Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/149 E. 2022/176 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/149 Esas
KARAR NO : 2022/176

DAVA : Tasarrufun İptali (Muris Muvazaasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/03/2022
Davacı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin babası …,…. Kuyumculuk Ltd. Şti. %60 hisse sahibi olduğunu, şirketin %40 hissesi davalı …’ye aittir. Müvekkilin babası …. kendisine ait şirket hisselerini 02.02.2010 Tarihinde muvaazalı olarak %57 sini …’ye %3 hissesi ….’e devrettiğini, muvaazalı devir işlemi nedeniyle müvekkil miras payından yoksun kaldığını,sunulan protokolde taraflar arasındaki muvaaza açıkça kabul edildiğini, müvekkilinin babası muhtemel borçlarından kurtulmak amacıyla bu işleme muvaazalı olarak taraf olduğunu, … tarafından davalıya devredilen hisselerden müvekkil payına düşen miktarda hissenin iptali ile müvekkilin veraset ilamındaki payı oranında ortaklar defterine kaydı ve ticaret sicil defterine tesciline, yargılama süresince Şirket tedbiren kayyuma atanmasına, yargılama süresince şirket mal ve hisselerine tedbir konulmasına, Muvazaalı tescilin gerçekleştiği 02.02.2010 tarihinden bu yana şirket gelirlerinden müvekkil hissesine düşen miktara ilişkin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000TL’nin devir tarihinden itibaren işleyecek ticari reekont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, muris muvazaasına dayalı limited şirket hisse devrinin iptali ve hisse devri tarihinden itibaren şirket gelirlerinden hissesine düşen bedelin ödenmesine ilişkindir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Somut davada; davacı vekili davacı ile davalının kardeş olduğunu, dava dışı …. Kuyumculuk Ltd. Şti.’nin sahibi muris babaları ….’in şirketin %60 hisse sahibi olduğu, % 40 hissesinin davalıya ait olduğunu, muris babalarının hissesinin % 57 sini davalıya, % 3 hissesini …’e devrettiğini, murisin muvazaalı olarak davalıya hissesini devrettiğini ve bu nedenle davacının miras payı oranında davalıya devredilen hissesinin iptalini ve şirketin hisse devri tarihinden itibaren gelirlerinden hissesine düşen miktarın tahsilini talep etmiştir. Dava dışı muris ile davalı arasındaki limited şirket hisse devri sözleşmelerinin TTK. hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yani TTK.da düzenlenen şirketler hukuku hükümlerinin uygulanması noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın tamamen muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığı, devirlerin muris muvazaası nedeniyle iptali, miras hissesi oranında tescil ve şirketin hissesi oranında gelirlerinin tahsili talepli dava olduğu, dolayısıyla yargılamada uygulanacak hükümlerin tamamen Türk Medeni Kanunun muris muvazaası ve miras hukuku hükümleri olduğu anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2021/471 esas ve 2021/1816 karar sayılı ilamı) Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,

3-6100 Sayılı HMK nun 20. maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,

4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.