Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/991 E. 2023/109 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/991 Esas
KARAR NO : 2023/109

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :02/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında farklı tarihlerde taşımalar gerçekleştirmiş, bu taşımalara İstinaden faturalar düzenlemiş olduklarını, Davalının, davacının yaptığı taşımalardan ve düzenlediği faturalardan kaynaklananı cari hesap bakiye borcu olan 3.928,24 Euro’yu davacıya ödememiş olduğunu, bu nedenle, davalı (borçlu) aleyhine icra takibi başlatılmış olduğu, ancak davalı bu icra takibinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğinden İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, davacının davalıdan alacaklı olduğu hususunun davacının ticari deflet ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi İncelemesi ile de ortaya çıkacağını, ayrıca işbu dava konusu icra takibinin başlatılmasından sonra da taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmiş olduğunu, bu nedenle takip tarihinden sonraki süreçte taraflar arsındaki taşımalara ilişkin faturalar ve hamule senetleri ile güncel cari hesap ekstresi de ekte sunulmuş olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere; borçlu tarafından Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve icra takibinin 3.928,24 Euro asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca bir yıllık Euro mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranı ile devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı – şirketin akdi taşıyıcı sıfatıyla taşıma işleri organize etmekte, müşterilerinin gönderilerinin davacı gibi alt taşıyıcılar vasıtasıyla teslimini sağlatmakta olduklarını, davacı da davalı aracılığıyla davalı müşterilerinin gönderilerinin taşımasını üstlenmiş olup taraflar arasında 2017’den 2020 yılına kadar süregelen bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının, davacının taşıma hizmetini vermemesinden değil davalı talimatlarına uygun olarak, tam ve gereği gibi vermemesinden kaynaklanmakta olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özeti 1 hasarlı, 1 gecikmeli taşımadan kaynaklanmakta olup diğer taşıma ilişkisinin ihtilaflı olmadığını, yukarıda arz ve izah olunan ve sayın Mahkeme tarafından re’sen de göz önüne alınacak sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız davanın öncelikle hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle reddine, zamanaşımı ve esasa ilişkin yapılan diğer açıklamaları nedeniyle esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava taşıma ilişkisinden kaynaklı bakiye fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 3.928,24 EURO asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 3.928,24 EURO üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Dava, davacı ile davalı arasında sözlü olarak aktarılan taşıma ilişkisi kapsamında kaç adet taşımanın ifa edildiği, taşımadan kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı, davalı tarafın kestiği iade faturalarının taşıma içerikleri ürünü olup olmadığı, iade faturaların yerinde olup olmadığı, ürünlerin hasar görüp görmediği, görmüş ise hasar tutarının kadr-i maruf olup olmadığı, taşımanın gecikmeli yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise taşıma sürecine ilişkin taraflar arasında süre tanımı yapılıp yapılmadığı, davacının ve davalının müteferrik kusurlarının bulunup bulunmadığı, davalının zamanaşımı savunmasının yerinde olup olmadığı, icra dosyası kapsamında alacaklı olup olmadığının tespiti hususlarındadır.
23/09/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda ayrıntılarıyla arz ettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz, davacı ve davalı …ın 2019 ve 2020 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı …ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 26/11/2020 tarihi itibariyle, davacı …ın davalı yandan 3.928,24 EUR alacaklı oldukları, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 26/11/2020 tarihi itibariyle, davalı …ın davacı …a bir borç veya alacağı olmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının, Davacı tarafından davalı …a düzenlenmiş 17.04.2020 tarihli … Numaralı Navlun İade Bedeli İadesi olan 375,- EUR’luk Temel E-Faturanın ve 31.08.2020 tarihli … Numaralı Hasar Yansıtma Faturası İadesi olan 3.553,24 EUR’luk Temel E-Faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu, davalı … tarafından, 21.04.2020 tarihinde Beşiktaş … Noterliği … yevmiye numarası ile Davacı tarafından davalı …a düzenlenmiş 17.04.2020 tarihli …. Numaralı Navlun İade Bedeli İadesi olan 375,-EUR’luk Temel E-Faturaya ve içeriğine itiraz açıklamalı ihtarname gönderilmiş olduğu, işbu ihtarnamenin davacı …a 23.04.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, 375 EUR zarar yansıtmasının yukarıda detayı sunulan mail ile davacı … tarafından kabul edilmiş olduğu, bu nedenle bu tutarın davacı alacağı olarak değerlendirilmemiş olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacının fiili taşıyıcı, davalının akdi taşıyıcı olduğu taşıma sürecinde, meydana gelen zarar bakımından 375,00 EURO miktarın davacı kabulünde olduğu, 3.553,24 EURO bakımından ise “yükün istiflenemez vasfına karşın istifleme” kaynaklı hasar zararı iddiasına dayandığı, CMR m.23 bakımından yük ilgilisi … firmasının düzenlediği 3.553,24 EUR’luk fatura içeriğinin somut olaya uygun kadri marufunda miktarlar olması halinde her iki taşıyıcının da müteselsil sorumlu olduğu zarardan, nihai sorumluluğun davalı üzerinde olacağı, dava dışı … firması tarafından dava dışı … firmasına düzenlenen ve 3.553,24 EURO’luk bedel kalemleri değerlendirildiğinde, hasar yansıtma içeriğini kapsaması sebebiyle kadri maruf sayılmasının uygun olabileceği, davacı …. lehine karar alınması durumunda, icra takip tarihi olan 26/11/2020 tarihinden itibaren asıl alacağına devlet bankalarınca bir yıllık EUR mevduata uygulanan en yüksek faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 4949 sayılı Kanunun 12. Maddesi ile değiştirilen 58/3. Maddesinde, alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talebinde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Aynı durum, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de söz konusudur.
Anılan değişikliğin gerekçesinde, yapılan yeni düzenlemede alacaklının yabancı para alacağının Türk Parası karşılığını takip talebinde göstermesi yanında bu alacağının hangi tarihteki kur üzerinden tahsilini istiyorsa bunu da açıkça göstermesi ve yine yabancı para alacağına ilişkin faiz alacağına ilişkin talebini belirtmesi esası getirildiği ifade edilmiştir.
Takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmemiştir. Ancak, yabancı para alacağın karşılığı Türk Lirası’nın gerek takip talepnamesinde gerekse ödeme emrinde gösterilmesi yasaca zorunlu kılınmıştır. Kamu düzeni ile ilgili bulunan bu hususun mahkemece re’sen gözönüne alınması gerekir (HGK’nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E, 1999/301 K. sayılı kararı).
İtirazın iptali davalarında usulüne uygun bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Somut olayda, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmemiştir. Bu sebeple, davalılar hakkında açılan işbu dava yönünden “usulüne uygun bir icra takibinin bulunması” şeklindeki dava şartı gerçekleşmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 114/2. maddesinde diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklı olduğu ve HMK’nın 115/2. Maddesinde de, mahkemece giderilmesi mümkün olmayan bir dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Usulüne uygun bir icra takibinin bulunması kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olup, HMK’nın 115/1. Maddesine göre ise, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın kendiliğinden araştırır. Takip talebi ve ödeme emrinde bulunması zorunlu olan yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının bulunmaması nedeniyle mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.(T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİDOSYA NO : 2021/2153 KARAR NO : 2021/1638)
Yasal mevzuat ve anılan içtihat uyarınca;İcra dosyasında takip talebi ve de ödeme emri incelendiğinde ;takibin yabancı para cinsinden yapıldığı ve de TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmakla dava şartı noksanlığı sebebi ile davanın reddi gerekmektedir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 718,64 harcın mahsubu ile 538,74 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca dava konusu miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davalıl tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/01/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim ….
E-imzalıdır.