Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/989 E. 2022/405 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/989 Esas
KARAR NO : 2022/405

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Holding A.Ş.nin öz sermaye tespitinin yapılması için davacı şirket adına Bakırköy …. ATM.nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, işbu davanın aktif husumet yokluğundan reddedildiği, mahkemenin gerekçeli kararında özetle; “Şirket ortağının şirketten olan alacaklarının TTK 342. Maddesi kapsamında ayni sermaye olarak konulması mümkün ise de davanın şirket tarafından değil, şirketten alacaklı olan ortak/ortaklar tarafından açılması gerekmekte olup işbu davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verildiği, bu sebeple şirket ortakları olan davacılar adına öz sermaye tespiti davası açılması gereği hasıl olduğu, dava dışı … Holding A.Ş. 15.01.2021 tarihli Bilanço ve Mizanında yer alan; … hesaptaki Hisse senedi alışından kaynaklanan ayni sermayenin 307.927.879,00-TL miktarlı ayni sermayesinden 249.000.000,00 TL kısmını sermaye artışında kullanacağı, dava dışı … Holding A.Ş.nin Bilanço ve Mizanında yer alan; 321 hesaptaki hisse senedi alışından kaynaklanan ayni sermayesinin 307.927.879,00-TL miktarlı ayni sermayesinden 249.000.000,00-TL kısmını sermaye artışında kullanılması için 321 hesaptaki Hisse senedi alışından kaynaklanan ayni sermayesinin Bilirkişi marifetiyle TTK.nun 342. 343. Madde kapsamında değer tespitinin yapılmasını istemiştir.
Dava, ayni sermaye tespiti isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlığı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir.
TTK 342. maddesi ise “Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları … malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konamaz.” hükmünü getirmektedir. Yine TTK 343. maddesinde ise ayni sermaye olarak konacak konulan ayınlara şirketin bulunduğu yerdeki ATM tarafından atanacak bilirkişilerce değer takdir edileceği hükmü yer almaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127 nci maddesinde; alacakların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş olup TTK’nın 128 inci maddesine göre alacakların sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda TTK’nın 342’nci maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil malvarlığı unsurları olarak belirlenmiştir. TTK’nın 127’nci maddesi ile 342’nci maddeye yapılan gönderme ve 342 nci maddede belirtilen nakden değerlendirilebilme ile devrolunabilme nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde, alacakların sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu görülmektedir. Bu itibarla, şirkette pay sahibi olmayıp, pay sahibi olacak olanların şirketten olan alacaklarının nakdi olup olmadığına bakılmaksızın sermayeye ilave edilebilmesi için öncelikle şirket ortağı olmalarının gerektiği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Fakat pay sahibi olmayıp, pay sahibi olmak isteyenlerin, şirketteki alacaklarının mevcut olup olmadıklarının tespiti yönünden mahkememce inceleme yapılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu söylenebilir. Bu açıdan mahkememizce davacı şirketin kayıtları üzerinde Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. …. ve Yeminli Mali Müşavir …’a bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
04.04.2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda: Davacılar tarafından ibraz edilen dava dışı … Holding A.Ş.nin ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, dava dışı Şirket’in ticari defterlerinin delil niteliğinde olduğu, davacıların dava dışı … Holding A.Ş.den olan alacağının gerçek olduğu ve TTK m. 342’ye uygun olduğu, dava dışı … Holding A.Ş.nin defter kayıtlarında yer alan … nolu hesaptaki hisse devrinden kaynaklanan borcun 307.927.979,00-TL olduğu, dolayısıyla davacıların alacağının 307.927.979,00-TL üzerinden dikkate alınması gerektiği, ibraz edilen defterler, mali tablolar ve değerleme raporlarının incelenmesi neticesinde, Mali Bilirkişiler olarak, değerleme raporlarına itibar edilebileceği, bahse konu alacak tutarının 249.000.000,00-TL’lik kısmının davacılar tarafından sermaye artırımında kullanmasının uygun olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilince itiraz edilmemiş ve mahkememizce de gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Hal böyle olunca alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, … Holding A.Ş.nin ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde tutulduğu, dava dışı Şirket’in ticari defterlerinin delil niteliğinde olduğu, davacıların dava dışı … Holding A.Ş.den olan alacağının gerçek ve TTK m. 342’ye uygun olduğu, dava dışı … Holding A.Ş.nin defter kayıtlarında yer alan … nolu hesaptaki hisse devrinden kaynaklanan borcun, dolayısıyla davacıların alacağının 307.927.979,00-TL olduğu, bahse konu alacak tutarının 249.000.000,00-TL’lik kısmının davacılar tarafından sermaye artırımında kullanmasının uygun olacağının TESPİTİNE, 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,
2-TTK 343. maddesi gereğince kurucular, şirket ortakları ve menfaat sahipleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilebileceğine,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı yönünden kesin, diğerleri yönünden itirazı kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.