Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/970 E. 2023/513 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/970 Esas
KARAR NO : 2023/513

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkilinin …. Yapı Kooperatifi’ne ait Sanayi Sitesinde 2016 yılı kasım ayından 2017 yılı aralık ayı sonuna kadar 34.025 m2- bina boyama ve tamirat işleri yapmış olup, bu işler karşılığında kendisine sadece 70.000 TL ödendiğini, Müvekkilinin üstlendiği edimi özenli ve hatasız olarak ifa etmiş olduğu halde, davalı/borçlu, müvekkilinin iş bedelinin bakiye kısmını ödemediğini, müvekkili davalıya elden evrak sunup evrak kayıt numarası aldığı, 02.01.2018 tarihli dilekçe ile davalı tarafından müvekkilinin yaptığı işin metrajının hesaplanması ve alacağının ödenmesini talep edip davalıyı temerrüde düşürdüğü, faiz başlangıç tarihi olarak 02.01.2018 tarihinin esas alınması, bu dilekçe sonrası sanayi sitesi müdürü ….ve İnşaat müh. …. gerekli inceleme ve tespitleri yapıp 03.01.2018 tarihli tutanağı hazırlayarak müvekkilinin toplamda 30.025 m2 boya ve tamirat yapıldığının tespit ettiklerini, Müvekkili ile davalı piyasanın altında olacak şekilde m2 birim fiyat olarak $ TL üzerinden anlaşmış olup, müvekkiline parça parça toplamda 70.000 TL ödenip faiz hariç 100.125 TL alacağı ödenmediğinden Küçükçekmece … İcra Müdürl tün …. E nolu icra dosyasıyla icra takibini başlattıklarını Takip tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz ve takip çıkışı 142.000,20 TL ye davalı/borçlu tarafından itiraz edilmiş ve takibin durduğunu, davalının alacaklılardan mal kaçırma hazırlığında olduğundan davalının menkul-gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyadi haciz konulması ve alacağın %40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından ikame edilen dava eser sözleşmesinden doğan alacak olup, alacaklar B.K.147. maddesi gereği 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davaya konu alacaklarıntamamı dava tarihi itibariyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan iddiaların kabulünün mümkün olmadığı, Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafın müvekkil kooperatife verilen işin m 2 sinin ve alacağın hesaplanması ve ödenmesi talepli dilekçe tek taraflı davacı tarafından hazırlanmış olup, söz konusu kooperatif tarafından onaylanmamış olup, sadece gelen evrak olarak kayıt altına alındığını, Kooperatif olarak bağlayıcılığının bulunmadığı, Davacı taraf yapmış olduğu işin m2 sinin 5 TL olarak anlaşıldığını iddia ettiği, taraflar arasında böyle bir anlaşma bulunmamakta olduğu ve bu bedelin tarafımızca kabulünün mümkün olmadığı, Davacı taraf iş yapım tarihleri olarak belirtilen Kasım 2016 dan Aralık 2017 ye kadar yapılan lerin ödemesinin yapıldığı iddiası, kooperatife sunduğu 02.01.2018 tarihli talep dilekçesi ile çeliştiğini, talep dilekçesinde 2014-2015 yılı içerisinde 4 B-C-D ve 6 B-C-D.E-F blok içerisinde yapılan işlerin sözlü talimatla yapıldığını beyan ettiklerini, Davacının belirttiği üzere, talep dilekçesindeki hususları kabul ettği anlamı taşımadığı, buna rağmen davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen 02.01.2018 tarikli talep dilekçesi ile hak edişi yapılmış ve müeccel alacak söz konusuymuş gibi talepte bulunduğu, Taraflar arasında Mutabakat olmadığı, kesin metraj olmadan, tek taraflı talebin reddi gerektiği, Davacı taraf hakedişine ilişkin kısmi ödeme yapıldığı, bakiye 100.125 TL nin ödenmediği iddia etmekte kooperatifin böyle bir borcu bulunmadığını, Davacı taraf temerrüt faizi talep ettiği, TBK 117. Maddesi borçlunun temerrüdünün koşullarını hükme bağladığı, Davacı taraf Müvekkili Kooperatifi temerrüde düşürdüğünü iddia etse de usulüne uygun bir ihtar gönderilmemiş olduğundan temerrütten bahsedilemeyeceği, İ.İ.K 67/2 maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunlu olduğu, burada likit alacaktan söz edilemeyeceği, Davacı tarafasıl alacağının %40 ında az olmayacak şekilde icra inkar tazminat talebi istemin haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kanuna aykırı olması sebebiyle reddi gerektiği, Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddi dolayısıyla davacının asıl alacağının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettikleri, Müvekkili Kooperatif tarafından tamamlanan iş ve işlemler ilişkin yapılan değerlendirmeler ve yapılan iş bedeli davacıya ödenmiştir. Davacının yazılı herhangi bir belgeye dayanmayan talepleri haksız ve kötü niyetlidir. Davanın reddi ve takibin iptali gerektiğini” beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu dava konusu yerin boya ve tamirat işlerinin yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen edimi yerine getirmesine rağmen davalının bakiye iş bedelini ödemediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 142.000,20 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı davacının yaptığı işlerin tespitine ilişkin delil tespiti dosyası celbedilerek incelenmiştir.
Tarafların ba-bs formları celbedilerek incelenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; ” ben davalı kooperatifin 2015 ve 2017 yılları arasında yönetim kurulu başkanı idim. 15 Kasım 2017 yılında görev sürem sona erdi. Davacı ben görevde iken de davalı kooperatifin boya işlerini yaptı. Davacı boya işlerini yaptıktan sonra ödemeleri beyderbeyi yapıyorduk. Benim görev süremden sonra da yeni yönetim davacıya boya işlerini yaptırdı. Benim davalı sanayi sitesinde işlerim olduğu için davacının boya işlerini yaptığını gördüm. Benim bulunduğum bloku’da boyadı. Ancak davacıdan duyduğum göre de yeni yönetim parasını ödememiş. Yeni yönetim davacıya paranı … ödemedi de biz de paranı ödeyelim demiş. Bana bunu davacı söyledi. Yeni yönetim beni istemediği için bu şekilde davranmaktadır. Davacının kooperatifin boya işlerini yaptığı slayt gösterileri ve broşürlerle de sabittir. Net olarak ne kadar alanı boyadığını veya bunun dışında iş yapıp yapmadığını bilmiyorum ancak büyük bir alanı boyamıştır. Davacı hatırladığım kadarıyla 1 yada 2 yıl öncesine kadar davalı kooperatifin boya işlerini yapıyordu,” demiştir.
Davacı tanığı … beyanında; ” ben davalı kooperatif de site müdürü idim. Kooperatifin yönetim binası dahil tüm sanayi içindeki iş yerlerinin merdiven boşluklarının duvarları, balkonların önleri arkaları ve araları tuvalet kısımları, korkuluk demirlikleri, karşı blokun korkulukları, cam çerçeveleri, merdiven başlıkları boyandı. Bu söylediğim 6’lı bloklardı. Bunun yanında 4’lü blokların tavanları, balkon başlıkları, balkon korkulukları, iç-dış tuvaletleri boyandı. Boyananlar 4’lü B, C ve D bloklar boyandı. 2017 ve 2018 yılları arasında boya işleri yapıldı. 2016 yılında yanan yerler vardı. Davacı o dönem buraları boyadı. Seçim yaklaştığı için yukarıda saydığım boya işini de yönetim yaptırdı. Davacıya boya işini eski yönetim zamanında ki başkan ve üyeler verdi. Yeni yönetim seçildiği sırada da davacı boya işine devam ediyordu. Yeni yönetimde boya işi verdi. Davacı iş yaptıkça yönetim her hafta sonu ödeme yapıyordu. 70.000 TL tutarında ödeme yapıldı. Bunun dışındaki ödemeler yapılmadı. Davacıyı boya işini yapması için ben getirdim. Bu sebeple de süreci ve ödemeyi biliyorum. Davacı her seferinde anlatıyordu. Davacı işi yaptıkça ödeme yapılması için site müdürü olduğum için bana söylüyordu. Bende muhasebede görevli ….’e ödeme yapılmasını söylüyordum. Davacının ödenenler dışında yaptığı işlere ilişkin ödemeleri yapması için muhasebeciye söyledim ancak yeni yönetim ödeme yapmadı. Neden yapmadığını bilmiyorum, “demiştir.
Davacı tanığı … beyanında ; ” benim davalı kooperatife ait sanayi sitesinde dükkanım vardı. Şuanda dükkanımı kapattım. Ancak aynı sanayi sitesinde bulunan bir dükkanda işçi olarak çalışıyorum. Davacı davalı kooperatifte ilk önce güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. Daha sonra kendi işlerini yapmaya başladı. Davacı inşaat ve boya işi yapıyordu. Ben 2013 ve 2018 yılları arasında kendi dükkanımda esnaflık yapıyordum. Kendi dükkanımı kapattıktan sonra da halen aynı sitede bulunan iş yerinde çalışıyorum. Davacının hangi tarihlerde boyacılık yaptığını hatırlamıyorum. Ancak davacı benim bulunduğum bu dönemlerde davalı sitenin boya işlerini yaptı. Davacının ne kadar alan boyadığını bilemem ancak 4’lü ve 6’lı blokların tamamını boyadı. Hangi tamirat işlerini yaptığını bilmiyorum. Davacının boya işlerini hangi yönetim zamanında yaptığını da hatırlamıyorum. Davacının parasını alamadığına ilişkin ortamda muhabbet dönüyordu ancak ne kadar parasının aldığını ne kadar alamadığını bilemiyorum, ” demiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimleri, edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ,alacaklı ise miktarı ile tarafların tüm talepleri hususunda yerinde inceleme yapılmak suretiyle de ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 01/11/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve Davalı yanların Ticari defterleri , 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Tarafların ticari defterleri ve belgeler incelendiğinde, Davacı tarafından davalı … toplam olarak 21.025,20 TL’lik Nakliye Faturası, 35.400,-TL’lik Boya İşçilik Bedeli Faturası olmak üzere toplam olarak 56.425,20 TL’lik Fatura düzenlenmiş olduğu, davalı … tarafından işbu faturalara karşılık toplam olarak 95.219,20 TL ödeme yapılmış olduğu, davalı … (95.219,20 TL-56.425,20 TL) 38.794,-TL Alacaklı oldukları, Teknik değerlendirmede boya işçiliği olarak davacı alacağının 34.025 x 5 =170.125 TL olarak belirlenmiş olduğu, bu tutarın 30.000 TL’sinin faturasının düzenlenmiş olduğu, kalan tutar olan 140.125,-TL için fatura düzenlenmediği, davalı tarafından bu tutara karşılık 38.794,- TL ödeme yapılmış olduğu, davacının kalan alacağının (140.125,-TL-38.794,-TL) KDV Hariç 101.331 TL olduğu, ancak davacı … icra takibinde asıl alacak olarak 100.125,-TL talep etmiş olduğu, İşlemiş faiz dahil davacı alacağının 100.125,-TL441.875,20 TL-İşlemiş Faiz) 142.000,20 TL olduğu, Davacı … lehine karar alınması durumunda, Davacı … icra takip tarihi olan 18/01/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, 413,75 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından he ne kadar zamanaşımı defi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu işin yapıldığı tarih ve talep edilen tarihler dikkate alındığında dava ve icra takibi tarihi itibariyle 6098 Sayılı TBK’nun 147/son maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği, bunun yanında davalı tarafından yapılan kısmi ödemeler ile de 6098 Sayılı TBK’nun 154/1-1 maddesi uyarınca da ödemenin yapıldığı 2017 yılı itibariyle zamanaşımının kesilip yeniden başladığı dikkate alındığında da zamanaşımının icra ve dava tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla zamanaşının dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut davada; davacı vekili, davalı ile aralarında sözlü olarak yapılan anlaşma gereği davalı Kooperatife ait binaların boya, badana ve tamirat işlerini yaptığını, kendisine 70.000,00-TL ödendiğini, bakiye alacağının ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ve itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının yaptığı iş bedelinin ödendiğini ve davacının başka alacağının kalmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu dava konusu yerin boya ve tamirat işlerinin yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davacının üzerine düşen edimi yerine getirmesine rağmen davalının iş bedelinin tamamını ödeyip ödemediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri ve faturalar üzerinde ve dava konusu işlerin yapıldığı yerde yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil niteliğinde olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlara göre davacının davalıya KDV dahil 56.425,20 TL bedelli fatura düzenlediği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalının davacıdan 38.794,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen KDV dahil 9.615,00 TL bedelli dört adet fatura davalının ticari defter ve kayıtlarına kaydedilmediği, ancak kapalı fatura olarak kasadan nakit ödeme olarak ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ba formlarında beyan edildiği ve davalının kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından davacıya toplam 95.219,20 TL ödeme yapılmıştır. Davacı tarafından davalı yönetiminde olan dava konusu 34.025 m2 alana sahip binaya boya, badana ve tamirat işleri yapılmış ve davacı tarafından dava konusu işlerin yapıldığı hususu davalı çalışanları tarafından 03/01/2018 tarihinde tutanak altına alınmış ve davalı tarafından paraflanarak kayıt altına alınmıştır. Davacı tarafından yapılan işlere ilişkin sadece KDV dahil 35.400,00 TL bedel için fatura düzenlenmiştir. Ancak davacı tarafından yapılan işlerin tamamı için fatura düzenlenmemesi işlerin yapılmadığı anlamına gelmemektedir. Davacı tarafından dava konusu işlerin yapıldığı hususu bizzat davalı çalışanları tarafından tutulan tutanakta tespit edilmiş ve tutanak tanığı ve diğer tanık beyanları ile doğrulanmıştır. Mahkememizce yerinde yaptırılan incelemede de dava konusu işlerin bedelinin davacının verdiği teklif dikkate alınarak 170.125,00 TL olduğu, söz konusu teklifin işin yapıldığı tarihteki rayiç değere uygun olduğu, davacının yaptığı işlere karşılık davalının 38.794,00 TL ödeme yaptığı, davalı tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra davacının davalıdan KDV hariç 101.331,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu davacının iddiaları, davacı tarafından verilen teklif, işin yapıldığına ilişkin tutulan tutanaklar ile uyumlu olduğundan Mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmış ve itirazın itirazın kısmen iptali ile davacının talebi dikkate alınarak takibin 100.125,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiz oranı ile birlikte aynen devamına, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından ve icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine, red edilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece İcra Dairesi’nin (Küçükçekmece Kapatılan … İcra Dairesi’nin) … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 100.125,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiz oranı ile birlikte aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından ve icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Red edilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 6.839,53 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına ve icra dosyasına yatırılan toplam 2.425,00 TL peşin harcın mahsubu ile 4.414,53TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.018,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.425,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.484,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.516,68 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 930,60 TL sinin davalıdan tahsili ile, 389,40 TL sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
10-6100 Sayılı HMK’nun 405 maddesi uyarınca delil tespiti dosyasının asıl dosyasının eki sayıldığından Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyanın Mahkememiz dosyasının ekinden sayılmasına ve aslının dosyamıza gönderilmesinin istenilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır