Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/114 E. 2022/227 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/114 Esas
KARAR NO : 2022/227

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … Cad. No:…. Esenler/İstanbul adresinde market faaliyeti yürütmekte olduğunu, müvekkilinin …. nolu tesisatın kurulu iş yerinde, davalı kurumca 21/12/2020 tarihli ve …. seri nolu zabıt gereğince, 2 tavan tipi klima için harici hat çekildiği gerekçesiyle 41.864,91-TL kaçak tahakkuk ve 27.201,35-TL ek kaçak tahakkuk olmak üzere toplamda 69.066,26-TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk edildiğini, müvekkilinin iş yerinde tutanak öncesi ve tutanak sonrası tüketimlerin kayıt altında olduğunu, ortalama tüketim miktarının da belli olmasına rağmen, iki tavan tipi klima için tespit edilen 20000 watt gücün abartılı olduğunu, HMK m.107 gereği gerçek tüketim bedeli tespiti halinde taleplerini artırmak koşuluyla 4.886,00-TL dışında kalan 64.180,26-TL oranında borçlu olmadıklarının tespiti ile enerjisinin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, müvekkili şirketin ticari adresinin Kağıthane/İstanbul olduğunu, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın esası hakkında ise …. numaralı tüketim noktasına ait adreste 21.12.2020 tarihinde yapılan kontrolde harici hat çekilerek kontaktör vasıtasıyla kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, söz konusu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42/1-b hükmüne istinaden kaçak elektrik …. seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı tanzim edildiğini, tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 44 ve 45’nci maddeleri gereği harici hatta bağlı cihazların kurulu gücüne göre 28800 kWh karşılığı 41.864,91 TL kaçak ve 28800 kWh karşılığı 27.201,35 TL ek tahakkuk faturası tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan hesaplamaların mevzuat hükümleri uygun olup herhangi bir hata bulunmadığını beyanla davanın usulden reddini, nihayetinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli, … Esas-Karar sayılı kararı ile; Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; davalı vekilince cevap dilekçesi ile birlikte, davalı şirketin adresinin … Mahallesi … Caddesi No:… Kağıthane olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş olup, davalı şirketin kayıtlı sicil numarasının …. ve İstanbul Ticaret Odası sicil numarasının …. olduğu, iş adresinin davalı vekilinin belirttiği gibi … Mahallesi …. Caddesi No:…. Kağıthane olduğu, davanın düzenlenmiş fatura dolayı tahakkuk ettirilen tutarın bir kısmı yönünden borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu, dava tarihi itibariyle dosyaya yansıyan mevcut bir icra takibinin de bulunmadığı, HMK’nin 6/1 maddesine göre, genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, diğer yandan elektrik satış sözleşmesinin 23/2 maddesiyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla davalının yetki itirazının süresinde olduğu göz önüne alındığında, davanın yetkili mahkemede açılmadığı, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sonucuna varılarak, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası davacı vekilince İstinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 24/01/2022 tarihli, … Esas, …. Karar sayılı ilamında; dosyada mevcut tutanak kapsamından anlaşılacağı üzere kaçak ve usulsüz elektrik tutanağının düzenlendiği tarihten önce davacı ile davalı arasında elektrik aboneliğinin tesis edildiğini, bu nedenle taraflar arasında kurulan abonelik ilişkisinin sözleşme niteliğinde olduğunu, davacının bu sözleşme ilişkisine dayanarak ve sözleşmeye aykırılık iddiasıyla oluşan zararının giderilmesini talep ettiğinin kabul edilmesinin gerektiğini, bu nedenle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın, haksız fiil kurallarına göre değil sözleşme hukuku çerçevesinde çözümlenmesinin gerektiğini, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 23/2 maddesinde; sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda “İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu” belirtilmiş ise de, dosya içeriğine göre davacının tüzel kişiliği olmadığı gibi tacir kaydının da bulunmadığını, bu nedenle sözleşmedeki yetki şartının geçersiz olduğunu, fakat sözleşmenin ifa yerinin “Esenler/İstanbul” olduğu, bu adres itibariyle davanın açıldığı Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava Mahkememize geri gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine ve İstanbul İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılar yazılarak, davacının 1. sınıf tacir kaydı bulunup bulunmadığı sorulmuş, verilen yanıtlarda davacının gelir getiren bir mükellefiyetinin bulunmadığı, potansiyel mükellef olduğu bildirilmiş olup, İstanbul Ticaret Odası internet sitesinden yapılan sorgulamada da herhangi bir kaydına rastlanmadığı görülmüş ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin yazı yanıtında da kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmekle, dosya kapsamından davacının tacir olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nin 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için davanın her iki tarafının tacir ve uyuşmazlığın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
Somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, işbu davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, işbu davada genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, bu durumda somut davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri hükmü gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
2-Karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususlarının görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 20/1. maddesi gereğince süresinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılması yönünde karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır