Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/843 E. 2022/1099 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/843 Esas
KARAR NO : 2022/1099

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :08/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan sigorta (kaza sigortası kaynaklı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin sahibi olduğu … İş Merkezi … Mah. …. Sokak No:…. Esenyurt, İstanbul adresinde, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile iş merkezine mal getirdiği, ancak, sürücünün malzeme boşalttığı esnada iş merkezinde kiracı …. firmasına ait duvara monte edilen kapı kumandasına dokunmak suretiyle kapının hareket etmesine neden olduğu, kapının aşağıya doğru hareket etmesi esnasında, kapıyı durdurmak yerine aracına binerek, bir içeri bir dışarı, ileri geri araçla hareket etmesi suretiyle kapının hasar almasına sebebiyet verdiği, durumun kamera görüntüleriyle tespit edildiği ve tutanak tutulduğu, “…sevkiyat kapısının altında aracımı park etmek suretiyle malzemeyi boşaltırken farkında olmadan kapının anahtarına dokunmak suretiyle kapının aracıma düşmesine ve aracın hareket halinde olması sebebiyle kapının yamularak hasarına sebep olunmuştur.” denilmek suretiyle hasarlı kazanın oluşumuna dair beyanda bulunduğu, daha öncesinde de …’ın …. Ayakkabı firmasına mal getirdiği esnada, geri geri park etmediği için … İş Merkezi bina yöneticisi … tarafından sözlü olarak 4 – 5 kez uyarıldığı ancak davalı sürücünün, sözlü uyarıları dikkate almadığı, dava konusu kazaya sebebiyet vererek kapının hasarına neden olduğu, kazadan sonra davalının sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine başvurarak ekspertiz incelemesi yapıldığı, alınan onaydan sonra sevkiyat kapısının 15.197,25 TL ye tamir ettirildiği, ancak davalı … şirketi 27.07.2021 tarih, … hasar numaralı dosya ile kazanın poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek ödemeyi reddettiği, müvekkillerinin eksperden onay aldıkları için kamera görüntülerini saklama gereği duymadığı, KTK. nın “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanıları yerler ile; b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, Bu Kanun hükümleri uygulanır.” Denilmekte olup, meydana gelen kazada garaj kısmı sayılan sevkiyat kapısında meydana geldiği, söz konusu yerin taşıt trafiği için faydalanılan yerlerden olduğunun iddia edildiği dilekçede, somut olayda, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği işyeri deposunun 2918 sayılı KTK’nın 2/a maddesi gereğince karayolu ile bağlantısının olmasına, özel mülkiyete ait olmasının KTK’nın 2. Maddesinin uygulanmasına engel bulunmamasına göre kazanın meydana geldiği yerin karayolu olduğunun kabulünün gerektiği, dolayısıyla davalı sigorta şirketi, otomatik kapının hasar bedeli olan 15.197,25 TL zarar bedelini tazmin etmesi gerektiği, kazaya neden olan … plakalı aracın maliki …”ında 2918 sayılı KTK”nun 85. Maddesi uyarınca, otomatik kapıya verilen hasardan sorumlu olduğu, bu konuda davalılarla anlaşmazlığı çözmek için arabulucu gözetiminde görüşülmüşse de “anlasma saölanamadığı bu nedenle basvuruda bulunulduğu belirtilmektedir.
CEVAP:Davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığının iddia edildiği, müvekkili bulunduğu şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde olması gereken hiçbir belgenin yer almadığı, sigorta şirketinin gerçek zarardan sorumlu olduğu, davacının taleplerinin miktar bakımından kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafın, dava dilekçesinde zararının 15.197,25-TL olduğunun iddia edildiği, ancak, davacının bu taleplerinde herhangi dayanağın bulunmadığı, talebin fahiş olduğu, müvekkili sigorta şirketinin tazminat sorumluluğu, 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 maddesi yollamasıyla 85/1 maddesinde düzenlenmiş olduğu, buna göre sigorta kuruluşu, oluşan riziko sebebiyle işleten, zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan sigorta kuruluşunun da aynı oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağı, ayrıca söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu müvekkil şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceği izahtan vareste olduğunun Yargıtay kararlarıyla sabit olduğunun iddia edildiği dilekçede, huzurdaki davanın reddi talep edilmektedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava,haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine yönelik olup,
Başvuran vekili tarafından 05.05.2021 tarihinde verilen zararın tazminine ait, 06.09.2021tarihinde arabulucuya gidilmiş ve taraflar anlaşamamışlardır.
Davacıların maliki oldukları … İş Merkezi 2 adlı işyerinin karayolu ile bağlantısı olan sevkiyat alanında meydana gelen kaza sebebi ile davacı hasar isteminde bulunmuştur.
Davalı …’a ait … plakalı araç , sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın mal teslimi yapmak üzere anılı iş yerine girdiği ve yük boşaltıldıktan sonra sevkiyat kapısına zarar verdiği iş bu hasarın sürücü,işleten ve ZMM poliçesi kapsamında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi ,zamanaşımı,yetkisizlik ve görevsizlik itirazlarında bulunmuştur.
05/05/2021 tarihinde meydana gelen kazaya yönelik,davalı sürücünün de imzasına havi aynı tarihli tutanak dosya arasında yer almaktadır.
Ömer … adına keşide edilen 15.197,25 Tl lik kapıdaki hasar onarım bedeline yönelik fatura dosya arasında yer almakla ,
Davacı tarafça davalı sigortaya başvurulduğuna yönelik evrak dosya arasında yer almakla; sigortanın 27/072021 tarihli ret cevabı ile anılan hasarı karşılamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu yerin tapu kayıtları celp edilmiş ve davacıların aktif dava ehliyetlerinin olduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK un 6/(1) inci maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak; aynı Kanunun 16 ıncı maddesinde haksız eylemden doğan davalarda yetkili mahkemenin haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu hüküm altına alınmakla ,davalının yetki itirazının ve de iş bu dava sigorta aleyhine açılmakla görev itirazının reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.İş bu hüküm müteselsilen sorumlu olanların tümü bakımından geçerli olup ,Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı (uzamış zamanaşımı) süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı bu hali ile kaza tarihi ve dava tarihi nazara alındığında zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıtır.
Kaza mahallinin KTK kapsamında olup olmadığı,kusur ,hasar konusunda değerlendirme yapılması amacı ile mahallinde keşif yapılmış,tanıklar dinlenilmiş,
Tanık …; Ben olay zamanında halihazırda da … İş Merkezinde sorumlu olarak görev yapıyorum, araç sürücüsü … daha öncesinde de buraya birkaç defa gelmiştir, araç sürücüsü olup mal teslim hizmeti vermektedir, işyerinin dış kapısından araç girişlerinin geri geri yapılması gerekmektedir, geri geri giren araçlar hemen sağ tarafta yer alan yükleme asansörünün oraya park ederler, ürünleri asansöre yüklerler ve kafadan işyerinden çıkarlar fakat İbrahim defaatle uyarılmasına rağmen işyerine dış kapıdan her defasında kafadan girerek direk yükleme asansörünün olduğu yere geçmektedir, kaza günü de böyle olmuştur, dışarıya çıkabilmek için öncelikle dava dışı kişiye ait garaj kısmına doğru ileri gidip oradan manevra almak istedi fakat daha sonra kamera görüntülerinden izlediğim kadarıyla gördüm ki …. marka aracın şöfor kapısını açıp geri geri oradan çıkmak isterken araç ile hemen yükleme asansörünün hizasında yer alan duvarda ki pano da ki hareket tuşuna bastı, bedeni ile bu tuşa basarak hızlıca arabaya bindiğini anladık, muhtemelen bedeni ile tuşa bastığını farketmemiş olacak ki araç hemen çalıştırılıp geriye doğru çıkış yaptığı esnada kepenk hareket etmiş, kepenk ile araç temas ederek kepenk işyeri ana giriş tarafına doğru eğilmiştir, hasar buradan kaynaklanmıştır, bu ürünler yurtdışından geldiği için onarımı mümkün olunmamış ve yenisi alınmıştır, dosya arasında yer alan ve şuan da huzurda bana gösterilen tutunakta ki imza bana aittir şeklinde beyanda bulunmuş;
Tanık ….: Ben halen bu işyerinde çalışmasam da olay yerinde bu işyerinde çevre mühendisi olarak görev yapıyordum, araç kepenke sıkışınca ben hemen araç yanına geldim, davalı İbrahim … İş Merkezi ana girişinden geri geri girmesi gerekirken kafadan giriş yaparak yükleme asansörünün olduğu yere geldi, yükü boşalttı ve hemen bitişiğinde ki başkasına ait sevkiyat kısmına aracını park etti, hızlıca çıkış yapmak isterken … aracın kapısı asansörün hizasında ki duvarda yer alan kepengi hareket ettiren tuşa çarpmış olacak ki araç geri geri giderken kepenk harekete geçti ve araca sürttü ve böylelikle hasar gördü, ben bedeni ile tuşa dokunduğu düşünmüyorum, … marka aracın kapısı ile tuşa çarpmıştır kanaatimce, dosya arasında yer alan ve şuan da huzurda bana gösterilen tutunakta ki imza bana aittir şeklinde beyanda bulunmuş;
22/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 23.06.2022 tarihinde, … İş Merkezi ….Mah. …. sok. No:15 Esenyurt, İstanbul adresinde dava konusu emtia üzerinde keşif ve inceleme yapılmış olup; Dava konusu garaj kapısının eninin 4 metre ve zeminde yüksekliği 1,70 metre olduğu ve duvara monte edilmiş kumanda panosunun yerden yüksekliğinin 1,45 metre olduğunun belirlendiği; Keşif esnasında dava konusu hasar gördüğü belirtilen garaj kapısının tamir edilmiş halde ve çalışır vaziyette olduğunun tespit edildiği; Gerek dosya kapsamında gerekse keşif esnasında edinilen bilgiler ışığında, malzeme indirmeye gelen … plakalı aracın, garaj kapısından içeriye kafadan girdiği, bu esnada araç sürücüsünün araca giriş çıkış kapısının duvara çok yakın olması nedeniyle (mecburen duvara çok yakın olacaktır, çünkü karşı duvar ve araç arasındaki boşluktan garajda çalışan forkliftlerin giriş-çıkış yapma zorunlulukları vardır) duvara monte vaziyette bulunan garaj kapı kumandasına, istem dışı dokunarak kepengin aşağıya inmesine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı; Yapılan incelemede, dava konu kapıya hasar veren …. plakalı aracın garaja park işleminin, ileri yönde olmayıp da, geri geri girişi sağlanmış olsaydı (Önceden de uyarıldığı halde) sürücünün araca girip çıktığı kapı boş tarafta kalacak ve böyle bir olayın yaşanmasına fırsat verilmeyeceğinin aşikâr olacağı, bu nedenle dava konusu …. plakalı aracın sürücüsünün açık şekilde kusuru olduğunun ortaya çıkmış olduğu; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun, karayolu üzerinde ve kenarındaki tesislere ilişkin tanımlar maddesi ve 33 nolu tanım gereğince “Terminal: İnsan veya eşya taşımalarında, araçların indirme, bindirme, yükleme, aktarma yaptıkları ve ayrıca bilet satışı ile bekleme, haberleşme, Şehir ulaşımı ve benzeri hizmetlerin de sağlandığı yerdir.” şeklinde tanımlanmış olup, dava konusu yükleme alanının karayolu olarak dikkate alınması gerektiğinin tespiti edildiği; Hasar onarım miktarının değerlendirilmesine gelince, davacı firma yetkilisi faturadaki malzemelerin ithal malzemeler olduklarını ısrarla belirtmiş olduğu ve keşif anında da bu tespitin doğruluğunun belirlendiği, dolaysıyla 27.05.2021 tarihli fatura incelendiğinde (Resim 2), 15197,25 TL hasar giderilme bedelinin kadri maruf sayılmasının uygun olabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
21/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu olayın meydana geldiği yer olan bahse konu … İş Merkezi iç yolunun; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2. Maddesine göre karayolu niceliğinde olduğu yönündeki görüş ve kanaatini bildirmiştir.

Trafik kazası nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zarardan sürücü TBK 49 maddesi uyarınca haksız fiil hükümlerine göre, işleten KTK 85 maddesine göre tehlike sorumluluğuna göre ve sigorta şirketi de KTK 91 maddelerine göre sözleşme hükümlerine göre sürücünün kusuru oranında müteselsilen sorumlu olduğu ve müteselsil sorumlulukta TBK 162 maddesi uyarınca borçlulardan her biri alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olup 163.maddesine göre alacaklı borcun tamamını yada bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden dilerse yalnız birinden isteyebileceğinden bu hususta seçimlik hak alacaklıya ait olduğundan ve alacaklı konumunda bulunan davacının davalı aracın sigorta şirketine karşı iş bu davayı yöneltebileceği,
Davalı şirketin kendi sigortalısının kusuru oranında davacıya karşı ve de sigorta poliçe limiti ile sorumlu olacağı,hasar onarım bedelinin haksız fiil kapsamında tazminat sorumluluğuna esas alınacağı , kaza mahallinin KTK kapsamına sayılan yerlerden olup olmadığı noktasında ise;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.09.2011 tarih 2011/17-499 E, 2011/557 K sayılı kararında Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmediği, karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edileceği, özel izinle girilmenin, özel güvenliğin olmasının KTK’nun 2. maddesinin uygulanmasına engel olmadığı belirtilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 11.06.2015 tarih 2014/2977 E. – 2015/8600 K. ve 03.04.2019 tarih 2016/8717 E – 2019/4077 K. sayılı kararlarında kaza mahallinin bir şekilde karayolu ile bağlantısı bulunması karayolu sayılması için yeterli bulduğu anlaşılmakla;
Davacıların maliki oldukları iş yeri sevkiyat alanında davalı sürücünün kullandığı araç ile hareketli kapıya zarar verdiği,alınan bilirkişi raporu ve dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu ve hasar onarım miktarının kadri maruf olduğu ,anılan yerin KTK kapsamında tanımlı yerlerden olduğu bu hali ile davalıların müştereken ve müteselsilen haksız fiilden sorumlu oldukları bu hali davanın kabulü ile 15.197,25 TL’nin davalı sigorta açısından temerrüdün gerçekleştiği 27/07/2021 tarihinden diğer davalılar yönünden 05/05/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne,
2- 15.197,25 TL’nin davalı sigorta açısından 27/07/2021 tarihinden diğer davalılar yönünden 05/05/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.038,12 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 259,54 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 778,58 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 259,54 TL peşin harç, 571,90 TL keşif harcı ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 890,74‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 3.860,70 TL yargılama giderinin(bilirkişi,tebligat) davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına
8-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı , davalıların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır