Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/952 E. 2022/812 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/952 Esas
KARAR NO : 2022/812

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline …. no’lu Zorunlu Mali sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalının maliki bulunduğu ….. plaka sayılı araç 22/02/2020 tarihinde İstanbul …., … Sokakta park halinde bulunan ….. plaka sayılı araca çarpmış bulunduğunu, ….. plaka sayılı aracın sürücüsü kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, kaza sonrası tutulan kaza zaptında sürücünün kaza sonrası firar ettiğinin bildirildiğini, ….. plaka sayılı aracın kasko sigortasını temin etmiş bulunan … Sigorta A.Ş.’nin başvurusu üzerine söz konusu sigorta şirketine müvekkili tarafından 29/05/2020 tarihinde 6.279 TL ödenmiş olduğunu, söz konusu ödemelerden sonra davalıya mektupla başvurulduğunu, herhangi bir ödeme yapılmayınca Büyükçekmece … İc.Müd.’nün … esas dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, sürücünün olay yerini terk etmesi ağır kusuru nedeniyle poliçe genel şartlarına aykırılık oluştuğundan sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminatı, sigortalıya rücu etme hakkında bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ….. plakalı aracın maliki olduğunu, müvekkilinin birçok araca sahip olduğunu, araç kiralama işleri ile uğraşan saygın bir firma olduğunu, davacı tarafın kazanın oluşumuna sebebiyet veren sürücü aleyhine kanun yoluna başvuru yapmadan Müvekkiline rücu etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar tutanaklarda sürücü firar olarak yazılmış ve bu sebeple tam kusurlu bulunmuş ise de sürücünün yaralanması sonucu ambulansın geldiğini ve kendisinin hastaneye götürüldüğünü, sürücünün keyfi olarak olay yerini terk etmediğini, ayrıca kazaya karışan tarafların tamamının imzası tutanak üzerinde olduğunu, aksi takdirde tutanağın geçerli sayılmayacağını, davacı tarafın Müvekkilinden talep edeceği rücu hakkının bulunmadığını, Sigorta tarafından ödenen bedellerin hangi şartlarda rücu edilebileceği Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B4. Maddesinde tek tek sayıldığını, dava dilekçesinde 3. Kişi olan Müvekkiline hangi sebeple rücu edildiğinin belirtilmediğini, öncelikle rücu şartı gerçekleşmediğinden ortada bir alacağın bulunmadığını, araç sürücüsünün zorunlu hal kapsamında sağlık sebebi ile hastaneye gittiği için olay yerinde bulunamadığını, aracı kullanan şahıs ile haksız fiil sonucu oluşan zarar arasında bir illiyet bağının olduğunu, zira aracı kullanan şahısın kusurlu davranışı sonucu zarara sebebiyet verdiğini, davalı Müvekkili ile meydana gelen zarar arasında bir illiyet bağı söz konusunun olmadığını, illiyet bağı bulunmayan tarafa zarar ve kusur sorumluluğu yüklenemeyeceğini, İş bu olayda hiçbir kusuru ve sorumluluğu olmayan Müvekkilinin zararın meydana gelmesinde etkisi olmadığından, herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın araç sürücüsünü borçlu ve davalı olarak göstermeden gerek icra takibi başlatması gerek ise iş bu mesnetsiz davayı açması haksız ve usulen hukuka aykırı olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle; Haksız ve kötü niyetli olarak, hukuka ve usule aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı Sigorta Şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı davalı aracın dava dışı park halinde araca çarpması ve olay yerini terk etmesi sebebiyle dava dışı araca ödenen hasar bedelinin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 7.236,07 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından ….. plakalı araca ait poliçe ve hasar verileri , Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının onaylı sureti, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, … Sigorta tarafından … numaralı hasar dosyasında yapılan inceleme sonucu ilgili sigorta şirketine 29.05.2020 tarihinde 6.279,22 TL tazminat ödemesi yapılmasına ilişkin ödeme belgeleri, Türkiye Noterler Birliği tarafından ….., … plakalı araçlara ait araç tescil özet raporları celbedilerek incelenmiştir.
20/05/2020 tarihinde meydana gelen davaya konu kazada sürücülerin kusur durumunun, ….. plaka no’lu araçta kaza sonucunda meydana gelen hasar bedeli ve bu hasar bedelini ödeyen ….. plaka no’lu aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davacı sigorta şirketinin, dava konusu kaza sonrası (kolluk kuvveti tarafından kaza sonrası düzenlenen Trafik Tespit Tutanağında) belirtilen ….. plaka no’lu olay yerinden firar ettiği bildirilen sürücün, olay yerini terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olup olmadığının ve , ….. plaka no’lu aracın sahibi davalıdan rücu etmesinin uygun olup olmayacağının belirlenmesi hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 23/07/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; ….. plaka nolu aracın firari sürücüsünün (davalının aracının sürücüsünün) %100 oranında kusurlu olduğu, ….. plaka no’lu aracın sahibi …’nın kusursuz olduğu, ….. plaka no’lu aracı Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalayandavacı sigorta sirketi, kazada hasarlanan … plaka no’lu aracın hasarları olan 6.279,21 TL.’yi kazada tam kusurlu olan ….. plaka no’lu aracın sürücüsünün tam kusuru nedeniyle ödemesi dikkate alındığında tamamının davacı tarafın sorumluluğunda olduğu, dava konusu Trafik kazasının maddi hasarlı kaza olduğu, ….. Plakalı firari araç sürücüsünün ehliyetsiz veya alkollü olduğu yönünde ispat yükünün davacı sigorta şirketinde olduğundan mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde rücu şartlarının oluşmadığı, meydana gelen zarar ziyanın ZMSS teminat kapsamında davacı sigorta şirketinde olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı Sigorta Şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı davalının maliki olduğu ….. plakalı aracın dava dışı park halindeki ….. plakalı araca çarparak zarar vermesi sebebiyle dava dışı aracın kasko sigortacısına ödenen hasar bedelinin davalı aracın kazadan sonra olay yerini terk etmesi sebebiyle kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Olay tarihinde adı geçen araçların dava konusu kazaya karıştığına, dava dışı aracın hasar gördüğüne ve davacı Sigortalı tarafından araç için ödeme yapıldığına ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesi sebebiyle davacı sigortacının kendi sigortalısına ödenen hasar zararını rücu edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın ” Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4.f maddesine göre, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacı sigortalıya rücu edebilir hükmünü içermektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5264 E. ve 2019/1876 K. sayılı kararı ile “Somut olayda rücu hakkının dayanağı olarak zararı oluşturan olay tamamen sigortalının kusuru nedeniyle oluşmuştur. … Salt olay yerinde bulunmamak sigortacının kendi sigortalısına rücu hakkını vermez.” şeklinde karar verilerek sırf olay yerini terk etmenin rücu hakkı vermeyeceği kabul edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde ise alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir. Bu durumda dahi hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir ve sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
Somut davamızda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde sadece davalı araç sürücünün olay yerini terk etmesi sebebiyle rücu haklarının doğduğu sebebine dayanılmıştır. Bunun dışında davalı araç sürücüsünün alkollü olması veya ehliyetsiz olması gibi veya başka bir teminat dışında kalan hale dayanılmamıştır. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi tek başına olay yerinin terk edilmesi Sigortacı’nın kendi sigortalısına rücu hakkı vermez. Bu durumdan daha ağır bir durum olan alkollü araç kullanma halinde dahi tek başına hasarın teminat dışı bırakmaz. Alkollü araç kullanılması halinde kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kazaya sebebiyet veren sigortalı araç sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına hasarı teminat dışında bırakmamaktadır. Hasarın teminat dışında kaldığının Sigorta Şirketi tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından hasarın teminat dışında kaldığı hususu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 87,40 TL harcın mahsubu ile bakiye harç terkin sınırı altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.236,07 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır