Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/852 E. 2022/379 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/852 Esas
KARAR NO : 2022/379

DAVA : Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararının Butlan ve Yokluk Sebebiyle
Geçersizliğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/1041 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin sermaye yapısı itibari ile aile şirketi olup müvekkillerinin değişik pay oranları ile davalı şirketin ortakları olduğunu, müvekkillerinden …. ve … ‘ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 30/11/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan ..,… ve …. karar numaralı yönetim kurulu kararlarının TTK 367 maddesi kapsamında daha önce kabul edilip tescil edilerek halihazırda yürürlükte bulunan 09/05/2017 tarihli şirket iç yönergesine ve dolayısıyla ana sözleşmenin 8 maddesine açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket yönetim krulu tarafından getirilmek istenilen rejim değişikliğinin kanunun emredici esaslarına aykırılıklarının yanında davalı şirketin kadimden bu yana süregelen işleyiş prensiplerine aykırı olduğunu, dava konusu edilen …. ve … sayılı yönetim kurulu kararlarının yönetim kurulu üyesi iki müvekkilinin tüm uyarıları ve gerekçeli muhalefet şerhlerine rağmen çoğunluğu temsil eden diğer yönetim kurulu üyelerinin 3/5 olumlu oyları ile alındığını, 30/11/2021 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı toplandı dışında üç üye tarafından imzalandığından, müvekkilleri tarafından …. sayılı karara muhalefet şerhi konulamadığını bildirerek, davalı şirketin 30/11/2021 tarihli yönetim kurulu toplantılarında alınan …,… ve …. karar numaralı yönetim kurulu kararlarının, öncelikle ve ivedilikle uygulanmasının durdurulması ve önlenemez zararların meydana gelmemesi amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil ve ilan edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, her ne kadar yaklaşık ispat koşulu sağlanmış olmasına karşın bir an için mahkemece tedbir taleplerinin davanın esasına yönelik olduğu düşünülürse terdiden davalı şirket tarafından tescil ve ilan edilmesi istenen 30/11/2021 tarih ve …. sayılı şirket iç yönergesinin öncelikle ve ivedilikle uygulanmasının durdurulması ve önlenemez zararların meydana gelmemesi amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil ve ilan edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama sonunda 30/11/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan …, … ve …. karar numaralı yönetim kurulu kararlarının TTK 391 maddesi gereğince batıl ve yok hükmünde olmaları nedeniyle geçersiz olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların dava konusu taleplerinden ilki, davalı şirketin ortağı bulunduğu ….. Orman Ürünleri ve Kâğıt Sanayi A.Ş. genel kurulunda şirketi temsil etmek üzere ….’nın yetkilendirilmesine ilişkin 12.10.2021 tarih ve … tarihli yönetim kurulunun “butlan ve yokluk nedeniyle geçersizliğine” karar verilmesi yönünde olduğu, söz konusu kararda hukuka aykırı herhangi bir husus bulunmamasına rağmen, ortaklar ile görüşmeler sonucunda iyiniyet ilkesi çerçevesinde, 19/10/2021 tarihinde yeni bir yönetim kurulu toplantısı yapılarak bu defa bütün üyelerin oybirliği ile temsilci olarak ….. yetkilendirilmiş olduğu, yetkilendirilme çerçevesinde 25.10.2021 tarihinde yapılan ….. Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş. genel kuruluna davalı şirketi temsilen ….. katılmış olduğu, bu itibarla davacıların talebinin konusuz kaldığı, davalı şirketin iştiraklerinden olan ….. Makine Sanayi A.Ş.’nin 18.10.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda davalı şirketi temsilen kimse katılmadığı, genel kurulda Kanun ve esas sözleşmede öngörülen toplantı nisabı sağlanamadığı için, gündem maddelerine geçilmeden genel kurul ileri bir tarihe ertelendiği, karşı tarafın dava konusu yaptıkları yetkilendirme, 18.10.2021 tarihinde yapılan genel kurula ilişkin olduğundan, talep konusu yetkilendirmenin bir hükmü kalmadığı, akabinde davacıların buna ilişkin taleplerinin de konusuz kaldığı, davacıların diğer bir talep konusu olan davalı şirketin iştiraklerinden ….. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin “butlan ve yokluk nedeniyle geçersizliğini tespitine” ilişkin talepleri de konusuz kaldığı, ….. Fabrikası A.Ş. ile ilgili talep, 18.10.2021 tarihinde şirketin genel kurul toplantısının yapılmış olması ve bu toplantıya davalı şirketi temsilen kimsenin katılmamış olmasından dolayı konusuz kaldığı, davacıların bütün talepleri konusuz kaldığından, işbu dava hakkında dava konusu talepler konusuz kalmış olmasından dolayı karar vermeye yer olmadığına şeklinde karar verilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davacıların ortağı olduğu davalı şirketin Yönetim Kurulu’nun dava dilekçesinde belirtilen şirketlerin genel kurul toplantılarında temsili için temsilci atanmasına ilişkin 12/10/2021 tarih ve …., 12/10/2021 tarih ve …, 12/10/2021 tarih ve … ve 21/10/2021 tarih ve … sayılı kararlarının 6102 sayılı TTK 391.maddesi uyarınca butlan ve yokluk ile malul olması sebebiyle geçersizliğinin tespitine ilişkindir.
Mahkememizce dava dilekçesi ekinde sunulan ve Mahkememizce celbedilen ana sözleşme, iç yönerge ve dava konusu kararlar incelenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalı şirketin Yönetim Kurulu’nun dava dilekçesinde belirtilen ….. Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş., ….. Makine Sanayi A.Ş., ….. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., ….. Fabrikası A.Ş.nin genel kurul toplantılarında temsili için ….’nın temsilci atanmasına ilişkin 12/10/2021 tarih ve …., 12/10/2021 tarih ve …., 12/10/2021 tarih ve …. ve 21/10/2021 tarih ve …. sayılı kararlarının şirket iç yönergesine aykırı olduğunu, çünkü söz konusu kararların iç yönerge gereğince en az % 80 üyenin oy birliği ile karar alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise söz konusu kararın iç yönergede % 80 üyenin oy birliği ile karar alınması gereken maddeler kapsamında olmadığı savunmasında bulunmuştur.
Mahkememizce dava konusu iç yönerge incelendiğinde dava konusu şirketlerin genel kurullarında temsilci atanmasına ilişkin maddenin iç yönergede en az % 80 üyenin oy birliğinin arandığı maddeler arasında yer almadığı görülmüştür. Bunun yanında söz konusu şirketlerin genel kurul gündem maddelerinin de iç yönergede en az % 80 üyenin oy birliğinin arandığı maddeler arasında yer almadığı görülmüş ve davacı vekilinin iddialarının yerinde olmadığı, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının ana sözleşme, iç yönerge ve yasal mevzuata aykırı olmadığı anlaşılmıştır. Bunun yanında davacı vekili dava dilekçesinin verilmesinden sonraki beyanlarında Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin “Toplantıya Katılma Hakkı” başlıklı 18. maddesinin 7. fıkrası uyarınca “Halka açık olmayan şirketlerde gerek nama gerek hamiline yazılı pay senetleri sahiplerinin vekilleri vasıtasıyla toplantıda temsil edilebilmeleri için vekâletnamenin noter onaylı şekilde düzenlenmesi gerektiğini, söz konusu düzenleme uyarınca Genel Kurula temsilcisi atanması için “noter onaylı vekaletname” çıkartılması şartı getirildiğini, ancak davalı şirket tarafından verilen kararın şirketin … sayılı yönetim kurulu kararına aykırı olması sebebiyle atanan temsilciye vekaletname çıkarılamadığını, davalı şirketin 03/10/2019 tarih ve …. sayılı Yönetim kurulu kararı uyarınca şirketin her konuda sınırsız olarak temsil ve ilzamının ancak, “….., …. ve ….’ın birlikte kaşesi üzerine veya şirket ünvanı altına atacakları müşterek imzaları ile” mümkün olabileceği, emredici nitelikteki şekil şartı ortaya konulduğunu ve ….’ın imzasının bulunmadığı dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının anılan kararına ve yasal mevzuata aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Davacı vekilinin ileri sürdüğü söz konusu 03/10/2019 tarih ve …. sayılı Yönetim kurulu kararı incelendiğinde, davacı vekilinin iddia ettiği gibi şirketlerin genel kurul kararlarında temsilci atanması için adı geçenlerin müşterek imzalarının aranmasına ilişkin bir hüküm olmadığı görülmüştür. Söz konusu kararda davalı şirketi ….., ….ve ….’ın ancak müşterek olarak temsil edebileceklerini hüküm altına alınmıştır. Söz konusu karar bu şahısların davalı şirketin temsilini ne şekilde yapacaklarına ilişkin bir karardır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki iddialarına da itibar edilmemiştir. Anılan nedenlerle dava konusu kararların şirket ana sözleşmeleri, iç yönerge ve yasal mevzuata aykırı olmaması sebebiyle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davalı şirketin Yönetim Kurulu tarafından alınan ….. Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş. ile ilgili 12.10.2021 tarihli ve …. sayılı kararının batıl ve yok hükmünde olmaları sebebiyle geçersizliğinin tespitine ilişkin talebinin davalı şirket tarafından alınan yeni karar ile atanan temsilcinin değiştirilmesi sebebiyle konusuz kalması sebebiyle bu talebe ilişin dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davalı şirketin Yönetim Kurulu tarafından alınan ….. Orman Ürünleri ve Kağıt Sanayi A.Ş. ile ilgili 12.10.2021 tarihli ve .. sayılı kararının batıl ve yok hükmünde olmaları sebebiyle geçersizliğinin tespitine ilişkin talebinin konusuz kalması sebebiyle bu talebe ilişin dava yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davalı şirketin Yönetim Kurulu tarafından alınan ….. Makine Sanayi A.Ş. ile ilgili 12.10.2021 tarih ve … sayılı kararının, ….. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ilgili 12.10.2021 tarih ve …. sayılı kararının, ….. Fabrikası A.Ş. ile ilgili 21.10.2021 tarih ve …. sayılı kararının batıl ve yok hükmünde olmaları sebebiyle geçersizliğinin tespiti taleplerine ilişkin açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/04/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.