Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/111 E. 2023/478 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESASA İLİŞKİN NİHA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/111 Esas
KARAR NO : 2023/478

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :05/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili …. San.ve Tic. Ltd. Şti, tekstil, giyim eşyası ve deri üretiminde kullanılan makinelerin parçalarının imalatı ile iştigal etmekte olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı şirketten makine yanı sehpası, tekerlekli hasır 3 katlı mal taşıma arabası, önü yarım açık kafesli taşıma arabası, sac tekne tekerlekli, ışıklı kalite kontrol masası, sunta tabla gibi mallar sipariş edilmiş olup müvekkili tarafından bu edimler yerine getirilmiş, davalı şirkete teslim edilmiş, alacakları için Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası üzerinden Genel Haciz Yoluyla İlamsız Takip başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, davalı borçlu böyle bir borcunun olmadığını iddia etmekte ise de; takibe dayanak olarak gösterdikleri faturaların Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası içerisinde de mevcut olup aşağıdaki gibi olduğunu. 08.11.2021 tarih, …. irsaliye no.lu, 7.729,00 TL, 03.12.2021 tarih, …. irsaliye no.lu, 7.552,00 TL, 08.12.2021 tarih, … irsaliye no.lu,43.070,00 TL, 13.12.2021 tarih, … irsaliye no.lu, 2.950,00 TL, davalının takip aşamasına kadar bu fatura ve muhteviyatlarına dair bir itirazı olmamış olduğunu, itiraz dilekçesinde de taraflar arasındaki ticari ilişkiye, takip müstenidi faturalara borçlu tarafça itiraz edilmemiş, sadece borca itiraz edilmiş olduğunu, faturalarda borçlunun unvanı yer almakla birlikte borçlu, davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürse de davalı/borçlu, borçlu olduğunu kabul etmediği bedeli ödediğine ilişkin olarak yazılı belge, makbuz, ibraname vs. de sunmamış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, alacağımızın ticari faizi ile ödenmesine, icra dosyası ile takip konusu yapılan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafın davasında haksız olduğunu, müvekkilinin, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafça teslim edildiği iddia edilen malların müvekkiline teslim edilmemiş olduğunu, yine davacı tarafça istenilen faiz talebinin de yersiz olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğinden faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, İcra inkar tazminatı talebinin de ortada inceleme ve değerlendirmeye muhtaç bir borç-alacak ilişkisi bulunduğundan reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, faturalarda gösterilen borcun gerçek bir borç olmayıp yukarıda izah ettikleri üzere davalının davacı şirkete borcu bulunmamakta olduğunu, yukarıda açıkladıkları nedenlerle müvekkili, davacı şirkete borçlu bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; huzurdaki haksız davanın reddiyle, reddolunacak meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, davacının uygun bir tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki mal alım satım sözleşmesine istinaden davacının davalıya teslim ettiği ürünlerin bedelinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 61.301,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ba-bs formları ve sgk kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki, tarafların edimleri, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, dava ve takibe konu faturalardaki konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş olması halinde davalı tarafından bedellerinin davacıya ödenip ödenmediği, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktar, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, Tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti ile tarafların tüm iddia, savunma ve talepleri hususunda rapor düzenlenmesi için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiş, 24/10/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; “Davacı … Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkememize ait olduğu, davalı … tarafından ticari defterler incelemeye sunulmamış olduğu, davacı … incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan ile 03/01/2022 tarihi itibariyle davacı … davalı … 61.301,- TL Alacaklı oldukları, davacı tarafından davalı … 2021 yılında KDV Dahil 61.301,-TL’lik 4 Adet E-Fatura düzenlenmiş olduğu, işbu faturanın dayanağı irsaliyelerde, sadece 08.12.2021 tarihli “…. Numaralı 43.070,-TL’lik E-Faturanın dayanağı olan …. No.lu E- İrsaliyede imza olduğu, işbu irsaliyenin üzerinde, ürünleri teslim alan kişinin ….. isim ve imzasının olduğu, Ergene SGK tarafından Sayın Mahkemeye 17.02.2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazı ekleri olan bordro listelerinde … ismine rastlanmamış olduğu, mahkememize davacı … bağlı olduğu Esenler, Bağcılar ve Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezleri tarafından gönderilmiş cevap yazı ekinde yer alan bordro listelerinde de …. ismine rastlanmamış olduğu, davacı tarafından davalı … düzenlenmiş …. Numaralı 08.11.2021 tarihli 6.550,-TL41179 TLKDV- 7.729,-TL’lik | Adet E-Faturanın davalı BA Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, toplam tutarı 53.072,- TL olan 3 Adet E-Faturanın davalı tarafından E-Fatura sisteminde otomatik olarak kabul edilmiş olduğu, davalı tarafından işbu faturalara itiraz niteliğinde bir belgeye veya iade faturasına dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı … lehine karar alınması durumunda, Davacı … icra takip tarihi olan 03.01.2022 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yıllık %16,75 ve değişen oranlarda Avans Faizi talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir. “
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222 maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi
ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi kapsamında davaya ve takibe konu faturalardaki malların davalıya teslim edilmesine rağmen davalının bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava ve takip konusu alacağın haksız olduğunu, davacıya borçlarının olmadığını, dava konusu faturalardaki malların kendilerine teslim edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı şirket ve davalı şirket tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve tüm dosya kapsamında üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacının defter ve kayıtlarına göre davacının davalıya dört adet fatura düzenlediği, söz konusu faturaları defter ve kayıtlarına usulüne uygun olarak kayıt ettiği ve bs formlarında beyan ettiği, davalı tarafından düzenlenen faturalardan sadece 7.729,00 TL bedelli faturayı ba formlarında beyan ettiği, diğer faturaları ba formlarında beyan etmediği, davacının davalıdan 61.301,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturalar e-fatura olması sebebiyle davalıya otomotik olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından faturalara itiraz edilmemiştir. Davalı tarafından usulüne uygun ihtara rağmen defter ve belgeleri bilirkişi incelemesine sunulmamış, davalı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmamış ve davalı vekiline yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanılmamıştır. Davacı tarafından düzenlenen faturalara istinaden ürünlerin davalıya teslimi hususu ve alacaklı olduğu defter ve belgeleri, bs formları, davalının defter ve belgelerini ibraz etmemesi sebebiyle ispatlandığından davalının savunmalarına itibar edilmemiş, davalı tarafından fatura bedellerinin ödendiği hususu geçerli ve kesin bir delil ile ispat edilemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının alacağı defter ve belgeleri ve faturalar ile sabit olduğundan ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.187,47 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 740,36 TL peşin harcın mahsubu ile 3.447,11‬ TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.808,16 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 740,36 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 821,06 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.411,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır