Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2023/75 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/115 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :22/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin balistik koruyucu yelek imalatı yaptığını, balistik koruyucu teknik kumaş satın almak için davalıdan talepte bulunduğunu, davalı tarafından 120 g/m2lik kumaş önerildiğini, 45 kat kullanıldığı takdirde 9 mm …. seviyesinde koruma sağlayacağı garanti edildiğini ve emniyet kuruluşuna da tedarik edildiği şekliyle müvekkiline garanti verildiğini, müvekkilinin davalıdan akredite uluslararası laboratuvar test raporlarını istediğini, ancak raporun gönderilmediğini, davalıdan satın alınan kumaşlar için 20 m mesafeden 9 mm test atışının yapıldığını ve bu test atışında garanti verilen kumaşların delindiğini, bu durumun davalıya ait elektronik posta adresine gönderilen mail ile bildirildiğini ve ayıp ihbarının yapıldığını, davalıca bu bildirime kumaşın 45 kat dikilmemesi kaynaklı olduğu yönünde bir geri dönüş yapıldığını, ancak kumaş satın alındığında sadece 45 kat kullanım bilgisi hariç hiçbir bilginin paylaşılmadığını, bunun üzerine davalıdan kumaşa ait test raporları ve iade edilen kumaşlardan numunelik bir dikiş talep edildiğini, bu şartların yerine getirilmesi halinde iadeden vazgeçileceğinin davalıya bildirildiğini, fakat davalının kumaşların hasar görmesi nedeniyle müvekkilinin iade talebini ve diğer taleplerini de reddettiğini, davalı tarafın yoğun iletişim halindeyken davalı tarafından davaya konu kumaşların test raporu olduğu iddiasıyla bir test raporunun gönderildiğini, bu raporun dava konusu kumaşlara yönelik akredite raporlarının olmadığını, daha önce ürün temin edilmiş bir kuruma ait bir muayene raporu olduğunu, muayene raporunda dava konusu kumaşlara yönelik bir içeriğin bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan denemeden geçemeyen parçalanmış ürünler davalıya iade edildiğini, yukarıda açıklanan, izah edilen nedenler ve resen nazara alınacak hususlar bir arada değerlendirilerek, ayıp ihbarı tarihinden itibaren 14.904,00 TL lik ürün bedeli için işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya satılan kumaşların yaklaşık 3 yıldan beri Kara Kuvvetleri Komutanlığına tedarik edilen ürünler olduğunu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 20 kez Balistik test yapıldığını, yapılan bu testlerde başarılı olunduğunu, davacıya satılan ürünlerin Nato standatlarının belirlemiş olduğu test metodlarına göre Uluslararası Akredite Laboratuvarlarda test edildiğini, bu durumun davacıya açıklandığını ancak davacının kendi yöntemleri ile kumaşları test ettiğini, davacı tarafın süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, Türkiyede uluslararası standartlara uygun akredite test yapan kurumun Afyonkarahisarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne bağlı 8. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü Test Laboratuvarı olduğunu, dosyaya sunacakları kumaşların Afyonkarahisara test yapılmak için gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki kumaş satım sözleşmesi kapsamında davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilen kumaşların ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönülerek ödenen kumaş bedelinin iadesine karar verilmesine ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirkette 2 yıldır çalışıyorum. Satın almada mail yazışmalarını ben takip ediyorum. Davacı şirket savunma sanayine çelik yelek, kurşun geçirmez miğfer gibi malzeme tedarik etmektedir. Davalıdan çelik yelek üretmek için davacı şirket kumaş aldı. Davacı şirket bu kumaşlardan çelik yelek dikip kendi müşterisine sattı. Ancak kendi müşterimiz çelik yelekleri teste soktuğunda delindiğini görünce bize kumaşları iade etti. Ben testin videosunu gördüm. Test yapılma anını görmedim. Müşterimiz kırsal bir alanda çelik yelekleri 20 metre uzaklıktan ateş ederek test yapmış. 9 mm mermi ile atış yapmışlar ve yelekler delinmiş. Biz kumaşları davalıdan satın almadan önce istediğimiz özellikteki kumaşları kendisine bildirdik. Kendisi kumaşları teslim ettikten sonra da davalının direktiflerine göre kumaşları kullandık. Teslim almadan önce uluslararası Akredetif Kuruluşundan raporları olup olmadığını, bunun gönderilmesini istedik. Ancak davalı raporu göndereceklerini söylemesine rağmen ve birkaç kez istememize rağmen göndermediler. Bu tür kumaşların satılması için söz konusu raporun olması gerekir. Kumaşları teslim alıp kendi müşterimize sattıktan sonra kendi müşterimiz kumaşların ayıplı olduğunu söyleyip iade etti. Biz onların paralarını ödedik ve durumu davalı şirkete bildirdik ve raporu istedik. Davalı bizden kumaşları geri istedi. Biz kumaşları onlara geri gönderdik. Bu tür kumaşlar üst üste 30-40 kat konulup çelik yelekte kullanılmaktadır. Kumaşları olduğu gibi davalıya iade ettik ve rapor istedik. Davalı söz konusu rapor yerine bir kamu kuruluşu tarafından verilen test muayene tutanağı verdi. Paramızı iade etmedi. Bu kumaşların dikilmesi zorunlu değildir. Dikilmeden de kullanılabilir. Dikilmesi şart ise davalı tarafından bu dikimin ne şekilde yapılacağını söylemesi gerekirdi. Davalı taraf bize 44 kat kumaş kullanılması gerektiğini söyledi. Ancak bu kumaşların ne şekilde dikileceğini söylemedi. Biz kumaşları iade ettikten sonra bize kumaşların baklava dilimi şeklinde dikmemiz gerektiğini söyledi. Bunu baştan söylemedi. Biz talebimizde kumaşların 9 mm …. seviyesinde olması gerektiğini söylemiştik. Davalı bu kumaşların 44 kat olarak dikilip kullanılmasını ve bu hali ile 9 mm … seviyesinde olduğunu söyledi. Ancak baklava dilimi şeklinde dikilmesi gerektiğini söylemedi. ” demiştir.
Davalı tanığı …. talimat Mahkemesi aracılığı ile duruşmada alınan beyanında; “Ben yaklaşık 10 yıldır …. mensucatta yönetici olarak çalışmaktayım davacı şirket kurşun geçirmez kumaş almak için şirketimiz ile anlaşma yapmıştır daha sonra bu aldıkları kumaşları akredite bir laboratuvarda test etmek yerine kendince oluşturmuş olduğu bir ortamda denediğini ve test sonucunda kumaşların testten geçemediğini bildirdi bu nedenle sözleşmeyi fesih etmesi istemesi nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık çıktı, bedelin de iadesi talep edildi, davalı şirket te akredite bir laboratuvarda test edilmesini bunun sonucunda feshi ve bedelin iadesini kabul edeceğini bildirdi, daha sonra davacı şirket dava açtı bilgim görgüm bundan ibarettir.” demiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar yetki itirazında bulunulmuş ise de; Dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında kumaş alım satım sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşme kapsamında davalının ifa borcunun kumaş teslim borcu olduğu, kumaşların davacı ikametgahına teslim edildiği ve davacının ikametgahının sözleşmenin ifa yeri olarak belirlendiği, davacı tarafça sözleşmeden dönülmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, bu paranın da davacı adresinde iade edilmesi gerektiği, dolayısıyla sözleşmenin ifa edileceği davacı alacaklının ikametgahının ifa yeri olduğu 6100 Sayılı HMK’nun 10. Maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer olan davacı alacaklının ikametgah Mahkemesi’nin de yetkili oması sebebiyle ve ayrıca davalı vekili tarafından kendi düzenlediği faturada ihtilaf halinde Kahramanmaraş Mahkemeleri’nin yetkili olacağının belirtildiği ve yetki sözleşmesi yapıldığı iddia edilmiş ise de; söz konusu faturanın davalı tarafça tek taraflı düzenlendiği, davacının imzasının bulunmadığı ve söz konusu yetki şartının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirtilmediği ve usulüne uygun bir yetki şartı olmaması sebebiyle davalı vekilinin Mahkememiz yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut davada; taraflar arasında davalı tarafından davacıya kurşun geçirmez balistik koruyucu kumaş satımına ilişkin sözleşme akdedilmiş ve kumaşlar davalı tarafından davacıya teslim edilerek davacı tarafından bedeli davalıya ödenmiştir. Taraflar arasında bu hususlarda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu kumaşların ayıplı olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekili kumaşların kendileri tarafından 20 m mesafede 9 mm mesafede yaptıkları test atışında delindikleri, davalı tarafın kumaşların 45 kat dikilmesi hususunda kendilerine bilgi verdiğini, bunun dışında kendilerine herhangi bir bilgi vermediklerini ve delinmesinin sebebinin kumaşın 45 kat dikilmemesinden kaynaklı olduğunu ileri sürdüklerini ve laboratuvar raporlarının kendilerine verilmediğini, kumaşların ayıplı olduğunu iddia etmiş ve kumaş bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı vekili davacı tarafından yapılan test atışının usulüne uygun olmadığını, kumaşların ayıplı olmadığını, davacı tarafın kumaşları satın alırken teknik bilgilere haiz olduğunu belirttiklerini ve kendilerine kumaşların kaç kat dikileceğinin sorulduğunu, kumaşların ayıplı olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu kumaşların ayıplı olup olmadığının tespiti ve test yapılması için Mahkememizce dava konusu dikilmemiş kumaşlar ve dava konusu olmayan davalı tarafından dikilerek dosyaya sunulan kumaşlar Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 8. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve karşılaştırmalı test ettirilmiştir. Adı geçen kurum tarafından düzenlenen 05/10/2022 tarihli laboratuvar muayene raporunda özetle; dava konusu dikilmemiş kumaşların usulüne uygun olarak dikilmemesi sebebiyle balistik zafiyet gösterdiği, ancak dikili olan kumaşların davalı tarafından vaad edilen özelliğine göre balistik koruma sağladığı tespit edilmiştir. Davacı vekilinin rapora itirazları üzerine aynı kurumdan ek rapor alınmış, kurumun 16/12/2022 tarihli raporda; davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsettiği 9 mm mühimmatın …. standardına göre koruma sevisinin seviye IIIA olan balistik ürünlerin balistik testlerinde kullanıldığı, bu nedenle testlerin davalı tarafın korunmayı vaat ettiği mühimmat cinsine göre mühimmatın tarif edildiği teknik işlemleri karşılanarak yapıldığının tespit edildiği, …. seviye IIIA koruma seviyesine geçen test mühimmatının Türkiye şartlarında karşılaşılan tehdit türü olmadığı, ülkemizde …. standardının kullanımına devam edildiği, Türkak’ında bu standarda göre faaliyetini yürüttüğü, davacı vekilinin uyguladığı testin standart dışı olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından rapora itiraz dilekçesinde her ne kadar yapılan testin … seviye IIIA koruma seviyesinde olmadığını, davalının cevap dilekçesinde bu testin yapıldığını ve kumaşların bu teste göre balistik zafiyetinin olmadığını ve raporda bu testin Türkiye şartlarında yapılmadığının tespit edilmesine göre davalının savunmasının yerinde olmadığı iddia etmiş ise de; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde kendilerine kumaşların …. seviye IIIA koruma seviyesinde olduğunun vaat edildiğinin iddia edilmediği, dava dilekçesinde belirtilen ve kendilerinin talep ettiği kumaş özelliğine göre Mahkememizce alınan raporda uygulanan test usulünün uygulanması gerektiğinin tespit edildiği ve bu test usulüne göre kumaşların ayıplı olmadığı ve usulüne uygun olarak dikilmemesi sebebiyle delindiğinin ve davacının kendisinin uyguladığı testin standart dışı bir test olup geçerliliğinin olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili ve davacı tanık beyanlarında davalının kumaşların tesliminden önce ve dikilmeden önce ne şekilde dikileceğinin söylenmediği, sadece 45 kat dikilmesinin gerektiğinin söylendiği iddia edilmiştir. Ancak davacı şirket dava konusu alanda faaliyet gösteren bir şirkettir ve tacirdir. Davacı şirketin basiretli bir tacir olarak bu hususu bilmemesi düşünülemez. Bu sebeple söz konusu kumaşların ne şekilde dikileceği, kaç kat dikileceğinin ve teslimden sonra kumaşların özelliğine ve istedikleri standartlara göre uygulanması gereken test uygulanmak suretiyle kumaşın ayıplı olup olmadığının kontrol edilerek karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hususlarının kendileri tarafından bilinmesi bu alanda faaliyet gösteren bir tacir olarak zorunluluktur. Bu nedenle davacı vekilinin ve tanığın bu yöndeki beyanlarına ve dava konusu kumaşların ayıplı olduğu ispat edilemediğinden ayıp iddiasına Mahkememizce itibar edilmemiş ve ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcının peşin alınan 254,53 TL harçtan mahsubu ile 74,63‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememize test için teslim edilen kumaşların Mahkememize teslim eden tarafa tutanak ile İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır