Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/142 E. 2023/39 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/142 Esas
KARAR NO : 2023/39

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında medikal malzeme satımından kaynaklanan 23/08/2021 tarihli 31.860,00-TL tutarında fatura düzenlendiğini, faturanın tahsil edilememesinden kaynaklı Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili adına fatura düzenlediğini iddia eden davacının dava konusu faturadaki ürünleri müvekkiline teslim ettiğini yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete herhangi bir ürün teslimi yapmadığını belirterek davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairesi Müdürlüklerinden B formları getirtilmiş, bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile tarafların karşılıklı icra inkar ve kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı oldukları, 31.860,00-TL alacak yönünden faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, davalının takibe 15/11/2021 tarihinde itiraz ettiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından dava açılırken dava değeri 38.389,72-TL olarak bildirilmişse de, davaya konu icra dosyasındaki alacak isteminin 31.860,00-TL olduğu görüldüğünden ve dava davalının itirazının iptaline ilişkin olduğundan icra dosyasına bağlı bulunmakla, davacının dava ile icra takibindeki alacak tutarından fazlasına ilişkin istemi yerinde bulunmamıştır.
Tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerinden B formları getirtilmiş, yapılan incelemelerinde tarafların birbirleriyle uyumlu şekilde 3 adet 72.370,37-TL tutarında bildirimde bulundukları görülmüştür. Bilirkişi tarafından, davaya konu fatura da dahil olmak üzere davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı adına 3 adet fatura düzenlediği bu faturaların toplam tutarının 80.860,00-TL, KDV’siz tutarının 72.370,37-TL olduğu saptanmıştır. Bilirkişi raporu ile saptanan tutar ve B formlarında taraflarca bildirilen tutarlar birbirleriyle uyumlu olmakla, davalının dava konusu faturadan bilgi sahibi olduğu ve kayıtlarına alarak vergi dairesine bildirdiğini kabul etmek gerekmiştir. Yine davacı tarafından sunulan yazışma içeriklerine bakıldığında, görüntülerde yazılı telefon numarasının ait olduğu kişinin ödeme yapacağını yazdığı görülmüş, söz konusu telefon numarasının davalı şirketin yetkilisi … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuyla, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan davaya konu olmayan diğer ikisinin davacı kayıtlarına göre kasaya nakit tahsil olarak görüldüğü belirlenmiş, dava konusu icra takibine dayanak faturanın ödenmediği, taraflar arasında başkaca da alacak verecek ilişkisi olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davalı taraf verilen kesin süreye rağmen belirlenen günde ticari defterlerini sunmadığı gibi, incelemeye de katılmamıştır. O halde, davalı taraf ticari defterlerini incelemeye sunmadığı için, yasada belirlenen koşulları sağlaması durumunda davacının ticari defterleri lehine kanıt olarak değerlendirilebilecektir.
Bilirkişi raporuyla davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, süresinde açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı saptanmakla, davacının ticari defterlerinin lehine kanıt nitelikleri olduğu sonucuna varılmıştır. Yapılan incelemede, davacının dava konusu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafça, davacının ticari defter kayıtlarının aksi kesin kanıtlarla ispatlanamamıştır.
Tarafların B formlarının uyumlu olmaları, davalı tarafından dava konusu faturanın Vergi Dairesine bildirilmesi ile faturadan bilgi sahibi olması, yazışma içeriklerinde davalı şirket yetkilisinin ödeme yapacağını söyleyerek borcu kabul etmesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının fatura konusu ürünleri teslim almadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiş, davacının ticari kayıtlarının aksini ispat yönünden yemin kanıtına dayandığından davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda süre verilmiş, ancak davalı taraf yemin teklifinde bulunmamıştır.
Buna göre, taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıdan 31.860,00-TL alacaklı bulunduğu, işbu alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bilirkişi raporundaki saptamaya göre davacı tarafın ticari defterlerinin yöntemine uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine bildirdikleri B formlarının birbirlerini doğruladıkları ve uyumlu oldukları, bu bağlamda davacının defter kayıtlarının aksini gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt olmadığından HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın alacağının varlığını kanıtladığı değerlendirilerek davacının davasının icra takibindeki tutar yönünden kısmen kabulüne, taraflar tacir olduklarından davacının icra takibindeki alacağa avans faizi uygulanması istemi yerinde olmakla, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan alacağa davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine icra takibindeki tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek, davacının icra takibinde bulunması nedeniyle kötü niyetli olduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir kanıt olmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 6.372,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 2.176,36-TL harçtan peşin alınan 496,31-TL peşin harcın indirilmesiyle geriye kalan 1.680,05-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 496,31-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvurma harcı, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 99,60-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.980,30-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.643,47-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre 1.095,48-TL’lik kısmının davalıdan alınarak, geriye kalan 224,52-TL’lik kısmının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.529,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin (e- duruşma ile) ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza