Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/849 E. 2022/1102 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/849 Esas
KARAR NO : 2022/1102

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı şirket …. Cumhuriyetinde faaliyet gösteren turizm ve seyahat acentesi olduğunu, Davalı şirketin ise — internette “…” adıyla bilinen ve …. adresi üzerinden faaliyet gösteren bir turizm şirketi olduğu, Taraflar arasında 01.01.2015 ile 31.12.2015 ve 01.01.2016 ile 01.01.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 ayrı “Genel Sözleşme” isimli sözleşme imzaladığını, Sözleşmelerin konusunun “… ‘nin …’ta konaklatacağı odaların, yapacağı her türlü Turizm operasyonunun ve … grupların … ‘nin bildirmiş olduğu fiyatlara göre otellerde konaklatılması, alan-otel-alan transferlerin yapılması, istenmesi halinde uçak bileti temin edilmesi, rehberlik hizmetinin verilmesi, extra çevre gezilerinin yapılması, acente’yi temsil ve tesellüm etme konusunda gerekli ekipman ve hizmetin temin edilmesi şeklinde olduğu, davacı şirketin, sözleşme gereği davalı şirkete taahhüt ettiği tüm hizmetleri sözleşmeye uygun olarak ifa etmiş olmasına rağmen davalı şirketin. sözleşmeye aykırı olarak 30 gün vadeyle yapmayı taahhüt ettiği ödemeleri gecikmeli ifa ettiği, Eylül 2016 vyılında ortalama vadenin 200 günü bulduğu, … firmasının, davacıdan zamanında ve tam olarak hizmet almış olmasına rağmen sözleşme ve faturalar gereği yapması gereken ödemeleri yapmadığı, Davalı ile yapılan tüm görüşmelere rağmen bir sonuç alınamadığı ve davacı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından davalı şirket aleyhine 17.02 2017 tarihinde icra takıbi başlatılarak ödeme emri gönderildiği, Davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğu, Davalının itirazında kötü niyetli olarak “firmadan komisyon ve yıllık reklam katkı vs alacaklarımız” olmuştur şeklinde itirazda bulunduğu, Davalının bu beyanlarının gerçek olmadığı, sözleşmeye aykırı olduğu, …. sözleşmeye göre 2015 yılı için … ‘e 500.000-TL ciro yapmayı taahhüt ettiği, bu rakamlara ulaştığı takdirde reklam katkı vs almayı hak edeceğinin sözleşmede açıkça belirtildiği, Tüm …. ve reklam katkı uygulamaları ciro şartına bağlı olduğu, davalının taahhüt ettiği ciroyu gerçekleştiremediği, bu nedenle yıllık reklam katkı vs. alacağının bulunmadığı, Davalı bu bahanelerle aldığı hizmetin bedelini ödemekten haksız olarak kaçındığı, Her ne kadar davalı aleyhine daha önce icra takıbı başlatılmış ve itiraz üzerine icra takibi durmuş olsa da işbu davanın itirazın iptali davası değil, bir alacak davası olduğu beyan edilerek, davacı 54.974,72-TL alacağının temerrüt tarihi olan 17 02 2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini” arz ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı taraf aramızda yaptığımız sözleşme maddelerine uymadığı, İlgili maddeler aşağıdadır. Sözleşme 4. Madde d bendindeki transferler, konaklamalar ve turlar gerçekleştirilmediği, Sözleşme Ek-l Madde 2 ‘deki devlet teşvik ödemesi tarafımıza yapılmadığı, Sözleşme Ek-1 Madde 3’ deki diğer imaj katkıları için öteller ile görüşülmesi işini organize edilmediği, Sözleşme Ek-I Madde 4’deki …. havalimanı desk reklamı için 5000€ destek verilmediği, Sözleşme Ek-1 Madde 5’deki otel bilgilendirme panoları için herhangı bir organizasyon yapılmadığını, Sözleşme Ek-l Madde 6’daki tarafımıza özel 2 adet rehber hizmeti hiçbir zaman sağlanmadığı, Sözleşme Ek-l Madde 14 ‘deki giydirilmiş araç temıni sağlanmadığı, Ayrıca davacı taraf grup organizasyonları için kendisine düşen taahhütlerini ifa etmediği, Hatta bazı turları tur başlangıç tarihine | gün kala iptal ettiğini, (Müşteri ve organizasyon mağduriyetlerimiz için tanıklarımız var )Davacı taraftan gerekli ekipman ve hizmetin temin edilmemesinden dolayı müşterileri ile bizi telafısi güç ve maliyetli durumlara soktuğunu, Davacının gerçekleştiremediği taahhütlerinden sonra ticarı itibarının zedelendiğini, müşterilerinin mağduriyetlerinin karşılanması için firma büyük bedeller ödediğini, tüm iyi niyetimize Tağmen davacı tarafın etik olmayan işlerinden ve gerçekleştirmediği taahhütlerinden ötürü 2017 senesi için sözleşme yenilememe kararı aldığını, yukarıdaki sebeplerden dolayı mahkemenin reddine karar verilmesini” arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile ;54.974,72 TL cari hesaptan kaynaklı alacak isteminde bulunduğu ,davalının icra takibine itiraz ettiği, davacının bu sefer alacak talebini iş bu alacak davasına konu ettiği görülmüştür.
Davacı, taraflar arasında 01.01.2015 – 31.12.2015 ve 01.01.2016 – 01.01.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 ayrı “Genel Sözleşme” isimli sözleşmeler doğrultusunda davalının (….) …. ki turizm faaliyetlerinin yürütülmesi kapsamında davacının edimlerini yerine getirdiğini ancak borcunu ödemediğini,davalının sözleşmeler gereği 500.000 TL ciro sağladığında ek ödemelere hak kazanacağını ancak davalının ciro şartını yerine getirmediğini bu sebeple davalının alacak iddiasının da yerinde olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı taraf davacının sözleşmesel edimlerini ifa etmediğini,bundan kaynaklı mağduriyet yaşadıklarını sözleşmeyi yenilememem kararı aldıklarını ileri sürmüşür.
Anılan her iki sözleşme ve ekleri dosya arasına alınmış davalının acente sıfatı ile iş bu sözleşmeyi akdettiği görülmüştür.
Tarafların ba-bs formları ,icra dosyası,davacı tarafça dosyaya ibraz edilen konaklama,biletleme işlemlerine yönelik belgeler dosya arasına alınmıştır.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
08/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi Nitelikli Hesap Uzmanı …. ,SMM … ,sektör bilirkişisi …. raporunda özetle; davalı tarafından herhangi ticari defter ve belge ibraz edilmemesi nedeniyle, tek taraflı yapılan incelemelerde, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; Davacının Ticari defter ve kayıtlarının …. Muhasebe Usul ve Esaslarına uygun tutulduğu, ibraz edilen ticari belgelerin delil niteliğine haiz olduğuna ilişkin Muhasıp Murakıp …. ‘ın 31.12.2015 dönemine ilişkin 22.03.2016 tarihli Denetçi Raporuna göre KKTC Şirketler Kanunu 113 Maddesine istinaden Davacının kayıtlarının ve incelenen hesaplarının gerçeğe uygun olduğu tasdik edilmiştir İncelenen Denetçi Raporu Muhasip Murakıp’ı …. ‘ın KKTC Maliye Bakanlığı … Tarih … Sayılı Yetkili Muhasip Murakıplık Yetki Belgesi tarafıma ibraz edilmiştir. Davacının ticari kayıtlarının lehine delil niteliğine haiz olduğunun takdiri Mahkemenindir. Yanlar arasında 2015-2016 yılı ve öncesinde, Taraflar arasında 01 01.2015 ile 31.12.2015 ve …. ile …. tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 ayrı “Genel Sözleşme” isimli sözleşme imzalanması şeklinde ticarı ilişki kurulduğu işbu ticarı ilişki neticesinde davacının 4 974,72 TL asıl alacağı + 1.117,20 TI İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 56.091,92 TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ticari kayıtlarına göre , icra takip tarihinde davacı ….’ nin, davalı …. İnş. Ve … San. Tic. Ltd. Şti’ den 54.974,72 TL Alacaklı olduğu, lcra takip talebinin , Davacı tarafından ibraz edilen cari hesap dökümlerine uygun olduğu, davacının alacağının 12.01.2015-05.12.2016 – tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklandığı, icra takibinde dayanak olarak “05.12.2016 tarihli cari hesaptan kaynaklı bakiye borcu” gösterildiği, dolayısıyla talebin uygun olduğu, davalının iddialarının ispata muhtaç olduğu, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu bu nedenle icra inkar tazmınatı şartlarının da oluştuğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun Acentelik başlıklı MADDE 102-(1) Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.
Davalının davacının acentesi olduğu tarafların kabulünde olan sözleşmelerden anlaşılmakla;her iki tarafın hak ve yükümlülükleri sözleşmede belirtilmiş olup,davacı edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının cari hesaptan kayaklı borcunu ödemediğini iddia etmiş;
Davalı taraf ise davacının edimlerini yerine getirmediğini ve mağduriyet yaşadıklarını ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi hükmü ve TMK 6.maddesi hükmü gereğince, ispat yükü, bu konuda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan hak çıkaran tarafa aittir.Davalının acente vasfı ile davacıya sözleşmeyi gereği gibi yerine getirmediğine yönelik herhangi bir ihtarda bulunmadığı ,sözleşmesel ilişkisini ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin devam ettirdiği ,sözleşmenin feshine yönelik iddiada da bulunmadığı bu hali davalı savunmasının ispata muhtaç olduğu ve ispatlanamadığı anlaşılmakla ;
Davacı taraf tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmış, davalı şirket yetkilisinin de hazır bulunduğu duruşmada tacir olan tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş,6100 S.K 219,220,222 maddeleri uyarınca tarafara ihtarat yapılmış ,davalı taraf ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış,davacı tarafın ise denetçi raporuna göre kanuna uygun tutulan ticari defterlerini incelemeye ibraz etmiştir.
Ticari defterlerin ticari davalara delil olabilmesi için defter sahibinin defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırmış olması ve defterleri usulüne uygun tutulmuş olması defter kayıtlarının birbirini doğrulaması, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutmuş bir başka deyişle usulüne uygun olarak tutulmuş defter kayıtlarına aykırı olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi gerekir. Karşı taraf defterlerini usulüne uygun tutmuş olmasına rağmen ve her iki tarafın ticari defterleri birbirine aykırı kayıtlar içerdiği taktirde ispatla yükümlü olan taraf iddiasını başka delillerle ispat etmek zorunda kalacaktır.
Taraflardan biri ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesine rağmen karşı taraf ticari defterleri ibrazdan kaçındığı taktirde mahkeme defter ibrazını TTK 85 ve HMK 222/1. Maddeye göre resen emredebileceğinden HMK’nın 220. maddesi gereğince ibrazdan kaçınan tarafa ticari defterlerini ibraz etmeme hakkındaki delil ve belgelerini sunması defterleri bulamadığı taktirde nerede olduğunu bilmediğine ilişkin yemin teklifinde bulunması defterleri ibrazına karar verilen tarafın kendisine verilen sürede defterleri ibraz etmez ve ibraz etmeme hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemenin duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul etmek suretiyle karar verilebileceği kabul edilmekle;
Davalının davacının eksik/ayıplı ifa iddiasını ispat edemediği, usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen de ticari defterlerini ibraz etmediği bu hali ile davacının davasını ispat ettiği anlaşılmakla icra takip tarihi 17/02/2017 tarihinde davalı temerrüdünün oluştuğunun kabullü ile; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-54.974,72 TL nin 17/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.755,32 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 938,84 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.816,48 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 938,84 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 998,14‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.575,5‬ TL yargılama giderinin (bilirkişi,müzekkere,tebligat) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilsinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır