Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/192 E. 2022/1035 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/192 Esas
KARAR NO : 2022/1035

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/12/2022
Davacılar vekili tarafından açılan iş bu tazminat davasının Mahkememizde yapılan
açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 10.03.2015 tarihinde, davalılardan ….. firmasına ait ….. plakalı çekici TIR ve Çekicinin arkasına bağlı ….. plakalı yan römork dorseyi kullanmakta olan davalı sürücü ….. …..; ….. caddesi üzerinden ….. semti istikametine doğru seyrederken, yaya geçidinde yolu sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmeye çalışan ve yolun yansından fazlasını da geçen yayaya …..’ye aracın ön kısımlanyla çarpması ve yayanın çekicinin altında kalması sonucu, müvekkillerinin murisi ağır bir şeklide yaralandığı ve 2 aydan fazla hastanede komda kaldıktan sonra vefat ettiği; söz konusu kaza nedeniyle Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin ….. E. Sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı; davalı …. Sigoera A.Ş. zarara neden olan ….. plakalı çekici TIR ve Çekicinin arkasına bağlı ….. plakalı yan römorku ZMMS poliçesi ile sigortaladığı, poliçe genel şartları uyannca maddi tazminat ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu; sonuç olarak, davalılardan ….. firmasına ait ….. plakalı çekici TIR ve Çekicinin arkasına bağlı ….. plakalı yarı römorkun trafik kaydına dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasının; davalılar adına kayıtlı olduğu UYAP üzerinden de tespit olunacak başkaca menkul ve gayrimenkullere dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasının; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik; ….. (müteveffa eşi) için; Cenaze, defin ve taziye giderleri olarak 3.000 TL ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 2000 TL olmak üzere 5.000 TL maddi tazminat ve 30.000 TL manevi tazminat; ….. (Gezici- Müteveffanm kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (Müteveffanın kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (Müteveffanın kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (Müteveffanın oğlu) için; 15.000 TL manevi tazminat ve ….. (Müteveffanın oğlu) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (Müteveffanın oğlu) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (…. kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat; ….. (…. kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat; …. (Müteveffanın kızı) için; 15.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 5.000 TL maddi tazminat ile 165.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ….. Hafriyat İnş San ve Tic Ltd Şti vekili tarafından sunulan sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili firmaya ait aracın söz konusu trafik kazasına karıştığının doğru olduğu; ancak olayın, müvekkili firmaya ait aracın şoförünün kendisi için yanan kırmızı ışıkta durduğu, ardından yeşil ışık yanınca harekete geçtiği, kazaya karışan araç şoförünün aşırı süratli olması ve kırmızı ışıkta geçmesi söz konusu olmadığı, söz konusu kaza nedeniyle Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile ceza davası açılmış olup davanın halen devam ettiği; ceza muhakemesindeki tanık ifadeleri ve bilirkişi raporları incelendiğinde, müvekkili firmaya ait aracın şoförü ….. kendisi için yanan kırmızı ışıkta beklediği, arkasından yeşil ışık yanması sonucu yoluna devam ettiği sırada söz konusu kazanın meydana geldiğinin çok net bir şekilde görüleceği; müteveffa …..; yaya geçidi üzerinde geçişi sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek güvenli geçiş hususlarına uymadığı; bu bölümde trafik ışıklarının üzerinde bulunan butona yayalar tarafından basılmadığı sürece yayalar için sürekli olarak kırmızı ışık yanmaya devam ettiği basıldığında ise 5 saniye sonra yayalar için 7 saniyelik yeşil ışık yandığı; 7 saniyeden sonra yolun yansında kalan yayaların karşıya geçişlerini tamamlayabilmesi ve henüz karşıya geçmeye başlamamış olan yayaların karşıya geçişlerini tamamlayabilmesi ve henüz karşıya geçmeye başlamamış olan yayalann yola çıkmaması için yayalar için 4 saniyelik yanıp sönen kırmızı ışık yandığı; müteveffanın kendi yaşı itibari ile yürüyüş hızını da değerlendirerek geçişine başlaması gerekirken gerekli dikkat ve özeni göstermediği bu sebeple karşıdan karşıya geçişini tamamlayamadığı; kazaya karışan müvekkili şirkete ait çekici TIR yüksek bir araç olduğundan; araç şoförü, aracın önünden araca bitişik olarak geçmeye çalışan müteveffayı görmediği; davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğu; söz konusu kazadan sonra ….; …. Hastanesine kaldırıldığı yaklaşık 70 gün kadar yoğun bakımda kaldığı, her gün ziyarette bulunulduğu, yemekler götürülüp (en az 3.000 TL civarında), maddi destekte bulunulduğu, ceza muhakemesi sırasında, müteveffanın oğlu …..’nin araç sahibinden şikayetçi olmadığını söylediği, biz istemesek bile bize maddi yardımda bulundu diye söyledikleri; ben araç şoföründen şikayetçiyim dediği; hastane süreci boyunca …’nin yakınlarına yaptığı maddi desteğin toplamımn 15.000,00 TL olmasına rağmen yaşanan olayın eleminden ve böyle bir durumda makbuz istenmesinin etik olmamasından dolayı müvekkili şirket yöneticileri verdikleri paraların makbuzlarını almadıkları; cenazenin Batman’a nakli için otobüs ayarladıkları; cenaze işlemleri için ödemede bulundukları (3.000,00 TL); taziye için yapılan masrafa talep üzerine 2.000,00 TL ödendiği; müteveffanın yakınlarının müvekkili şirket yetkililerinden tehdit yoluyla 200.000,00 TL almaya çalıştıkları; Savcılığa baş vurulduğu ifadelerin alındığı; müteveffanın ölüm nedeninin aslında söz konusu kaza olmadığı hastane yetkililerinin ağır kusuru olmasına rağmen müteveffanın yakınlarının bu durumla ilgilenmediği, hastane çalışanlarını şikayet etme ihtiyacı bile hissetmediği bu sebeple olayın üstü örtülerek ceza davasına dahi konu olmadığı (midesinden hortumla beslendiği, kendisine bakan hemşirenin gelen besini kapatmayı unuttuğu ….’nin midesine sabaha kadar besin dolduğu-sabah olunca sağlık personellerinin besin taşıdığını fark ederek acilen yeniden yoğun bakım odasına kaldırdıkları-10 gün boyunca kan nakli yapıldığı-sağlık personellerince durumun saklandığı-yeniden yoğun bakım ünitesine kaldırılışının 10. Gününde hayatını kaybettiği); müteveffanın çok yaşlı olup çalışmadığı ve maddi destekte bulunduğu kimsenin bulunmadığı; eşinin Bağkur’dan maaş almaya devam ettiği, ….’nin ölümünün, eşi bakımından maddi olarak destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddi gerektiği; dava konusu kazaya karışan müvekkili şirkete ait araç, kaza tarihinde …. Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile …. Sigorta A.Ş. tarafından da kasko sigortası ile sigortalı olduğu sonuç olarak maddi ve manevi tazminat talepli davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava açmadan önce kendilerine başvuru yapmamaları sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiği, Dava konusu, kaza tarihinde davalı ….. Hafriyat İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli, diğer davalı ….. ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı araç için; müvekkil şirketçe, 28.08.2014 – 28.08.2015 tarihleri arasında …. no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami olarak sınırlandırıldığını, bu miktar maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkil şirketin asıl sorumluluğu gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, mMüvekkil Şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmadığı, trafik sigortası bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortasıdır. Kısaca açıklamak gerekirse, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, teminat limitlerini bildirmemiz davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda şirketimiz sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitimizin esas alınması gerektiğini, Sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi önem taşıdığını, çünkü sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi esas olduğunu, kaza tespit tutanakları veya herhangi bir bilirkişi incelemesine dayanmadan sigortalı sürücüye atfedilmiş olan kusur oranına itiraz ettiklerini, zarar miktarının da sayın Mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebi teminat dışı olduğunu, 2918 Sayılı KTK. 109. Maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, gerçek zararın tespiti için aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, Müvekkil şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, öncelikle genel şart hükümlerine uygun olarak tüm ilgili hasar ve ödeme evrakları ile birlikte usulüne uygun hasar başvurusu yapılması gerektiğini, öncesinde hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılmış bulunan işbu davada müvekkil sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği gibi, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferilerinin istenilmesinin hukuki olmadığını, davacı tarafın ticari faizi talep etmesi hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, hükmedilmesi gereken faiz yasal faiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. ….. vekili duruşmalardaki ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu trafik kazasından dolayı davacıların murisi …..’nin vefatı sebebiyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının tazminine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, tarafların SGK kayıtları, malvarlığı kayıtları, davacıların murisinin vefatı sebebiyle rücuya tabi bir ödeme yapılmadığına ilişkin SGK kayıtları, sigorta poliçesi, … Belediye Başkanlığı tarafından …. İlçesi ….. Caddesi üzerinde bulunan …. numaralı trafik ışıklarına ait 10.03.2015 tarihli üst yapı projesi, sinyal planı, faz diyagramı, kavşak noktasını gösterir harita krokisi celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizce celbedilen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davalı ….. ….. hakkında davacıların murisi …..’nin taksirle ölümüne sebebiyet verme suçundan kamu davası açıldığı ve yargılama yapıldığı, yapılan yargılamada keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda özetle; davacıların murisi yaya …..’nin KTK 47 ve 68. Maddelerini ihlal etmesi sebebiyle asli kusurlu olduğu, davalı sanık ….. …..’ın dikkatli bir sürücünün göstermesi gereken özeni göstermemesi, sinyalizasyon ve kavşak kesişim alanlarının bulunduğu yerde bir kaç yayanın taşıt yoluna çıktığı kesimde hızını koşullara uyarlamayan, dikkatsiz ve tedbirsizce davranan, ortaya çıkan tehlikeye karşı uygun önlemleri almasına fırsat ve olana bulunan davalının tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda özetle; sanık sürücünün yeşil ışıkta, müteveffanın kırmızı ışıkta geçtiğinin kabul edilmesi halinde sanık sürücünün kusursuz, müteveffanın asli ve tam kusurlu, sanık sürücünün kırmızı ışıkta, müteveffanın yeşil ışıkta geçtiğinin kabul edilmesi halinde sanık sürücünün asli ve tam kusurlu, müteveffanın kusursuz olduğuna ilişkin seçenekli rapor düzenlendiği, savcılık soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu, müteveffanın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece savcılık soruşturma aşamasında alınan 03/08/2015 tarihli rapor hükme esas alınarak sanığın cezalandırıldığı, Mahkeme kararının istinaf edilmesi üzerine İstinaf Mahkemesince yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, sanık savunması, müşteki beyanı, kaza yeri tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporları, kaza mahallinde bulunan sinyalizasyon süresi ve butona basma kuralı,ölenin 1945 d.lu ve 1.60 mt boyunda oluşu,kazanın 11 mt genişliğinde yolun 6-7. Metresinde meydana gelişi, müşteki …..’nin ilk beyanında babasının butona bastığından söz etmediği, ölenin yeşil ışık yandığında geçtiğini ifade edişi bir bütün olarak irdelendiğinde;ölenin ortalama her iki saniyede 3 adım atabileceği ve her adımda 50-60 cm yol alabileceği değerlendirilerek , ölenin kendisine yeşil yanan son saniyede geçişe başladığı, böylece yaşı ve fiziki yapısı nazara alındığında yolun 6-7 metresini katedebileceği anlaşılmış, bu sebeple sanık sürücünün kendisine yeşil yandığı anda harekete geçtiği, mağdurun ise yeşilin son anında yola çıktığı, ancak yaşı nedeniyle daha ağır hareket etmesi nedeniyle geçişini tamamlayamadığı saptanarak, böylece dosyada yer alan 06/03/2017 tarihli bilirkişi ….. tarafından tanzim edilen kusur raporunun oluşa ve dosya içeriğine uygun olduğu bilimsel verilerle desteklendiği sonucuna varılarak, bu raporda yukarıda açıkça belirtilen nedenlerden dolayı sanık sürücünün tali, ölen yayanın ise asli kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmış, sanığın tali kusurlu hareketi ile ….nin ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle TCK 85/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan 26/07/2017 havale tarihli raporda özetle; Aracın yayaya çarpma noktası: TIR aracın sağ yan ön köşe kısmıdır. Burası aracm ölü noktası (yani görünmeyen noktası) değildir. Yani TIR sürücüsü (2918 sayılı KTK’nın Madde 47 -Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; b) Trafik ışıklarına, d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, Uymak zorundadırlar.) geçişe başlamadan (kendi ifadesine göre trafik ışığında kırmızı iken durduğu kabul edilerek) her şeyden önce trafik ışıklı yaya geçidi üzerinde, geçişini tamamlamak üzere olan yayaya dikkat edemediyse bu sırada yol dışında başka bir şeyle meşgul olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumda TIR sürücüsü ….. ….. asli olarak % 75 ( Yüzde YETMIŞBEŞ) kusurludur.Yaya …..’de yaya geçidinden geçmekte olsa da, gelmekte olan trafiğe yeterli dikkati göstermemekle (2918 sayılı KTK’nin Yayaların uyacakları kurallar: Madde 68 – Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir, b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken; 1. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak. Zorundadırlar.) kendi can güvenliği açısından tali olarak % 25 (Yüzde YIRMIBEŞ) kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce davacı …..’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma maddi tazminatının tespiti için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, aktüerya bilirkişisi tarafından sunulan 23/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ….’ın 63.992,84-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı talep edebileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmış, aktüerya bilirkişisi tarafından sunulan 23/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı ….’ın 670.869,38-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı talep edebileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 09/07/2019 tarih, … esas,…. karar sayılı ilamı ile davacı ….’ın maddi tazminat talebinin ek bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden kabulüne, cenaze ve defin masraflarının kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkememiz ilamının taraflarca istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin 10/02/2022 tarihli … esas, … karar sayılı ilamı ile “Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin giderleri tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 10.03.2015 tarihinde davalılardan ….. firmasına ait ….. plakalı çekici TIR ve çekicinin arkasına bağlı ….. plakalı yan römork dorseyi kullanmakta olan davalı sürücü ….. …..’ın, ….. Caddesi üzerinden ….. Semti istikametine doğru seyrederken, yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …..’ye aracın ön kısımlarıyla çarpması neticesinde davacıların desteğinin ağır yaralandığı müteakip vefat ettiği, davacıların da ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma maddi tazminatı, cenaze ve defin giderleri tazminatı ile manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; trafik kazalarında (haksız fiil) özellikle sorumluluğun kusur nispetinde olacağı durumlarda meydana gelen kazada, kaza taraflarının kusurlarının ne oranda olduğunun tam olarak tespiti esaslı unsurlardandır. Zira davada ki talepler belirlenen kusur oranlarına göre hükme bağlanacaktır. Görülmekte olan davada, yerel mahkemece hükme esas alınan kusurla ilgili bilirkişi raporu ile ceza mahkemesinde icra olunan keşif sonrası alınan kusurla ilgili bilirkişi raporu çelişkili olup, bu çelişki giderilmeden ve kaza taraflarının meydana gelen kazada kusurlarının ne olduğu tam olarak tespit edilmeden istinaf incelemesine konu kararın verilmesi yerinde olmamıştır. O halde ilk derece mahkemesince yapılacak iş; kusur tespiti konusunda uzman …’den seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulu heyetinden; raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, gerekçeli, denetime elverişli ve meydana gelen kazada tarafların kusurlarının tam olarak tespit edildiği rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olup, kaza taraflarının kusurları tam olarak tespit edilmeden verilen karar yerinde olmamıştır. Bu nedenle davacıların ve davalıların diğer istinaf itirazları bu aşamada incelenmeksizin açıklanan husustaki istinaf başvurularının kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ayrıca kabule göre de; ilk derece mahkemesince manevi tazminatın taktir ve tayininde (meydana gelen kazada) tarafların kusurları gözetilmek suretiyle tespit ve belirleme yapıldığı halde, dava açan vefat edenin eşinin, haksız fiil sorumlusuna ve sigortacısına karşı dava açması karşısında, haksız fiil sorumlularının kusurları oranında sorumlu olacağı gözetilmeden somut olayda uygulama yeri bulunmayan dava açanın üçüncü kişi olduğu görüşünden hareketle vefat eden meydana gelen kazada kusursuzmuş gibi maddi tazminat yönünden karar verilmiş olması suretiyle maddi ve manevi tazminatın tespiti ve hüküm altına alınmasında çelişkiye düşülmesi de hatalı olmuştur.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamından sonra dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için …. Trafik Kürsüsünden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/09/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden kazanın, 10/03/2015 günü saat:18:50 sıralarında, sanık sürücü ….. ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı çekici ve arkasında takılı durumdaki ….. plaka sayılı yarı römork ile ….. Caddesini takiben ….. istikametine doğru seyir halindeyken kaza mahalli trafik ışıklarına geldiğinde, kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmuş ve ışık yeşil yandıktan sonra seyrine devam etmeye geçtiğinde, yaya geçidine girerek karşıya geçmekte olan yaya …..’ye aracının sağ yan ön kısımlarıyla çarpması sonucu, yaya …..’nin yaralanması ve kaldırıldığı hastahanede 18.05.2015 tarihinde ölümü ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşıldığı, 03.08.2015 bilirkişi raporunda 1962 nolu ışıklar kavşağında sinyalizasyon sistemi çalışması: Yaya butona bastıktan 5 saniye sonra araçlar için kırmızı, yayalar için yeşil ışık yandığı, yayalar için taşıt yolunun karşı tarafına geçmesi için yeşil ışığın ve sonrası fasılalı yanan kırmızı ışığın süresinin 11 saniye olduğu, araçlar için yanan kırmızı ışıktan 15 saniye sonunda, araçlara yeşil ışığın yandığı tespitinin yapıldığı, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde “Eğitim sırasında trafik kuralları, trafik işaret, levha ve cihazları, trafiğin sevk ve idaresinde dikkat edilecek esas ve usuller, taşıtların durdurulması ve yönlendirilmesi sırasında can ve mal güvenliği açısından dikkat edilecek emniyet tedbirleri ile yayaların taşıtlara, taşıtların ise yayalara karşı geçiş önceliği hakkının nasıl ve ne şartlar altında kullanılabileceği konuları öğretilir” hususu ve “Geçiş Hakkı: Yayaların ve araç kullananların diğer yaya ve araç kullananlara göre, yolu kullanmak sırasındaki öncelik hakkıdır belirtilmektedir” hususu belirtildiği, dava konusu kazada, müteveffa yaya …. …. nolu ışıklar kavşağında havaalanı mahallesinden Tuna mahallesi istikametine doğru taşıt yolunun karşı tarafına geçmek için yaya geçidine girdiğinde 11 metrelik yolun 6-7 metrelik kısımını geçerek sol şerit üzerinde bekleyen sanık sürücünün idaresindeki çekicinin bulunduğu şeride kadar gelmiş olup, yaya geçişini henüz tamamlamadığından geçiş hakkı yayaya aittir. Bu doğrultuda, dava konusu kazada, sanık sürücü ….. ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı çekici ile ….. Caddesini takiben ….. istikametine doğru seyir halindeyken kaza mahalli trafik ışıklarına geldiğinde, kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmuş ve ışık kendisi için yeşil yandıktan sonra, aracının çevresini ve aracının önünü yeterince kontrol etmeden harekete başlaması sonucu, yola ve yaya geçidi üzerindeki trafiğe gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, müteyakkız davranmayarak yaya geçidi üzerinde geçişini sürdürmekte olan ve yaya geçidini “6-7 metresini” tamamlayan müteveffa yaya …..’ye aracının sağ ön yan kısımlarıyla çarpmasıyla, 2918 sayılı KTY’nin “Madde 137/1-A-3 Araçların Manevralarına Dair Kurallar; Araç sürücülerinin; parketmiş araçlar arasından çıkarken, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, şerit değiştirirken, sağa, sola, geriye dönerken, geri giderken ve bunlara benzer hallerde; karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamaları ve manevraları sırasında aşağıdaki esas ve usullere uymaları mecburidir.” kurallarına riayet etmeyerek, dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile sanık sürücü ….. ….. ‘ı asli ve % 75 kusurlu bulunduğu, dava konusu kazada, müteveffa yaya … nolu ışıklar kavşağında havaalanı mahallesinden Tuna mahallesi istikametine doğru taşıt yolunun karşı tarafına geçmek için yaya geçidine girdiğinde 11 metrelik yolun 6-7 metrelik kısımını geçerek sol şerit üzerinde bekleyen sanık sürücünün idaresindeki çekicinin bulunduğu şeride kadar geldiğinde araçlar için yanan yeşil ışık sonrası harekete geçen aracın sağ ön yan kısımının kendisine çarpmasıyla meydana gelen dava konusu trafik kazasında, 2918 sayılı KTK’nun “Madde 68 – b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır, yayalar, bu yerlerden geçerken; 1. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak, Yayalar, bu yerlerden geçerken; c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır. Heyetimiz; Trafik Bilirkişisi …. 03.08.2015 tarihli raporunda ve Prof.Dr. …25.04.2017 tarihli raporunda belirtmiş oldukları kusur oranlarına katıldığını, sanık sürücü ….. …..’ın asli olarak %75 (Yüzde yetmişbeş) kusurlu olduğu, müteveffa yaya …..’nin tali olarak %25 (Yüzde yirmibeş) kusurlu olduğu,
görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından maddi tazminat talebi hakkında davalı … Sigorta A.Ş. İle aralarında sulh olunduğu, Sigorta Şirketi tarafından maddi tazminat talebine ilişkin alacaklarının ödendiği, bu sebeple maddi tazminat talepleri hakkında tüm davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine ilişkin beyan dilekçesi ve 20/05/2022 tarihli ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı belge sunduğu, duruşmada beyanlarını tekrar ettiği ve ayrıca davalı Sigorta Şirketi ile karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, ancak Sigorta Şirketi dışındaki davalılardan maddi tazminat talepleri yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olduğu ve bu davalılar yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiği beyan edilmiştir.
Davalı Sigorta vekili tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmüş ve davanın zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 6098 Sayılı TBK’nun 72/1 maddesi “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmünü içermektedir. Somut davamızda davaya konu kaza 10/03/2015 tarihinde meydana gelmiştir ve kazada davacıların murisi vefat etmiştir. Davalı sürücünün eylemi aynı zamanda 5237 Sayılı TCK’nun 85. maddesinde düzenlenen taksirle öldürme suçunu oluşturmaktadır. Aynı Kanunun 66. Maddesi uyarınca bu suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi 15 yıldır ve kaza tarihi dikkate alındığında dava tarihi ve ıslah tarihi itibariyle söz konusu zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bunun yanında 6100 Sayılı HMK’nun 154. Maddesi uyarınca da dava açılması ile dava zamanaşımı süresi kesilir ve zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. İş bu somut davamızın açılması ile zamanaşımı süresi kesilmiş ve baştan başlamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı Sigorta vekili tarafından dava açılmadan önce davacıların Sigorta Şirketine başvuru yapmadığını ve bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; söz konusu dava şartı sonradan tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olduğu, bu sebeple Mahkememizce davacılar vekiline Sigorta Şirketin başvuru yapması için süre verildiği ve davacılar vekili tarafından Sigorta Şirketine 2918 Sayılı KTK’nun 97 maddesi uyarınca başvuru yapıldığı ve dava şartı eksikliğinin giderildiği anlaşıldığından davalı vekilinin davanın reddine karar verilmesi talebine Mahkememizce itibar edilmemiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Somut davada; davaya konu 10/03/2015 günü saat:18:50 sıralarında, davalı sürücü ….. …..^’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı çekici ve arkasında takılı durumdaki ….. plaka sayılı yarı römork ile ….. Caddesini takiben ….. istikametine doğru seyir halindeyken kaza mahalli trafik ışıklarına geldiğinde, kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durduğu ve yeşil ışık yandıktan sonra seyrine devam etmeye geçtiğinde, yaya geçidine girerek karşıya geçmekte olan davacıların murisi yaya …..’ye aracının sağ yan ön kısımlarıyla çarpması sonucunda yaya …..’nin vefatına sebep olduğu anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli rapor davacıların murisinin dava konusu kaza sebebiyle vefat ettiği tespit edilmiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için ceza yargılaması aşamasında ve Mahkememizce bir çok kez kusur raporu alınmıştır. Mahkememizce bozma ilamından önce alınan davalının % 75 oranında, murisin % 25 oranında kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. İstinaf Mahkemesi tarafından ceza yargılaması ve Mahkememizce alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinden Mahkememiz kararı kaldırılmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 74. maddesi; “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmünü içermektedir. 6098 Sayılı TBK’nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında, esas hukuku bakımından ilke olarak bağımsızdır ve ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlamaz. Ancak bu bağımsızlık sınırsız değildir. Hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlıdır. Ceza mahkemesi kararlarında saptanan maddi olgular, taraflar yönünden kesin delil niteliği teşkil eder. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/02/2016 tarih, 2015/8270 esas ve 2016/1879 karar sayılı ilamı). Somut davamıza konu kazada ceza yargılaması sırasında tarafların kusur oranlarının tespiti için soruşturma aşaması ve kovuşturma aşamasında toplam üç kez bilirkişi raporu alınmış, üç raporda da olayın oluş şekli aynı şekilde anlatılmış, ancak kusur oranları taraflara farklı izafe edilmiştir. Ceza yargılamasında yerel Mahkemece savcılık aşamasında davalıya asli, davacıların murisine tali kusur veren bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davalı sanığın kullandığı aracın kaza sonrası durduğu noktanın trafik ışıklarına yakınlığı göz önüne alındığında, maktulün kendisine yeşil ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçişine başladığı, bu sırada araçlara kırmızı ışık yanması nedeniyle araçların hareketsiz olduğu, ancak maktulün geçişini tamamlayamadan araçlara yeşil ışık yanması üzerine sanığın çevreyi ve yolu yeteri biçimde dikkat ve özenle kontrol etmeksizin hareketine başlayarak yol üzerinde bulunan maktüle çarparak ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesi ile sanığa asli kusur yüklemiş ve sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ceza Mahkemesi kararının istinaf edilmesi üzerine İstinaf Mahkemesi sanık savunması, müşteki beyanı, kaza yeri tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporları, kaza mahallinde bulunan sinyalizasyon süresi ve butona basma kuralı,ölenin 1945 d.lu ve 1.60 mt boyunda oluşu,kazanın 11 mt genişliğinde yolun 6-7. Metresinde meydana gelişi, müşteki …..’nin ilk beyanında babasının butona bastığından söz etmediği, ölenin yeşil ışık yandığında geçtiğini ifade edişi bir bütün olarak irdelendiğinde;ölenin ortalama her iki saniyede 3 adım atabileceği ve her adımda 50-60 cm yol alabileceği değerlendirilerek , ölenin kendisine yeşil yanan son saniyede geçişe başladığı, böylece yaşı ve fiziki yapısı nazara alındığında yolun 6-7 metresini katedebileceği anlaşılmış, bu sebeple sanık sürücünün kendisine yeşil yandığı anda harekete geçtiği, mağdurun ise yeşilin son anında yola çıktığı, ancak yaşı nedeniyle daha ağır hareket etmesi nedeniyle geçişini tamamlayamadığı saptanarak, böylece dosyada yer alan 06/03/2017 tarihli bilirkişi ….. tarafından tanzim edilen kusur raporunun oluşa ve dosya içeriğine uygun olduğu bilimsel verilerle desteklendiği sonucuna varılarak, bu raporda yukarıda açıkça belirtilen nedenlerden dolayı sanık sürücünün tali, ölen yayanın ise asli kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmış, sanığın tali kusurlu hareketi ile ….nin ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ceza yargılaması sırasında, Mahkememizce alınan tüm raporlarda ve kaza tespit tutanağında olayın oluş şekli aynı şekilde kabul edilmiştir. Ancak raporlarda kusur dağılımı farklı yapılmıştır. Ancak somut olayın oluş şeklinde bakıldığında; davalı sürücü …..’in sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı çekici ve arkasında takılı durumdaki ….. plaka sayılı yarı römork ile ….. Caddesini takiben ….. istikametine doğru seyir halindeyken kaza mahalli trafik ışıklarına geldiğinde, kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmuş ve ışık yeşil yandıktan sonra seyrine devam etmeye geçtiğinde, yaya geçidine girerek karşıya geçmekte olan yaya …..’ye aracının sağ yan ön kısımlarıyla çarpmıştır. Dava konusu yolda yayaların geçiş butonuna basılması üzerine yayalara yeşil ışık yandığı ve araçlara kırmızı ışık yandığı, yayalara yeşil ışık yandığı sırada murisin karşıdan karşıya geçmeye başladığı, murisin yaşlı olması sebebiyle yolu tamamlayamadan araçlara yeşil, yayalara kırmızı ışık yandığı ve araçların hareket ettiği, bu sırada henüz daha karşıdan karşıya geçişini tamamlayamayan murise davalı aracın yolu ve etrafını kontrol etmeden çarptığı anlaşılmaktadır. Murisin karşıdan karşıya geçişine yeşil ışıkta başlayıp yaşlı olması sebebiyle geçişini tamamlayamaması ve bu sırada murise kırmızı ışık yanması ve araçlara yeşil ışık yanması murisi asli kusurlu yapmaz. Davalı sürücü yeşil ışık yandıktan sonra yolu ve etrafını kontrol ederek hareket etmesi gerekirken yolda geçmekte olan bir yayayı fark edemeyecek kadar dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davrandığı ortadadır. Sürücü yolda karşıdan karşıya geçen bir yayayı gördüğünde yayanın geçişini tamamlamasını beklemesi ve daha sonra hareket etmesi gerekirken dikkatsizliği sebebiyle yayayı fark etmemiş ve kazanın oluşumuna asli kusuru ile sebebiyet vermiştir. Bu sebeple davalıya tali kusur yükleyen bilirkişi raporuna ve İstinaf Ceza Dairesi kararına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Nitekim Mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda ve raporlar arasındaki çelişkiyi gideren İTÜ heyet raporunda da aynı gerekçeler ile davalıya asli kusur, murise tali kusur yüklenmiştir. Mahkememizce alınan her iki bilirkişi raporu olayın oluş şekli, yasal mevzuat ve hayatın olağan akışında olması gerekene uygun olduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememiz yargılama sırasında davalı Sigorta Şirketi tarafından davacı …’ın maddi tazminat talepleri ödendiğinden ve taraflar sulh olduğundan Mahkememizce davacı ….’ın maddi tazminat talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından davalı …. Sigorta yönünden birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı, ancak diğer davalılar araç sürücü ve işleteni aleyhine maddi tazminat talepleri yönünden kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmiştir. Ancak davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 20/05/2022 tarihli ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı belge incelendiğinde Sigorta Şirketi tarafından yapılan ödeme içerisinde asıl alacak, işlemiş faiz, yargılama gideri, dava vekalet ücreti, icra vekalet ücretinin de bulunduğu, bu bedelin tahsili ile davacılar tarafından tüm davalıların ibra edildiği anlaşılmakla davacı tarafından tüm davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmesi mümkün değildir. Bu sebeple davacılar lehine davalılar sürücü ve işletene aleyhine maddi tazminat yönünden vekalet ücret ve yargılama gideri hükmedilmemiştir. Davalı ….. vekili tarafından konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden kendi lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmiştir. Ancak Mahkememizce yapılan yargılamada dava konusu kazada davalı araç sürücüsü …..’in % 75 oranında kusurlu olduğu, davacıların Mahkememizce tespit ettirilen maddi tazminat taleplerinde haklı olduğu, nitekim Sigorta Şirketi tarafından bu hususunda kabul edilerek ödeme yapıldığı anlaşıldığından davada haksız olan davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmesi mümkün olmadığından davalı ….. vekilinin talebi yerinde değildir.
Dava konusu kazada davacıların murisinin vefatı sebebiyle davacılar manevi tazminat talebinde bulunmuştur. 6098 Sayılı TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca ölüm hâlinde, zarar ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği hükmü düzenlenmiştir. Davacı … murisin eşi, diğer davacılar murisin çocuklarıdır ve eş ve babalarının vefatı sebebiyle davacıların büyük acı yaşadığı aşikardır. Bu nedenle davacılar lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kazada davalı tarafın % 75 oranında kusurlu olması, meydana gelen sonucun ağrılığı, manevi tazminatın amacı dikkate alınarak davacılar lehine, manevi zarardan sorumlu olan davalılar araç sürücü ve işleteni aleyhine aşağıda belirtilen miktarda manevi tazminat takdir edilmiş, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, araç sürücüsü ve işleteni açısından temerrüt kaza tarihinde gerçekleştiğinden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi tazminat taleplerine ilişkin dava yönünden;
1-Davacı ….. tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli dava konusuz kaldığından maddi tazminat talepli dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 17,07 TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 235,23-TL harç toplamından mahsubu ile ‬171,60 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar ibra edildiğinden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı maddi tazminat talebinde haklı olduğundan davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından davalılar ibra edildiğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı maddi tazminat talebinde haklı olduğundan davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B)Manevi tazminat taleplerine ilişkin açılan dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 25.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı …. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Dava konusu 10/03/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı ….. lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 7.855,65 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 563,57 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.292,08 TL karar harcının davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 563,57 TL peşin harcın davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine,
5-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine,
6-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine,
7-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine,
8-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine,
9-Davacı …. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….’ye verilmesine,
10-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’ye verilmesine,
11-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine,
12-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine,
13-Davacı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..ye verilmesine,
14-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
15-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’tan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
16-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
17-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
18-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
19-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı ….’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
20-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
21-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’dan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
22-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..’dan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
23-Davalılar ….. ….. ve ….. Hafriyat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendilerini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …..den tahsili ile bu davalılara verilmesine,
24-Taraflar tarafından manevi tazminat talepli dava yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
25-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacılar vekilinin, davalı ….. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin ve davalı Sigorta vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır