Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/164 E. 2022/1098 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/164 Esas
KARAR NO : 2022/1098

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….. tarafından davalı şirketle kurduğu cari hesap ilişkisinden dolayı birtakım ürünler alınmış olduğunu, işbu ürünlere dair bedellerin bir kısmı ödenmiş ise de ödenmeyen bir miktar kısım için 27.08.2021 tarihinde Çerkezköy İcra dairesinin …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmı olduğunu, davalı ….ın yetki itirazı sonucu söz konusu takibe Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, davalı ….. tarafından işbu icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, iş bu itiraz doğrultusunda takip durmuş olduğundan itirazın iptali davasından önce 6102 sayılı TTK’nin 5/A maddesi kapsamında Bakırköy arabuluculuk bürosuna yapılan başvuru sonucunda …. Numaralı dosya üzerinden arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davalı ….. ile anlaşma sağlanamadığını, davalı ….. tarafından 04.10.2021 tarihli dilekçeyle, borca itiraz ettiğini ve kabul etmediğini bundan dolayı borca, faiz oranına, icra takibine ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, davalı ile şirket arasında tacir olmaları nedeni ile ticari bir ilişki kurulmuş olduğunu, cari hesap ilişkisi tesis edilmiş olduğunu davalı tarafından farklı tarihlerde davacı şirketten ürünler satın alındığını ve satın alınan bu ürünler kapsamında davacı şirket tarafından farklı tarihlerde faturalar tanzim edildiğini, iş bu ürünlere dair bedellerin bir kısmı ödenmişse de diğer kalan kısmı davalı tarafından davacı şirkete ödenmediğini, iş bu bedelin ödenmemesinden dolayı cari hesap ekstresine dayanılarak davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, iş bu ürünlerin davalı ….. tarafından alındığı düzenlenen faturalar ve her iki tarafa ait ticari defterlerle de ispatının mümkün olduğunun, faturalar incelendiğinde borçlu ….. tarafından davacı şirketten farklı tarihlerde ürün satın alındığını, söz konusu alınan bu ürünler için bir kısım ödeme de yapıldığını, bu sebeple , davalı yanın kalan borcu ödememek amacıyla belirtilen icra takibine haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafa satılan faturalı ürünlerin bedeli ödenmediğini, davacının alacağını tahsil etmesini engellemek ve zorlaştırmak amacıyla borca itiraz ederek kötü niyetli davrandığını, bu sebeple İİK m. 67/2 uyarınca asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalı ….. aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, belirtilen nedenlerle, davalı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile davanın kabulüne, davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetle itirazından dolayı alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usulsüz tebliğ sebebiyle cevap dilekçesinin süresinde sayılması gerektiğini, davacı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı takip ve derdest davada cari hesap alacağı iddiasına dayalı alacak talebinde bulunduğunu, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunun kabulü ile davalının bu ticari ilişki sebebiyle alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacı, taraflar arasındaki süregelen ve eylemli şekilde gerçekleşen alım satım ilişkisi kapsamında faturasını tanzim ettiği ancak davalıya gerçekte teslim etmediği faturalara dayalı alacak iddiasında bulunduğunu, oysaki faturanın tanzim edilmesi ve muhatabın ticari defter ve kayıtlarına işlenmesi alacak iddiasının sübutu için tek başına yeterli olmadıağını aynı zamanda faturaya konu mal ve hizmetin teslim edildiğinin de ispat edilmesi gerektiğini, derdest hadisede davacının iddiasına dayanak faturalara konu mallar gerçekte davalıya teslim edilmediği için davalının davacıya muaccel herhangi bir borcu bulunmadığını, her ne kadar davacı taraf dosyaya delil olarak fatura ibraz etmiş ise de, konuya ilişkin emsal Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere fatura tek başına alacağın varlığını veya malın teslim edildiğini ispat etmeye yeterli olmadığını, davacı taraf derdest dava ve takibi ikame etmekte kötü niyetli olmakla dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek; usulsüz tebligat sebebiyle dava dilekçesinin tebliği hususunun düzeltilmesi ve işbu cevap dilekçesinin süresinde sayılmasına, dilekçeler teatisi safhası tamamlanmadan aldırılan ve hükme esas alınması hukuken mümkün olmayan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerine, raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığına, davacının mesnetten mahrum davasının, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle esastan reddine, davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava ticari alım-satım ilişkisine dayan bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 107.597,52 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 107.597,52 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı ….. ticari satım karşılığı hak kazandığı ücreti davalının ödemediğini iddia etmiş,
Davalı süresinden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz ile borcu olmadığını savunmuştur.
Davalı ….. inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş davacı ….. ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
16/09/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalı firma olan …. PAZARLAMA’dan 31.12.2021 tarihi itibariyle 111.202,02 TL ( ana para alacağa ait fer’ileri saklı kalmak kaydıyla ) alacaklı olduğu, Cari hesaba konu e-fatura ve e-sevk irsaliyesi düzenlenerek, nakliye firması aracılığıyla malın … PAZARLAMA firmasına teslim edildiği, …. T.C kimlik No’lu …- … TAŞIMACILIK firması ile nakliye işleminin ve malın tesliminin gerçekleştiği, … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin alacağı tutar olan 111.202,02 TL için resmi defter ve kayıtlarında vade farkı / kur farkı kaydı yapılmadığı, bununla ilgili herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı, … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin 2019-2020 yıllarındaki satışları için … -… firmasının cari hesaba istinaden banka aracılığıyla ödemeler yaptığı, bu ödemelerin resmi defter ve kayıtlara işlendiği, Taraflar arasındaki cari hesap farkı sebebinin; 23.03.2021 Tarih ve …. no’lu e-fatura ile 11.800,00 EURO karşılığı 111.202,02 TL bedelli …. ÇORAP İPLİK TRAŞLAMA MAKİNASI satışı ile ticari faaliyette bulunulduğu, bu satışa ait 23.03.2021 tarih ve …. no’lu e-İRSALİYE düzenlendiği, …. T.C kimlik No’lu …-…. TAŞIMACILIK firması ile nakliye yapılarak …-.. PAZARLAMA firmasının … Mahallesi … Caddesi …. San. Sit. No:… Bayrampaşa/İSTANBUL adresindeki faaliyet yerine teslim edildiği, bu faturaların düzenlendiği tarihler itibariyle yevmiye defterine işlenerek resmi defter ve kayıtlarına alındığı, ilgili satış dönemlerinde Bs formlarında bu firmaya olan satışların beyan edildiği, bu satışa ait 11.800.00 EURO veya 111.202,02 TL karşılığı herhangi bir ödemenin banka havalesi, çek veya senet (Bono) ile yapılmadığı, ….-… PAZARLAMA firmasının 31.12.2021 tarihi itibariyle cari hesa borcunun 111.202.,02 TL olarak resmi defter ve kayıtlarda bulunduğu yapılan tetkik ve incelemede anlaşılmıştır. Takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Her iki tarafın da 2019-2020-2021 yıllarında ba-bs bildirimlerinin mutabakat halinde olduğu 2019 yılında 2 adet ,2020 yılında 14 adet ,2021 yılında 1 adet belge ile karşılıklı beyanda bulundukları , ,davacı defterlerinde davalı ödemelerinin mahsup ediliğinin tespit edildiği,davalı tarafça başkaca ödeme bilgi ve belgesinin dosyaya ibraz edilmediği;
Bilirkişi ara kararında HMK 219,220,222 maddeleri uyarınca taraflara ihtarat yapıldığı anlaşılmakla ;( Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…” şeklinde açıklanmıştır.T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 45. HUKUK DAİRESİ 2020/536 E. 2022/96 K. )Davacı taraf ticari defterleri esas alınarak davacı alacağı takibe konu miktar takip miktarı 107.597,52 TL kadar davacı alacağı ispat edilmekle ; davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Asıl alacağın %20 oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.349,98 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.299,51 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.050,47TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.139,63 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.299,51 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.380,21‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.141,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır