Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/891 E. 2022/703 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/891 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/08/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … San ve Tic, A.Ş. tarafından davalı tarafa 28.06.2021 tarih … nolu fatura ile 144.947.20 TL, 05.07.2021 tarih …. nolu fatura ile 29.500.00TL ve … nolu Tatura ile 79.887.96 TL bedelli faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından yasal süre içinde itiraz edilmediğini, davalının borcunu ödemediğini ve haksız olarak takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, davalı vekili aşamalardaki beyanları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça taraflar arasındaki satım sözleşmesi ve hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafa verilen hizmet ve teslim edilen ürünler bedelinin davalı tarafça ödenmemesi iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 258.535,68 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalının itirazı, icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri, tarafların BA ve BS formları, faturalar, sevk irsaliyeleri, cari hesap, sunulan belgeler, SGK kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelemek suretiyle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların hak ve borçları, tarafların edimleri ve edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının dava konusu ettiği faturalardaki mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, davalı tarafça bedellerinin ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, faiz türü, oranı ve miktarı, temerrüt tarihi ve davacı vekilinin tüm talepleri hususunda ve bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soyisim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, Tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususuda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespit edilmesi için rapor düzenlenmesine karar verilmiş, 21/04/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun davacı şirketin davalı şirkete tanzim etliği 3 adet faturadan kaynaklı 254,335,46 TL asıl alacak ve toplam 4.200,52 TL işlemiş faiz ile 258.535,68 TI. alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan talebi doğrultusunda 26/10/2021 tarihinde T.C. Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, davacının 2021 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davacının 2021 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı yan 17/03/2022 günü saat 14:00’da mahkememiz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter belge ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, taraflar arasındaki araç kiralama ilişkisi nedeni ile davalının davacıya banka havalesi ile yapmış olduğu 187.934,46 TL tutarlı ödemenin 340- Alınan Sipariş Avansları hesabına aktarılarak takip edildiği, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde; Takibe konu edilen 3 adet faturanın toplam 254.335,16 TL olarak kendi e-ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından 187.934,46 TL tutarlı ödemenin dava konusu faturalarla ilişkili olmadığından davacı yanın takibe konu edilen 3 adet faturadan kaynaklı davalı yandan 09/08/2021 takip tarihi itibari ile 254.335,16 TL alacaklı olduğu, davacı ve davalı şirketlerin BA-BS formlarında; her iki şirketin takibe konu edilen 3 adet fatura için (KDV hariç) 215.537,00 TL üzerinden beyanda bulunulduğu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 4.200,52 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği ve davacı şirketin 09/08/2021 takip tarihi itibari ile talebi ile bağlı kalarak %16,75 avans faizi talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur
Davalı vekili tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde vekaletnamelerinin bulunduğunu, bu nedenle Mahkememizce dava dilekçesinin icra takip dosyasındaki vekile yapılması gerektiğini ve Mahkememizce yapılan tebligatların usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Ancak icra dosyasında vekilin bulunması, Mahkememiz dava dosyasına vekalet sunulmadığı sürece tarafların dosyada vekil ile temsil edildiği anlamına gelmeyeceği ve vekaletname sunulmadığı sürece tebligatların asil taraflara yapılması gerektiğinden Mahkememizce davalı asile yapılan tebligatlarda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalı tarafa verildiğini ve ürünlerin teslim edildiğini, ancak davalı tarafça bedellerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça iddialar inkar edilmiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve belgeler incelemeye sunulmamıştır. Davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalıdan 254.335,16-TL alacaklı olduğu, tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı tarafça BA formlarında bildirildiği tespit edilmiştir. Davalı taraf davacının kendisine düzenlediği tüm faturaları itiraz etmeksizin BA larında bildirmekle davacının faturalara konu hizmeti verdiğini ve ürünleri teslim ettiğini kabul etmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyuşması sebebiyle davacı tarafından faturalara konu hizmetin verildiği ve ürünlerin teslim edildiği hususu davacı tarafça karine olarak ispatlanmıştır. Davalı tarafça ise bu karinin aksini ispatlar delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile ispatlamış, ancak alacağın ödendiği davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispatlanamamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu kendi ticari defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, davalı taraf icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağı davacının defter ve kayıtları, faturalar ve tarafların BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 254.335,16-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 17.373,63 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.122,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14.251,16 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.253,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.200,52 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 3.122,47 TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.190,27 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.188,74 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır