Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/146 E. 2022/831 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/146 Esas
KARAR NO : 2022/831

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10//2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki 16/10/2021 tarihli görüşmeye istinaden mail vasıtasıyla düzenlenen İmalat Sözleşmesi Eki/Taahhütname adı altonda, davacı şirkete sözleşme gönderilmiş olduğunu, sözleşmede de belirtildiği üzere parça başı fason işçilik ücretinin davalı tarafından 0.50 TL olarak davacı şirkete sunulmuş ve davacı şirketçe de bu miktarın kabul edilmiş olduğunu, bu sözleşmeye/taahhütnameye göre tüm sonraki siparişler de aynı fiyat üzerinden ücretlendirilmiş ve aynı koşuların geçerli olmuş olduğunu, Taraflar arasında anlaşılan tutar ve koşullarda … Giyim Dış Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi tarafından gönderilen ürün ve irsaliyelere istinaden ürünlere gerekli işlemler yapılmış, işlemleri tamamlanan ürünlerin yine irsaliye ile davalıya gönderilmiş olup belirlenen 0,50 TL fiyat üzerinden faturalandırılmış olduğunu, ancak sebebi anlaşılamayacak şekilde … Giyim Dış Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi tarafından, faturaların eksik ödenmiş, iade faturaları düzenlenmiş ve sözleşmeye aykırı hareket edilmiş olduğunu, iade faturalarının … Giyim Dış Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi tarafından ve davacı şirket tarafından defalarca düzenlenmiş olduğunu, bunun üzerine taraflarınca sözleşme ve yapılan hizmete istinaden düzenlenen faturalar sonrası 11 adet faturadan kaynaklanan bakiye cari alacak için icra takip işlemi yapılmış olduğunu, itiraz üzerine işbu davayı açmanın zaruri olduğunu, Davacının vermiş olduğu hizmet ile alakalı bir eksiklik olmayıp ödemeden kaçınmak adına iade faturası düzenlemiş olduğunu, borçlunun mal kaçırmasına mani olmak ve davacının alacağına bir an önce kavuşmasını sağlamak amacı ile Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası kapsamındaki 32.593,37 TL alacak için ihtiyati haciz talep etmiş olduklarını, borçlunun mal kaçırması ve de zaman kazanmaya çalışmasına mani olmak için rehinle de temin edilmemiş alacaklarının tahsili için mahkemece takdir edilecek teminatı yatırmaya, teminat mektubunu sunmaya hazır olduklarını belirterek, borçluların menkul, gayrimenkul mallarıyla 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talep etme zaruriyetinin hasıl olduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında, itirazın iptali talep edilmiş ise de; taraflarına gönderilen tensip zaptından da anlaşılacağı üzere, davacı vekilinin davasını uyap sistemi üzerinden “Menfi Tespit Davası (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)” dava türünü seçerek açmış olduğunu, bu karışıklığın davacıya açıklattırılarak giderilmesini talep ediyor olduklarını, davacı vekilinin dava dilekçesinde, karşılıklı görüşme ve mail yazışmalarına istinaden taraflar arasında mutabakata varılmış bir imalat sözleşmesi eki/taahhütname olduğunu iddia etmekte ise de, iki tarafça da imzalanmış yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacının beyanlarının salt iddiadan ibaret olup ispata muhtaç olduğunu, davacının, işbu sözleşme iddiasını ispatlayabilecek herhangi bir yazılı sözleşmeyi dosyaya sunmadığını, öte yandan davacı vekili dilekçesinde, taraflar arasında mail ve … yazışmaları bulunduğunu da iddia etmiş ancak bu iddiasını destekleyecek belgeleri dosyaya sunamamış olduğunu, bu sebeple davacının dayanaktan yoksun iddialarının sayın mahkemece dikkate alınmamasını talep ettiklerini, Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan faturalara ait irsaliyelerde, dava dışı …isimli bir firma tarafından davalı firmaya ürün sevkiyatı gerçekleştiğinin belirtilmekte olduğunu, irsaliyelerde belirtildiği gibi bir sevkiyat işleminin hiçbir zaman gerçekleşmemiş olduğunu, davalı firmanın böyle bir hizmeti almamış olduğunu, bu sebeple gerçeği yansıtmayan irsaliyeleri kabul etmediklerini, Faturaların, davalı firmaya teslim edilmemiş olduğunu, teslim edilen faturaların iade edildiğini, Davacının iddia ettiği gibi ürünleri davalıdan teslim almış ancak herhangi bir işlem yapmadan ürünleri davalıya teslim etmiş olduğunu, dolayısı ile davacının kendisine teslim edilen ürünlere uygulanacak işlemleri gerçekleştirmediği gibi bunları düzgün bir şekilde yaptığına ilişkin iddiasına dair herhangi bir kanıt da sunmamış olduğunu, Davacının herhangi bir işlem yapmadan, davalıya iade ile teslim ettiğine dair iade irsaliyelerini öne sürerek haksız kazanç sağlamaya çalışması, açıkça kötü niyetli olup hukuka aykırı olduğunu belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … E Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 32.593,37 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 32.593,37 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan taraflar arasında İMALAT SÖZLEŞMESİ EKİ / TAAHHÜTNAME başlıklı parça boya fason işçiliği içerikli sözleşme ,taraflar arasında mail aracılığı ile akdedildiğini ve edimini ifa etmesine rağmen davalının borcunu eksik ödediğini bu sebeple bakiye alacak talebinde bulunduğu,
Davalı taraf ise davacının kendilerinden ürünleri teslim aldığını ancak işlem yapmaksızın iade ettiğini cevap dilekçesinde belirtmiş ,duruşmada da ayıplı ifa iddiasını yinelenmiştir.Bu hali ile taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmakla uyuşmazlık konusunun davacının edimini gereği gibi yerine getirip getirmediği ,davalının ayıp iddiası ve bu sebeple ödemezlik defi ‘nin yerinde olup olmadığıdır.
Davalıya ait ürünlere kuru temizleme işlemi yapılarak geri idesi taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olup,ihtilafa konu sözleşme 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir.
Eser sözleşmesinde ayıba ilişkin hükümler, TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmekle; ayıp, işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırılık halidir, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların olmaması veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/1. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene ederek varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekmektedir. TBK’nın 474/1. maddesine göre açık ayıplarda bildirimin “işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz” diğer bir ifadeyle işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde, TBK’nın 477/3. maddesine göre gizli ayıplarda ise gecikmeksizin yani öğrenir öğrenmez yapılması gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını isteme veya ayıbın giderilmesini isteme şeklindedir. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması gibi hallerde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmadığı takdirde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. (Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 11/07/2017 tarihli 2016/1549 E. 2017/2839 K. sayılı ilamı)

HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş;
03/08/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2021 ve 2022 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliği sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, Davalı tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 30/11/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 32.593,37 TL alacaklı oldukları, Davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş E-İrsaliyelerde 2 irsaliye hariç olmak üzere, teslim alan ve imzaların olmadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı yana teslimlerin ispata muhtaç olduğu, tarafların birbirine Temel E-Fatura düzenlemiş oldukları, Temel E-Faturanın özelliği gereği, E-Fatura sisteminden otomatik olarak taraflarca kabul ediliyor olduğu, bu nedenle tarafların faturaları önce kayıtlara alıp süreklilik arzetmek üzere birbirlerine iade faturaları düzenlemiş oldukları, Davalı tarafından, davacı tarafın kendilerine düzenlenen hangi faturaları kabul edip ödeme yapmış olduğu, hangi faturaları kabul etmedikleri davalı tarafından ticari defterler ve belgeler incelemeye sunulmadığından ve bu konuda dosya içeriğinde bir bilgi olmadığından tespitinin yapılamamış olduğu, Taraflar arasındaki ihtilafın tarafların, son olarak birbirlerine süreklilik arz ederek düzenlemiş oldukları 28.899,97 TL’lik iade faturalarından kaynaklandığı, davacı tarafından sunulan irsaliyelerde, ürünlerin çoğunun dava dışı …. firması tarafından davalı adına işlem görmek üzere davacı tarafa gönderilen ürünler olduğu, Taraflar arasında düzenlenmiş ve imzalanmış bir sözleşmeye veya tarafların birbirine düzenlemiş olduğu bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan, icra takip tarihi olan 30.11.2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının icra takibinde talep etmiş olduğu gibi değişen oranlarda temerrüt faizi talep edebileceği kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
Taraf ba-bs formalarının mutabakat halinde olduğu ,davalının defterlerini incelemeye ibraz etmediği ,Bilirkişi ara kararında HMK 219,220,222 maddeleri uyarınca taraflara ihtarat yapıldığı anlaşılmakla ;( Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…” şeklinde açıklanmıştır.T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ …E. … K. Ve de belirlenen günde davalının usulüne uygun mazaret sunmadığı anlaşılmış ,
Davalının ayıp iddiasına yönelik süresinde yapılan ayıp ihbarına yönelik dosyada delil bulunmadığı bu hali ile ayıp iddiasını ispat edemediği ,ürünlerin davacı tarafça alınıp iade edildiğinin kabullerinde olduğu ,aynı zamanda davalının “ihtirazi kayıt” savunmasında da bulunmadığı ,
Bilindiği üzere “ihtirazi kayıt” kavramı, bir hakkın korunmasına yarayan yenilik doğuran bir hak olarak nitelendirilebilir ve kural olarak herhangi bir şekil şartına da bağlı olmamakla , alacaklının borçluya yönelteceği, ulaşması gerekli bir irade beyanıyla kullanılabilir. İhtirazi kayıt konulan herhangi bir hukuki ilişkide aranacak husus, böyle bir kaydın ileri sürüldüğünün anlaşılabilirliği olup, belirli bazı kelimelerin bulunması şart değildir.
Davacı alacağının 32.593,37 TL olması gerektiği kanaati ile rapor tanzim edilmiş ,davalının kendi bs bildirimleri esas alınıp,davacı yanın ticari defterlerine göre davalının yaptığı ödemeler mahsup edilmekle davalı yanca ayrıca mahsuba konu edilebilecek ödeme belgesi ibraz edilememekle davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 32.593,37 TLalacaklı olduğu ispatlanmış olup davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.226,45 TL karar harcı peşin alınan 556,62- TL harcın mahsubu ile 1.669,83- TL bakiye harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 556,62- TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere 648,82-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.519,00- TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 9.200,00 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.560,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır