Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/145 E. 2022/884 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/145 Esas
KARAR NO : 2022/884

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, Müvekkilinin takip alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığını, İcra takibine dayanak olarak 3.000 TL bedelli ve 2.750 TL bedelli iki adet bono olarak gösterildiğini, ancak takibine dayanak olarak gösterilen her iki bonodaki imzalar müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin anılan bonoları imzalamadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin celbi için belirttikleri kurum ve kuruluşlardan istenilecek örnekler ile yine müvekkilinin belirttikleri adresine gönderilecek talimat ile alınacak imza örneği ve bonolardaki imzaların karşılaştırılması halinde takip konusu bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını, yukarıda açıkladıkları nedenlerle, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile bonolarda yazılı miktar olan 5.981,39 TL’nin % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamış,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava ve takibe konu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı ve bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası uyaptan celp edilmiş, incelenmesinde; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusuna karşı 3.000,00 TL Miktarlı ve 2.750,00 TL miktarlı bonolana dayalı olarak toplam 5.981,39 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
İcra takibine dayanak olarak 3.000 TL bedelli ve 2.750 TL bedelli iki adet bonodaki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti için rapor alınmasına karar verilmiş, 03/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Ayrıntılı olarak açıkladığı doğrultuda; davacı …’un referans imzaları ile aralarında genel biçimlendirme, imza yolu ve karşılaştırmalı analizlerde esas alınan diğer kriterler itibarıyla aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerlik saptanmadığından inceleme konusu, alacaklı “… Elektronik …”, borçlu “…” ve “…” adlarına düzenlenmiş, iki adedi de “12/09/2019” tanzim tarihli; “13.03.2020” ödeme tarih ve “2750 TL” meblağlı, “13.04.2020” ödeme tarih ve “3000 TL” meblağlı, senet asıllarının ön yüzlerinde atılı bulunan, aynı (tek bir) şahsın elinden çıktığı sonucuna vardığım borçlu imzalarının, davacı …’un eli ürünü olmadığı sonucu bildirilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 645. maddesine göre; düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan boo sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Bononun bedelsiz kaldığını bu hususu iddia eden somut davada davacı aynı nitelikte kesin deliller ile ispat etmekle yükümlüdür.
6102 sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “…keşideci, lehtarla arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili tarafından dava konusu bonolardaki bononun ön yüzünde davacının adı altına bulunan imzalar inkar edilmiştir. Dava konusu bonolar incelendiği davacının borçlunun yanında bonoyu imzaladığı görülmüştür. Dolayısıyla davacının bononun ön yüzüne attığı imza aval hükmündedir. Davacı tarafından bonolardaki imzanın inkar edilmesi sebebiyle Mahkememizce imza incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda davacının adı altındaki imzaların davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Kambiyo hukukunda sahte imzaların bulunduğuna ilişkin defi mutlak defi olmakla birlikte senet metninden anlaşılan defi olmayıp, senedin geçersizliğine ilişkin defidir. Söz konusu defi herkes tarafından ileri sürülemeyip, sadece geçersizlik defi kişiliğinde doğan tarafından herkese karşı ileri sürülebilir. Davacı tarafından dava konusu bonodaki imzaları inkar edilmiş, Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından söz konusu imzaların sahteliği defi davalıya ileri sürülebilecek mutlak defilerden olduğundan davalı lehtara karşı ve herkese karşı ileri sürülebilecektir. Dava konusu bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edildiğinden davacının bonolardan kaynaklı olarak borçlu olmadığı aşikardır. Bu sebeple açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının dava konusu Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takibi dosyasındaki icra takibine konu 3.000-TL bedelli ve 2.750,00-TL bedelli senetlerden dolayı ve icra takibine konu toplam borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Kötü niyet tazminat şartları oluşmadığından davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlat tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 408,63 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 102,16 TL peşin harcın mahsubu ile 306,47 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.982,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 102,16 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 182,86 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.418,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Kurumlardan celbedilen belge asıllarının ilgili kurumlara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır