yürürlükte olup olmadığı, yürürlükte ise teminat koşullarının sağlanıp sağlanmadığı, sağlandıysa teminat tutarının ne kadar olabileceği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında davacıların mirasbırakanı …’nın sigortalısı olduğu hayat sigortası poliçesi bulunduğu hususu tartışmasızdır.
Mirasbırakan … 10/11/2017 tarihinde vefat etmiştir.
Davalı taraf sigorta ettireni … Tur. Gıda Har. San. Tic. Ltd. Şti. olan, sigortalısı müteveffa … olan hayat sigortası poliçesi primlerinin anlaşma gereği sigorta ettirene ait vadesiz hesaptan yapıldığını, ancak poliçenin 29/08/2017 vade tarihli prim tutarının tahsil edilememesinden dolayı poliçenin 10/10/2017 tarihinde tahsilatsızlık nedeniyle otomatik olarak iptal olduğunu, sigorta ettiren ve sigortalının iletişim araca olarak verdikleri telefon numarasına prim borcunun tahsil edilemediği ve tahsilatsızlıktan iptal edileceğine ilişkin bilgilendirmeler gönderildiğini, 06/10/2017 tarihinde sigortalının aranarak prim tahsilatlarının yapılamadığı ile ilgili görüşüldüğünü, ancak hesabı müsait hale getirmediğinden prim tahsilatının yapılamadığı, poliçenin tahsilat yapılamaması üzerine otomatik iptal edildiğini ve 11,92-TL iştira tutarının tahsilatın yapıldığı hesaba iade edildiğini, vefat tarihi itibariyle geçerli bir sözleşme bulunmadığından vefat tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığını, sigortalı ve sigorta ettiren ile yapılan tüm görüşmelere rağmen prim borcunun ödenmemesi üzerine poliçenin 40 gün sonra otomatik olarak iptal edildiğini, sigorta ilişkisinin sona erdiğini savunarak davanın reddini istemektedir.
Dosya arasında yer alan “… Sigorta Poliçesi” incelendiğinde, davalının poliçenin iptal edildiğini ileri sürdüğü tarihte tarihte tanzim edildiği, sigortalının müteveffa …, sigorta ettirenin…Hayv. Tur. Gıda Har. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, 29/11/2016 başlangıç tarihli, yenileme garantili 5 yıl süreli hayat sigortası poliçesinin düzenlendiği görülmektedir.
Sigorta poliçesinin sigorta ettiren ile ihbar olunan banka arasında imzalanan 29/11/2016 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden düzenlendiği, kredi sözleşmesinde müteveffanın kefil olduğu bankadan gelen yazı yanıtında yer almaktadır. Yine ihbar olunan bankanın poliçede daini mürtehin kaydı bulunduğu, 14/02/2020 tarihli yazı yanıtında açılan davaya muvafakat verdiği görülmektedir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu hesap dökümüne göre, 29/11/2016 – 29/07/2017 tarihleri arası poliçe primlerinin ödendiği görülmekte, tahsilat ekran görüntüsü belgesinde müteveffa sigortalıya tahsilat yapılamadığına ilişkin iletiler gönderildiği, 10/10/2017 iletim tarihli olduğu görülen ileti dökümüne göre de tahsilatsızlık nedeniyle poliçenin iptal olduğu bilgisinin verildiği görülmektedir.
Yine davalı tarafından dosyaya sunulan ses kaydında da, müteveffa sigortalıyla prim tahsilatı yapılamadığı, ne zaman ödeme yapılacağı konusunda görüşme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Poliçede ödemenin sigorta ettirenin banka hesabından yapılacağı, sigorta ettirenin aksini talep etmediği sürece poliçe vadesinde başvuru formundaki esaslar dahilinde poliçenin otomatik olarak yenileceği, poliçe başlangıcında belirlenen teminat ve prim tutarları kapsamında, aksi yönde yazılı bir talep olmadığı sürece poliçe yenileme garantisi geçerlilik süresi sonuna kadar yenileceğini, sigorta priminin taksidinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle poliçenin iptal edilmesi durumunda yenileme garantisinin ortadan kalkacağı, teminat tablosunun 1. yıl vade 10/10/2017 – 10/10/2018 tarihleri arası, 2. yıl vade 10/10/2018 – 10/10/2019 arası, 3. yıl vade 10/10/2019 – 10/10/2020 tarihleri arası, 4. yıl vade 10/10/2020 – 10/10/2021 tarihleri arası, 5. yıl vade 10/10/2021 – 10/10/2022 tarihleri arası olduğu görülmekle, tüm vadelerde vefat teminatının 850.000,00-TL olduğu, sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde poliçede belirtilen tutarın ödeneceği anlaşılmıştır.
TTK’nin 1409. maddesine göre, sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
TTK’nin 1434/2 maddesi uyarınca, izleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene, noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini, aksi halde, süre sonunda, sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder, bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Sigortacının, sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer hakları saklıdır.
Hayat Sigortası Genel Şartlarının “Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması” başlıklı C.1-5 maddesi hükmüne göre, bir yıldan uzun süreli hayat sigortalarında sigorta ücretinin veya taksitlere bağlanmış olduğu takdirde herhangi bir taksitinin vadesinde ödenmemesi halinde sigortacı, sigorta ettirenin kendisine bildirmiş olduğu son ikametgah adresine taahhütlü mektupla veya noter kanalıyla ücret veya taksitin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde sigortanın feshedilmiş olacağını ihtar eder. Bu sürenin sonunda söz konusu ücret veya taksit ödenmemiş ise sözleşme feshedilmiş olur.
… Sigortası Genel Şartları’nın “Tebliğ ve İhbarlar” başlıklı C.10 maddesinde ise, sigortalı ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır. Sigortacının bildirimleri de sigorta ettirenin ve sigortalının poliçede gösterilen adresine aynı surette yapılır. Bu adreslerin değişmiş olması halinde ise, sigorta ettiren bunu sigorta şirketine bildirmek zorundadır. Aksi takdirde sigortacı tarafından yapılacak tebligatın sigorta ettirene ulaştırılmamış olmasından doğacak kanuni sonuçlar doğrudan doğruya sigorta ettirene ait olur. Taraflara imza karşılığında, elden verilen mektup veya telgraf ile yapılan bildirimler de taahhütlü mektup hükmündedir. Dosya kapsamına göre, davalı sigortacının yasa ve genel şart hükümlerine uygun olarak sigorta ettirene tahsil edilmeyen primin ödenmesi ve ödeme olmaması durumunda sözleşmenin feshedileceği yönünde bildirim yapılmamış, iletiler yoluyla sigortalıya bildirimler yapılmıştır. Yöntemine uygun olmayan bildirimler ile sigorta sözleşmesinin feshinin kabulü olanaklı olmayıp, sigorta sözleşmesinin varlığını sürdürdüğü kanaatine varılarak poliçede yazılı rizikonun sigorta süresi içinde gerçekleşmesi ile teminatın lehtar belirtilmediğinden müteveffa sigortalının yasal mirasçılarına ödenmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda, poliçede belirlenen vefat teminatı bedeli olan 850.000,00-TL davalı sigortalının sorumlu olacağı belirlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle istemle bağlı kalınarak davanın kabulüyle, davacıların sigorta şirketine genel şartlarda ve özel şartlarda yazılı belgelerle başvurduğu anlaşılamadığından, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihi itibariyle başladığı kabul edilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 508.877,46-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken 34.761,42-TL harçtan peşin alınan 170,80-TL peşin harç ile 8.520,82-TL ıslah harcının indirilmesiyle geriye kalan 26.069,80-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,80-TL peşin harç ile 8.520,82-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 204,10-TL posta ve davetiye gideri, 2.550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.754,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 73.976,52 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansların karar kesinleştikten sonra yatırana geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı (e duruşma ile) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır