Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2022/302 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/95 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, … Plakalı, … model , … marka, … Serisi …. tipi aracı … yılında davalı firmanın …. şubesinden sıfır olarak satın aldığı, Üst segment bir model olan aracın tüm servis bakım ve onarımlarının eksiksiz ve süresi içerisinde davalı bünyesinde yapılmış olduğu halde sürekli olarak arızalar çıkardığı, aracın önce 09.12.2015 tarihinde turbosu, 22.03.2018 tarihinde de komple motoru değiştirilmek zorunda kalındığı, davacı şirketin 22.03.2018 tarihli motor onarımı için davalıya 70.800-TL ödemek zorunda kaldığı, davalı servis yetkilileri motor arızasının yakıttan kaynaklandığını ve kullanıcı hatası nedeniyle meydana geldiğini iddia ettikleri, …. Ofisi ile …. Üniversitesinde yakıt üzerinde inceleme yaptırıldığı ve arızanın yakıttan kaynaklanmadığı yakıtın tüm değerlerinin normal olduğu tespiti üzerine davalılardan motor değişiminin ücretsiz yapılması talep edilmiş ise de davalıların bu talebi reddetmeleri üzerine davacının, 70.800-TL ödeyerek motoru orijinal yenisiyle değiştirmek zorunda kaldığı, davacı şirketçe, motor değişim bedelinin iadesi için dava açılmış ca zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verildiğini, davacının mağduriyetinin artmasına sebep olan Yerel Mahkeme kararına karşı İstinaf yoluna başvurulduğunu ve dosyanın halen derdest bulunmakta olduğu, bahse konu dava devam ederken 02.08.2020 tarihinde davacının yine yolda kaldığı ve motor ikinci kez yine çalışamaz hale geldiği. aracın bulunduğu yerde kalmış ve daha sonra … asist ile yapılan telefon görüşmesinde aracın yarım saat bu şekilde tutulması ve daha sonra yeniden çalıştırılması tavsiye verilmiş bu doğrultuda beklendikten sonra araç çalıştırılamayınca kurtarıcı ile çekilerek aynı gece … servisine teslim edilmiş, davacının, bahse konu motor arızasının üretimden veya servisten veya kullanıcıdan mı kaynaklı olduğuna ilişkin hususların tespit edilmesini istemesine rağmen, davalı tarafça bu yönde bir inceleme yapılmadığı, davaya konu aracın motor aksamında üretimden kaynaklı bir ayıp söz konusu olduğu, aracın seyir halinde iken hiçbir arıza ikazı vermeden motor tamamen güç kesmekte ve çalışamaz hale geldiği. 22.03.2018 tarihinde araca davalılarca sıfır ve orijinal motor takılmış ancak bu yeni motor da henüz 75.000 km kullanıldıktan sonra 02.08.2020 tarihinde yine hiçbir uyarı ve ikaz vermeden çalışamaz hale geldiği, Tüm bu yaşananlar araca yeni bir motor takıldığında da tekrar motor arızasının meydana gelebileceğini düşündürmekte ve de endişelendirdiği, Bunun üzerine davacının, Adana …. Noterliği’nden 20.08.2020tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname ile aracın motorunun ücretsiz onarılmasını talep ettiği, ancak davalılarca bugüne kadar ihtara cevap dahi verilmediği, araçtaki arızanın sebebinin araştırılması için delil tespiti başvurusu yapılmış ve delil tespiti raporuyla ;‘’ Davaya konu aracın mevcut motor hasarının fabrikasyon imalatından malzeme hatalı üretiminden kaynaklanan bir motor hasarı olduğu, aracın incelenen motor detay parçalarından motor ana krank mili ikinci kam kısmında aşırı derecede yatak sarma olayının gerçekleştiği ve ikinci kam krank kepinin de kırık halde olduğu, kırılan krank mili 2 kam kepi parçasının ana bloğu iç kısmına bir çok kez çarpması sonucu bloğa iz yaptırdığı, aracın motorunda yatak sarma olayının gerçekleştiği ‘’ hususları tespit edildiğini, davacı başka bir yetkili servis olan …. Oto Servis ve Tic. A.Ş.’ de 130.675,73-TL daha ödemek zorunda kalarak aracın motorunun değişimini sağladığını, davaya konu araç arızasının üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğunun apaçık ortada olduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava konusu ihtilafın, her ki tarafı tacir olan taraflar arasında gerçekleştirilen araç alım-satımından kaynaklanmakta, bu yönüyle ticari bir satış işlem ve ilişkisi söz konusu olduğu, 2 yıllık Garanti ve Zamanaşımı süresinin de geçmiş bulunduğu, dava konusu aracın tescil tarihi 28.09…. olup, Durum böyle iken, derdest dava, 06.04.2018 tarihinde yani aracın satın ve teslim alınma tarihinden yaklaşık 9 yıl sonra açıldığı, davacı taraf her ne kadar araç motorunun 22.03.2018 tarihinde değiştiğini, bu sebeple ikame edilen davanın zamanaşımı sebebiyle reddedildiğini ancak istinaf incelemesinin halihazırda devam ettiğini beyan etmekteyse de istinaf ilamından açıkça görüleceği üzere davacının istinaf talepleri davacının davasının reddine kesin olarak karar verildiği, davacı tarafın iddia ettiği doğrultuda 22.03.2018 tarihinde değişen motorun garanti süresinin 22.03.2020 tarihinde olacağı izahtan varestedir. Hal böyleyken bir an için davacının iddialarının kabul edilmesi halinde dahi davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davaya konu araçta davacı iddialarının aksine üretimden kaynaklanan ve hukuken “ayıp” olarak nitelenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, araçta meydana gelen şikayetlerin davacının kullanım hatasına dayandığını, aracın davacı tarafça kullanılmış ve halen de kullanılmakta olduğu, garanti süresi dolmuş, garanti kapsamında olmayan ve ayıp olarak nitelenmeyecek bir şikayetin onarımının ücretsiz gerçekleştirilmesi mümkün olmadığı, emsal Yargıtay ve Hukuk Mahkemesi karalarına atıfta bulunarak, orijinal parçalar ile yapılan onarım işleminin araçta bir değer kaybı oluşturmasının söz konusu olmadığı aracın, 9 yıllık süre içerisinde nasıl kullanıldığı, kullanım hatası ve diğer dış etkenler nedeniyle hasar görüp görmediği ve değer kaybına uğrayıp uğramadığı tespit edilemediği, aracın mevcut durumunun araştırılması gerektiği, garanti süresi dolmuş olan aracın tamir süresi içinde davalı şirketin ikame araç tahsis etme yükümlülüğü bulunmadığını, davacı tarafın davasına dayanak ve delil olarak gösterdiği tespit raporunun davalı şirkete tebligat yapılmadan alınması nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Davacı yan davalı firmadan … tarihinde … serisi aracı satın almış ve de ayıplı olduğu iddiası ile onarım masrafları ve değer kaybının tazmini iş bu alacak davasını açmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ( gizli- açık- kullanmakla ortala çıkan) ne olduğu, süresinde yapılmış ve usulüne uygun ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı ayıbın garanti kapsamında olup olmadığı davalının sorumlu olup olmadığı davacının değer kaybı onarım bedeli ve yargılama gideri taleplerinin ne kadar olduğunun tespiti noktasında toplanmakla ;
Davacı yan aracın 09.12.2015 tarihinde turbosunun arızalanması ,22.03.2018 tarihinde de komplo motorun değişmesi sebebi ile serviste kaldığı ve onarımının yapıldığını motorun değişmesi sebebi ile yapılan onarım masrafı 70.800 TL nin davalı tarafından karşılanmadığı gerekçesi ile Adana …. ATM …. E. Sayılı dosyası ile zamanaşımı yönünden taleplerinin reddedildiğini anılan dosyanın İstinaf incelemesinde olduğunu belirtmiştir.
T.C.ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/943 KARAR NO : 2021/70 KARAR TARİHİ : 25/01/2021
Sayılı ilamı incelendiğinde yerle mahkeme kararının “ilk olarak 09/12/2015 yılında turbo şarj ünitesindeki arıza nedeniyle garanti kapsamında değişim yapıldığı, bu değişim yapıldığında aracın 88.529 km’de olduğu, sonrasında ise 14/02/2018 tarihine kadar ayıp oluşturacak herhangi bir arızasının bulunmadığı, 14/02/2018 tarihine araç 144.330 km’de iken motor aksamında değişikliğe gidildiği, mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre araçta meydana gelen arızanın kullanım şartlarına bağlı olarak oluşabileceği ve işbu olayda satıcının ağır kusuru ve satıma ilişkin olarak gizli ayıp oluşturacak bir durumunun bulunmadığı, buna göre mahkemece davalının ağır kusuru ve satıma ilişkin olarak gizli ayıp oluşturacak bir durumunun bulunmadığı” şeklinde düzeltilerek onandığı görülmüştür.
Araç motoru 22.03.2018 tarihinde sıfır yenisi ile değiştirilmekle bu kez 02.08.2020 tarihinde tekrar bozularak 130.675,73 TL bedelle dava dışı …. OTO da değişimi sağlanmıştır.
Davacı yan davalı tarafa Adana .. Noterliği’nin 20.08.2020 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı taraf İstanbul Anadolu … SHM … D.İ. Sayılı dosyası ile “aracın motorunda yatak sarma olayının gerçekleştiği” kanaati ile tespit raporu dosya arasına alınmıştır.
Davacı yanın hasar iddialarının onarımına konu servis kayıtları dosyaya celp edilmiştir.
Davacı yan motor değişim faturaları ,bayi tarafından motor sök-tak işlem bedeli, araç çekici bedeline dair faturalar dosyaya sunulmuştur.
Davacı yan ” motor değişim bedeli -çekici hizmet bedeli-değer kaybı-günlük araç kiralama bedeli-motor sök/ tak işlem bedeli ” taleplerine yönelik belirsiz alacak davası açmıştır.
Davalı yan garanti süresinin geçtiğini ve de zaman aşımı itirazında bulunmuş olup,davacının parça garantisi talebi olsa dahi taleplerinin zaman aşımına uğradığını savunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dava dosyasına ibraz edilen belgeler , tramer kayıtları ve araç üzerinde yapılan incelemeler ışığında davaya konu aracın ayıp yönünden değerlendirilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş,

09/11/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
02.08.2020 tarihinde oluşan arıza ve dolayısıyla hasarın, bahse konu araç motorunun kusurlu/ayıplı olmasından kaynaklandığı, söz konusu ayıbın, ortaya çıkış şekli itibariyle gizli kusur/ayıp niteliklerine haiz olduğu,
Bahse konu hasarın onarımı, aracın motorunun orijinal yenisiyle değiştirilmesi için ödenen 130.675,73._TL bedelinden davalının sorumlu olacağı,
Motor sök/tak işlemi için davalı firmanın Adana şubesine ödenen,3.954,09._TL, aracın çekici vasıtasıyla İstanbul’daki … Oto Servis ve Tic. A.Ş.’ye getirilmesi için çekiciye ödenen 2.360._TL bedelinden davalının sorumlu olacağı,
Ağustos-Eylül 2020 piyasa rayiçlerinde, emsal araçların 300._TL/gün kiralama bedeli üzerinden 88 gün için toplam 26.400._TL (KDV Dahil) araç kiralama bedelinden davalının sorumlu olacağı,
Bahse konu motor değişiminin, özellikle (piyasada sandık motor olarak tabir edilen) komple blok dahil değişime uğraması itibariyle, araçta herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı, kanaatine varılmıştı
Davalı/ithalatçının, davacının dava konusu ettiği zararlardan dolayı davacıya karşr akdi sorumluluğunun bulunmadığı, zira yeni takılan motorun ayıplı olarak takılmasında (motorun imalat hatasında kaynaklanan gizli ayıplı olmasında) kusuru bulunmadığı; bu nedenle de davacının davalıdan, aracına yeni takılmış ofan motorun ayıplı olmasından kaynaklanan zararlarının tazminini talep etme hakkının (tazminat alacağının) bulunmadığı: eğer mahkemece bu kanaatimize katılınmaz ve davalı/ithalatçının davacının uğramış olduğu zararlardan dolayı davacıya karşı akdi sorumluluğunun bulunduğu kabul edilecek otursa, davacının davalıdan talep edebileceği zarar tutarının, raporumuzun Teknfk Kısmında hesaplandığı üzere, 136.989,82 TL + 26.400 TL = 163.389,82 TL olacağı; ayrıca davacının, Delil Tespiti masraflarının tazminine de davalıdan talebe hak kazanacağı sonuç ve kanaatti ile rapor düzenlenmiştir.
Dava, aracın ayıplı çıkması nedeniyle onarım bedeli yapılan masraflar ve değer kaybı tutarının tazmini talebine yöneliktir.Tarafların tacir olduğu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulama olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK.’nun 219-(1) maddesinde; “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 sayılı TBK.’nun 223. maddesinde; “alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.
6098 sayılı TBK.’nun 231. maddesinde; “satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz”.
Ayıplı satış durumunda alıcının haklarını düzenleyen 6098 sayılı TBK. m. 227 hükmüne göre: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1.Satılanı seri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir”.
Satışa konu malın garanti süresi yasada öngörülen zamanaşımı süresinden daha uzun bir süre ise, o taktirde garanti süresinin sonuna kadar ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak dava açılabilir. Bu arada belirtmek gerekir ki, satıcının alıcıya garanti vermiş olması hali hiçbir surette 6098 sayılı TBK. 223. maddesinde yer alan ayıp ihbar sürelerini asla ortadan kaldırmaz. TBK. 223. maddede belirtilen ihbar süreleri hak düşürücü süre niteliğindedir. İğfal (ağır kusur) halinde ise zamanaşımından söz edilemeyeceği 6098 sayılı TBK. 231-son maddesinde hükme bağlanmıştır. TBK. 231-son madde hükmüne dayanılabilmesi için alıcının, satıcının hilesi veya kandırması nedeniyle zamanında dava açmasının önlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla malın sonradan ayıplı olduğunun saptanması ve bunun gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlenmesi tek başına iğfal olarak değerlendirilemez.
Durumun gerekli kıldığı muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değildir. Fakat, onları meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir. Bile bile aldatma yani hile varsa satıcı ne tam zamanında ayıpların ihbar edilmediğine ne de kısa zamanaşımı süresine dayanabilir. Bu durumda, 6098 sayılı TBK.’nun 146. ve 147. maddeleri uygulanır.
Taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarı TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması halinde BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere ihbar yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, araçtaki ikinci arızayı onaran Kosifler motorun yeniden değiştirildiği ve de davacı yanın kullanımından kaynaklı arıza olduğuna dair dosyaya delil yansımadığı ,davacının talebi üzere değişik iş tespit raporu doğrultusunda aracın çalışır vaziyette olduğu anlaşılmakla ,aracın motorunda birden fazla arıza olduğu ,kullanımla ortaya çıktığı ,aracın satıldığı tarihte gözle ve olağan muayene ile fark edilemeyeceği, maldan yararlanmayı engelleyeceği ve davaya konu aracın ayıplı sayılmasını gerektirecek önemde arızalar olduğu, satın alınması esnasında makul gözlem ile anlaşılamayacak türden bu arızaların dava konusu aracın gizli ayıplı sayılmasını gerektireceği zira belirli periyodlarla araçta süregelen arıza ve motor değişimlerinin olağan karşılanamayacağı ,Bu nedenle davacının TBK. m. 227 hükmündeki onarım bedelini, yapılan masrafları ve de değer kaybı tazminin talep etmekte haklı olduğu ,ve de iş bu talepleri davalı ithalatçı firmanın sorumluluğunda olduğu ,davacının ayıp ihbarını noter kanalı ile usulüne uygun yaptığı anlaşılmakla ;
Davacının 27.01.2022 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ettiği görülmüştür.
Araç onarım masrafı 130.675,73 TL + çekici masrafı 4.720,00 TL + günlük araç kiralama bedeli 26.400,00 TL + motor sök-tak işlem bedeli 3.954,09 TL toplam = 165.749,82 TL’nin dava dilekçesinde talep edilen değerler üzerinden dava tarihinden ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlar yönünden ıslah tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,değer kaybı yönünden ise motorun yenisi ile değişmesi sonucu değer kaybı oluşmayacağı anlaşılmakla bu talep yönünden davanın reddi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine dar aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Araç onarım masrafı 130.675,73 TL + çekici masrafı 4.720,00 TL + günlük araç kiralama bedeli 26.400,00 TL + motor sök-tak işlem bedeli 3.954,09 TL toplam = 165.749,82 TL’nin dava dilekçesinde talep edilen değerler üzerinden dava tarihinden ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlar yönünden ıslah tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 11.322,37 TL karar harcından peşin alınan 353,07- TL harç ile 2.519,80 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 8.449,50- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 59,30 -TL başvurma harcı, 353,07- TL peşin harç, 2.519,80 TL ıslah harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 3.679,5‬0- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 6.620,17‬ – TL yargılama giderinin kabul (% 99,40) red (% 00,60) oranına göre hesaplanan 6.580,45- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 19.696,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır