Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1145 E. 2023/293 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/1145 Esas
KARAR NO : 2023/293

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 27/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki anlaşma neticesinde,davacı şirket davalı şirketten … vida sipariş ettiğini, 14.10.2021 tarihinde gerçekleşen alışveriş neticesinde, Aralık ayında teslim ve 47.900,00 TL bedel üzerinden taraflarca anlaşılma sağlandığını, davacı şirket tarafından, ekli cari hesap raporunda da, 26.10.2021 tarihinde 20.000 TL peşinat olarak, 15.12.2021 tarihinde ise 27.790,00 TL kalan bakiye ödemesi yapıldığını, ürün davacı şirkete teslim edilmiş olduğunu ve ancak teslim edildikten kısa bir süre sonra makinede sorunlar meydana gelmeye başlamış olduğunu, bu sorunlara yönelik olarak, davalı şirket ürünün geri gönderilmesini talep etmiş olduğunu ve 10.01.2022 tarihli irsaliye faturası ile ürün davalı şirkete geri gönderildiğini, davalı şirket tarafından ürünün onarıldığı bilgisi üzerine, davacı şirkete teslim edilmiş olduğunu ancak Şubat 2022 itibariyle tekrar aynı hataları vermeye başladığını, bunun üzerine davalı şirket tarafından bir teknik heyetin geldiğini, ürünü kontrol etmiş olduğunu ve müşteri şikayet formu tanzim edilmiş olduğunu ancak ürünün verimli kullanılabilmesi adına iyileştirmeler yapıldığı iddia edildi ise de sorunun çözümüne yönelik aksiyon alınamadığını, sorunun devam etmesi üzerinde 29.04.2022 tarihinde davalı şirkete mail yolu ile durum bildirilmiş olduğunu ve 18.05.2022 tarihli irsaliye ile ürün davalı şirkete geri gönderildiğini ve iade sürecinin başlatılması talebi iletildiğini, davalı şirket tarafından iletin teklif formunda da iletildiği üzere, ürün 1 yıl garantili olmasına rağmen, meydana gelen arızanın giderilmediğini, davalı şirket tarafından, ayıplı ürün tamir edilmediğini, davacı şirkete ürün bedeli iade edilmemiş olduğunu, davacı teslim edilen ürünü, kısa süre kullanmasına rağmen, davalı şirketin arızayı gideremediğini, bunun üzerine, 06.09.2022 tarihli iade faturası tanzim edildiğini, ödenmemesi üzerine, icra takibi başlatıldığını, davalının borcunu ödemediğini, açılan icra takibine itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini belirterek davasının kabulü ile davalı yanın itirazının iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından başlatılan icra takibinin iptalinei davacı şirket aleyhinde alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve itirazlarının kabulü yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava,ticari satım ilişkisine dayalı iade fatura alacağından kaynaklı İcra ve İflas Kanunu’ nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacının davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip yaptığı, davalının süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisi ile borca itiraz etmesi üzerine iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalının icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle öncelikle bu itirazın incelenmesi gerekmiştir.
Davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın süresinde ve yetkili icra dairesini de bildirmesi nedeniyle şeklen geçerli olduğu anlaşılmakla ;
İİK.nun 50. maddesi hükmü gereğince, para ve teminat borcu için takip hususunda HMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
H.M.K.nun 6. maddesi hükmü gereğince, alacağın ödetilmesi için davalının yasal ikametgahının bulunduğu yer icra müdürlüklerinde ilamsız icra takibinin başlatılması gerekmektedir.
Taraflar arasında bağıtlanan bir sözleşmeden kaynaklanmış ise ve H.M.K.nun 17. maddesi hükmü gereğince, taraflarca yetki anlaşması yapılmış ise, yetkili kılınan icra dairelerinde de takip başlatılabilir.
H.M.K.nun 16. maddesi hükmü gereğince de, uyuşmazlık haksız eyleme dayalı ise; haksız eylemin gerçekleştiği yer icra dairelerinde de ilamsız icra takibi yapılabilir.
H.M.K.nun l0. maddesi hükmü gereğince, sözleşmenin yerine getirileceği icra dairesinde de, adi takip yoluyla icra takibi yapılabilir.
TBK.nın 89/1. maddesi hükmüne göre, para alacakları, alacaklının yasal ikametgahında ödeneceğinden, koşulları oluşmuş ise, alacaklı icra takip tarihi itibariyle kendi yasal ikametgahında da adi takip yoluyla icra takibi başlatabilir. Alacak kambiyo senedine dayalı ise “Aranacak borç” niteliğinde olmakla borçlunun ikametgahı icra dairesi yetkilidir.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde ;Davacı/Alacaklının adresinin Kemalpaşa /İzmir olduğu ,Davalı /Borçlu adresinin Beylikdüzü olduğu ve dava konusu ticari satımdan kaynaklanan fatura alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında İzmir İcra daireleri/Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair sözleşme bulunmamaktadır.
Davacı tarafça, yukarıda açıklanan yasal koşullara göre yetkisiz olan İzmir İcra Müdürlüğünde sözü edilen icra takibi başlatılmıştır.Yukarıda izah edildiği üzere İzmir İcra daireleri yetkili bulunmamaktadır.
İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın geçerli ve yerinde olması halinde takip yetkisiz icra dairesinde yapılmış sayılacağından ve takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davalarında özel dava şartı niteliğinde bulunduğundan, yetkisiz icra dairesinde yapılan icra takibine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının da bu nedenle reddi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı anlaşılmakla dava şartı noksanlığı sebebi ile davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90- TL maktu karar harcının peşin alınan 577,19 TL harçtan mahsubu ile 397,29‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta ara karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.