Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/961 Esas
KARAR NO : 2023/643
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan Tapu İptali Ve Tescil (Geri Alım Hakkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin karşı taraf banka ile 02/01/2019 tarihinde yapmış olduğu protokole istinaden maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı … nolu konutunu karşı taraf bankaya çekilen her türlü kredilerden kaynaklanan borçlara mahsuben ve inançlı işlem gereği teslim ettiğini, taraflar arasında sözleşmenin hangi tür olduğu konusunda uyuşmazlık olduğunu, davalının sözleşmenin vefalı satış mı yoksa inançlı işlem mi olduğunun tespitinin zorunluluk arz ettiğini, hem vefalı satışlar hemde inançlı işlemlerin teminat amacıyla temlikler olduğunu beyanla, teminatsız olarak … İli … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı … nolu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi eklenmesini, dava konusu sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve bu sözleşme tapudaki satış işlemininin hukuki sebebi olduğundan yolsuz tescile dayanan tapu iptal ve tescil bu talep kabul edilmediğinde, inanç sözleşmesine dayalı karşılıklı edimlerin iadesi ve tapu iptal ve tescil ve müvekkilin bankaya karşı ediminin gerçek miktarının tespiti ve davalıya iadesini, inanç sözleşmesine dayalı iade talebine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkili bankadan kullanmış olduğu krediyi ödemediğini ve borçları muaccel hale geldiğini, mevcut borçlara istinaden müşterinin talebi ve isteği ile vefa hakkı kullanıldığını, davacı yanın davaya konu protokolün vefa hakkı değil inançlı işlem olduğunu ileri sürdüğünü, asla kabul olmamakla birlikte, bahse konu işlemin inançlı işlem olduğunu varsaydığında hukuki sonucun değişmeyeceği izahtan vareste olduğunu, geri alımlı satış sözleşmesi ile inançlı devir arasındaki en önemli farkın, inançlı işlemde inanılanın taşınmazın mülkiyetini iade borcunun sözleşmedeki koşullarının yerine gelmesiyle kendiliğinden doğması olduğunu, müvekkili bankanın davacı ile imzalamış olduğu protokolün 3.4 maddesinde, borçluya geri alım hakkının kullanılması veyahut kullanılmamasına dair bir seçimlik irade sunulduğunu, işbu durum dahi sözleşmeyi inançlı işlem statüsünden ayırdığını beyanla, davanın müvekkili banka tarafından reddini, verilen ihtiyadi tedbir kararının kaldırılmasını, haksız ve kötü niyetli açılan iş davada davacı yanın aleyhine HMK 329/2 uyarınca disiplin para cezasına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava; Tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 22/06/2023 tarihinde davadan feragat dilekçesi sunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu ve davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu anlaşılmış olup açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 51.915,60-TL harcın mahsubu ile 51.645,75-TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.18/07/2023
Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.