Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1052 E. 2023/149 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1052 Esas
KARAR NO : 2023/149

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
Davacı vekilinin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; 27.04.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki sigortalı araç … otoyolu üzerinde Maslak istikametine seyir halindeyken ana yolda kontrolsüzce durmakta olan aynı mevkideki davalıların maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili şirketin sigortalıya halef olarak ödemiş olduğu sigorta bedelini sorumlulardan rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu, kaza ve hasara ilişkin kusurlu aracın ZMSS poliçesinden 41.000,00 TL tahsilat sağlandığını, ancak kalan meblağ ödenmediğini, meydana gelen kazada … plakalı davalı araç sürücüsü ve maliki %100 kusurlu olduğundan sorumlu olduğunu, bu sebeple ödenen tazminat miktarının rücu edilmesi maksadıyla öncelikle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Takip davalı tarafın haksız ve yersiz itirazları nedeni ile durmuştur. Konuya ilişkin başvurulan zorunlu arabuluculuk sürecinden de bir sonuç elde edilememiş olup, anlaşmazlık tutanağı ektedir. Tüm bu nedenlerle davalının takibe haksız itirazının iptali ve en az alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
Davalı vekilinin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalının tacir olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, kazaya karışan aracın tacir olan davalıya ait olduğunu ve ticari iş esnasında kullanıldığı sırada gerçekleştiğini, kaza araç sürücüsünün tüm güvenlik tedbirlerini almasına rağmen arkadan gelen aracın kendisine vurması sonucu gerçekleştiğini, müvekkilinin aracına vuran şahıssın çok hızlı olduğunu ve , araç güvenlik tedbirlerini almadığını, davacının rucü hakkı bulunmadığını, Dava dilekçesinde müvekkillerime hangi sebeple rucü edildiği belirtilmediğini, öncelikle rücu şartları gerçekleşmediğinden ortada bir alacak bulunmadığını, Ödemelerin açık olmaması, rücu sebeplerinin oluşmaması ve kusur oranlarının bilinmemesi sebepleriyle alacak belirsiz alacak olduğunu, belirsiz alacak sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememiz dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle evvelinde sunmuş olunan cevap dilekçesindeki beyanlarını ve delillerini aynen tekrar ettiğini, aynı zamanda zamanaşımı itirazında ve esas yönünden itirazda bulunduklarını, dava dilekçesinde davalıya hangi sebeple rucü edildiği belirtilmediğini, rücu şartları gerçekleşmediğinden ortada bir alacak bulunmadığını, kazaya ve müteakip zarara sebebiyet veren hızlı bir şekilde seyretmek üzere gerekli dikkat ve özeni göstermeyen karşı taraf aracın davalı aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen bir hadise olduğunu, ödemelerin açık olmaması, rücu sebeplerinin oluşmaması ve kusur oranlarının bilinmemesi sebepleriyle alacak belirsiz alacak olduğunu, belirsiz alacak sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilemez olduğu, açıklanan nedenlerle icra inkar tazminatının reddi gerektiğini belirterek; rücu sebeplerinin oluşmaması, kusur oranlarının tam olarak belirlenmemesi, faiz talebi için muacceliyet şartlarının oluşmaması, davacının iş bu davayı ikame etmesinde hukuki yararının olmaması ve usul hukuk kurallarının yerine olmaması, haksız ve kötü niyetle başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği, haksız ve kötü niyetle açılan davanın bu sebeplerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava davacı sigorta şirketinin “genişletilmiş artı kasko poliçesi” kapsamında sigortalısı lehine yaptığı ödemenin rücuen tahsili talebine yönelik olup;
Dava dışı sigortalıya ait … plakalı araç ile davalıya ait … plakalı aracın trafik kazasına karıştığı anlaşılmktadır.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. – … karar sayılı ilamı ile iş bu davanın dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiştir.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 23/03/2022 tarihli, … E. – … karar sayılı ilamı ile davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, mahkeme ilamının istinaf edilmesi üzerine yargılama giderleri yönünde yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 25/10/2022 tarih, … Esas ve … karar sayılı ilamından sonra yargılamaya devam olunmuştur.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Her ne kadar davacının ve davalının tacir olduğu,dava dışı sigortalının tacir olmasa da iş bu davanın ticari dava olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de;
“Genişletilmiş Kasko” kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davacıdan rücuen tahsili sonrasında çalınan aracın bulunması nedeni ile aracın iadesi, olmadığı taktirde bedelin iadesine yöneliktir. Mevcut uyuşmazlıkta rücu şartlarının ortadan kalkıp kalmadığı veya yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme oluşturup oluşturmadığı, ödenen bedelin iadesi gerekip gerekmediği hususları irdelenmelidir. Bu yönü ile taraflar arasında bir sigorta sözlemesi bulunmadığı bu nedenle doğrudan sigorta hükümlerinin uygulanmayacağı, davalı ile dava dışı sigortalı bakımından ise dava dışı sigortalının tacir olduğuna dair dosyada delil olmadığı gibi aracın hususi binek otomobil olduğu, davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında da ticari mahiyette bir işlem bulunmadığı anlaşılmakla, tarafları arasındaki uyuşmazlığın İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(
T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ 2022/255 E. 2022/2462 K.)
Dava dışı sigortalının tacir olmadığı ,kazaya karışan aracın hususi kullanıma ait olduğu, davacı ile davalı arasında doğrudan sözleşme olmadığı uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla anılan içtihat doğrultusunda Mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
4-BÜYÜKÇEKMECE … ASHM arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından HUMK m.25.2, 3 uyarınca kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 13/02/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır