Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1108 E. 2023/119 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1108 Esas
KARAR NO : 2023/119

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/07/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketçe davacı … aleyhine 08.02.2017 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü takip yolu icra takibi başlattıklarını, icra dosyasında davacı … adına atılmış herhangi bir imza olmadığından bu takibe karşı İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … K. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucu icra takibi iptal edilerek davacının davalı şirkete borçlu olmadığının hüküm altına alındığını, davalının kötü niyetli olarak takibi devam ettirdiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün… talimat dosyası gereğince 21.03.2017 tarihinde davacının sahibi olduğu iş yerinde haciz ve muhafaza işlemi yaparak haciz tarihinde piyasa değeri 27.460,00 TL tutarında olan boya ve nalburiye malzemeleri haczedilip muhafaza altına aldırdığını ve akabinde de haczedilen malların icra müdürlüğünde satış işlemi sonucunda alacaklı tarafından alacağına mahsuben 9.320.00 TL bedelle satın alındığını, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle ticari malzemeleri haczedildiğini ve icra kanalıyla çok ucuza satılarak maddi anlamda büyük zarara uğratıldığını, davacının ticari itibarının büyük zarar gördüğünü, davacı aleyhine borçlu olmadığı bir bonodan dolayı haksız icra ve haciz işlemi davacının kişilik haklarına bir saldırı niteliğinde olduğunu, davacının zarara uğramasına sebebiyet veren davalıdan bu zararların tazmin edilmesi için Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takip durduğunu belirterek; davalının itirazının iptal edilerek takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin ticari mal alım satım karşılığında dava konusu bonoyu teslim aldığını, bononun bankaya tahsil için verildiğini, davacıya ihtarname gönderildiğini, davacının ihtarnameyi tebliğ aldığını ancak hiçbir itirazda bulunmadığını, bononun protesto olduğunu, böyle bir davanın açılmasının hukuken mümkün olmadığını, zarara davacının kendisinin sebebiyet verdiğini belirterek; davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak dava açması nedeniyle %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İş bu dava Bakırköy ….ASHM …E. … K. Sayılı görevsizlik kararı sonrasında Mahkememize tevzi edilmekle;
Mahkememiz 20/12/2022 tarihli tensip tutanağı ile davacı tarafa yöntemine uygun arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava şartları, HMK’nin 115/1 maddesi hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan yasanın 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer yasalarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının davacı vekilinin dava dilekçesi ile yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava tarihi olan 02/09/2021 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nin 5/A maddesine göre, alacak davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla TTK’nin 5/A maddesi hükümleri gözetilerek HMK’nin 114/2 ve 115/2 maddeleri hükümleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin alınan 737,28 TL peşin harçtan indirilmesi ile geriye kalan 557,38 TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların uhdesinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır