Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/845 E. 2023/227 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/845 Esas
KARAR NO : 2023/227

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.07.2016 tarihli ve 29783 sayılı Resmi Gazetede Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Olağanüstü 668 saylı KHK … San.Tic. A.Ş.’nin kapatılarak ticaret sicil kaydının resen terkin edildi varlığının Hazineye devredildiğini, kapatılan kurumun mal varlığı, hak ve alacakları ile borçlarının tespitine yönelik İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından tanzim edilen 06.12.2017 tarihli ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporuna göre davalı ….Tah. A.Ş.’nin kapatılan kuruma 60.151,07 TL borcu bulunduğunu, borçlu tarafından borcun 17.160,88 TL” si kabul edilerek 21.03.2018 tarihinde … Muhasebe Müdürlüğü’ne ödendiğini, ödenmeye bakiye alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptalini, icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …. Yayıncılık A.Ş. İle 12.02.2015 tarihli “Gazete Dağıtım Sözleşmesi” akdedildiğini, …. Gazetesinin dağıtımının davalı şirket tarafından yapıldığını, yayınevinin 15 Temmuz darbesi sonrasında 667 sayılı Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak tüm mal varlığının Hazineye devredildiğini, İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosunun 19.02.2018 tarih …. saylı yazısı ile devre konu iddia edilen alacağın 60.151,07 TL olduğunu ve bu tutarın 15 gün içinde banka hesabına ödenmesinin belirtildiğini, 19.02.2018 tarihi itibari ile yayın evinin davalı şirketten alacağının 17.160,88 TL olduğunu ve bu tutarın 20.03.2018 tarihinde İstanbul Valiliği İl Defterdarlığı banka hesabına ödendiğini, müvekkilinin davacı …. borcunun bulunmadığını, 01.07.2018 tarihi ile en son yayın teslim ettiği 27.07.2016 tarihleri arasında teslim ettiği gazetelerin faturasını davalı şirkete ibraz etmediğini, faturaların ibraz edilmemesi nedeni ile Bakırköy … Noterliği 06.10.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamelere rağmen bu döneme ait faturalar gönderilmediğinden ihtarnamelere istinaden faturasız olarak cari hesaba işlendiğini, müvekkili tarafından sözleşme gereği yayınevine kesilen faturaların yayınevinin adresine gönderildiği halde yayın evinin kapanması nedeni ile tebliğ olmadığından davacı kurum tarafından hazırlanan İnceleme ve Değerlendirme Raporunda dikkate alınmadığını savunarak davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, faiz oranının yasal sınıra çekilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı …. tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya devredilen …. Gazetecilik San. Tic. A.Ş. ile davalı şirket arasındaki 12/02/2015 tarihli gazete dağıtım sözleşmesi kapsamında taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacıya devredilen şirketin cari alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 59.672,44 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ba-bs formları celp edilerek incelenmiştir.
Tarafların arasındaki sözleşmenin niteliği sözleşme gereği tarafların edimlerinin ne olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın sebebi, dava konusu faturalar kapsamındaki ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, davalı tarafından teslim edilen ürün bedellerinin ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte cari hesaba konu fatura ve sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmının açıkça liste halinde yazılmasının, alacağa konu faturaların vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi ve tespitinin belirlenerek rapor alınmasına karar verilmiş, 24/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun davacı kurumun dava dışı şirket ve davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla oluşan 2016 yılı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2020-2021 yılların ait defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 sayılı TTK. Md. 64/3 gereğince mevcut haliyle davacının defterlerinin lehine delil olma niteliğinin bulunduğu, Davacı …. tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 13.10.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacının 2016 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin incelemeye sunulmadığından cari hesap üzerinden inceleme yapıldığı, Davalının 2016 yılında E-Defter sistemine tabi olduğu, davalının 2016 yılı Envanter defteri açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı …’nun sunmuş olduğu, dava dışı …. Gazeteciliğin cari hesap ekstresine göre 30.06.2016 tarihi itibari ile davalı …. 60.151,07 TL alacaklı olduğu, Davalı şirketin 30.06.2016 tarihi sonrasında cari hesabın hareket gi davacıya düzenlemiş olduğu iade ve hizmet bedellerine ilişkin faturaları dava dışı şirkete düzenleyerek kayıtlarına aldığı, 31.10.2016 tarihli 17.160,88 TL borcunu ise 20.03.2018 tarihinde …. Bank aracılığı ile … Muhasebe Bölümü’nün …. Bankası hesabına eft yolu ile ödeme yaparak hesabın kapatıldığı, ilgili ödemenin davalı …. ticari defterine kayıt edildiği ve davalının kendi ticari defterlerine göre dava dışı şirkete borcunun bulunmadığı, mahkememiz tarafından davacı kurumun talebini kabul etmesi durumunda 13.07.2020 takip tarihi itibari ile talebi ile bağlı kalarak %10 faiz talep edebileceği, 14/11/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Bilirkişi kök raporunda bildirilen sonuç kısmının değişmediği görülmüştür.
Somut davada; davacı vekili kendisine devredilen …. Gazetecilik San. Tic. A.Ş. ile davalı şirket arasındaki 12/02/2015 tarihli gazete dağıtım sözleşmesi kapsamında taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacıya devredilen şirketin davalıdan cari hesap alacağının bulunduğu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili taraflar arasındaki gazete dağıtım sözleşmesi kapsamında tüm edimlerini yerine getirdiklerini, davacıya devredilen şirketin kapatılması sebebiyle defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını, davacıya devredilen şirkete borçlarının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacıya devredilen … Gazetecilik San. Tic. A.Ş. ile davalı şirket arasında 12/02/2015 tarihli gazete dağıtım sözleşmesi akdedildiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacıya devredilen şirketin davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkindir.
Davalı vekili tarafından davanın zamanaşımı süresinden sonra açıldığını ve zamanaşımının dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; dava konusu alacak 6098 Sayılı TBK’nun 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri, faturalar ve sevk irsaliyeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından CD halinde sunulan davacının ticari defter ve kayıtlarının noter kayıtlarını ihtiva eden ticari defter bilgilerinin bulunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 30/06/2016 tarihi itibariyle 60.151,07 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil olma niteliğine sahip olduğu, 30/06/2016 tarihi itibariyle davalı şirketin dava dışı şirkete 60.157,07 TL borçlu olduğu, 30/06/2016 tarihinden itibaren davalı tarafından davacıya düzenlenen iade ve hizmet faturalarının davacı ticari defter ve kayıtlarına kaydedilmediği, 31/10/2016 tarihi itibariyle davalının davacıya 17.160,88 TL borcunu ödeyerek kayıtlarına aldığı ve davalının davacı şirkete borcunun olmadığını tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 222/2 maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Yine HMK’nun 222/3 maddesi uyarınca İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu hükümler dikkate alındığında davacı vekili tarafından dava dışı şirketin defter ve kayıtları ve noter tasdiklerini ihtiva eden bilgileri incelemeye sunulmamış ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı tespit edilememiştir. Ayrıca davalı ticari defter ve kayıtları davacının ticari defter ve kayıtlarını iade ve hizmet faturaları yönünden teyit etmemiştir. Davalı vekili tarafından davacının kapatılmasından sonra davalıya düzenlenen iade ve hizmet faturalarının bila tebliğ iade edildiğini ve kayıtlarına alınmadığını savunmuştur. Gerçekten de dava dışı şirket 20/07/2016 tarihli Olağanüstü 668 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında davacıya devredilerek kapatılmıştır ve 31/10/2016 tarihinden itibaren dava dışı şirket defter ve kayıtları işlem görmemiş ve defter ve kayıtlarına davacı tarafından Mahkememize verilen cevapta da ulaşılamamıştır. 31/10/2016 tarihine kadar dava dışı şirket ve davalının defter ve kayıtları birbirine uygun olmasına rağmen bu tarihten sonra dava dışı şirketin kapatılması sebebiyle davalı tarafından sözleşmenin 5.17 ve 5.20 maddeleri kapsamında düzenlenen iade ve verdiği hizmet karşılığından düzenlediği hizmet faturaları dava dışı şirketin defter ve kayıtlarına kaydedilmemiş ve defter ve kayıtları arasında fark oluşmuştur. Davacı tarafça davalıdan alacaklı olduğu defter ve kayıtlarının sunulmaması ve usulüne uygun olarak tutulmaması sebebiyle ve davalı defter ve kayıtları ile doğrulanmaması sebebiyle ve geçerli kesin deliller ile ispat edilememiştir. Davacı vekiline yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline de dayanmamıştır. Bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu harcın davacı harçtan muaf olması sebebiyle tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.547,59 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.07/03/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır