Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/999 E. 2022/247 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/999 Esas
KARAR NO : 2022/247

DAVA : İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan istirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin alacağına karşılık olmak üzere; keşideci … Ticaret Limited Şirketi tarafından, müvekkil şirket lehine keşide edilmiş olan …Bankası A.Ş., …. Şubesi’nin 31.10.2021 keşide tarihli, … seri numaralı, 120.000,00-TL tutarında tacir çek yaprağı, (Ek-I: …Bankası A.Ş. …. Şubesi’nin 31.10.2021 keşide tarihli, …. seri numaralı, 120.000,00-TL bedelli çeki) davacı müvekkilden çalındığını; işbu sebeple davacı müvekkilinin,çekin zayi olmasından kaynaklanan, çekin iptal edilmesi ve ödemeden men istemli dava 25.10.2021 tarihinde Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. Numaralı dosyasından ikame edildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ödeme yasağı kararı, …Bankası A.Ş.’ye aynı tarihte tebliğ edilmiş olup banka kayıtlarına işlendiğini, banka, kararın işlendiğine dair Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine göndermiş olduğu yazıda; ilgili çekin 30.09.2021 tarihinde … tarafından …. şubesinde ibraz edildiğini, hamilin çeke işlem yapılmasını beklemeksizin şubeden ayrıldığı bildirdiğini, çekin bankaya ibrazıyla birlikte, hırsızlığa konu çeklerin, davacının zilyetliğinden çıkmasının akabinde piyasaya sunulduğunu, dört farklı cirantaya ciro edildiğini, en son davacıya ciro edilmiş olduğunun ortaya çıktığını, bu süreçte davacı hakkında; bahsi geçen çekle ilgili, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla İstanbul …. İcra Dairesi’nin … E. numaralı dosyasından davacı müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, İcra takibine ilişkin 03.11.2021 tarihli ödeme emrine zamanında itiraz edilmemesi neticesinde, davacı hakkındaki icra takibi kesinleştiğini, akabinde ise çekin arka yüzünde bulunan davacı şirkete ait kaşe, şirket yöneticisi konumunda bulunan …. tarafından, şirket yetkilisi sıfatıyla imzalandığını, ilgili çek bu ana kadar halen daha davacının uhdesinde bulunmaktaysa da, sonraki süreçte davacının rızası olmaksızın çalındığını, çekin çalındığını fark eden davacı, çekin iptaline ilişkin prosedürü başlatmışsa da; çekin, çalınmasının ardından piyasaya sunulması sonucunda dört farklı cirantaya daha ciro edildiğini, bankaya ibraz edilmesiyle öğrendiğini, davacının, çekin sonradan ciro edilmiş olduğunu öğrendiği dört farklı ciranta ile herhangi bir hukuki veya ticari ilişkisi bulunmadığını, davalının çekin çalınmasının akabinde ilgili çeki ele geçirdiğinin görüldüğünü, davalının işbu çeki bankaya ibraz etmesinin kötü niyet teşkil etmekte olduğunu, kötü niyetle tahsil edilmek istenen çek, aslen davacının geçerli bir hukuki ilişkiye dayanak alacağından ibaret olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin davacı müvekkiline yapmış olduğu ihtar üzere; ilgili çekin bankaya ibrazı akabinde ihtiyati tedbir kararının alınmaması halinde, daha önceden ödemeden mene ilişkin verilmiş kararın kalkması sonucu vuku bulacağını, Çekin, İstanbul …. Icra Dairesi’nde … E. numaralı dosyasından icra takibine konu edilmesi ve işbu takibe yönelik ödeme emrinin davacı tarafından fark edilmemesi neticesinde, borca itiraza ilişkin hukuki imkan kullanılamadığını, işbu takibin kesinleştiğini, davacının ilgili çekin borçlusu olmadığının tespitine, çeki haksızca elinde bulunduran hamilden yüzde 40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çek müvekkiline ciro yoluyla tevdi edildiğini, çek bedelinin ödenmemesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından çekin çalındığı iddia edilerek mezkur takibe ilişkin borçlu olmadığının tespiti ve anılan takibin dayanağı olan çekin aslının iadesi talepli huzurdaki dava ikame edilmişse de ilgili icra dosyası, dosya borçlularından …. Tic. Ltd. Şti.’den haricen tahsil edilmek suretiyle infaz edildiğini, çek aslı icra müdürlüğünün kasasında olup taraflarında bulunmadığını, bu nedenle çek istirdatı talebinin taraflarına yöneltilmesinin de mümkün olmadığını,. davacının açmış olduğu davada haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının icra takibinin durdurulmasını talep ederek icra takibinin geç sonuçlanmasını ve müvekkil şirketin alacağını geç almasını hedeflediğini, dava konusu çek üzerinde müvekkilinin cirosu bulunmak olup, müvekkilinin çekin yetkili hamili olduğunu, çek istirdatı davalarında davacı çekin rızası dışında elinden çıkmış olduğunu kesin ve inandırıcı deliller ile ispat etmesi gerekmekte olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, iyiniyetli meşru hamil sıfatını haiz olan müvekkilinin çeki geri verme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin taraf olmadığı çek iptal davasında verilen tedbir kararı müvekkilinin takip hakkını engellemeyeceğini, davacı yan çekin çalıntı olduğunu iddia etmişse de müvekkilinin çekin çalındığına ilişkin olaydan haberdar olması mümkün olmadığını müvekkiline kötü niyet atfedilmesinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı taraf tarafından iddia edilen hususların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, arz ve izah olunan sebeplerle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla, öncelikle tedbir talebinin reddine, haksız ve kötüniyetli davanın reddine, kötüniyetli davacının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Dava konusu …Bankası A.Ş., … Şubesi’nin 31.10.2021 keşide tarihli, …. çek seri no’lu, 120.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve çekin istirdatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce celbedilen İstanbul …. İcra Dairesi’nin … sas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı … tarafından davalı borçlu … ve dava dışı borçlular ….Ticaret Limited Şirketi, …, …. aleyhine dava konusu …Bankası A.Ş., …. Şubesi’nin 31.10.2021 keşide tarihli, … çek seri no’lu, 120.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlattığı görülmüştür.
Dava konusu …Bankası A.Ş., … Şubesi’nin 31.10.2021 keşide tarihli, … çek seri no’lu, 120.000,00 TL bedelli çekin incelenmesinde; keşidecinin … Ticaret Limited Şirketi, lehtarın … olduğu, çekin arka yüzündeki ilk cirantanın … olduğu, sonraki cirantaların sırasıyla Hakan Makbuloğlu, … ve … olduğu, çekin bankaya ibrazında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/10/2021 tarih … esas sayılı ödeme yasağı kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılamadığına dair Banka tarafından şerh düşüldüğü görülmüştür.
… Bankası’nın 07/12/2021 havale tarihli cevabi yazısında; dava konusu çekin … tarafından ibraz edildiğini, hamilin çeke işlem yapılmadan şubeden ayrıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından çek iptali davası açıldığı, çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiği, çekin ibraz edilmesi üzerine davacı tarafça çek istirdatı davası açılması üzerine konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir.
6102 sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “…keşideci, lehtarla arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. Maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmünün düzenlendiği, davamız konusu çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu, davalı hakkında herhangi bir ceza soruşturması ve kovuşturmasının olmadığı ve davalı yetkili hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun ispatlanamadığından davacının çekin istirdatı talep etme hakkı olmadığı tespit edilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir. Davacı tarafça ciro üzerindeki imza inkar edilmemiştir. Davalı senede düzgün ciro silsilesi uyarınca yetkili hamil olmuştur. Davacı tarafça yetkili hamil olan davalı ile aralarında ticari ilişki olmadığı ileri sürülmüş ve defter belgelerin incelenmesi talep edilmiştir. Davacı ve davalı arasında ticari ilişki olmadığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir ve çek davacı tarafından davalıya verilmemiştir. Çek sebepten soyut bir ödeme aracı olduğu için taraflarca defter ve kayıtlarına kaydedilmesi zorunlu değildir. Davacı taraf ve davalı taraf arasında ticari ilişki olmadığı hususunda da ihtilaf bulunmamaktadır. Çekin ticari defter ve kayıtları kaydedilmesi zorunlu olmadığından çek üzerinde cirosu bulunan diğer kişilerin de defter ve kayıtlarının incelenmesinin esasa bir etkisi olmayacaktır. Bu nedenle Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Ayrıca davalı tarafa çekin iyi niyetle mi kötü niyetle mi iktisabı hususunda yemin teklif edilmesi konusu suç olması sebebiyle yasal olarak mümkün olmadığından davacı tarafa yemin delili de hatırlatılmamıştır. Davacı tarafından kendisinden sonra ciranta olarak görülen Hakan Makbuloğlu ile aralarında ticari ilişki olmadığı ileri sürülmüş ve bu nedenle davalıya karşı borçlu olmadığı ileri sürülmüştür. Ancak davacı ile kendisinden sonraki ciranta arasındaki şahsi defiler iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemez. Bu nedenle davacının iddialarına Mahkememizce itibar edilmemiş ve davacı tarafça davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusuru olduğunda dair iddialarını ispatlar delil dosyaya sunulmadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Davacının kötü niyeti ispatlanmadığından ve kötü niyet tazminat şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Haçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70- TL maktu karar ve ilam harcının 204,93 TL peşin harçtan mahsubu ile 124,23‬‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca harcı yatırılan red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır